Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Genel Konular > Bilgi Dağarcığı

Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi:  10 Nisan 2009 (15:58), Konuya Son Cevap : 10 Nisan 2009 (15:58). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 10 Nisan 2009, 15:58   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:18
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Vesveseden nasıl kurtulabiliriz?

Vesveseden nasıl kurtulabiliriz?

Vesveseye müptela olan bir kişinin bu hastalığından kurtulması için uzman ve dindar bir psikoloğa gitmesi tavsiye edilebilir Nitekim bu bir tavsiyedir

Etrafımıza şöyle bir göz atalım; dağlar, taşlar, bitkiler, hayvanlar, ay, güneş ve yıldızlar hayalimizden sıra ile geçsinler Bunların hepsi maddî varlıklar, ama birbirlerinden ne kadar farklılık gösteriyorlar!?

Bir de göremediğimiz, ışınlar âlemini, yer çekimini, güneşin cazibesini düşünelim Bunların da yine birbirinden çok farklı şeyler olacaklarını dikkate alalım

Ve şöyle devam ettirelim düşüncemizi:
Ateş topraktan ne kadar farklı ise, şeytan da âdemoğlundan o kadar ayrı olmalı
Karanlık ışıktan ne kadar uzak ise, cinler de meleklere o kadar benzememeli

İlâhî imtihana tâbi tutulan iki tür varlık: İnsan ve cin
Her ikisinin de inananları ve inanmayanları var Her ikisinde de hayırlı ve şerli fertler mevcut Her iki cinsin de mürşitleri ve müfsitleri bulunuyor
İşte cin türünün, Allah’a isyan eden en şerli ferdi: Şeytan

İnsanın bedeni topraktan yaratılmış ve o haneye ruh misafir olmuş Cinler ise doğrudan ateşten yaratılmışlar Zaten şeytanın kaybettiği ilk ve en büyük imtihan da bu yaratılış farkından kaynaklanmış ve ateşten yaratıldığı için insandan üstün olduğunu iddia etmekle ve Hz Âdem’e(as) secde etmemekle huzurdan kovulmuş ve lânetlenmiş

Şeytan, cin türünden olduğu için normal olarak da ömrü insan ömründen fazladır Bununla birlikte, bu asi cinnîye, kendi isteği üzerine ve gerçekte bir ceza olarak, uzun bir ömür verilmiş ve insanlara kıyamet gününe kadar musallat olmasına müsaade edilmiş

Hiç şeytan olmadan da Cenâb-ı Hakk insanları sadece nefisle ve dünyanın ahvaliyle, imtihan edebilir ve sonunda onları lâyık oldukları saadete erdirebilir yahut azaba dûçar kılabilirdi Bu konuda şeytanın da devreye sokulması, gerçekte, ona verilmiş büyük bir cezadır Çünkü, ne kadar insanı kötü yola sevk etmişse onların işedikleri günahların bir katı da kendisine yazılmakla azabı akıl almaz derecede artmış, Kahhar ismine en ileri mertebede mazhariyete lâyık kılınmıştır

“İnsanlarda şeytan vazifesini gören cesedli ervah-ı habise bilmüşahede bulunduğu gibi, cinnîden cesedsiz ervah-ı habise dahi bulunduğu, o kat’iyyettedir” Lem’alar, 82

Birisini görüyorsunuz, karşısındaki insana birtakım yanlış fikirler aşılamaya çalışıyor Konuşurken muhatabının koluna, ayağına değil, gözüne bakıyor Göz penceresinden ruha nüfuz etmeye, ona bir şeyler telkin etmeye çalışıyor Bu iki şahsın bedenlerini hayalen ortadan kaldırırsanız, ortaya iki ayrı ruh çıkacaktır Ve bunlardan birisi diğerini aldatmak istemektedir
Hâl böyle olunca, şeytanın, insan ruhunu saptırmak, onu doğru yolan çıkarmak için çalışması akıldan uzak görülmemeli

Bazı kimselerin şeytanı inkâr ettiklerini görürüz Nur Müellifinin ifadesiyle, bu, “şeytanın en büyük bir desisesi”dir Bu inkârda tek temel dayanak, şeytanın gözle görülmemesidir

Şimdi o şahsa soralım:
Sen şeytanı neyinle inkar ediyorsun? Yani şeytanın varlığını senin ellerin mi kabul etmiyor, kulakların mı; gövden mi kabul emiyor, bacakların mı?
Bu sorumuzu saçma bulacak ve “hiçbiriyle” diyerek ilave edecektir: O’nun varlığını aklım almıyor
O hâlde, şeytanın varlığını kabul etmeyen, o şahsın aklıdır
Görünmeyen bir şey, yine görünmeyen bir şeyi inkâr etmektedir; delili ise “görülmemesi”

