23 Mart 2014, 00:05
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 Arkadaşları:18 Cinsiyet:- Memleket:sivas Mesaj:
10.759 Konular:
697 Beğenildi:8588 Beğendi:10215 Takdirleri:28065 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Kalbin Emâneti.. Kalbin Emâneti.. Elimizi kalbimize koyalım..
Dinleyelim onu..
Seslerini dinleyelim..
Ve şimdi ona hiç korkmadan -dur- diyelim..
"Dur! - Ey kalbim! Dur"
Kalbimize "dur" dediğimiz halde neden durmuyor?
Emrimize neden amade olmuyor?
Hâlbuki kalp bizim bedenimizin içinde değil mi?
Taşıdığımız ve istediğimiz gibi hareket ettirdiğimiz o bedenimiz..
Eğer bizi dinlemiyorsa hiç bize ait olabilir mi?
Bedenimize -acıkma, susama, yorulma-
veya ruhumuza -üzülme, acı çekme, dert etme- desek onlarda bizi dinlemeyecektir.
Bizler kalbimize, bedenimize ve ruhumuza hükmedememeyiz.
Onlar bize bir emânet.
Öyle bir emânet ki..
Vakti geldiğinde o çok güvendiğimiz kalbimiz ve bedenimiz
bizden ayrılacak, gerçek sahibine ulaşacak..
Ancak O, kalbimize "dur" derse durur..
Çünkü O "ol" der oluverir..
Çünkü mutlak sahibi O..
O halde bu gam neden?
Bu üzüntü, bu keder neden..
Eğer emânetse taşıdığımız herşey,
bu telaş, bu endişe neden?..
Rahmet Kelâmıyla buyuran O değil mi?
"O sabredenleri ki onlar, bir musîbete uğradılar mı,
«Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döndürüleceğiz» derler."
Bakara; 156
Ey Kalbim! Sen emânetsin. Allah'a emânetsin.
"Alıntı"
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
| |