11 Kasım 2013, 20:17
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13867 Üyelik T.:
24 Mayıs 2011 Arkadaşları:6 Cinsiyet: Yaş:31 Mesaj:
1.005 Konular:
399 Beğenildi:31 Beğendi:5 Takdirleri:53 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Dünya'nın gözü önünde müslüman katliamı Dünya'nın gözü önünde müslüman katliamı Dünya'nın gözü önünde müslüman katliamı UYANIN MÜSLÜMANLAR!!!! YÜREGİMİZİ KANATAN MÜSLÜMAN KATLİAMINA ARTIK DUR DEYİN Bunlar insan ve diri diri yakılan kardeşlerimiz:( bu kareleri görmekten utanç duyalım Bunun bedelini agır ödeyecegiz:(
Yine kan, yine gözyaşı, yine katliam, yine Müslüman soykırımına karşı tepkisizliği, hissizliği ve duyarsızlığı adet edinen insanlık… Myanmar Müslümanları katliamlardan geçirilirken, soykırıma tabi tutulurken, evleriyle birlikte ateşe verilip kadınları tecavüze uğrarken kimsenin sesi duyulmuyor.
Basına yansıyan haberlere göre son günlerde binin üzerinde Müslüman katledildi. Beş bini yaralanırken, üç bini ise kaçırıldı. Onlarca köy, yüzlerce ev ve cami ateşe verilip harabeye çevrildi. 300 bin Müslüman Bangladeş sınırlarına yığıldı. Myanmar Cumhurbaşkanı geçen hafta konuyla ilgili şunları söylüyordu: “Rohingya kavmine mensup Müslümanlar ya sığınmacı kamplarında toplanacaklar ya da ülkeden kovulacaklar”
Myanmar Cumhurbaşkanı Sin, Mart 2012’deki seçimlerde başa gelince ülkede ıslahatları gerçekleştireceği sözünü vermişti. Myanmar’ın Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlar, yeni cumhurbaşkanının ellerinden alınan vatandaşlığı geri vereceğini ve Müslümanlara yönelik baskı ve katliamları son erdireceğini umuyorlardı. Ancak bunun aksi gerçekleşti.
Aslında Myanmar Müslümanlarına yönelik katliamlar uzun yıllara dayandığı halde, kanı dökülenler Müslüman olduğu için her zaman olduğu gibi dünya basını büyük bir suskunluğu tercih etti. İnsan hak ve hukuku diye mangalda kül bırakmayanlardan çıt çıkmadı. Öte taraftan devam eden işkence, tecavüz ve katliamlardan korkan yüzbinlerce Müslüman ülkeyi terk edip komşu ülkelerin sınırlarına sığınmak zorunda kaldı.
Myanmar’ın nüfusu 50 milyonun üzerinde olup bunun % 15’ini Müslümanlar oluşturur. Müslümanların yarısı ise Arakan bölgesinde yaşamaktadır.
Müslümanlar miladi 7. Yüzyılda Abbasi halifesi Harun Reşit zamanında ticaret yoluyla bu bölgeye açıldılar. Müslümanların burada kurduğu bağımsız devlet yaklaşık üç asır varlığını sürdürdü. Bu müddet içinde 48 Müslüman yönetici hükümet etti. 1748 yılında harekete geçen Budistler Müslümanların hükümetine son verdiler. Bu tarihten sonra Müslümanların bir daha varlık göstermemeleri ve siyasi alanda etkin olmamaları için sürekli baskı yaptılar. Bu baskılar kimi zaman katliamlara dönüşüp milyonların hayatının kararmasına yol açtı. Budistler, Müslümanların İslam’dan vazgeçip Budizm’e geçmeleri için baskı yapıyor, onları din değiştirmeye zorluyorlardı.
