Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk Ve Gençlik Eğitimi

Konu Kimliği: Konu Sahibi AlimOğlu,Açılış Tarihi:  29 Mart 2016 (02:44), Konuya Son Cevap : 29 Mart 2016 (02:45). Konuya 3 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı2Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen AlimOğlu
  • 1 Beğenilen AlimOğlu
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 29 Mart 2016, 02:44   Mesaj No:1
Medineweb Usta Üyesi
AlimOğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AlimOğlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15399
Üyelik T.: 24 Aralık 2011
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 264
Konular: 59
Beğenildi:189
Beğendi:36
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ergenlikte çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi

Ergenlikte çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi

Ergenliğin ilk yıllarında anne-babaların çocukları hakkında genellikle şöyle konuştuğu görülmektedir; asi, hırçın, evde huysuz, dışarıda sıkılgan, durgun ve dalgın, sorumsuz kendi basma buyruk, alıngan ve karamsar, ters ve olur olmaz şeye ağlıyor, ders çalışmıyor, kaide ve kuralları tanımıyor, küstahça konuşuyor.
Bütün bu davranışlar yetişkinleri kaygılandırsa da ergenliğin ilk yılları için normal sayılabilecek davranışlardır, ilköğretimin 6. sınıfından itibaren dengeli ve uyumlu ilkokul çocuğu gider ve yerine oldukça tedirgin, kuruntulu güç beğenen ve çabuk tepki gösteren bir ergen gelir.
1- 11 yaşından itibaren çocuklar çabuk sevinir, çabuk üzülür, birden sinirlenir ve olur olmaz şeyleri sorun yaparlar.
2- Duygularının çok özel ve ölümsüz olduğuna inanırlar. En büyük aşkları o yaşamıştır. En büyük sıkıntıları o çekmiş, beğenilere, övgülere o erişmiştir.
3- Derslere ilgisi azalmıştır. Çalışma düzeni bozulmuş ve tepkisinin ne olacağı önceden kestirilemez olmuştur. Çalışmak, başarılı olmak gibi sorumlulukları olduğunu unutur.
4- Bencilleşir, istekleri artar, konan yasakları saçma, kendine tanınan haklan ise yetersiz bulur. Evdeki kuralların çokluğundan ve sıkılığından hep yakınır durur. Anne babasının uyarılarına çabuk sinirlenir ve tepki gösterir, kabalaşır, ters cevaplar verir. "Bana karışamazsınız. Ben çocuk değilim" der. Onların duygularını, sevgilerini, ilgilerini gereksiz yere görür. Onların düşüncelerini eskimiş, zamanı geçmiş bulur. Onları beğenmez, hatta alay eder.
5- Ailesinden yeterince ilgi ve sevgi görmemesi ya da böyle olduğunu sanması onu başka gurupların, çevrelerin ailesi ve çevresiyle sağlıklı iletişim kuramayan genç bu gereksinimi doyuracak başka ilişkiler kurar. Ailenin, yakın çevrenin uzantısı olmaktan kurtulmak için genç değişim ve yeni iletişim kaynakları arar. İletişim yaptığı kaynak ve kişilerin özelliğine göre; giyinmesini oturmasını, yürümesini, çalışmasını amaçlarını, inançlarını, dünya görüşünü, düşüncelerini etkileyen iletiler alır.
