Suriyeliler İle Olan İmtihanımız!
Üç yıl önce bir gece annem birden odama girip acele kalk yardım et bana dedi, hayırdır anne dedim, yan daireyi kiraya veriyorum dedi.
İyi de ne konuda yardım edeceğim dedim, evleneceğim diye o sene 4-5 halı almış annem, onları yan daireye taşı benimle dedi.
İçimden ne alaka dedim ama çokta itiraz etmeden yardım etmeye başladım, son halıyı da yan daireye taşıdım ve içeri girdim.
Meğerse annem yan daireyi Suriye'li bir aileye kiraya vermiş, 5 çocuk 1 anne 1 baba bir de neneleri var. Ellerinde ise bir tek çanta var.
Neyse halıları serdik annem ile hepsi oturmuş şaşkın şaşkın bizi izliyor, bir yandan da ağlıyorlar. İçim parçalandı.
Ertesi gün annem ile dışarı çıkıp televizyon, buzdolabı, çanak tabak ve bir miktar erzak alıp evlerine yerleştirdik.
Sabahları evden çıktığım zaman evin erkeği olan babaları ve 2 erkek çocuğu kapı önünde olurlardı, beni görünce hemen ayağa kalkarlardı.
Birgün akşam evde otururken annem beni çağırdı ve gel Suriyeli seninle konuşmak istiyor dedi. Balkona çıktım hanımı ile gelmiş.
Bana "Allah sizden razı olsun bize kapınızı açtınız. 3 aydır da kira almıyorsunuz ama ben çalışmak istiyorum, bana yardımcı ol" dedi.
Ne iş yapabilirsin diye sordum, helal olan her işi yaparım dedi, inşaat firmasında çalışır mısın dedim, elbette dedi.
Ertesi gün aldım mühendis bir arkadaşa götürüp bu bizim Suriyeli kiracı, ona bir inşaatta iş verebilir misin dedim.
Önce hayır, sigorta sıkıntısı calışma izni vs vs dese de bir şekilde ikna ettim. İşe başladı, sabahları işe giderken çocuk gibi çıkıyordu.
İlk aylığını alır almaz gelip hepsini geçmiş kira paralarına karşılık vermek istesidiyse de annem kabul etmedi. İlerde alırım dedi.
Neyse kurban bayramı tatiline girdik, bayramda komşular akrabalar et getirip verdiler, sanırım 1-2 kurban eti topladılar.
Bayramdan sonra gelip bize çok et geldi, bu kadarı bize fazla, tanıdığınız durumu kötü olan başka bir aileye verelim dedi. Vardı ve verdik.
Çalıştığı inşaat bitti, ertesi gün baktım balkonda ağlıyor. Yanına gittim hayırdır dedim, iş bitti dedi. Üzüldüm, buluruz dedim.
Mühendis arkadaş o akşam telefon açıp kiracını yarın yanıma yolla benim bir kaç bina daha var orada devam etsin, çok efendi biri dedi.
Neyse 1 seneyi devirdi o arkadaşımın yanında, birgün belediyeden bir arkadaş telefon açıp buraya gelebilir misin dedi.
Hayırdır dedim, burada Suriyeli bir aile var ve bizden yardım gıda yardım fişi istiyorlar ama evrakları eksik dedi.
Bizim kiracıyı da alıp belediyeye gittik, içeri girince bizim kiracı yardım isteyen aileyi görünce gözleri fal taşı gibi açıldı ve bağırdı:
"Utanmıyor musunuz, reziller" gibisinden bir çok laf edip aileyi oradan kovdu, meğer bizim kiracı bu aileyi Suriye'den tanıyormuş.
Bu yardım isteyen aile inanılmaz zenginmiş, öyle ki Türkiye'de rahat etmek için otellerde kalırlarmış.
İhtiyaçları olmadığı halde gidip yardım fişleri alıyorlar, gerçekten ihtiyacı olanlar ise bunlar yüzünden aç kalıyor dedi.
Neyse, birkaç hafta sonra gelip ben biraz para biriktirdim, sağ olsun dolmuşçular benden almıyor ama ben param ile motor alacağım dedi.
Aldım bir yere götürdüm, eksik olan parasını tamamlayıp bir motor aldık, işe artık motor işe gidip gelmeye başladı.
Neyse yine kurban bayramı geldi, sabah çağırdım, gel bizim bahçeye şimdi sana kurban etleri verenler olacak dedim. Kabul etmedi.
Geçen sene ihtiyacım vardı kabul ettim, şimdi çok şükür çalışıyorum ve ihtiyacım yok, etleri ihtiyaç sahibi başka bir aileye verin dedi.
İnanılmaz efendi ve inanılmaz çalışkan bir ailesi vardı. Bu sene başı yanıma geldi ve "Ben Suriye'de kasaptım. Burada yeteri kadar para kazandım, bir kasap dükkanı açmak istiyorum ama benden vergi ve kira almazlar diye açmıyorum" dedi.
Sen dükkanı kendin kiralasan ve üstüne yapsan ama bütün masrafları ben ödesem dükkan kanunen senin ama gerçekte benim olsa dedi.
Olur neden olmasın dedim, dükkanı açtık ve birkaç ay içinde dükkan muazzam iş yapmaya başladı.
Kızlarını bizim buradan bir aile istedi, kızlarının rızasını sorup kabul edince verdiler ama damat çakalın önde gideniymiş.
Kızı hergün döver vucüdunu mosmor edermiş, kız arada da olsa baba evine geldiği birgün babası morlukları görüp damadın evine gitmiş.
Neyse kavga etmişler, damat tarafı biraz kuvvetli bir aile olduğu için ve ilerde adam başlarına bela olmasın diye adamı şikayet ettiler.
Bir erkek çocuğu ile sınır dışı edildi. Ailesi burada kaldı, emniyette son konuşmamızda bana şunları söyledi:
5 parmağın 5'i bir olmaz, doğrudur bizim vatandaşlarımızdan hain alçak ve nankör olan çok ama ben öyle değildim.
Türkiye'de 3 yıla yakın kaldım elhamdulillah, ihtiyacım olanından fazlasını istemedim, dilenmedim, kimseye zarar vermedim.
Kızıma sahip çıktım diye sınır dışı ediliyorum, siz güzel bir milletsiniz ama sizin milletinizin içinde de bizimki gibiler var dedi.
Dürüst olayım çok dokundu gidişi bana, çünkü gerçekten efendi, ahlaklı ve çalışkan biriydi. Savaş bitsin zaten gideceğim diyordu.
2 hafta önce annem telefon açtı ve ağlıyordu, onun ağlamasını duyunca hemen arabaya bindim ve yanına gittim.
Gece saat 3-4 civarı, tam sahur zamanı, meğerse sınır dışı edilen kiracımız ve oğlu Suriye'de bir köyde Esed askerleri tarafından öldürülmüş.
Birilerinin yardımı ile cenazeler Türkiye'ye getirildi ve gömdük. Ailesinin geri kalanı ise geçen hafta, Yemen'deki bir akrabalarının yanına gitti.
Olay bundan ibaret...
ALINTI