Akıl kelimelerle düşünür, ama kalbin bütün işleri kelimesizdir İnsan bir çiçeği veya güzel bir kokuyu “kelimelerle” sevmez Bu işi kelimesiz yapar Ama, bu sevgisini ifade etmek, başkalarına aktarmak istediğinde kelimelere iş düşer
İşte, kelimesiz seven ve korkan ve yine kelimesiz inanan o insan kalbine, şeytan musallat olmakta, onunla kelimesiz konuşmakta, ona fısıltı kabilinden birtakım telkinlerde bulunmaktadır İşte şeytanın bu fısıltılarına “vesvese” deniliyor Vesveseden söz açılmışken şeytanın bu yolla insanoğluna uyguladığı bazı taktiklerden söz etmek isterim:
Şeytanın birinci gayesi, insanın imansız olmasıdır Bunu başaramadı mı, geri adım atar ve onun ibadet etmemesine çalışır Kulu bu şerefli vazifeden uzak tutmak için çok uğraşır Kalbine birtakım kötü şeyler fısıldar Ve insan bunların kendi kalbinden geldiğini sanarak rahatsız olur
Bu defa şeytan yeni bir oyun sergiler:
“Böyle karışık bir kalp ile de Allah’ın huzuruna durulmaz ki!” der Kul, bu desiseye kandı mı şeytan zafere ulaşmıştır Hâlbuki, her akıl kabul eder ki namazda bulamadığı huzuru, namazı terk etmekle yakalayacak değildir İbadet ve itaati bırakıp günah ve isyan yoluna giren bir insan, ilâhî feyizden gittikçe uzaklaşır Tek çıkar yol, ibadete devam etmektir
Bir sohbette, şeytanın bu oyununa maruz kalmış bir gençle dertleşiyorduk “Ne zaman namaza dursam, aklıma kötü şeyler geliyor, namazdan çıktığımda kesiliyor” diyor ve bir hâl çaresi arıyordu Ona, önce, Nur Müellifinin şu harika reçetesini sundum:

“O çirkin sözler, senin kalbinin sözleri değil Çünki senin kalbin ondan müteessir ve müteessiftir” Sözler, 275

Sonra şöyle sürdürdüm konuşmamı:
Kendi yüzünü tokatlayan ve ağlayan birini görsen, demez misin ki, bu adam yüzünü kendisi tokatlıyorsa niçin ağlıyor? Yoksa göremediğim bir el mi, onun yumruğunu onun aleyhine çalıştırıyor? İşte senin hâlin o adam gibi
Üstadın bu reçetesine göre, senin ağlaman gösteriyor ki o sözler senin kalbine ait değil Namazı terk edip, meselâ, kumarhaneye gittiğinde o kötü sözlerin kesildiğini göreceksin Demek ki, o sözlerin sahibi namaza düşman, kumara dost
Hem kumar oynayan birisine şeytan niçin vesvese versin!? Verse, kumarın haram olduğu aklına gelebilir, bu ise şeytanın işine gelmez Onu öylece bırakmak şeytan için en geçerli yoldur
Sonra kendisine Nur Külliyatından şu paragrafı okudum:

“Hem de o gibi vesveselerin, ne hakaik-i ilâhiyeye ve ne de senin kalbine bir mazarratı yoktur Evet pis bir menzilin deliklerinden semanın güneş ve yıldızlarına, cennetin gül ve çiçeklerine bakılırsa, o deliklerdeki pislik ne bakana ve ne de bakılana bulaşmaz Ve fena bir tesir etmez” Mesnevî-i Nuriye, 96

Yine böyle birisine, şöyle bir soru sordum:
Sen ilmihâl okudun mu?
“Evet,” diye karşılık verdi
İkinci sorum şöyle oldu:
İlmihâlde namazı bozan şeyler içinde “vesvese” de var mı?
Soruma hayretle karışık bir tebessümle karşılık verdi
“O hâlde,” dedim, “sen namazına devam et” Namazda aklına ne gelirse gelsin, “Haydin namaza, Haydin felâha” sözlerini işittiğinde Rabbinin seni huzuruna çağırdığının şuuru ile namaza koşmalısın O anda aklına kötü şeyler gelebilir Ama, sen aklından ne geçerse geçsin, namaza gitmekle bu emre uymuş olursun Kalbime kötü şeyler geliyor bahanesiyle namazını kılmasan, emre isyan etmiş olursun ve böyle bir özür seni suçlu olmaktan kurtarmaz Önemli olan emri tutmak ve namaza koşmaktır Kalbimizin namaz esnasında ideal bir huzuru yakalaması ayrı bir meseledir
Bu konuda Nur Külliyatından bir durum tespiti ve teselli cümlesi:

