Hz.Ömerin Vefatı
Ömer yaralanınca yere seriliyor Bu haliyle Abdürrahman bin Avf a işaret edip onu imamlığa geçiriyor
(Bakın, namaz borcunun kudsîliğine ki, ortada can çekişenler varken bile bırakılmıyor, hızlı hızlı kılınıyor ve ondan sonra yapılacak işlere girişiliyor)
Ömer, kendisini yaralayanın Ebul Lü‘lü olduğunu öğrenince şöyle diyor:
- Hamd ederim Allaha ki, bana bu işi yapan Müslümanlık iddiasında biri değildir!
Evine kaldırıyorlar Oğlu Abdürrahman‘a borçlarının ne kadar olduğunu soruyor
- 85 bin dirheme yakın
- Malım yetişirse ödeyiniz, yetişmezse aile kolumdan isteyiniz Onlarınki de yetmezse Kureyş‘e başvurunuz! Başkalarından istemeyiniz!
Sonra, en büyük dileğini bildiriyor:
- Gidiniz; Allah Resulünün yanına gömülmem için, Müminlerin Annesi Ayişe‘den izin isteyiniz!
İzin geliyor ve Hazret-i Ömer, o haliyle saadetinden uçacak gibi oluyor
Kızı Hazret-i Hafasa gelip başında gözyaşı döküyor Sahabîler de dalgın dalgın gelip ziyaret etmekteler Soruyorlar:
- Yerine kimi tavsiye edersin?
- Ben bu işi, Allah Resulünün kendilerinden hoşnut olduğu insanlara havale ediyorum Toplanıp karar versinler
- Oğlunu tavsiye etmez misin?
- Etmem! O ancak rey verici şûrada bulunabilir Ve bazı tavsiyelerde bulunuyor
Sonra oğluna hitap ediyor:
- Başımı yastıktan al da yere koy! Umulur ki, Allah beni bu halde görüp merhamet eder
Son nefesinedek Allah ismini dudaklarından düşürmedi
Gaslini, oğlu Abdullah yerine getirdi Namazını Sahiyb-i Rumî kıldırdı Naşı, Allahın Resulünü ve Ebu Bekir‘i taşımış olan sedye ile Nur Ravzasına getirilerek Sıddîk-i Ekber‘in yanına gömüldü Kabrine, oğlu Abdürrahman‘dan başka, Osman; Zübeyr, Abdürrahman bin Avf ve Saad bin Ebî Vakkas indiler