|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 21 Nisan 2009 (10:18), Konuya Son Cevap : 21 Nisan 2009 (21:46). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
21 Nisan 2009, 10:18 | Mesaj No:1 |
Dr.Mustafa Çamran Kimdir? Tanıyalım... Dr.Mustafa Çamran Kimdir? Tanıyalım... Bir Aşk Sevdalısı:Dr. MUSTAFA ÇAMRAN Fatma Gülbahar Mağat “Sevincimin şiddetinden yanıyorum, titriyorum, utanıyorum ve bilmiyorum sana nasıl şükredeyim. Her şeyimi vermek istiyorum, kendimi kurban etmek ve kemal-i ihlâsla neyim varsa takdim etmek istiyorum. Malım yok, mülküm yok, dervişim, yoksulum. Sadece yanan bir kalbim var ki onu takdim ettim. Bir canım var ki, o da takdim etmekten çekinmeyeceğim kadar değersizdir” cümleleriyle sevdasının büyüklüğünü dile getiren bir âşık! Sadece ilmiyle değil, aynı zamanda azmi, deli yürekliliği, liderlik özelliği ve kanla yazılmış kaderinin yaşantısına yansımasıyla örnek kişilik oluşturmuş, ülkesi dışında pek çok memlekette de İslami mücadelelere öncülük etmiş bir rehberdi o. Sadakat, güvenilirlik, hoşgörü, irade hakimiyeti ve mütevaziliğin tek bedende toplandığı aydınlık bir dünya idi onun yüreği. Dr. Mustafa Çamran, 1932 yılında Tahran'da doğmuştur. Daha bıyıklarının dahi terlemediği diyebileceğimiz yaşlarda, orta öğrenimi sırasında İslami mücadele saflarına katılmış, daha sonra Tahran Üniversitesi Fen Fakültesine girmiş ve mücadelesini Müslüman öğrenci liderliğine yükselerek sürdürmüştür. 1950'li yıllarının İran'ında, İngiliz emperyalizmine karşı Müslüman âlimlerin önderliğinde başlatılan petrolün millileştirilmesi mücadelesinde, Öğrenci Derneği lideri olarak ön saflarda yer almış ve önemli roller oynamıştır. Şah ve emperyalizm aleyhine birçok gösteri, miting ve benzeri eylemler örgütlemiş ve üniversite gençliği içerisinde saygın bir lider olarak tanınmıştır. Üniversiteyi bitirdikten sonra, fizik ve elektronik dallarında yüksek eğitimini yapmak için gittiği, Amerika’daki Müslüman öğrencilerin örgütlenmesinde de aktif rol almış ve Müslüman Öğrenciler Birliğini kurarak İslami çalışmalara öncülük etmiştir. Lisansını bitirdikten sonra İran’a dönen Çamran, 1963 yılındaki ünlü "15 Hordad" kıyamına katılmış, kıyamın kanlı bir katliamla bastırılmasının ardından İran'ı terk edip Mısır'a gitmek zorunda kalmıştır. Mısır'da o dönem, Müslümanların en önemli gündemi olan Filistin sorunu ile ilgilenmiş, Filistinlilerle ilişkiye geçerek gerilla eğitimi görmüştür. Yorulmak, bıkmak nedir bilmeyen Çamran, her şey Allah içindir diyerek oradan Lübnan’a geçmiş ve Filistin sorununu İslami zemine çekme fikriyle hareket etmiştir. 1970 yılından itibaren bu doğrultuda çalışmış ve "Hareketü'l-Muhrümin" teşkilatını kurmuştur. Bununla yetinmeyip, merhum İmam Musa Sadr ile birlikte bu hareketin askeri kanadı olacak "Emel" örgütünü oluşturmuş ve Siyonist İsrail'e karşı sürekli ve kapsamlı bir silahlı savaşı başlatmıştır. Onun Lübnan’da attığı İslami bilinç tohumları yeşermiş, bugünlere kavuşmuş ve bugün var olan İslami hareketlere (Hizbullah, İslami Emel vs.) öncülük edip yol gösterici olmuştur. İslam inkılâbına kadar Lübnan'da bulunan Çamran, inkılâpla birlikte