Gence her an değişik kaynaklardan gelen bu iletiler onun tarafından özdeşleştirilip kendisiyle bütünleştirilirse gencin kimliğini ve kişiliğini oluşturur. Gençlik çağında arkadaş grubunun genç üzerindeki etkisi gencin içinde bulunduğu bütün diğer gruplardan daha önde gelir. Evde anne-babasından anlayış göremeyen, onlarla çatışma içinde olan genç evde bulamadığı güveni arkadaş çevresinde arar. Onlara daha çok bağlanır ve benimser. Onlardan aykırı kalmamak için kendisine aykırı gelen düşünce, tutum, davranış ve eylemleri bile benimser. Kendilerine sırdaş ve dert ortağı ararlar. ( Günlük tutma bu dönemde yaygındır.) Argo konuşur. Arkadaş gurubundan ayrı düşmekten korkar. Evde arkadaşlarının eleştirilmesine kızar.
6- Sürekli bir gidiş geliş içindedir. Kabına sığmaz gibidir, evde durmak istemez. Eve akşamları dönüş saatine dikkat etmez. Gece sokağa çıkmak ister.
7- Dağınık ve savruktur.
8- Evde ne bulursa yer, ayak üstü atıştırır.
9- Gençlik çağı bağımsızlık çağıdır. Kendisi ve çevresiyle ilgili tüm kararlarda, bağımsız ve özgür olmak ister. Giyeceğine, yiyeceğine, eve geliş gidiş zamanına başkalarının karışmasını istemez. Alabildiğine bağımsız ve özgür yaşamak için her türlü çabayı gösterirken ailenin ekonomik durumunu görmezlikten gelir. Gençler evden kopar ve çevresine yönelir. Gençler için evde oturmak onlara işkence gibidir. Spora ilgi artar.
10- Sporda kazanılan başarı gencin kendine olan güvenini arttırır. Grup halinde yapılan sporlar, gencin yaşıtlarıyla kaynaşmasını sağlar.
11- Artık eski Ayşe, Aslı, Fatma, Sevda, Mehmet, Hasan, Ali gitmiş yerine ilgileri artmış, gelip geçici hevesleri çoğalmış, gürültülü müzik
dinleyen, süse ve giyime özen gösteren gençler gelmiştir. Genç kızlar kendilerine daha iyi bakmakta, ayna karşısında uzun zaman geçirmektedirler. Bazen bir sivilce genç kızların moralini bozmaya yetmektedir.
12- özel ve biricik olduklarını hissetmek isterler. Gençlerin bu dönemde en çok önem verdikleri şey; adam yerine konulmaktır.
13- Başkalarından daha önemli olduğu düşüncesi hakimdir. Kendisini evrenin merkezinde etkin ve güçlü gören genç, anne-babasını hatta öğretmenini etkisiz, güçsüz, yetersiz görmeye başlar. Bunu da hissettirir. Onlara duyduğu güveni azalır. Hatta onları eleştirir küçümser. Bu durumda aile yada öğretmen onunla güç kimde mücadelesine girmemelidir.
14- Bedensel gelişimin ardından ortaya çıkan zayıflık, şişmanlık, uzun boy. kısa boy gibi unsurlar problem olmaya başlamıştır.
15- Evde yalnız kalmayı isterler. Kendilerini kendi odalarına yada evin bos bir odasına kapatırlar. Kardeşlerini terslerler.
16- Film yıldızlarına veya isimleri ön Plana çıkan kişilere hayranlık duyarlar.
17- Telefon tutkusu başlar, arkadaşlarıyla uzun uzadıya konuşurlar.
18- Artık onlar birer genç kız ve delikanlıdırlar. Bir yandan büyümek için sabırsızlanırlar; ancak çocuksu davranışları da bırakamazlar.
Ergenliğin ilk yıllarında görülen bu kararsızlıkları ve tutarsızlıkları sağlıklı bir kişilik gelişiminin görünümü saymak gerekir. Bu olumsuz davranışlar benlik yapısının bir zorlama karşısında olduğunu göstermektedir. Ve zorlanmaların daha çok bağımsızlığa duyulan gereksinimlerin artışından ve cinsel uyanıştan kaynaklandığı söylenebilir. Bu dönemde genç, toplum içinde kendini aramaya, kişilik sınırlarını belirlemeye başlar. Kim olduğunu, ne olacağını, toplumdaki yerinin neresi olduğunu bulmaya çalışır. Bilinçli ve bilinçsiz olarak kişiliğini oluşturur. Ergenin yeni gereksinimlere doyum getiren aynı zaman da toplumsal kurallarla çelişmeyen davranışlar kazanıncaya kadar pek çok yanılgılar içine düşmesi doğaldır. Bu dönemde duygusal, dengesiz ve önseziden yoksun olurlar.
