|
Konu Kimliği: Konu Sahibi makbergülü,Açılış Tarihi: 11 Mart 2013 (00:51), Konuya Son Cevap : 11 Mart 2013 (00:51). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
11 Mart 2013, 00:51 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 17068 Üyelik T.:
03 Mart 2012 | DİN SOSYOLOJİSİ 9.-10.üniteler DİN SOSYOLOJİSİ 9.-10.üniteler DİN SOSYOLOJİSİ 9.ÜNİTEYENİ DİNİ HAREKETLER * 19.yy sosyal bilimcilerinin büyük çoğunluğu dinin toplum içersindeki etkisinin azalması üzerine odaklanmışlardı. Bu yüzden yeni yeni ortaya çıkan dini hareketleri marjinal gruplaşmalar olarak gördüler ve ciddi anlamda incelemeye değer bulmadılar.Özellikle ABD’de 1970’lerden sonra Evanjelik hareketin siyasal alanda da söz sahibi olmaya başlaması, ister istemez sosyal bilimcilerin yeni dini hareketlere odaklanmalarına sebep oldu.* İlahiyat terminolojisinde “din”, mezhep”, “tarikat” gibi kavramlar söz konusu iken sosyoloji “dini grup” ve “dini hareket” kavramlarını tercih eder. TEMEL KAVRAMLAR* İslamda mezhep, tarikat kavramları anlatılmış. Zaten biliyosunuz yazmam ayıp olar * Hıristiyan düşüncesi açısından konuya bakıldığında mezhep kavramının din kavramına doğru kaydığı görülür. Hıristiyanlıktaki Katoliklik veya Ortodoksluk İslam’daki Hanefilik ya da Şafiilik gibi değerlendirilmez. Aksine Hıristiyan mezhebi kendisini artık müstakil bir din olarak görür ve ancak kendi düşüncesine inanan kişinin kurtuluşa ereceğini kabul eder. *Mezheple iç içe geçmiş diğer bir kavram ise kilisedir. Gündelik Türkçemizde Hıristiyanların mabedi olarak bilinen kilise aslında pek çok anlama gelir. Kilise en başta bütün Hıristiyan inancını ve topluluğunu ifade eder. Bu yüzden esas kilisenin Katolik olduğu, ondan ayrılmış her grubun mezhep olduğu şeklinde değerlendirmeler yapılmıştır.* Mezhep olarak görülen oluşumlar aynı zamanda kendilerini bir kilise olarakta görürler. Yedinci Gün Adventist Kilise, Ahir Zaman Azizleri Kilisesi gibi.* Hıristiyan terminolojisinde Türkçe’ye tarikat olarak çevrilen “cult” ve “sect” kavramları, henüz mezhep aşamasına gelmemiş, yani düşünce ve uygulama olarak olgunluğa erişmemiş oluşumlardır. Ancak kendilerini kilise olarak isimlendirebilmektedirler.* Din sosyolojisinde kuşatıcı bir kavram olarak ”dini grup” tercih edilmektedir.Sosyal grup: Toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak için bir araya gelen, aidiyet bilinci taşıyan, birbirleri arasında sıkı iletişim olan, belirli bir hiyerarşi ve normlara sahip, buna bağlı olarak toplumsal yaptırım uygulayan, görece sürekliliğe sahip insan topluluğudur.Ancak bir gruplaşma olmadan da insanlar çeşitli biçimlerde bir araya gelirler. Bu tür topluklara yığınadı verilir. Örneğin bir mağaza açılışında insanların bir araya toplanması gibi.* O halde sosyal hareket bir taraftan eyleme yönelik bir düşünce olarak diğer taraftan da bir düşünce çerçevesinde bir araya gelen ancak grup örgütlenmesi taşımayan insan topluluğu olarak tanımlanabilir.Dünya ölçeğinde bir örnek verilirse çevrecilik bir hareket, bu düşünce için bir araya gelen Greenpeace gibi örgütler birer sosyal gruptur.