İran'a dönmüş ve inkılâbın sıcak günlerinde Sıpah-ı Pastaran'ın (Devrim Muhafızları) örgütlenmesinde öncülük etmiştir. İnkılabın iç ve dış saldırılara karşı savunulmasında halkın aktif desteğiyle birlikte önemli bir rol oynamış, muhataplarını canından bezdirecek hale getirmiştir.,. İran-Irak Savaşının başlamasıyla birlikte cepheye gitmiş ve Pastar komutanı olarak, 1981 Haziran'ında Güney cephesinde şehid olmuştur. Öylesine şahadeti arzuluyor olmasına rağmen, ince ruhundan ödün vermeyerek, cepheye gitmeden önce eşine söylemiş, onun rızasını alarak, geri dönmeyeceğini bildiği bir yola koşarcasına gitmiştir. Zaten onun tek gayesi sevgiliye kavuşmaktır ve Rabbi arzusunu kabul etmiş ve huzuruna kabul etmiştir. Engin kavrayışı ve kültürüyle inkılâp süresince, karşı devrimci hareket ve düşüncelerle de ideolojik bir mücadele yürüten Çamran, bu doğrultuda çeşitli yerlerde konuşmalar yapmış ve birçok makaleler yazmıştır. Sovyet Rusya ve oradaki Müslüman Cumhuriyetleri de gezmiş olan merhum Çamran, marksizm ve sosyalizmi de yakından tanımanın avantajıyla, özellikle, Halkın Mücahidleri'nin "İslami sosyalizm" tezlerine karşı, ilahi dinin özgün düşüncesiyle mücadele edip karşı durmuş ve İran gençliği üzerinde ideolojik muğlâklığın giderilmesine çalışmıştır. Hayatı sürekli ve yoğun bir mücadeleyle geçmiş olan Çamran, kişilerin öncelikle, insani ve kulluk vazifelerini icra etmeleri gerektiğini, çünkü elden tutacak olanın Allah olduğunu, iman ederek şiar edinmiştir. Bunu yaşantısının her anına yansıtmaya çalışan Çamran, ahde vefanın ve sözünde durmanın ne demek olduğunu, şahadetinden sonra bir kez daha öğretmiştir sevenlerine ve Müslüman kardeşlerine. Onun ender bulunan kalbinin güzelliğini, şahadetinin ardından eşi Gade Çamran’ın yazdığı ‘Yarı Gizli Ay’ adlı kitaptaki şu sözler daha güzel anlatacaktır sanırım. Kızını istemeye gittiği kayınvalidesi şunları söylüyor Çamran’a: “Evlenmek istediğiniz bu kızın nasıl bir kız olduğunu biliyor musunuz? Bu öyle bir kızdır ki sabahları kalktığında elini yüzünü yıkamadan ve dişlerini fırçalamadan onun yatağını biri toplamalı, önüne bir bardak süt koymalı ve kahve hazırlayıp odasına getirmelidir. Siz böyle bir kızla yaşayamazsınız. Onun için bir hizmetçi de tutamazsınız.” Onun verdiği cevap ise pek derin ve düşündürücüdür. “Ben onun için bir hizmetçi tutamam; ama söz veriyorum, sağ olduğum müddetçe, uyandığı zaman yatağını toplayacağım, bir bardak sütü ve kahvesini tepside önünde hazır edeceğim.” Ve eşi Gade Hanım “Hatta evde bulunmadığımız, savaş sırasında Ahvaz’da cebhede olduğumuz dönemde de yatağı kendisi düzeltmek için ısrar ediyordu. Sabahları süt hazırlar bana getirirdi. Kendisi kahve içmezdi; ama biz Lübnanlıların kahveye düşkün olduğunu bildiği için gidip bana kahve yapardı” diyerek eşinin sözüne sadık kaldığını, annesine verdiği sözün gelip geçici, kızını alıncaya kadar göstereceği bir mübalağa olmadığını teyit etmektedir. Silahlı çatışmaların ve İslami mücadelelerin en sıcak günlerinde dahi, kendisinden ziyade çevresindekileri, gönül verdiği yetim çocukları düşünmekten geri durmamıştır. O kadar hassas bir kalbe