Burada Müslümanların eğitim ve öğretimi yasaklanmış durumda. Tarlaları ellerinden alınıp Budistlerin eline verilmiş. Müslümanların devlet dairelerinde çalışmaya hakları yoktur. Eğitimlerini devam ettirme gibi bir hakları da yok. İslami isimler kullanmalarına izin verilmezken, Budist isimlerini kullanmaya zorlanmaktadırlar. Ekonomik olarak bütün imkanları ellerinden alınmış, kültürlerini ve dinlerini yaşamaları yasaklanmıştır. Mescitlerinde ezan okumalarına bile izin verilmemektedir. Yaşadıkları yerleşim alanlarının dışına çıkmaları durumunda cezalandırılmaktadır.
Son atmış yıldır yapılan baskı ve zulümlerden dolayı Myanmar Müslümanlarından çoğu ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Yaklaşık bir buçuk milyonu Bangladeş’e göç etmeye zorlandı. Buradaki Müslümanların en büyük toplu göçü 1991 yılına dayanmaktadır. Göçe zorlanan Myanmarlı Müslümanlar sığınmacı kamplarında çok zor şartlarda yaşam mücadelesi vermektedir.
Buradaki Müslümanların vatandaşlık hakları 1982 yılında ellerinden alındı. Yerli oldukları halde kanunsuz vatandaşlar olarak kabul edilmekte, Müslüman Rohingya kavminin İngiltere’nin Myanmar’ı işgalinden sonra buraya göçtüğü iddia edilmektedir. Bununla Müslümanların tarih ve coğrafyalarını inkar edip topraklarından sürmeyi amaçlıyorlar.
1962 iktidara gelen Komünist hükümet Müslümanları topluca katletmeye başladı. Nasaka ismiyle kurulan silahlı grubun işi Müslümanları öldürmekti. Ülke kanununu değiştiren Komünistler, Myanmar’da yaşayan 140 kavme vatandaşlık hakkı verirken, Müslümanların vatandaşlık haklarını ise lağvettiler.
Buradaki Müslümanların çocuk sahibi olmaları engellenmekte, kızların 25, erkeklerin ise 30 yaşından önce evlenmesine izin verilmemektedir.
İktidarı ele alan Komünistler, Müslümanların bütün varlıklarını müsadere edip ellerinden aldılar. 11 Eylül 2001 ABD’deki çifte kulelere yapılan saldırıyla birlikte harekete geçen Myanmar hükümeti, Müslümanları toplu katliamlardan geçirdi.
Bugünlerde yine Müslümanlar tek tek ya da topluca katlediliyor. Kadınlar tecavüze uğruyor. Evleri ve camileri başlarına yıkılıp ateşe veriliyor. Bütün dünyanın, özellikle de bir milyar yedi yüz milyon Müslümanın gözü önünde Myanmar Müslümanları vahşice öldürülüyor. Nesilleri yok ediliyor. Toplu katliamlarla Arakan bölgesinin sakini Müslüman bir halk kıyımdan geçiriliyor. Dünya halkları ve, Müslümanlar seyrederken Müslüman bir millet soykırımdan geçiriliyor. Dünyanın ağaya kalkması için soykırıma uğrayan insanların İngiliz, Alman, Amerikalı, Yahudi ya da Hıristiyan olması mı gerekiyor?
Myanmar Müslümanları aç, sefil, perişan halde yaşam mücadelesi vermekte, kimileri tecavüze uğramakta, kimileri de vahşice öldürülmektedir. Allah Teala Müslümanları bu büyük faciayla imtihan ediyor. Maddi ve manevi yardımlarımızla meydanlara inmezsek imtihanı veremeyiz ve Allah Teâla’ya hiçbir mazeret sunamayız. İmkânı olanlar maddi yardım için hareket geçmeli, olmayanlar ise kıbleye dönüp bedenlerinin bir parçası durumundaki Myanmar Müslümanlarına dua ederek, Allah Teala’dan bu büyük zulmü sona erdirmesini istemelidirler. Bu her Müslümanın insani ve İslami sorumluluklarındandır. :(
__________________ |
| |