* Konumuz açısından bakıldığında bir dinin oluşumundan sonra ortaya çıkan mezhepler hareket olarak değerlendirilebilir. Ancak tarikatlar, cemaatler birer gruptur. Örneğin Adventizm bir harekettir. Ama bu hareket içinden çıkan Yedinci Gün Adventistleri veya Yahova Şahitleri birer dini gruptur. YENİ DİNİ HAREKETLERİN SOSYOLOJİSİYeni Dini Hareketlerin Temel Özellikleri* Bir sosyal hareket veya sosyal grup incelenirken hareketin oluşumu, liderlik, kurumsallaşma, hareketin veya grubun geçirdiği dönüşümler, parçalanma ve yeni hareketlerin veya grupların çıkışı gibi olgulara dikkat etmek gerekir. Dinin Üç Temel Öğesi: İnanç, İbadet veCemaat* Bir dini hareket karizmatik bir dini liderin etrafında gelişir. Dini lider ya toplumdaki mevcut dini yapıya karşıdır ya da içinde yetiştiği dinin bazı yorum ve uygulamalarını kabul etmemektedir. Böylelikle yeni bir din, yeni bir mezhep ya da tarikat ortaya çıkar.* Dinbilimcilere göre bir harekete din denilebilmesi için inanç, dini pratikler ve cemaat olmak üzere en az üç temel unsurunun olması gerekir.* Yeni dini hareketlerde benzerlik gösteren en önemli inanç konuları ahir zamanda yaşanıldığı, kıyametin gittikçe yaklaştığı ve bir kurtarıcının (Mesih) gelmekte olduğudur.* Dini hareketler aynı zamanda belirli ritüellere yani ayinlere sahiptir. İbadet edilmeyen hiçbir dini hareketten söz edilemez.* Dini hareketin diğer bir önemli öğesi ise insan topluluğudur (cemaat). Cemaat yeni dinin ayakta durmasında ibadetler kadar önemli rol oynar. Liderlik* Dini hareket lider etrafında şekillenir. Merkezde lider olup, sonra yakın bağlılar, daha sonra da uzak bağlılar gelir. Cemaatin en dışında ise sempati besleyenler vardır. Yakın bağlılar liderin koruyucularıdır. Liderin gerçekte olağanüstü olmadığını ilk fark edenler bunlardır ve cemaatin devamı için bunu gizlerler ve hatalarını örterler.*Sosyal bilimlerde lider tipler karizmatik lider olarak isimlendirilirler. Liderin bir grubu bütün yönleriyle yönetmesi mümkün olmayabilir. Bu durumda yakın bağlıları arasından bir “yönetsel lider”seçilir. Örneğin, Yedinci Gün Adventistleri’nin peygamber olarak kaul ettiği Ellen G.White’ın kocası James White buna tipik bir örnektir.* Karizmatik liderin ölümünden sonra peşinden gelen hareket liderleri, kurucu lideri bir peygamber biçiminde kutsallaştırarak cemaatlerini daha düzenli bir hale sokmaya yani kurumsallaştırmaya çalışırlar. Bölünme ve Yeni Grupların Ortaya Çıkışı* Karizmatik liderden sonra başlayan kurumsallaşma süreci aynı zamanda bölünme ve parçalanmaları da beraberinde getirir. Hareketin bölünmesindeki en önemli faktör karizmatik liderin ölümüdür.* Bölünme ve parçalanmanın diğer bir önemli sebebi ise inanç ve uygulama konusunda ana dini cemaat ile farklı düşünmektir. Böyle düşünenler grup içersinde yeni bir hareket başlatmış olurlar. Yeni Dini Hareketlerin Tipolojisi* Batı’da ortaya çıkan yeni dini hareketler çeşitli biçimlerde tasnif edilmiştir. Sosyolojik perspektiften bakıldığında “dünyayı reddeden, dünya ile uzlaşan veya dünyayı kabul eden” hareketler şeklinde bir ayrım yapılabilir.