Eğer kişi bebeklik çağından başlayarak ergenlik yıllarına kadar getirdiği kişilik yapısında;
Temel güven duygusu yerine — güvensizlik,
Bağımsızlık yerine — kararsızlık,
Girişim yerine — güvensizlik, suçluluk.
Başarı duygusu yerine — yetersizlik duygusu ile yoğrulmuşsa ergenlik
çağının doğal bunalımları sırasında çok fazla zorlanacaktır.
Farklı ekonomik ve toplumsal düzeylerden gelen, kız ve erkek öğrenciler üzerinde yaptığımız anket araştırmaları, gözlem ve konuşmalar bunların
% 30' unun bedensel değişme ve gelişmeden kaynaklanan iletişim sorunları olduğunu ortaya koymuştur. Bu sorunlar sıklık sırasına göre,
• Aşırı duyarlılık ve coşku. Mutlu, uysal, dengeli çocuğun yerini, kaygılı, tedirgin, dengesiz, uyumsuz genç alır. 6enç, bocalama ve kararsızlık içindedir. Duyguları, ilgileri çabuk değişir. Coşkuları ölçüsüz, sınırsız dengesizdir. Gençlik çağı, abartılmış aşırı, çabuk ve kolay değişen duygu kaymaları ve coşkularla yaşanır. 6enç kaygıdan mutluluğa, sevinçten sıkıntıya, kızgınlıktan taşkınlığa değişen duygu ve coşkularla iletişim kurar ve bu taşkın davranışlar bizi şaşırtabilir. Başkasının tatlı ve yumuşak bakışı, gülümseme, bir iki övgü sözcüğü onu mutlu eder. Asık bir yüz, sert mimik yada jest, kırıcı bir iki sözcük onu kaygının kızgınlığın, umutsuzluğun derinliklerine sürükler, İlgi ve sevgiyle iletişim kurduğu insanlara karşı bir süre sonra kin ve nefret duyar. Kızıp öfkelendiğini daha sonra beğenip yüceltir. Çekinip korktuğuna daha sonra sokulup yaklaşır. Kısacası gençlik çağının başlangıcı ruhsal bakımdan duyguların egemen olduğu çelişkili düşüncelerin ve davranışların bulunduğu bir geçiş dönemidir.
• Utangaçlık, çevreden uzaklaşma,
• Sorumluluktan kaçma,
• Bilişsel (Bilgiyle ilgili) süreçlerde azalma. Aşırı duygu yoğunluğu ve coşku ; algı, dikkat bellek, düşünme, mantık gibi bilgiyle ilgili işlevleri olumsuz yönde etkiler. Başarı, çalışma ve yaratıcılıkta verim düşer.
• Girişim yetersizliği, ilgisizlik olarak sıralanabilir.
Gençlerle anne-baba arasında ortaya çıkan ve kuşak çatışmasına yol açan durumları olayları tanımak amacıyla yaptığımız araştırmada, bu tür olayları, biçim ve içerik bakımından iki büyük grup içinde topladım.
Esma_Nur beğendi.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi AlimOğlu 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
İngiliz karbonatının faydaları ve zararları... Sağlık AlimOğlu 0 2096 02 Ekim 2017 12:12
Sivrisibek ısırıkları için pratik... Bilgi Dağarcığı AlimOğlu 0 1483 17 Eylül 2017 14:37
Arapça dersleri Görüntülü--1. Seviye Dersleri 2.... Genel Arapça AlimOğlu 12 4888 11 Eylül 2017 10:16
Arapça dersleri Görüntülü--1. Seviye Dersleri 1.... Genel Arapça Mihrinaz 15 5581 11 Eylül 2017 09:54
Hacamat Yapacaklar Dikkat!! MEDİNEWEB Tıbbı Nebevî AlimOğlu 0 1283 19 Ağustos 2017 23:30

