Durumu: Medine No : 9 Üyelik T.:
14Haziran 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
761 Konular:
392 Beğenildi:20 Beğendi:0 Takdirleri:87 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Sıkı tutun, bırakmayın birbirinizi! Sıkı tutun, bırakmayın birbirinizi! Sıkıca tutun ellerinizi, sakın bırakmayın birbirinizi!
Bir tek kardeşimizin kaybolup gitmesine, İslam’dan uzaklara savrulmasına fırsat vermeyin!
İnsanoğluna Allah’ı hatırlatacak hiç bir levhanın bulunmadığı, bütün işaretlerin kasıtlı olarak imha edildiği böylesi bir zamanda ve zeminde sakın bırakmayın ellerinizi!
Önüne kattığı her şeyi sürükleyip götüren bu hayasızca akına, bu edepsizlik seline bir tek kardeşimizi bile kaptırmayın!
Var gücüyle üzerimize çullanan bu küfür atmosferinde orta yerde yapayalnız kalan kardeşlerin kollarından iyice kavrayıverin, ellerini sıkıca tutun ve bırakmayın!
İnsanımızı öncelikle yalnızlaştırıp sonra teker teker yutup eritmeyi hedefleyen bu şeytani oyunun farkına varın ve engelleyin!
Kalkın, Allah için arayıp bulun, ziyaret edin çoktandır görmediğiniz kardeşlerinizi, çoktandır toplantılarınıza katılmayan, çoktandır camide cemaatte göremediğiniz kardeşlerinizi araştırın!
Kendini süsleyip, en cazip şekle bürünen şu aldatıcı dünyanın kollarına terk etmeyin kardeşinizi!
Yalnızlığın ürkütücü kucağına da bırakmayın kardeşinizi!
Unutmayınız ki, yalnızlık çoğu zaman günah işlemek için daha elverişli bir ortamdır. Yalnızlık, insanları çaresizliğe, ümitsizliğe, çıkmazlara sürükler. Kardeşiniz kesinlikle yalnız kalmasın sizin sayenizde.
Gücünüz yettiği nispette kardeşinizi uzun zaman televizyonla, bilgisayarla da baş başa bırakmayın, araya siz girin.
Sadece günaha bulaşmasını engellemek için değil, bunalıma düşmemesi, strese girmemesi için, kaygılarla boğuşmaması için Müslüman kardeşinizin yanında olmalı ve elinden tutmalısınız!
Müslüman kardeşinizin toplumdan sıyrılarak uzun zaman bir yerlere çekilmesine de engel olmalısınız.
Üstesinden gelemediği problemleriyle onu baş başa bırakmayın, tamamen çözemeseniz bile, yanında olun, elinden tutun.
Kalkın arayın Allah için, yirmi sekiz şubattan bu yana bir daha göremediklerinizi, evlendikten sonra bir daha göremediklerinizi, bir makam ve koltuk sahibi olduktan sonra bir daha göremediklerinizi, maddi durumu biraz düzelip işleri yoluna girdikten bu yana bir daha göremediklerinizi, veya daha önce durumu iyi iken işleri bozulduktan sonra bir daha göremediklerinizi, askerlikten sonra bir daha göremediklerinizi, basit sebeplerle sizin terk edip bir daha görmediklerinizi araştırın, soruşturun ve mutlaka bulun. Bulduktan sonra da bir daha kesinlikle ellerini bırakmayın.
Belki fazla bir yararınız dokunmayabilir, dertlerinin tamamına çözüm getiremeyebilirsiniz. Fakat, olsun, siz varmanıza bakın, elinden tutmanıza bakın, yüzüne müslümanca tebessüm etmeye bakın, bu kadarı bile yeter.
Bilsin ki o kardeşiniz; “Ben ne kadar uzaklaşsam da, anlaşılan Müslüman kardeşlerim beni kesinlikle terk etmeyecekler, yalnız bırakmayacaklar, her zaman benimle beraber olacaklar, ben onların bir parçasıyım. Bu durumda ben kesinlikle başkalarıyla birlikte olamam, çünkü ben bir müslümanım ve benim hayatımda Müslümanlar var. Ben Müslüman kardeşlerimle birlikteyken bir anlam ifade ederim, onlarla birlikteyken varım ve güçlüyüm…”
Müslüman bayanlar!
Örtülerinden sıyrılan, sonra sizin aranızdan ayrılan, ibadetlerini gevşeten ne kadar bacımız varsa Allah için hatırlamaya çalışın, nerede olduklarını öğrenin, ziyaretlerine varın, yeniden ellerine sarılın ve bir daha bırakmayın.
Evet, sıkıca tutun Müslüman kardeşlerinizin ellerini, bırakmayın!
Unutmayın ki bu yaman geçitler, bu azgın ve derin geçitler, dönemeçler ancak el ele tutuşularak geçilebilecek geçitlerdir. Elinden tutmadıklarınızı, elini bıraktıklarınızı yutup yok edecektir bu geçitler.
Mehmed Göktaş (inzar Dergisi 46. Sayı) |