- Dünyayı reddeden dini hareketler seküler (dünyevi) olan herhangi bir yapılanmaya karşıdırlar. Tavizsiz bir akideye ve ahlaki prensiplere sahiptirler. Hare-Krişna Hareketi ve Moonculuk bu tür hareketler olarak kabul edilirler.- Dünyayı kabul eden dini hareketler, dünya ile bağlarını koparmadan daha huzurlu bir hayat peşindedirler. İnanç, ibadet hayatı ve cemaat oluşturma konusunda rahat bir görüntü sergilerler. Transandantal Meditasyon bu anlayışa örnektir.- Dünya ile uzlaşan dini hareketler ise manevi ve dünyevi hayat tarzı arasında ayırım yaparlar. Yeni-Pentekostalistler gibi.* Bir başka açıdan yeni dini hareketler kişisel gelişimci veya toplumsal dönüşümü amaçlayan hareketler şeklinde tasnif edilebilir.* Yeni dini hareketlerin önemli özelliklerinden birisi de uzun süreli bir istikrar gösterememeleridir.* Yeni dini hareketler Modern Batı toplumlarının yapısında bir şekilde kendini gösteren ve buradan dünyaya yayılan akımlar olma özelliğine sahiptir. Yeni dini akımlar içersinde önemli yer tutan Uzakdoğu kökenli akımlar bile öncelikle Batı dünyasında kendilerine yer bulmuşlar oradan yayılmışlardır.* Batı’dan dünyaya yayılan yeni dini hareketleri şu başlıklar altında da sınıflandırabiliriza) Hıristiyanlığın yeni yorumunda dayanan hareketler: Tanrı’nın çocukları, Mormonlar gibib) Uzakdoğu kökenli olup Batı’da yaygınlaşan hareketler: Zen Budizmi, Hare-Krişna gibic) Kişisel gelişimci olup Hıristiyanlığa ve diğer dinlere ilgisiz olan hareketler: Sayentoloji gibi.Bu ayırımda yetersizdir. Zira artık İslam ülkeleri kökenli olan hareketlerde ortaya çıkmıştır. Aikido Yeniden Dirilme Şehri, Meher Baba, İlahi Nur, İslam Milleti, çeşitli sufi hareketler vs. Yeni Dini Hareketlerde Katılım ve Büyüme* Yeni dini hareketlerin ortaya çıktığı ülkeler eğitim, iş, iltica gibi amaçlarla dünyanın her yerinden göçle gelen insanlara kapılarını açmış ve homojenlikten çıkmış ülkelerdir.* Bunun yanında modernleşme süreci ile birlikte hızlı şehirleşme, aile kurumunun zayıflaması, bireyci düşüncenin hakim olması, bir dini kurmanın bürokratik açıdan dernek kurmak kadar kolay olması gibi etkenler yeni dini hareketlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.* Alman sosyal biliminde yeni dini hareketlere, daha çok gençler ilgi gösterdiği için “gençlik dinleri” de denir. * İnsanların yeni dini hareketlere yönelmesine ve bu hareketlerin çoğalmasına veya yaygınlaşmasına sebep olan faktörler;a) Mahrumiyet: Bu hareketlerin daha çok çeşitli şekillerde mahrumiyet duygusu yaşayan insanlarca tercih edildiği iddia edilmektedir. Mahrumiyet duygusu yaratan faktörlerin başında psikolojik problemler gelir. Anlamsızlık, yalnızlık, dışlanma vs. Bedeni kusurlar da önemli bir mahrumiyet faktörüdür. Bu hareketler psiko-sosyal desteklerle mahrumiyet duygusunu yok ettikleri gibi, bu duygudan dolayı kendisini değersiz hisseden kişiye önemli roller ve sorumluluklar yükleyerek özgüvenlerini tekrar kazanmalarına yardımcı olur.b) İlişki Ağları: Yeni dini hareketlere katılım ve gelişimde bireysel ilişkiler önemli rol oynamaktadır. Hareketin içinde bulunanlar uzun süreli arkadaşlıklara sahiptir.c) Ahlaki ve Sosyal Belirsizlikler: Yeni dini hareketler