Aslan oğlum, âşık olmuş!

[Belgin]

Aslan oğlum, âşık olmuş!

Selim (13 yaşında) kız kardeşine şöyle der:
“Kız arkadaşımla ders çalışacağız, bizi yalnız bırakır mısın?”Kız arkadaşı geldiğinde odada yatağa uzanmış bir vaziyette ders çalışılır!

Burak (10 yaşında):

Ben Selin’e aşık oldum. Ona doğum gününde özel bir hediye almak istiyorum. Anne-babanın tepkisi; - Oğlum aşık olmuş. Arkadaşını eve çağırsana. Aslan oğlum.
Metin (16 yaşında) :
Kız arkadaşına akşama beraber dışarı çıkma teklif eder. Daha sonrasında ise bir diskoda alkol alırlar. Genç bir adamın zamparalıkları, ölmüş eşin yarı çıplak vaziyetteki hayalet görüntüsü çocukların çizgi film saatinde tekrar tekrar ekrana gelir. Liseli gençlerin aşkları, kaçamakları bir bir ekrana yansıyanlardan sadece birkaçıdır. Bazı liseli kızların“Sevgilim yok diye arkadaşlarım bana takılıyor, ne yapmalıyım?” diye dert yanması, arkadaşlarının elbise değiştirir gibi sevgili değiştirdiğini söylemeleri dikkat çekici.

Belediye otobüsünde lise bire giden genç kızların ilkokul 2’ye giden bir erkek öğrenciyle diyalogları durumu anlatmaya yetmez mi?
Senin abin var mı?
Var.
Kaç yaşında 18.
- Abin yakışıklı mı? (Gülüşmeler...) ..

yine otobüste iki liseli genç kızın konuşmaları dikkat çekicidir:
Ferhat bana çıkma teklif etti.
Ben Ferhat’la değil de Zafer’le çıkmak istiyorum
Kemal ne oldu?
Onunla öylesine çıkıyordum

Televizyonda art arda yayınlanan ve gençlik dizileri olarak yansıyan programlar çocukları ve gençleri nerelere götürüyor dersiniz?
Geçen yıl bir anaokulunda öğretmen bazı velilere yaşadıkları olayı şöyle anlatmıştı:

“Adem, Hülya’ya aşık olmuş (çocuklar 6 yaşında). Adem ve 2 arkadaşı Hülya’yı kaçırma planı yapmışlar.
Birisi kapıda duracak diğer ikisi de Hülya’yı sınıftan kaçıracakmış.
Adem’in her yerde ‘Hülya benim sevgilim’ demesi Hülya’nın annesini rahatsız etmiş. Bu nedenle aileleri çağırıp durumu söyledik.”


Televizyonda yaşanan hayatların etkisinde kalan çocuk ve gençlerin gerçek hayatta buna benzer hareket etmek istemeleri bir dizi sıkıntıyı beraberinde getiriyor.

Birçok genç kızın hayalini süsleyen bu tür bir yaşam gerçek hayatta aynıyla yaşanmıyor. Mankenlik, şarkıcılık, star olmak bir yana lüks hayata özlem gençlerin ruhsal dengesini de altüst ediyor. Beklentiler, karşı cinsle kurulamayan diyaloglar genç insanların yıpranmasına neden oluyor. Özellikle genç kızların kötü niyetli insanların kurbanı olması aileleri derinden sarsıyor. Yine çocukların TV’deki davranışları sergilemeleri toplumun genel ahlak yapısıyla çelişince ailelerde sorunlar baş gösteriyor


O halde çocuklarımızı bunlardan nasıl korumalıyız?

İşte size uzun uzun düşünülecek bir soru.
Her anne-babanın şiddet ve baskı kullanmadan yapabileceği şeylerin neler olduğunu bulması için biraz çaba sarf etmesi yeterli olacaktır



-alıntı

[KEVİR]

Belli bir zaman dilimi geçmişe gittiğimizde, bir nebze mahçup bir gençliklede karşılaşabiliyorduk. çünkü kimlik bunalımı yaşıyordu ve neyin doğru olduğu konusunda sorgulayıcı davranmaya çalışıyordu.
Kanımca bu gün bir kimlik bunalımı yok, çünkü şahsın tercih edebileceği alternatif bir yapı yok. Kaldıki sanki gençlerin düşünen beyinleri onlardan alınmışta, yerine modadan kalan çerçöp doldurulmuş.
Galiba bu bir devinim, çoook geriye gittiğimizde ideolojılere takılıp allahı unutan bir gençlik vardı. ideolojılerin ceset oldukları anlaşılınca bu sefer nefsin isteklerine ağırlık verdiler ve moda hayata yön vermeye başladı.
Modanında karanlığı farkedilince başka bir yöne doğru koşulacak
Diyebilirsinizki biz islamı isteyen bir gençliğiz, demekki islamı isteyen ve doğru yolu bulanlarda var.
Evet doğru yola yönelenlerde var ama yüzde kaç?

[Seher Yeli]

Çocuklarımızla ve arkadaşlarıyla ilgilenmeliyiz çocuklarımız kimlerle arkadaşlık ediyor onları tanımalı ve ilgili aile olmalıyız.Allah korusun çocuklarımızı.