25 Temmuz 2008, 13:55
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 9 Üyelik T.:
14Haziran 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
761 Konular:
392 Beğenildi:20 Beğendi:0 Takdirleri:87 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Ana gibi Yar olmaz Ana gibi Yar olmaz "Bir adam: Ya Rasülallah!
Anne babanın çocuğu üzerindeki
hakkı nedir?1 diye sordu. Sevgili
Peygamberimiz: ''Onlar (annen-baban) senin
ya cennetin ya da cehennemindir.'
buyurdu." (1) ANA GİBİ YÂR OLMAZ
Canlılar içinde en merhametli olanlar, analık duygusunu tatmış olanlardır. Bunun için kişinin derdini yürekten paylaşan tek varlık analardır. Anneler şefkat kahramanlarıdır.
Dünyaya gelmesi, doğması yaklaşan bir bebek: "Allah'ım ben o kadar güçsüzüm ki, dünya da nasıl yaşayacağım?" demiş
"Senin için bir melek seçtim. Seni o koruyacak, merak etme, korkma!" demiş, Rabbimiz.
Bebek: "Ey Rabbim ben onların dillerini bilmiyorum?" "O melek sana konuşmayı, sevgiyi öğretecek." "Dünyada kötülerin olduğunu duydum. Onlardan beni kim koruyacak?"
"O melek, hayatı pahasına seni korur." Dünyaya gözlerini açmak üzere olan küçük yolcu: "Allah (c.c.)'ım, benim meleğimin adı ne?" "isimlerin önemi yok. Sen onu "Anne" diye çağıracaksın."
Yüreğimi senin kokun, Burcu burcu bürür anne. Nereye baksam uzak yakın, Gözüm seni görür anne.
Has bahçenin bal arısı, Sevgilerin en durusu, Bir kez istese yavrusu, Yüreğini verir anne.
En duygulu türküler, Annemin ninnileridir. En hüzünlü şarkılar, Annemin ağıtlarıdır.
En kutlu ocak, Annemin ocağıdır. En güvenli kucak, Annemin kucağıdır.
Niye demişler: Anne gibi yâr olmaz! Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar, diye. Anne babayı çok sevmek ve onları üzmemek gerekir. Yüce Yaratıcımız: "Onlara öf bile demeyin." (17 İsra, 23) buyuruyor.
Abdullah ibni Ebi Evfa anlatır: "Rasülullah (s.a.v.) ile beraberdik. Birisi gelerek:
"Ya Rasülallah! Genç birisi ölmek üzere. Ona "La ilahe illallah" telkin edildi, ama bunu söyleyemedi."dedi. Rasülullah (s.a.v.): "Namaz kılıyor muydu?" diye sordu. Adam: "Evet!" diye cevapladı.
Rasülullah ile birlikte kalkarak o gencin yanına gittik. Hz. Peygamber, ölmek üzere olan gence: "Lâ ilahe illallah de, dedi. O da: "Söyleyemiyorum, dedi. Hz. Peygamber: "Niçin?"diye sorunca, birisi:
"Annesine isyan ediyordu, diye cevap verdi. O zaman Hz. Peygamber: 'annesi yaşıyor mu? diye sordu. "Evet" dediler. "Çağırın onu." buyurdu.
Çağırdılar. Kadın gelince Peygamber (s.a.v): "Bu senin oğlun mu?" diye sordu. Kadın : "Evet" dedi.
"Kızgın alevlerle yanan kocaman bir ateş gördüğünde sana: "Eğer oğlunu bağışlarsan biz de bırakırız, yoksa onu gördüğün bu ateşe atacağız, "denilse bağışlamaz mısın?
"Ya Rasülallah! Öyleyse onu bağışlıyorum."dedi ağlayarak. Hz. Peygamber (s.a.v), delikanlıya dönerek:
"Ey delikanlı! Lâ ilahe illallah de, diye telkinde bulundu. O da aynısını söyledi. Rasülullah (s.a.v):
"Şefaatim sebebiyle onu ateşten kurtaran Allah (c.c.)'a hamd olsun." dedi. (2)
Öyleyse anne ve babamızı üzmeyelim. Onları sevelim, sevindirelim. Onlara itaat edip seversek, sevindirirsek cennete gireriz. Üzersek Allah (c.c.) korusun cehenneme düşeriz. Kaynaklar:
I.İbni Mâce, Edep 1. Münziri, Et-Terğib vet-Terhib 3/331-332.
2.Münziri, age 3/316.
|
| |