genelde alternatif bir hayat tarzı ve kesin ahlaki ilkeler öngördüklerinden çıkış yolu arayan insanları çekerler. Güçlü liderlik özellikleri de endişe içinde olan bireye toplumun kurtulacağı, geleceğin daha iyi olacağı konusunda ümit verir. * Yeni dini hareketlerin hızlı bir biçimde büyümesi konusunda birden çok faktörü içine alan genel bir yaklaşım olarak Wuthnow ve Lawson’un Kültürel Eklenme Teorisi’nin iki temel önermesi:1- İdeolojik hareketler belirli sosyal bağlamlarda kendilerini bulurlar2- Sosyal hareketler çevresel şartlara eklemlenme süreci sonunda yeni bir yapı ve içerik kazanırlar.Bir sosyal hareketin ortaya çıkışında çevresel faktörler önemlidir. Liderler çevresel faktörler içindeki potansiyel kaynakları (toplumun yapısı, zihniyeti, hoşgörü durumu, şikayetçi olunan durumlar, iletişim araçları vs) en iyi biçimde değerlendirip öğretilerini ortaya koyarlar ve insanları çevrelerine toplarlar. Yeni Dini Hareketlerin Sonuçları (Toplumsal Etkileri)a) Dinin Kurumsal Otoritesinin Zayıflaması*Yeni dini hareketlerin çokluğundan dolayı 20.yy on ikinci yarısı bir dini uyanış çağı olarak görülmektedir.*Dini hareketlerin çokluğu ve çeşitliliği özellikle Hıristiyan dünyada dinin kurumsal gücünün kaybolmasına sebep olmuştur.b) Toplumsal Bütünleşmeye Yönelik Tehditler* Dini anlayışların çeşitliliği farklı kesimlerdeki insanların dini yaşamaları açısından önemli bir işlev görse de, bu dini yapıya tamamen farklı anlayışlar toplumun bütünlüğü açısından tehdit oluştururlar. Topluma dışarıdan gelen ve sayıca çok ama zayıf yeni dini hareketlerin bütünleşme açısında tehdit olduğu aşikardır.* Yerleşik dini inanç, bu inancın altında gelişmiş olan gruplaşmalar toplumca bilinir ve buradaki endişe düzeyi daha düşüktür. Ancak topluma yeni giren inançlarda tam tersi bir durum söz konusudur. Bu yüzden yeni dini hareketler toplumun bir bütün olarak hayatını sürdürmesinde bir tehdit olma potansiyeli taşırlar.c) Patolojik Yaşantı Örnekleri* Yeni dini hareketlerin içinde geçirdiği bazı olumsuz tecrübeler toplumun bu hareketler karşısında endişeli tutumunu daha da artırmaktadır. Bu olumsuz konuların başında karizmatik liderlerin özel hayatları, grup içindeki gayrimeşru ilişki biçimleri gelmektedir.* Yeni dini hareketlerin sergilediği diğer bir olumsuz tutum ise toplu intiharlardır. Bu hareketlerin çoğunda güçlü bir kıyamet gücü inancı vardır. İnsanlık tarihinde toplu intiharlar yeni dini hareketlere özgü bir olgu olarak karşımıza çıkar. YENİ DİNİ HAREKET ÖRNEKLERİMORMONLAR* Resmi adı: İsa Mesih’in Ahir Zaman Azizleri Kilisesi* Kurucusu: Joseph Smith* Bugün Mormonlar tek bir kilise altında olmayıp büyüklü küçüklü gruplara ayrılmıştır.* Smith küçük yaştan beri definecilikle uğraşmış.* Mormon Kitabı’nın ortaya çıkışı ve kiliselerinin kurulması : 1830* Toplumdan ayrı yaşamaları ve çokeşliliği uygulamalarından dolayı sürekli takibata uğrarlar.* Başdanışman (Sydney Rigdon) kızının Joseph Smith tarafından baştan çıkarıldığı gerekçesiyle hareketten ayrılır. Dieğr bazı üyeler özellikle çok eşliliği protesto eden bir gazete çıkarırlar. Smith bu gazeteyi tahrip ettirdiği gerekçesiyle tutuklanır ve hapishanede bir grubun saldırısı sonucu hayatını kaybeder.