|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 23 Mart 2009 (13:27), Konuya Son Cevap : 23 Mart 2009 (13:27). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Mart 2009, 13:27 | Mesaj No:1 |
Ümmü Şerîk (r.a) Hayatı Ümmü Şerîk (r.a) Hayatı Ümmü Şerîk radıyallahu anha Mekke’de ev ev dolaşarak Kureyş’li kadınlara İslâm’ı anlatan bir tebliğci.. Allah’a ve Resûlüne iman etmenin ve teslimiyetinin mükâfâtını hayatında iken gören bahtiyar bir hanım sahâbî... Mekke müşriklerinin işkencelerine rağmen imanından taviz vermeyen, açlığa ve susuzluğa katlanan bir kahraman hanım... O, Kureyş’e mensuptur. Mekke’de müslüman oldu. Asıl adı “Guzeyye binti Câbir İbn Hakîm” ’dir. “Ümmü Şerîk” künyesiyle meşhur olmuştur. Bu künye ile anılan birkaç hanım sahâbî olduğu rivayet edilmektedir. Ümmü Şerîk (r.anhâ) imanının tadını alan, heyecanını duyan ve İslâm’ı yaymak için canla başla uğraşan bahtiyar bir hanımdı. Kureyş kadınlarının evlerine sık sık ziyaretler yapar ve onları İslâm’a dâvet ederdi. İslâm’ı hanımlar arasında anlatmayı kendine vazife bilmişti. Bu hizmeti gizli gizli yürütürdü. İnsanların şirk bataklığından kurtulup hak yola gelmesinden büyük zevk duyardı. Bu sebepten bu vazifeyi büyük bir aşk ve heyecanla yapardı. O, Zira bir insanın karanlıktan çıkıp, cehaletten kurtularak hidayete kavuşmasını, putları bırakıp Allah’a yönelmesi ve Kur’an’la buluşmasını, dünya ve içindekilerin kendisine verilmesinden daha hayırlı görürdü. Ümmü Şerîk (r.anhâ) İslâm’ın güzelliklerini Kureyş’li hanımlar arasında yayabilmek için canhıraş bir şekilde çalışıyordu. Müşriklere yakalanmamak için de elinden gelen gayreti gösteriyordu. Fakat ne çare ki, azgın müşrikler onu takib ediyorlardı. Gün geçtikçe de İslâmiyet hızla yayılıyordu. Mekke dışından da İslâm’a koşanlar çoğalmaya başlamıştı. Müşrikler yeni müslüman olan kimsesiz, gariblere işkence etme kararı aldılar. İslâm adına yapılan faaliyetlerin önünü almak için ezâ ve cefâlarını artırdılar. Ümmü Şerîk (r.anhâ)’yı önce tehdit ettiler. Sonra hapsettiler. Kızgın güneşin altında bir lokma ekmek bir yudum su vermeden üç gün boyunca eziyet ettiler. Kureyş’li müşriklerin işkencelerine dayanamayan müslümanlar Mekke’yi terketmek zorunda kaldılar. İnançlarını yaşayabilecekleri yeni yurtlar aradılar. İki Cihan Güneşi Efendimiz önce Habeşistan’a hicret etmelerini işaret buyurdu. Daha sonra Medine’ye hicret izni verildi. Bir müddet sonra da Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz ile Hz. Ebû Bekir Sıddîk radıyallahu anh birlikte Medine’ye hicret ettiler. Ümmü Şerîk (r.anhâ) da artık Mekke müşriklerinden kurtulmak istiyordu. Medine’ye giden kimse bulamayınca bir yahûdî ailesine katıldı. Yolculuk esnasında imanda sabır ve seat etmenin mükâfatı olarak Allah Teâlâ’nın özel ikramına mazhar oldu. Şöyle ki: “Ümmü Şerîk’in yanındaki suyu bitmişti. Bunu fırsat bilen yahûdî ona dininden dönmedikçe su vermeyeceğini söyledi. Hanımına da; ona su vermemek üzere sıkı sıkıya tenbih etti. Hava çok sıcaktı. Güneş adeta kavuruyordu. Yolculuk bir hayli zor geçiyordu. Ümmü Şerîk (r.anhâ) iyice halsiz düştü. Hararetten, susuzluktan gücü kuvveti kesilmişti. Zorlukla yürüyor ve konuşuyordu. Onun bu hali yahûdîyi ümitlendirmişti. Tam fırsatı yakaladığını hatta onun dininden dönmekten başka çaresi kalmadığını tahmin etmişti. Ümmü Şerîk (r.anhâ) ise dünya nimetleri için dininden vazgeçmeyi asla düşünmüyordu. Geçici hayatı ebedî hayata asla tercih etmeyecekti. Yüce Rabbine olan imanı tamdı. O’nun her şeye gücü yeteceğine ve kendine yardım edeceğine inancı sonsuzdu. Nitekim çârelerin tükenmiş gibi gözüktüğü bir gece yarısı Allah Teâlâ’nın yardımı yetişti. Rabbi’sinin özel ikramına nâil oldu. O herkesin uyuduğu bir sırada göğsünün üzerine bir miktar suyun konduğunu hissetti. Sunulan bu suyu kana kana içti. Üstüne başına dökerek serinledi. Biraz sonra yol arkadaşlarını uyandırmak için seslendi. Onun sesinin gür çıkmasından su bulup içtiği