sahiptir ki, çocuklar yiyemiyorlar diye, kendisine gönderilen yemekleri yemekten imtina etmiştir. O her zaman yaşamını, varlığını ve en büyük sermayesi olan canını, mahrumlar ve mustaz'aflar uğrunda feda etmek arzusu içinde kıvranmış ve bu uğurda şöyle demiştir: "Allah'ım! Sen benî âşıkların kalbinde yanıp tutuşmam için aşktan bir parça kılmışsın." Dünyada benzeri az olan yüksek bir ilmi kariyere sahip olup, bir fizikçi, elektronik mütehassısı ve dünyanın en büyük araştırma merkezlerinden birinde çalışan araştırmacı olarak, Amerika’nın kalbinde bütün bu refah ve ilmi makamını terk edip, âşıkların kalbinde bir aşk parçası halinde yanıp tutuşmak ve Güney Lübnan'da İsrail'le mücadelede şehid olmak arzusuyla, mücadele için cepheye koşmuştur. Ruhen dara düştüğü, sıkıldığı anlarda hep Rabbiyle konuşmayı yeğlemiş, “Allah'ım! biliyorsun ki, ömrüm boyunca hiç bir zaman seni unutmadım. Uzak diyarlarda sadece sen yanımdaydın. Karanlık gecelerde dertlerim ve kederlerimin ortağı sadece Sendin. Tehlike anlarında beni muhafaza eden, göz yaşlarımı görüp, yaralı kalbimi zikri ve yadıyla sakinleştirdiğim sendin, sen!.." diyerek durumunu sadece ona arz etmeyi, aşkların en güzeli saymıştır. Toplum içerisinde isimsiz biri olmak isteyen, şöhret sahibi olmanın, kendisinde bir gurur doğurmasından endişe eden Çamran, kardeşi Mehdi Çamran’ın sözleriyle, gece namazlarından ve gece yarıları Allah'a dua etmesinden kimsenin haberdar olmaması için dikkat ediyor, ta ki riyanın en küçük unsuru dahi kendisinde tezahür etmesin istiyordu. Çünkü o, Allah’ın sevgisini yitirmenin korkusunu yaşıyordu aşk dolu yüreğinde. Hayatını şekillendiren, her türlü mücadele içine dalmasını ve Allah’ın rızasının söz konusu olduğu her duruma sorgusuz göğüs germesini sağlayan özelliklerinden biri de, kahramanlık ve cesaretidir. Bu hasletlerin ona Rabbinin bir lütfu olduğunun bilincini hiçbir zaman yitirmeden, sürekli dua ederek hamdetmiş ve Rabbini övmekten geri durmamıştır. İlmini, yazdığı makaleleri ve değişik zamanlarda verdiği konferanslarla bütünleştiren Çamran, konuşmalarının arasına serpiştirdiği dualarıyla daha bir etkili kılıyordu. Dua onun için vazgeçilmez bir umut, Rabbine yaklaştıran, Onu kendine yakın hissettiren yegâna araçtı adeta. Dr. Mustafa Çamran’ın Duası Sevincimin şiddetinden yanıyorum, titriyorum, utanıyorum ve bilmiyorum sana nasıl şükredeyim. Her şeyimi vermek istiyorum, kendimi kurban etmek ve kemal-i ihlâsla neyim varsa takdim etmek istiyorum. Malım yok, mülküm yok, dervişim, yoksulum. Sadece yanan bir kalbim var ki onu takdim ettim. Bir canım var ki, o da takdim etmekten çekinmeyeceğim kadar değersizdir. Ya rabbi! Bütün vücudumla, kalbimle ve ruhumla kendimi senin yolunda kurban etmeye hazırım. Bu büyük zafere şükretmek için bütün hayatımı ve varlığımı sana takdim etmeye hazırım. Ben senden bir şey istemiyorum. Ben meçhul bir askerim, ben yalınayaklı bir dervişim ve hiç bir şeye sahip olmadan bu dünyaya gözlerimi kapamak istiyorum. Bütün çabamın yalnız Allah rızası için olmasını istiyorum, bencillik ve egoizmin kirlerinden arınmak istiyorum. Yolu aydınlatmak için yanmak istiyorum. Büyük