* Mormon inancına göre 1890 da üçüncü lider Woodruff çokeşlilik konusunu Tanrıya danışır ve çokeşliliğin yasaklandığına dair bir vahiy alır.* Çay, kahve, kola, alkol, sigara tüketimi yasak* Kadınlarda papaz olabiliyor* Çoğunluğu ABD’de ve Güney Amerika’da olmak üzere 10 milyonu aşkın nüfusu olduğu tahmin ediliyor.* Mormonların ülkemize gelişi 1888 yılına kadar gitmektedir. İlk olarak Sivas’ın Zara ilçesindeki Ermeniler arasında bir kilise kurmuşlar ancak arzu ettikleri başarı sağlanamayınca Suriye’ye gitmişler.* Türkiye’de 600 Mormon olduğu tahmin ediliyor. YEDİNCİ GÜN ADVENTİZMİ* Advent: İsa Mesih’in krallığını kurmak üzere tekrar yeryüzüne dönmesi demektir.* 19.yy da bu hareketin önemli temsilcilerinden biri Newyork’ta yetişmiş rahip William Miller’dir.* Miller Kitabı Mukaddes’i lafzi bir biçimde yorumlayarak İsa’nın gelişinin ruhani ya da sembolik değil bizzat fiziksel olduğunu iddia etti. Kehanetine göre İsa Mart 1843-44 tarihleri arasında gelecekti. Miller’in kehaneti tutmadı ve halk arasındaki eski gücünü yitirdi.* Bugün Yedinci Gün Adventistleri olarak bilinen grup Miller’in takipçisidir.* Kurucuları arasında pek çok isim yer almakla birlikte esas rol, vahiy aldığını iddia eden Ellen G.Whiteve kocası James White’e aittir.* Kendilerini “ahir zaman cemaati” olarak gördükleri için Ellen’in peygamberliğine inanırlar.* Yedinci Gün Adventistleri’nin Miller’in yanılması konusuna geliştirdikleri doktrin: Kademeli Hakikat Öğretisi.* Ellen G.White kendine peygamber demez ama vahiy aldığını söyler.* Hareket’e göre İsa Mesih yakın bir zamanda yeryüzüne inecektir.* Kafirler için ebedi cezayı kabul etmezler, zira onların Kitabı Mukaddes yorumuna göre söz konusu edilen ebedi ceza kıyamettir.* İncil’in kesinlikle hata içermediğine, ibadet gününü Cumartesi olduğuna vs inanırlar.* Hareketin ilk kurucuları beslenmeye çok önem verdiğinden Ellen G.White alkolü yasaklatmış ve vejeteryan bir beslenme anlayışı getirmiştir.* Çoğunluk Avrupa ülkelerinde yaşar. Onda biri ABD’de.* Türkiye’deki ilk adventist: Theodore Anthony isimli bir Rum’dur. YEHOVA ŞAHİTLERİ* Ülkemizde de tanınan Yehova Şahitleri bir adventist harekettir.* Resmi kurucusu : Charles Taze Russel* Kitabı Mukaddes incelemeleri sonucunda, cehennemin ebedi ceza değil de sadece ölüm olarak anlaşılması gerektiği kanaatine vardı.* 1881’de resmi bir dernek olarak faaliyetlerine başladılar.* 1914’te İsa’nın fiziki olarak görüneceği kehanetinde bulundu.* Russel 1916’da vefat etmeden önce bir dizi skandal yaşadı. Önce İsa’nın görüneceği kehaneti tutmadı. Yunanca bilmediği ortaya çıktı, olaylı bir şekilde boşandı ve yüksek düzeyde verim vereceği vaadiyle satılan buğday tohumlarının fiyaskoyla sonuçlanması grubu sarstı.* Russel’den sonra başkanlığa gelen Joseph F.Rutherfod yönetsel yetenekleriyle grubu toparlamayı ve bugünkü şekliyle örgütlemeyi başardı.* Rutherford, daha önce adı “İncil Öğrencileri” veya “Russelcılar” olan gruba “Yehova Şahitleri” adını verdi.