Alt 29 Mart 2016, 02:44   Mesaj No:2
Medineweb Usta Üyesi
AlimOğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AlimOğlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15399
Üyelik T.: 24 Aralık 2011
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 264
Konular: 59
Beğenildi:189
Beğendi:36
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Ergenlikte çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi

BİÇİM OLARAK KUŞAK ÇATIŞMASI YARATAN DURUMLAR, OLAYLAR.
• Eve dönüş ve yemek saati.
• Çalışma, eğlenme, gezme zamanı
• Giyinme ve süslenme biçimi
• Sözlü ve sözsüz iletişim biçimi
• Müzik dinlerken ve iş yaparken gürültü çıkarmak
• Arkadaş seçimi, arkadaş ilişkileri
• Kız-erkek arkadaşlığı
• Büyüklere karşı saygı
• Ekonomik olanaklar, para sorunu.

İÇERİK OLARAK KUŞAK ÇATIŞMASI YARATAN DURUMLAR, OLAYLAR.
• özdeşleşme, özerklik, sorumluluk anlayışından kaynaklanan düşünce farklılıkları
• Hak ve görev kavramı.
• Gelenek, görenek, din anlayışı ve yorumu
• Seçerli değer yargıları.
• Meslek seçimi
• Başarılı ve saygın insanın tanımı
• Müzik türü, dergi, günlük gazete, kitap seçimi
• Dinlenen radyo, izlenen televizyon, seçilen video kasetlerinin türü ve konusuna ilişkin görüşler.
• Dünya görüşü, yaşam felsefesi.
• Toplumun, ülkenin, insanlığın geleceğine ilişkin görüşler.
• Ekonomik, ideolojik ve siyasal görüşler.
Kuşak çatışmasının olumsuz, sağlıksız boyutlara erişmesini önlemek sağlıklı bir iletişimle gerçekleşebilir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 29 Mart 2016, 02:45   Mesaj No:3
Medineweb Usta Üyesi
AlimOğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AlimOğlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15399
Üyelik T.: 24 Aralık 2011
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 264
Konular: 59
Beğenildi:189
Beğendi:36
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Anne-babalar bu dönemde ne yapmalı. Nasıl davranmalı?

Kendinizi karşı tarafın yerine koyun. Onu anlamaya çalışın. Siz genç olsaydınız bu durumda nasıl davranırdınız?
Ona olan sevgi ve saygınızı belli edin. Zorlamayla bu dönemde hiçbir şeyi değiştiremeyeceğinizin farkında olun. Kırıcı, sert, yıkıcı davranışlarda bulunmayın.
Gençlik çağının fırtınalı ve zor olduğunu göz önünde tutun. Tutarlı davranın, kimi kez yerdiğiniz davranışlarını sonra övmeyin ya da övdüğünüzü sonra yermeyin. Onu ciddiye alın, verdiğiniz sözleri mutlaka tutun.
6encin yaşamı, giyinişi, süslenmesine ilişkin karar alırken durumu gençle tartışmak yerine onun düşünce ve önerilerine anlayış ve Saygı gösterin. Aile ve evle ilgili konularda ve sorunlarda gencin de düşünce ve önerilerini alıp ona da danışın. Yaptığı hatadan dolayı hemen ona aşırı tepki göstermeyin, bunun aranızdaki ilişkiyi sarsacağını bilin. Konuşma ve tartışmalar sırasında gencin doğru düşündüğü, gerçeği bulup söylediği durumlarda ona hak verin, düşünce ve önerisini gerçekleştirmek için ona yardımcı olun.

. Gençlerle yapılan konuşma ve tartışmaları onları korkutarak ve yıldırarak kesmeyin.
• gencin tutum ve davranışlarına biçim ve yön verirken "Benim gençliğimde" diye başlayan konuşma ve öğütlerden kaçının.
. Sence bol-bol öğüt vermek yerine örnek davranışlar yapın ve örnek davranışları bulup gösterin.
• Karşılaştığınız problemlerde onun sevdiği, değer verdiği kişilerden
istifade edin.
Alıntı ile Cevapla
Alt 29 Mart 2016, 02:45   Mesaj No:4
Medineweb Usta Üyesi
AlimOğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AlimOğlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15399
Üyelik T.: 24 Aralık 2011
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 264
Konular: 59
Beğenildi:189
Beğendi:36
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Bu dönemde 6ençler ne yapmalı. Nasıl davranmalı?

"Biz insanlara anne-babalarına iyilik etmelerini emrettik."
(Ankebut suresi 8 ayet)
"Anne-babanıza iyilik edin ve ihsanda bulunun ki, çocuklarınız da size itaat etsin ve saygı göstersinler." Uz. MUHAMMED (S.A.V.)
• Kendinizi karşı tarafın yerine koyun. Anne-babanızı anlamaya çalışın. Kendi davranışlarınızı değerlendirirken; "siz anne-babanızın yerinde olsaydınız bu durumda nasıl davranırdınız?" diye düşünün.
• Bütün amaç, beklenti ve isteklerinizin hemen o anda tümüyle gerçekleşmeyeceğini bilin.
• Her yerde ve her zaman erişkin ve yetişkinlerden öğrenmeniz gereken bilgiler, deneyimler olduğunu kabul edin.
• Konuşma ve tartışmalarda kırıcı ve sert olmaktan kaçının.
• Engeller, sorunlar, zorluklar karşısında size destek ve yardımcı olacak insanların anneniz-babanız, yakınlarınız olduğunu unutmayın.