“Bu zamanda tahribat ve menfî cereyan dehşetlendiği için, takva bu tahribata karşı en büyük esastır Farzlarını yapan, kebireleri işlemeyen, kurtulur Böyle kebair-i azîme içinde amel-i sâlihin ihlasla muvaffakıyeti pek azdır Hem az bir amel-i sâlih, bu ağır şerait içinde çok hükmündedir” Kastamonu Lahikası, 148

“Bu zamanda” ifadesi aynı mektupta şöyle açıklanıyor:

“Madem her dakikada, şimdiki tarz-ı hayat-ı içtimaiyede yüz günah insana karşı geliyor; elbette takva ile ve niyet-i içtinab ile yüz amel-i sâlih işlemiş hükmündedir”

Bu iki tespiti birlikte düşündüğümüzde hayalimizde bir harp meydanı canlanır Her taraftan mermiler yağmakta ve biz bu dehşetli ortamda huzur aramaktayız Bunu başaramayacağımız açıktır Ama huzur bulamıyorum diye düşman saflarına iltihak edecek de değiliz
İşte günahlar birer mermi, birer ok Bu asrın toplum hayatı bir harp meydanı gibi Her yandan yüzlerce hücuma uğrayan bir insan, namaza durduğunda ihlâslı, huzurlu bir ibadete zor muvaffak olur Ama, o zorlukta ayrı bir değer vardır Harp esnasında ve cephede tutulan bir nöbetle, sulh zamanında çarşı içinde tutulan nöbetin bir olmadığı açıktır “Hem az bir amel-i sâlih, bu ağır şerait içinde çok hükmündedir” cümlesi bizi bu noktada hem teselli eder, hem de müjdeler

Aynı mektupta ayrı bir müjde daha veriliyor: bir günahın terki vacip olduğundan, böyle bozuk bir ortamda yüzlerce günahı terk etmekle yüzlerce vacip işlenmiş olacağı müjdesi
Birkaç asır önce, bu günahların yüzde birisine bile maruz kalmayan insanlar, bu vacipleri işleyemiyorlardı, onun yerine salih amel sahasında yol alıyor, bu yönde ilerliyor, nafile ibadetlerini artırıyorlardı Şimdi ise, salih amel işlemek zorlaşmış “Farzlarını yapan, kebireleri (büyük günahları) işlemeyen kurtulur” hükmü bir müjdeli haber olmasının yanı sıra, bu asrın dehşetinin de bir ifadesi, bir göstergesidir

Biz asrı yargılamakla vakit geçireceğimize, kendi nefsimizle uğraşalım ve onu şeytana uymaktan alıkoymaya çalışalım Bunda başarılı olanlar çoğaldıkça, asır da bu mutlu insanlara uymak zorunda kalacaktır

Prof Dr Alaaddin Başar
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ben Sana Gül Diyemem Hz.Muhammed(s.a.v) Belgin 0 2477 29 Eylül 2009 10:25
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? Soru Cevap Arşivi Kara Kartal 21 11164 24 Eylül 2009 10:38
Mahşerde âzâlarımızın konuşması Soru Cevap Arşivi KuM TaNeSi 1 2694 17 Eylül 2009 16:06
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... Zekat-İnfak dua dilencisi 1 2305 17 Eylül 2009 10:56
Yaşlı kadınların tesettürü... Tesettür Konuları Belgin 0 2728 07 Eylül 2009 09:26

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Hastaya Ve Hasta Yakınlarına Nasıl Moral Verilir, Nasıl Teselli Edilir? Mihrinaz İlmihal Bölümü 13 22 Aralık 2021 23:41
Ahirzaman fitneleri nasıl ortaya çıkacak bu fitnelere karşı nasıl korunacağız Belgin Soru Cevap Arşivi 1 25 Şubat 2014 13:41
Kazancımızdaki haramdan nasıl kurtulabiliriz? İmamHüseyin Soru Cevap Arşivi 0 09 Nisan 2009 03:04
Kin ve nefret duygularından nasıl kurtulabiliriz? KuM TaNeSi Soru Cevap Arşivi 0 08 Nisan 2009 11:02
Kainatın yaratılması nasıl olmuştur nasıl yaratılmıştır hakkında bilgi verirmisiniz MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 07 Nisan 2009 21:57

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.