* Temel Hıristiyan ayinlerinden vaftizi ve komünyonu (ekmek-şarap ayini) kabul ederler. Vaftiz çocuklara değil, yetişkinlere ve tamamen suya girilerek yapılır.* Ruhban sınıfını kabul etmezler.* Milli devletleri onların sınırlarını kabul etmez, marş, siyasi parti, oy kullanma ve bayrağa karşıdırlar.* Devletlerarası savaşa karşı oldukları için askerlik yapmayı kabul etmezler.* Kan alıp vermenin haram olduğu inancındadırlar.* Yehova Şahitleri kapı kapı dolaşıp kendi inançlarının propagandasını yapmakla tanınırlar.* Yüz binlerce kişinin katıldığı toplu ibadetlerle kamuoyunun gündemine gelmektedirler.* Dergileri; The Waatch Tower (gözcü kulesi).* 2007 yılından dernekli resmen tescil edilmiştir.* Bugün yoğun olarak ABD, Güney Amerika ve Avrupa’da yaşarlar. MOONCULUK: BİRLEŞİK KİLİSE* Resmi adı: Birleşik Kilise* Kurucusu: Kuzey Kore doğumlu Sun Myung Moon* Uzak doğu kökenli olan Moonculuk bünyesinde Hıristiyan öğeleri taşır.* Moon’un kendi iddiasına göre 1936’da İsa ona görünerek “Tanrı’nın Krallığı”nı kurmasını teklif eder.* Moon’un dini yaklaşımı Kitabı Mukaddesin yeni bir yorumudur. Bu yorum üç temel sürece dayanır.İnsanın yaratılışı, yaratılış amacından uzaklaşması, tekrar yaratılış konumuna döndürülerek kurtuluşa ermesi.* Gerek Moon, gerekse eşi günahkar doğaya sahip olmayan insanlar olarak kabul edilirler.* Moon, uzun yıllar boyunca Mesih olduğunu doğrudan ifade etmemişse de 1992 yılında bunu açıkça söylemiştir.* Mooncular stadyumlar gibi büyük yerlerde on binlerce çiftin katıldığı toplu nikah törenleri ile kamuoyunda duyulmaktadır.* Mooncular güçlü bir misyonerlik anlayışına sahiptir. Bir mooncu en az üç kişiyi kendi dinine sokmadan ve en az üç yıl hizmet etmeden evlenemez.* Ülkemizdeki ilk faaliyetleri 1980’de dört misyonerin gelmesiyle başlamıştır. HARE-KRİŞNA : ISKCON* Kendilerini Uluslar arası Krişna Bilinci Cemiyeti olarak nitelendiren grup Hindistan kökenlidir.* Hinduizmin temel özelliklerini taşır.* Şiva veBrahma gibi önemli tanrılardan birinin Vişnu olduğuna inanılır.* Krişna eski Hint dili Sankritçe’de siyah anlamına gelir ama tasvirlerde mavi renkte bir insandır.* Kurucusu: Krişna’nın son reenkarnasyonu olduğuna inanılan Bengalli Chaitanya* Günümüzde bu hareketi ihya eden ve Batı dünyasına tanıtan kişi asıl adı Abhay Charan olanPrabhupada.* Krişna hareketi daha çok uyuşturucudan kurtulmak isteyen hippi kökenli gençlerin ilgisini çekmiştir.* Hinduizmin inanç esasları yanında yükümlü oldukları hususlar; Birincisi, gayrimeşru ilişkide bulunmamak, kumar oynamamak, uyuşturucu kullanmamak, çay kahve çikolata ve alkolden uzak durmak, et yememektir.İkincisi, Sankritçe bir isim almaktır.Üçüncüsü, “mantra” adı verilen bir zikir yapmaktır.* Hareket mensupları saçlarını kazıtıp sadece arka tarafta bir örgü bırakırlar.* Krişna hareketi Orta Asya cumhuriyetlerindeki faaliyetleriyle dikkat çekmektedir. Ülkemizde de yoga faaliyetleri altında propagandalarını yapmaktadırlar. TRANSANDANTAL MEDİTASYON* Dünya çapında yaygınlık kazanan yoga akımının en önemlilerinden biri* Kurucusu: Maharishi Mahesh* Amerika’da ün kazanmış, ün kazanmasında Beatles adlı müzik grubunun da büyük etkisi var.