Durumu: Medine No : 9 Üyelik T.:
14Haziran 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
761 Konular:
392 Beğenildi:20 Beğendi:0 Takdirleri:87 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Babama Mektup Babama Mektup Bu sana ilk mektubum babam!
Bunca zaman İki satır olsun yazmadım diye, sitem etme bana.
Yazamadım Babam...
Hafif duyguları dile getirmek kolay,
Ağır duyguları dile getirmek zormuş…
Ne zaman alsam kalemi defteri elime,
Hıçkırıklardan yazamadım…
Babasızlığın zorluğunu anlatmaktan yazamadım…
Okuduktan sonra bunları duymasaydım,
Demenden yazamadım…
Biliyorum ki beni üzen her şey seni daha fazla üzer.
İncitmek istemedim o ince ve zarif yüreğini…
Sırtımın dayanağı, omuzlarımın direği babam.
Sen gittin... Sırtımı yaslayacak dağ bulamadım.
Sen gittin, direğim gitti babam! Omuzlarım dik durmuyor artık.
Sen yanımdayken, ruhumun her acıdığında, merhemim olurdun.
Sen gittin ilacım da gitti babam. Ruhum hep acılarla dolu.
Meğer Baba demek, dağ demekmiş. Baba demek dayanak demekmiş.
Sen yanımdayken ALLAH’tan gayrı korku bilmezdim.
Sen gittin… İnsanlar beni korkutuyor artık babam…
Sen varken, dünyam koskocamandı,
Sen gittin dünyaya sığamaz oldum babam.
Sen saçlarımı okşadığında, bahar yağmurları yağardı.
Şimdi karlar erimez oldu babam.
Sen gittin dünya değişti babam.
Beni, Fatih’in, Yavuz’un kahramanlık destanları ile büyüttün.
Damarlarımdaki kanı doğruluk, dürüstlük, inançla besledin babam…
Sen gittin ama anlattığın destanlar gitmedi, hâlâ yüreğimde babam…
O destanlar ki, bana ışık oldu yolumu aydınlattı,
O destanlar ki unutulan değerleri unutturmadı,
Hayat beni her zorladığında rehberim oldu.
Mertliğin dürüstlüğün, insanlığın atmosferinde tuttu beni.
Şimdiki çocuklar televizyonlarla büyüyor babam,
Hem de yalancı masallarla…
Biliyor musun babam!
Artık babalar destan anlatmayı değil, masal anlatmayı dahi bilmiyor.
Babalar artık konuşmayı unutmuş,
Akşam yemeklerinden sonra tatlı aile sohbetlerini bilmiyor.
İlk önce Hangi vaziyette olursak olalım,
ALLAH’a hamdetmeyi öğrettin bana
Tevekkülü öğrettin,
Rabbimi öğrettin.
Okumaya başladıktan sonra ilk hediye ettiğin kitaplar
Hala duruyor başucumda,
Dertli Dolap’tı Yunus’u anlatan ve adabı muaşeret.
Yunus… Yunus…
Yüreğimde çağlayan engin bir deniz oldu Yunus.
Biliyor musun baba çocuklar artık tanımıyorlar Yunus’u…
ALLAH sevgisini, ALLAH korkusunu bilmiyorlar.
İbretli masallar, hikayeler anlatılmıyor artık.
Anlatılsa da, Masallar kötü, hikayeler can yakıcı.
Çocuklar… gençler … Ah baba bir bilsen içler acısı haldeler.
Bunları hiç duymak istemeyeceksin biliyorum.
Sana çok ağır gelecek…
Evlatlar artık anne ve babalarını dövüyor, öldürüyorlar.
Çocuklar artık anne ve baba kıymeti bilmiyorlar.
Hani sen anlatmıştın babam… Eskiden emekli maaşları yoktu…
Yaşlı babalar, dedeler kahvelere giremezler,
Kahve önünde bir köşede çömelip otururlarmış.
Evlat eline bakan babalar çekindiklerinden harçlık isteyemezlermiş.
Şükrederdin artık emekli maaşları var,
Babalar eski sıkıntıları çekmeyecek derdin…
Ah babam Ah!
Babaların sıkıntısı daha da arttı.
Şimdi kazancı olan babaya da evlerde yer yok.
Sofraya konacak bir fazla tabağa da,
Yatırılacak bir kanepeye yer yok…
Babalar artık huzur evlerinde…
Evlatlar, babaları ölmeden miras kavgasında.
Çocuklar artık, babanın bir dağ olduğunu,
Bir dayanak olduğunu bilmiyor.
Çocuklar, ana-babanın evin bereketi olduğunu bilmiyor.
Babacım bu hafta babalar günü.
Yanımdayken, babalar gününde hediyemi verirken sana duygulanır,
Sımsıkı sarılır, ağlardın. Gözyaşları yağmur misali dökülürdü yüreğinden.
Sen daha iki yaşındayken kaybettiğin babanı düşünür,
Ona hiç hediye alamamış olman yüreğini acıtırdı.
Ama artık ağlama babacığım
Her gün ağlanmaz ki…
Hediyelerim her gün artık sana.
Yanımdayken hediyeyi ihtiyacın olduğu için değil,
Seni sevindirmek için alırdım.
Ya şimdi… Göndereceğim hediyelere çok ihtiyacın var biliyorum.
Dünya hediyelerinden çok daha kıymetli.
Fatihaları, Yasinleri, Tevhidleri, Salavatları
Adına vereceğim sadakaları, hayırları,
Her gün beklediğini biliyorum babam…
Babam!... BABA demeyi ne kadar da özlemişim. Mekanın cennet olsun Babam... |