Durumu: Medine No : 25542 Üyelik T.:
04 Şubat 2013 Arkadaşları:8 Cinsiyet: Mesaj:
72 Konular:
44 Beğenildi:39 Beğendi:3 Takdirleri:163 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | SEKAM Gençlik Araştırması Üzerine -2-/Bedia Özdemir Tokel SEKAM Gençlik Araştırması Üzerine -2-/Bedia Özdemir Tokel SEKAM Gençlik Araştırması Üzerine -2-/Bedia Özdemir Tokel Sosyal Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi (SEKAM )gençlik araştırma sonuçlarının değerlendirilmesine , geçen yazıdan devam edelim..Bu araştırmadan çıkan sonuç hepimizi oldukça şaşırttı.Hem ailelelerin,hem eğitim kurumlarının hem devletin eğitim politikasının ne kadar yetersiz olduğu ,bir toplumun bel kemiği sayılan Gençliğimizin ,bir medeniyet inşaa etmede onlararı yetiştiremediğimiz,hayata atılırken ,yol göstermede ,hem fertler olarak ,hem toplum olarak başarısız olduğumuz gözler önüne serilmiş oldu. 900 sayfalık bu kıymetli araştırmanın bütün detaylarına değinmemiz elbette imkansız ama gönül ister ki ;tüm eğitimcilerimizin bu kitap olarak yayımlanmış araştırmaya ulaşması ve değerlendirme yapabilmesidir.Eğitimcileri yönlendirecek hatta -ne yazık ki sayıları az olsa da -bilinçli ve dikkatli anne-babaların da el kitabı niteliğinde bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Evet neden bu araştırma herkesi şaşırttı sorusuna;bir kaç cümleyle özetleyecek olursak;kendini Ateist olarak tanımlayan gençlerin namaz kılması,kendini dindar olarak tanımlayan gençlerin namaz kılmaması,yine aynı dindar gençlerin evliliği modası geçmiş bir kurum olarak görmesi,gençlerin çoğunluğunun kimseye güvenmemmesi ,babasına bile güvenmemesi , Sorulara verilen cevaplar arasında tutarsızlıklar ,laikliği din karşıtlığı olarak görmemesi ,çok az kitap okuması,okuyan az bir kısımın da roman okuması,televizyon,internet gibi iletişim araçlarının haddinden fazla kullanılması ,gelir düzeyinin çoğunluğunun 700-2000 tl olması gibi... Anlaşılan o ki,''imanlı ama amelsiz'' ,''hem laik ,hem muhafazakar,hem dindar,hem gelenekçi bir gençlik ''ile karşı karşıyayız.Elbette bu ''yeni gençlik profili'' nin oluşmasında etkin olan unsurlar bir tane değil.Gençlerin eğitiminde ,gencin kimliğini oluşturan 4 ana unsurdan daha önceki yazılarda bahsetmiştik.Bu 4 temel unsur ; Fıtrat, aldığı eğitim (okul), çevre ve aile idi.Masanın dört bacağı gibi ..Hangi bacağı kurt kemirirse ,masa masa olmaktan çıkıyor işlevini göremiyor .Gençlerdeki bu bozulma; ailelerdeki bozulmanın da göstergesidir.Aile,okul,çevre den etkilenen genç için başka bir unsur da Medya!! Bu konuya SEKAM açılışında konuşma yapan Burhanettin Can şu sözleri de doğruluyor. Alman Sosyal Demokrat Bülent Güven’ kendisiyle yapılan söyleşide şunları söylemiştir. “Türk toplumu değişmeli. AB’ye girmek için değişin. Bizimkiler dizileri sever. Dizide iyi huylu, dürüst, çalışkan, erdemli bir karakter olsun. Ama eşcinsel olsun. O zaman meşrulaşır.” Daniel John Berding, AB’ye uyumlu olabilmemiz için şu tavsiyelerde bulunur: “Batıda bazı ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de İstanbul, Ankara, İzmir belediye başkanları da eşcinsel olsun.” Cumhuriyet tarihinden beri Medyanın Türk toplumu üzerindeki etkisini,dinden gelenek ve göreneklerimizden ,yıllar yılı yavaş yavaş bilinçli olarak uzaklaştırıldığını biliyoruz. Türk toplumunun edep ahlak haya bakımından uğradığı dejenerasyon had safhada !!Artık eşcinsellik,uyuşturucu kumar,internet bağımlılığı,televizyon bağımlılığı oldukça yayılmış durumda .Hem bu medyanın dejenerasyona katkısı sadece Türkiyede değil Tüm Dünyada böyle. Sonuç olarak; Bu araştırmanın en bariz sonucu ''Gencin kendini tanımlayamayacak kadar kimliksiz olduğu'',Gencin kendini tanımlayamaması doğru düzgün bir Dünya görüşünün olmayışından ve daha da önemlisi Dünyada olup biteni tam da anlamlandıramaması olarak ortaya çıkmış.Gençler hakkında tam bir değerlendirmeye sahip olmadığımız ,toplum olarak gençlere uzak olduğumuz ve Devletin de gençlik politikasının olmayışı gibi sonuçlar SEKAM araştırmasının en önemli bulguları .Zaten problemlerinizi nasıl çözüyorsunuz sorusuna gençlik ;'' arkadaşlar'' olarak cevap vermesi bu değerlendirmelerimizde haklı olduğumuzu gösteriyor.Düşünün ki bir grup genç var.Sizin çocuğunuz da bu grubun içinde yer alsın.Ve problemleri var. Bu problemi anne babasıyla değil,öğretmeniyle değil bir din adamıyla -hiç değil-çözmüyor ;kendisi gibi tecrübesiz biriyle arkadaşıyla çözüyor,çözmeye çalışıyor.Bunun sebepleri ve doğurduğu sonuçlar elbette başka bir yazı konusu ama anne ve babalar ,öğretmenler , din adamları gençlerle iletişime geçemiyor. Ebeveynler ;kendi gençlik zamanında aldığı eğitimi 30- 40 yıl sonra ,şartlar tamamen değişmiş modern bir Dünyada yaşayan ,varlık göstermeye çalışan gence uygulamaya kalkınca ortaya bu sonuçlar çıkıyor.Kendini sorgulaması gereken kişi ve kurumlar saydıklarımızdan başka bir de Diyanet.Diyanet gençlerin hiç güvenmediği kurumların neden dördüncüsü olmuş bunu sorgulamalı.Avrupa konsoloslukların da gençlerle ilgili ne gibi bir programları var , bunu da bilmek istiyoruz.Çünkü malumdur ki ,gençliğini en zor yaşayan gençlik ''Avrupada yaşayan Müslüman gençlik''.Bu gençliğin tutunacak hiç bir dalı yok.Sadece arkadaşları var.İslami bilgisi onu kurtarmaya yetmiyor.Türklük duygusu ''Avusturyalımıyım Türk mü ? ''ikilemi arasında eziliyor. Okullarda ayırımcı öğretmen zulmü yaşıyor.Eğer aile de problemli bir aileyse, gencin tutunabileceği dal kalmıyor.İçki kumar uyuşturucu kızlar bataklığında bu gence kim yardım edecek ? En azından gençlik çalışmaları yapan sivil toplum kuruluşları ,desteklenebilir.Beraber gençlik çalışmaları yapılabilir. |