İslamda Hayız ve Nifas ile ilgili meseleler
Hayız ve Nifas Hallerine Ait Hükümler
122- Adet gören veya lohusa olan müslüman kadınlara ait bazı özel hükümler vardır Şöyle ki: Bu haller içinde bulunan bir kadın namaz kılamaz, şükür secdesi bile yapamaz Oruç tutamaz Kur'an-ı Kerîm 'den bir ayet dahi okuyamaz; ancak dua ayetlerini dua niyeti ile okuyabilir Kur'an-ı Kerîm'e veya Kur'an ayetlerinin yazılı bulunduğu levhalara ve paralara, tam ayet olmasa bile, dokunamaz, tutamaz Sahih kabul edilen görüşe göre, Kur'an tercümesi hakkında da hüküm böyledir, onu da ele alamaz Mescidlere (camilere) giremez Kabe'yi tavaf edemez, kocası ile cinsî ilişki kuramaz Kocası böyle bir hanımın göbeği altından diz kapakları altına kadar olan yerlerinden aralarında bir engel olmaksızın faydalanamaz Şehvetin olup olmaması fark etmez Bunu yapmak haramdır Aralarında bir engel (bir elbise) varsa, cinsî ilişkiden başka faydalanma yapabilir
123- Adet gören veya lohusa (nifas) olan bir kadın, bu hallere ait günler içinde terk edeceği farz namazları kaza etmez Namazlar her gün tekrarlandığı için dinde bir kolaylık olmuştur Fakat o hallerde terk edeceği ramazan oruçlarını sonradan kaza eder
124- Farz veya nafile oruç tutmakta olan bir kadın, bu hal üzere iken hayız görse veya lohusa olsa, bozmak zorunda kaldığı o orucunu sonra kaza eder
Yine: Nafile bir namaza başlamışken kendisinden böyle bir hal meydana çıksa, o başlamış olduğu namazı sonradan kaza eder Fakat farz namaza başlamış ise onu kaza etmez Çünkü o namazın kendisine farz olmadığı meydana çıkmıştır
125- Bir kadın temiz olarak yatıp da uyandığı zaman, hayız görmeye başladığını anlarsa, uyandığı andan itibaren adet görmeye başlamış sayılır Aksine olarak hayızlı bir kadın, yatıp da uyandığı zaman temizlenmiş olduğunu anlarsa, ihtiyat olarak, yattığı zamandan itibaren temizlenmiş sayılır Onun için bu iki esasa göre de, eğer yatsı namazını kılmadan önce yatmış ve uykuda iken bu namaz vakti geçmiş bulunursa, bu namazı kaza etmesi gerekir
126- Adet gören veya lohusa olan bir kadın, dua ayetlerini dua niyeti ile okuyabilir Yüce Allah'ı zikir ve tesbih edebilir Bu hallerde bulunan kadının pişireceği yemekler ve içeceği suların artıkları mekruh değildir Böyle bir kadını, cinsî ilişki olmaksızın kocasının yatağa alması caizdir
127- Bir kadının adeti henüz bitmeden kanın kesilmesine ve yıkanmasına itibar olunmaz Bu bakımdan adeti tamamen bitmedikçe, kendisi ile cinsel ilişki kurulmaz Çünkü adet müddeti içinde kanın gelmeye başlaması mümkündür Fakat böyle kanın kesilmesi üzerine kadın yıkanmış olunca, ihtiyat olarak namazlarını kılar ve oruçlarını tutar
128- Hayız ve nifas için belli olan en çok müddetler geçince, cinsel ilişki hemen helal olur Fakat bu müddetten önce kandan kesilmeleri ile cinsel ikişki hemen helal olmaz Bu durumda kadın ya yıkanmış olmalıdır, ya da üzerinden bir namaz vakti geçmelidir Yahut da, bir özür sebebiyle teyemmüm edip onunla, nafile dahi olsa, bir namaz kılmış olmalıdır ki, cinsel ilişki helal olsun
129- Hayız ve nifas konusunda, bir müslümanın gayrimüslim olan zevcesi ile cinsel ilişkisi, sahih olan görüşe göre, aynen müslüman olan zevcesi hükmündedir Diğer bir görüşe göre, müslüman olmayan bir zevcenin adeti her ne zaman tamam olursa, kocasının ona yaklaşması helal olur Yıkanmasını veya üzerinden bir namaz vakti geçmesini beklemeğe gerek yoktur
130- Bir kimse, henüz adetini tamamlamamış olan zevcesine yaklaşırsa günahkar olur Onun için tevbe ve istiğfarda bulunması gerekir Bununla beraber fakir müslümanlara bir veya yarım altın sadaka vermelidir Bu bir altın beş gram ağırlığında olan bir altın paradır
131- Adet ve nifas halleri kadınlar için bazı konularda özür sayılmaktadır Onun için namazın farziyeti onlardan düşüyor, oruçları da sonraya kalıyor Bununla beraber bu durumda olan bir kadın, kan olarak çıkardığı sıvıdan dolayı tam bir temizlik halinde değildir Yüce Allah'ın huzurunda durup namaz kılmak ve Kur'an ayetlerini okumak veya Kur'an'ı tutmak için tam bir temizlik hali içinde bulunmak lazımdır Onun için böyle bir kadının namaz kılması, oruç tutması, Kur'an okuması veya Kur'an'a yapışması caiz olmaz
Diğer bir yönden de, böyle bir kadın hastadır, dinlenmeye muhtaçtır İfraz ettiği (çıkardığı) madde de kerih kokuludur; bundan yaratılış gereği hoşlanılmaz Onun için bu durumda cinsel ilişkinin caiz olması hikmete uygun düşmez
Bir de, bu geçici müddet içinde ortaya çıkan yasaklık sebebiyle insan nefsine hakim duruma gelir, nefsinde sükûnet meydana gelir, kuvvet israfından kurtulur, böylece daha fazla kuvvet ve sıhhat kazanır
Netice olarak deriz ki: Dinin tayin ettiği hükümlerde bizim bilmediğimiz daha nice hikmetler ve yararlar var! Bize düşen görev bu hükümlere uymaktır (194 meseleye bakılsın)
islam ilmihali ömer nasuhi bilmen