anlaşılmaktaydı. Suyu hanımının verdiğini zanneden yahûdî hanımına çıkıştı. Kızdı, bağırdı ve: “Suyu sen mi verdin?” dedi. Ümmü Şerîk (r.anhâ) bunun kendisine Allah Teâlâ’nın bir ikramı olduğunu hanımının su vermediğini söyledi. Yahûdî su tulumlarına koştu. Onların da ağızlarının bağlı ve çözülmemiş olduğunu görünce hayretler içerisinde kaldı. Nasıl olurdu? Bu büyük bir işti. İnsan üstü bir hadise idi. Bunun mucize olduğunu nerden bilecekti. Ümmü Şerîk’in samîmiyeti ve saf imanı ona çok tesir etmişti. Onun sözleri gönlünde bir sıcaklık oluşmasını sağladı. Kalbi İslâm’ın nurûna açılıverdi ve senin Rabbına inandım dedi. Ailecek İslâmiyetin kendi dinlerinden daha hayırlı olduğunu söyleyerek hep birlikte kelime-i şehadet getirip müslüman oldular. Ümmü Şerîk (r.anhâ) imanda sebat etmenin mükâfatını peşin gördü. Hem inancından taviz vermedi. Hem de bir ailenin İslâm’a girmesine sebeb oldu. İşte örnek nesil!.. Ne iman!.. Ne sabır!.. Ne sebat!.. Ve ne seâdet ki, dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek... Hem kendini hem arkadaşını ateşten kurtarmak!.. Ne güzel böyle örnek olabilmek!.. Allahım bizlere de güzel örnekler olabilmeyi ve özel ikramlarına erebilmeyi nasîb et!.. Ümmü Şerîk (r.anhâ) hicret yurdu Medine’de zaman zaman İki Cihan Güneşi Efendimize imkânları nisbetinde ikram etmeyi çok severdi. Kendisi yemez, biriktirdiği yiyecekleri Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimize yedirmeyi tercih ederdi. Bir defasında bir miktar yağ biriktirmişti. Onu hizmetçisi ile gönderdi. Onun bu candan ikramı Efendimizin hoşuna gitti. Yağı boşaltıp tulumu verirken hizmetçiye tulumun ağzını bağlamadan bir yere asmasını tenbih etti. Ağzı açık bir yere asılan tulumun tekrar yağla dolduğu görüldü. Ümmü Şerîk bu hali Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimize arzetti. Efendimiz bunun Rabbimizin bir bereketi, ikramı olduğunu hatırlattı. Yağ tulumunun ağzını bağlamamalarını tekrar tenbihledi. Sevinçle oradan ayrılan Ümmü Şerîk (r.anhâ) bu ikramın Rasûlullah (s.a.)’e olan muhabbetinin peşin mükâfatı olarak gördü. Ümmü Şerîk (r.anhâ)’nın Medine-i Münevvere’de Resûl-i Ekrem (s.a) ile evlenmeyi arzu ettiği, hatta ona nikahlandığı, fakat evlenmenin gerçekleşmediği söylenmektedir. Rivayet ettiği birkaç hadis-i şerif Kütüb-i Sitte’de yer almaktadır. Bir tanesi şöyledir: “Birgün Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz Ümmü Şerîk’inde bulunduğu bir mecliste deccâl’den söz etti ve: “İnsanlar deccâlden kaçıp dağlara sığınırlar” buyurdu. O yiğit İslâm mücâhidlerinin deccâl karşısında tutunamayıp kaçmaları Ümmü Şerîk’i hem üzmüş hem de meraklandırmıştı. Dayanamayıp Efendimize: “Ya Rasûlallah! O gün Araplar nerede olacak?” diye sordu. Efendimiz de: “Onlar o gün pek azdır.” buyurdu. Deccâl’in karşısında duramayacaklarını, onun şerrinden ve fitnesinden kaçıp kurtulmaya çalışacaklarını ifade buyurdu. (Riyazussâlihîn Terc. ve Şerh. c.7. s,460) Ümmü Şerîk (r.anhâ)’nın ne zaman vefat ettiği bilinmemektedir. Allah Teâlâ ondan razı olsun. Bizleri şefaatlerine nâil eylesin. Amin Mustafa Eriş Altın Oluk Dergisi | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2893 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3638 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3281 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7787 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7254 | 02 Ekim 2012 21:16 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ümmü’d-Derdâ (r.a) Hayatı | MERVE DEMİR | Ashab-Kiram(r.a) | 0 | 23 Mart 2009 13:44 |
Ümmü Züfer (r.a) Hayatı | MERVE DEMİR | Ashab-Kiram(r.a) | 0 | 23 Mart 2009 13:43 |
Ümmü Zer Gıfariyye (r.a) Hayatı | MERVE DEMİR | Ashab-Kiram(r.a) | 0 | 23 Mart 2009 13:43 |
Ümmü Varaka (r.a) Hayatı | MERVE DEMİR | Ashab-Kiram(r.a) | 0 | 23 Mart 2009 13:42 |
Ümmü Mübeşşir (r.a) Hayatı | MERVE DEMİR | Ashab-Kiram(r.a) | 0 | 23 Mart 2009 13:42 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|