Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14Haziran 2014, 02:35   Mesaj No:1

muallime

Medineweb Sadık Üyesi
muallime - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:muallime isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14876
Üyelik T.: 01 Aralık 2011
Arkadaşları:13
Cinsiyet:Anne
Mesaj: 874
Konular: 134
Beğenildi:137
Beğendi:67
Takdirleri:484
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cihat için anne baba izni şart mı?

Cihat için anne baba izni şart mı?

Cihat için anne baba izni şart mı?


Bugün bir okuyucumun yazdığı ve daha da güncelleşen bir mektubunu verip cevaplamaya çalışacağım:
Kıymetli Hocam,
Çaresiz kaldığım bugün, size ulaşmayı çare olarak gördüm.
19 yaşındaki oğlum Muhammed Burak Ertem, 30 Mayıs Cuma günü bırakmış olduğu mektupta cihadın farz-ı ayn olduğunu, cihadın neticesinde şehadet, şehadetin neticesinde bu dünya nimetlerinden daha üstün olan cennet nimetlerine ulaşma arzusu ile Suriye'ye cihada gittiğini ifade etmiş. Oğlumun yaşantısı kısa sürede bu düşünceleri benimseyecek yapıda değildir. Mektuptaki ifadeler oğlumun ifadeleri değildir, kesinlikle onun yazdığına inanmıyorum. Oğlum ve arkadaşları tabiri caizse beyinleri yıkanarak cihat adı altında Suriye'ye ölüme götürüldü. Bu süreçte devletin bütün kurumlarından resmi olarak yardım talep etmemize rağmen hiçbir sonuç alamadık ve maalesef, bu konuda işi ağırdan almaları çok üzücü ve endişe verici. Çocuğumuzu bulabilmek ümidiyle biz de Reyhanlı sınırına kadar gittik ve anladık ki birçok ilden yüzlerce genç kandırılıp organize bir şekilde sınırdan ellerini kollarını sallayarak Suriye'ye girdiriliyor ve orda da İslami gruplar birbirleriyle savaşa sokuluyor. Aileler perişan halde. Hiç kimse bu gidişe dur demiyor. Asıl endişemiz oğlumun cihatla ilgisi olmayan gruplara dahil olmasıdır. Bir haftadır buna aracılık yapabilecek birçok kişi ve grupla görüştük ama netice alamadık.
Sizden istirhamım, bu mağduriyetimizi, çaresizliğimizi dile getirip köşenize taşımanızdır.
Selam ve dua ile… Mehmet ERTEM. Emekli Öğretmen
Cihadın İslam'ın varlık sebebi olduğu herkesin malumudur. Hz. Peygamber cihadı İslam'ın çatısının da zirvesi olduğunu söyler.
Ayrıca cihadın; bir müminin bulunduğu hal ve şartlarda Allah'ın sözünün en üstün olması adına ne gerekiyorsa onun için ceht ve gayret sarf etmesi olduğunu da daha önce söylemiştik.
Fıkıh kitaplarımızda söylenen şudur:
Eğer iş başa düşüp cihat farzı ayn olmamışsa bir insanın annesini babasını bırakıp cihada gitmesi doğru olmaz. Çünkü Hz. Peygamber (sav) kendisiyle cihada çıkmak isteyen bir gence, 'Annen baban hayatta mı?' diye sormuş. Evet, cevabını alınca da 'Senin cihadın onlarla bulunmandır' buyurmuştur. Daha sonraları bir başka genç de İbn Abbas'a, Rumlarla (Bizansla) cihad etmek için adakta bulundum, demesi üzerine, İbn Abbas da ona: 'Sen anne babana hizmet et. Rumlarla savaşacak yeterli insan var!' diyerek izin vermemiştir.
Fakihler bu ve benzeri delillerden şu sonuçları çıkarmışlar:
Cihad farzı kifayedir, anne babaya itaat ise farzı ayn'dır. Dolayısıyla anne babaya itaat öne alınır.
Ancak cihad farzı ayn haline gelirse, mesela;
Ulü'l-emr seferberlik ilan ederse,
İslam ülkesi saldırıya uğrarsa,
Ya da herhangi bir Müslüman topluluğa tecavüzde bulunulur ve onlar da kendilerini savunamaz halde olurlarsa,
Doktor, hemşire ve teknik adam gibi kendisine ihtiyaç duyulan birisi olursa,
O zaman cihada gitmek farzı ayn haline gelir ve öncelik kazanır. Anne baba müsaade etmese bile gitmelidir.
Hedefini bulmuş olsa, aslında bir insanın cihadı ve şehadeti tercih eden bir evladının olması şereftir.
Ne var ki, bugün durum karmakarışıktır. Kur'an-ı Kerim'in sözünü ettiği ulü'l-emr yoktur. Özellikle Suriye'de ve Irak'ta kimin kimle savaştığı belli değildir. Oralarda yabancı ülkelerin ekonomik ve siyasi emelleri için kurduğu ve destek olduğu pek çok İslamî (!) cihat hareketi vardır. Bunların kimin adına kime hizmet ettikleri, en azından bizim için meçhuldür. Bizde de vaktiyle Hizbullah diye bir örgüt kurulmuş, sonra terörize edilerek, kuranlar bir taşla birkaç kuş vurmayı hedeflemişlerdi. Hem hatırlı Müslümanları öldürmüşler, hem Müslümanları katil ve terörist göstermişler, hem de PKK'yı durdurmayı amaçlamışlardı. Ayrıca bugün dış güçlerin güdümündeki bu grupların üyelerine belli ilaçlar içirilmek suretiyle, intihar saldırısı gibi aklın da dinin de kabul etmediği eylemlerin yaptırıldığı, bir söylenti olmaktan çıkmış gözüküyor. 11 Eylül saldırılarını yapanların aslında İslam'la alakaları olmadığı halde gözünü kırpmadan ölüme gitmelerinin sırrı bu olsa gerektir. Benzer ilaçlarla bizde de bir sürü mesih, mehdi ve peygamber çıkarıldığı inkâr edilemez. İşin ilginç tarafı, bu megalomanları bazı ülkeler desteklemekte ve onlara televizyon bile kurdurmaktadırlar.

Faruk Beşer /Yeni Şafak
__________________


Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi muallime 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başkasının engelli raporuyla araba almak caiz mi ? Soru Cevap Arşivi dvrzener 2 1335 06 Ocak 2020 00:11
Kur’an ezberleme ve hafızada tutma yolları-1 Kur'ân-ı Kerim Genel muallime 1 2038 01 Ocak 2016 17:34
Kur'an Kursu Öğreticileri ile Öğretmenlerin Farkı Din Görevlileri muallime 0 2132 19 Kasım 2015 17:19
Kurmê Darê ji Dêre Muhtelif Konular İslaminesil 1 1914 27 Ekim 2015 20:38
İmamın Dönüşü Din Görevlileri ayrıLık_ 1 1881 10 Eylül 2015 11:29