BİR HİKAYE
Küçük Sevim, evlerinin önündeki rengarenk çiçeklerle süslü bahçeye girdi. Yüreği sevinçten hopluyordu. içinden; "<Annem çiçekleri sever; simdi bir demet yapıp götürsem kim bilir ne kadar sevinir? 'Kızım beni hatırlamış' diye yanağıma bir de teşekkür öpücüğü kondurur." Diye düşündü.
Bu mesut hayal içinde çiçekleri topladı. Onları küçücük elleriyle tek tek bir araya getirip demet yaptı. Anneciğini daha çok mutlu etmek için mutfağa koştu. Raftan bir bardak aldı. Çiçek demetini içine yerleştirdi. Sonda da su ilave etti.
Sevinçten zıplayarak mutfaktan çıkarken elindeki bardak kaydı; yere düşüp paramparça oldu. Çiçekler etrafa saçıldı. Annesi, yandaki odadan kırılan bardağın sesini duymuş, dışarı fırlamıştı. Küçük Sevim korkudan de diyeceğini bilemedi. Anne yerdeki cam kırıklarını görünce sinirinden deliye döndü. Ve küçük kızının niyetini sormadan dövmeye başladı. Kızcağız neye uğradığını şaşırmış, can havliyle, "Anneciğim ne olursun vurma!" diye yalvarıyordu. Kızgınlığı hala geçmemiş olan anne, hem bağırıyor hem de vuruyordu. "Seni eşek seni o güzelim bardağı kırarsın hal Bu dayak senin aklını başına getirir."
Takdir ve Öpücük beklerken, bir ton dayak yiyen küçük Sevim, annesine içinden kin beslemeye başladı. Ona bir daha çiçek hediye ettiğini gören olmadı.

PULSUZ DİLEKÇE
Sevgili Anneciğim , Babacığım : Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim :
Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim . Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum .
Beni tanımaya ve anlamaya çalışın .Deneme ile öğrenirim . Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz . Oyunda , arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın . Beni her yerde , her zaman koruyup kollamayın . Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim . Bırakın kendi işimi kendim göreyim . Büyüdüğümü başka
nasıl anlarım ?
Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum . Bunu önemsemeyin . Ama siz beni şımartmayın . Hep çocuk kalmak isterim sonra . Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum . Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum . Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalıyor .
Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin . Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın . Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem . Ancak , hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum . Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor , hem de bundan yararlanmadan edemiyorum .
Öğütlerinizden çok , davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın . Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz .
Bunları çabuk unuturum . Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder .
Çok konuşup çok bağırmayın . Yüksek sesle söylenenleri pek duymam . Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır . " Ben senin yaşında iken ..." diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım .
Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın . Bana yanılma payı bırakın . Beni , korkutup sindirerek , suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın . Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın .
Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin . Ceza vermeden önce beni dinleyin . Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.
Beni dinleyin . öğrenmeye en yatkın olduğum anlar . soru sorduğum anlardır . Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun . Beni yeteneklerimin üstünde işleri zorlamayın . Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin . Bana güvendiğinizi belli edin . Beni destekleyin ; hiç değilse çabamı övün . Beni başkalarıyla karşılaştırmayın ; umutsuzluğa kapılırım .
Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin . Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın ; bana süre tanıyın . Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin . Beni köşeye sıkıştırmayın ; yalana sığınmak zorunda kalırım . Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin . Kızgınlığınızı haklı görebilirim , ama beni aşağılamayın . Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın . Unutmayın ki ben de sizi yabancıların önünde güç durumlara düşürebilirim .
Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin . özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz ; tersine , beni size daha çok yaklaştırır . Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi ve daha değerli görüyorum . Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın . Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur .
Biliyorum , ara sıra sizi üzüyor , belki de düş kırıklığına uğratıyorum . Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin çok olmadığını di biliyorum . Yukarı da sıraladığım istekler size çok geldiyse bir çoğundan vazgeçebilirim ; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın .

Benden " Örnek Çocuk " olmamı istemezseniz , ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem . Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter .
Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi . Ama seçme hakkım olsaydı , sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim .
Sevgiler. Çocuğunuz.

Esma_Nur beğendi.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
6 yaş çocuğunun duygusal ve sosyal gelişimi AlimOğlu Çocuk Ve Gençlik Eğitimi 5 29 Mart 2016 02:43
Pedagojik tik ve duygusal onarım EyMeN&TaLhA Çocuk ve Aile Sağlığı 0 18 Şubat 2015 15:24
Duygusal zekanızın farkına varın Tuba_ Kişisel Gelişim ve Psikoloji 0 31 Mart 2014 05:51
Yemekle ilişkimiz duygusal mı? İhtiyaç mı? Nesli_Nur Serbest Kürsü 0 14 Şubat 2013 08:16
Çocuk eğitimi-Duygusal Gelişim sessiz23 Çocuk ve Aile Sağlığı 0 27 Nisan 2009 01:21

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.