* New Jersey mahkemesi 1977’de, Transandantal Meditasyon’un Hinduizm’e dayalı bir din olduğuna hükmetmiş ve okullarda meditasyon tekniklerinin öğretimini yasaklamıştır.* Bağlıları tarafından Maharishi büyük bir yoga ustası ve bilim adamı olarak kabul edilmektedir. Hinduların kusal kitaplarından Bhagavat Gita’nın yorumcularından biride Maharishi’dir.* Akımın bütün dünya insanlığını manevi bir devlet altında toplamak, böylelikle fakirliği, mutsuzluğu yenmek, tabiatla yaşamak gibi küresel bir amacıda vardır.* Ülkemize 1966’da gelmiş. İSLAM MİLLETİ : (NATİON O İSLAM)* ABD’de ortaya çıkan İslam Milleti Müslüman zencilere dayanan bir yeni dini harekettir.* 20.yy ın başlarında asıl adı Timoth Drew olan bir kişi Noble Drew Ali ismiyle zencilerin aslen Asyalı oldukları ve bundan İslam’a dönmeleri gerektiğini vurgulayan bir söylemle ortaya çıktı. Kendisi bir cemaat kurdu ve Kitabı Mukaddes ve Kuran’dan derlediği bir kitabı cemaatine empoze etmeye başladı. Binlerce taraftar bulmasına karşın İslam Milleti hareketi ortaya çıkınca etkisini kaybetti. * İslam Milleti Wallce Fard Muhammed ismiyle bilinen Wallace D.Fard tarafından kuruldu.* Fard Muhammed, Drew Ali’nin zenciler üzerine kurduğu söylemi geliştirdi. Ona göre ilk insan siyahtı ve siyahlar Arabistan-Mısır coğrafyasında yaşıyorlardı. Beyaz ırk sonradan ortaya çıkmıştı ve kıyamet beyaz ırkın üstünlüğünün sona ermesi demekti.* Fard Muhammed önceleri kendini mehdi ve peygamber olarak görürken sonradan Tanrı olduğunu iddia etmiştir.* Hareketin Amerikan zencileri arasında hızlı bir şekilde yayılmasında Malcolm X’in etkili vaazlarının ve karizmasının önemli rolü vardır.* Fard Muhammed 1934’te ortadan kayboldu ve hareketin başına Elijah Muhammed geçti.* Elijah Muhammed 1975’te ölünce hareketin başına oğlu Wallace Muhammed geçti.* Wallace Muhammed, Fard Muhammed’in tanrılığı, Elijah Muhammed’in peygamberliği, beyazların şeytani oldukları biçimindeki doktrini değiştirdi. Namazın ve diğer ibadetlerin İslam’a uygun bir şekilde yapılması için çaba gösterdi. Hareketin ismini birkaç değişiklikten sonra Amerikan Müslüman Misyonu olarak belirledi. DİN SOSYOLOJİSİ 10.ÜNİTEDİN VE TERÖR *Şiddet ve terör olayları sosyal bilimlerin ilgilendiği önemli konular arasındadır. Şiddet ve terör olayların analizinde ana çerçeve siyaset ve uluslar arası ilişkiler eksenine dayanmaktadır.* Terörün sosyolojisiyle ilgili çalışmalarının az oluşunun başlıca nedenleri arasında, bu eylemlerin gizlice planlanıp yürütülmesinden dolayı sistematik veri toplamada karşılaşılan güçlükler ve terörün, diğer faktörlerle kıyaslandığında toplumsal değişme açısından anlamlı bir etken olarak görülmemesi sayılabilir. Ayrıca şiddet ve terör konusundaki ABD/Avrupa merkezli yaklaşımında bunda payı olduğu söylenebilir.* Şiddet ve terör olaylarının ABD ile sınırlı kalmayıp, İspanya, İngiltere, Endonezya ve Türkiye’de de toplumların bilincinde deri izler bırakacak şekilde yaygınlaşması, sosyologların dikkatini gecikmelide olsa şiddet ve terör olaylarına çevirmiştir. TERÖR (KAVRAM VE YAKLAŞIMLAR)* Terör tanımı zor bir kavramdır. Siyasi, ideolojik ve dini kaynaklardan beslenen yaklaşım farklarından dolayı terör, terörizm ve terörist kavramları muğlak kalmıştır. Bunda devletler ve uluslar arası aktörlerin kendi çıkarlarını gözetmesi önemli rol oynamaktadır.