İslami risaletin gerçekleşmesini istiyorum, bunun gerçekleşmesi beni sevindirecek en büyük bir ödüldür. Doğrusu hiç bir ödül Muhammedi (s.a.v) risaletin zafere ulaşmasından, hakkın ve adaletin insanlığa hâkim olmasından daha büyük değildir. Rabbimiz, bizi iman ve fedakârlık kuvvetiyle güçlendir. Kalbimizi ve ruhumuzu o kadar kuşat ki, yalnızca sana tevekkül edelim ve hiç kimsenin önünde zelil olmayalım. Ya Rabbi! Bizi bencillik ve rahatlık girdabından, heva ve heves tufanlarından kurtar, bize fedakârlık gücü ihsan et ve bütün vücudumuzla fedakârlığın lezzetini tatmamıza izin ver. Ey Rabbimiz! Bizi iman ve fedakârlıkla güçlendir, kalbimizi ve ruhumuzu öylesine fethet ki, sadece sana tevekkül edelim ve hiç kimsenin karşısında eğilmeyelim. Ya Rabbi! Kalbimiz aşkınla yansın, muhabbetinle dolup taşsın ki kurşunların acısı bize tatlı gelsin. Rabbimiz! Bizi dünya sevgisinden kurtar ki senin kurbangahında, İbrahim ve İsmail gibi senin mukaddes hedefin uğruna vücudumuzu aşkla kurban etmeye hazır olalım. Rabbimiz! Bize yakıcı aşkınla birlikte sabır ve tedbir ver ki, yolunun zorluklarına güler yüzle tahammül edelim ve bizim şahadet yolundaki acelemiz, yanlış kararlar vermemize neden olmasın. Rabbimiz! Bizi öylesine cezbet ki, senden başkasını düşünmeyelim, senden başkasını istemeyelim, senden başkasına gitmeyelim ve bütün bencillik ve egoizmi senin kurbangahında kurban edelim. “Âmin” Allah ondan ve onun gibi mücahitlerden razı olsun. 21.07.2008 | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2874 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3620 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3264 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7696 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7189 | 02 Ekim 2012 21:16 |
21 Nisan 2009, 10:55 | Mesaj No:2 |
RE: Dr.Mustafa Çamran Kimdir? Tanıyalım...
Ben de mustafa çamranın hayatını bir gönlü yanık arkadaştan dinlemiştim Tekrar zikrettik yad ettik dua ettik Allah razı ola Rabbim mücahidler kervanından ayırmaya
| |
21 Nisan 2009, 21:46 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: Dr.Mustafa Çamran Kimdir? Tanıyalım...
Amin inşallah bülbül.. Mustafa Çamranın "İnsan ve Allah" diye güzel bir kitabı mevcut tavsiye edebilirim.Genel olarak konusu islamın diğer ideolojilerden farklı olma sebebi parapsikoloji/telepati/rüya bu kavramların din ile ilişkilendirilmesi... Aslında kitabın oluşturulma hikayesi gittiği konferanslarda yaptığı açıklamarın derlenmesi ile oluşturulmuş. Velhasıl eseri tetkik edip arşivinizde bulundurmanızda fayda var... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kimdir? | Nebevi Sevda | Nebevi Sevda/Kişisel | 1 | 01Haziran 2023 16:26 |
Kiziroğlu Mustafa Bey Kimdir | Seyit_Onbaşı | Tarih | 0 | 16 Eylül 2022 15:13 |
KIMDIR? | Nebevi Sevda | İlk Dönem İslam Tarihi | 0 | 29 Ocak 2020 19:01 |
şehid m.çamran | tevhid_ | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 1 | 31 Ocak 2018 13:10 |
DR Mustafa ÇAMRAN’ın şehadetinin 28.yıldönümü | MERVE DEMİR | Serbest Kürsü | 0 | 22Haziran 2009 22:26 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|