* Terör, Latince, korkutmak, gözdağı vermek, sindirmek, ürkütmek, endişelendirmek gibi anlamlara gelen “terrere” kelimesinden türetilmiş.* Terör kelimesi, Batı siyaset diline 1789-1794 Fransız Devrimi sırasında, jakobin devrimcilerin iç düşmanlara karşı yürüttükleri eylem ve hükümetin yaptığı baskı ve doğrudan yürüttüğü infazlara işaret eden bir terim olarak girmiştir ki binlerce kişinin hayatını kaybettiği bu dönem “Terör Dönemi” olarak anılmaktadır.* Fransız devriminden bu yana terör kavramının kapsamı hayli genişlemiştir.* Teröre ilişkin tanımlamalarda en sık vurgulanan yönler, terörün siyasi amaçlara ulaşmak amacıyla planlı bir şekilde kullanılan dil, söylem, araç, yöntem ve stratejiye işaret etmesi ve doğasında stres, korku, endişe, kaygı, panik, telaş ve dehşet duyguları uyandırma özelliklerini barındıran şiddet eylemi olduğudur.* Terör, terörizm ve terörist kavramlarının dört ana özelliği- Çatışma, çekişme ve kavganın şekillendirdiği siyaset biçiminde, çoğu insanın terör diye adlandırdığı veya anladığı korkutma stratejisi çok sık başvurulan bir yöntemdir.- Çok sayıda kişi, grup ve ağ bu stratejiyi zaman zaman kullanmaktadır.- Söz konusu strateji, siyasi mücadelenin diğer biçimleri ile sistematik biçimde ilişkilendirilmektedir.- Baskı ve zorlamayı bir araç olarak kullanan kişi ve gruplar belirli siyasi durumlarda zaman zaman terör stratejisine başvurmakta ve bu konudaki uzmanlıklarından dolayı da sonuç son derece yıkıcı olmaktadır. * Terör kavramının tanımı ve açıklaması ile ilgili dört ana söylem1- Akademik/Bilimsel Yaklaşım: Bilim insanları şiddet ve terör olgusuna bir yurttaş, ideolog ve güvenlik uzmanı olmaktan ziyade bir araştırmacı olarak yaklaşma eğilimindedir. Türkiye bağlamında terör ve şiddete ilişkin çalışmaları ile de bilinen Ümit Özdağ, Orhan Türkdoğan, Baskın Oran, Fikret Başkaya ve Doğu Ergil gibi akademisyenlerin birbirinden farklı yaklaşımlara sahip oldukları gözlenmekte.2- Devletçi/Resmi Yaklaşım: Devle yetkilileri terör olgusuna güvenlik ağırlıklı olarak bakmaktadır. Devletin terör tanımlarında siyasal amaçlı saldırı olduğu vurgulanmaktadır.3- Medyatik Yaklaşım: Medyanın yaklaşımında öne çıkan unsurların suikast, bombalama, sabotaj, işkence ve rehin alma eylemleri gibi nedenden çok sonuçlara odaklanan unsurlar olduğu görülmektedir.4- Şiddet yanlısı muhaliflerin yaklaşımı: Bunlar, eylemlerini meşru görmekte ve genelde kendilerini “özgürlük savaşçıları” olarak tanımlamaktadır. Bu yaklaşım şiddet ve terörü suç kategorisinden çıkarmayı hedeflemektedir. * Terörün neden ve kökenlerini açıklamaya yönelik bahsedilen üç teori:1- Ortodoks terörizm teorisi: Terörü anlamaya yönelik en yaygın olarak başvurulan yöntemdir. Terörün işlevsel, sembolik ve taktiksel yönlerini ön plana çıkarır. Terörün ne olduğu, nasıl işlendiği sorularını cevaplar anca niçin bu eyleme başvurulduğunu açıklamaz.2- Radikal terörizm teorisi: söz konusu eylemleri haklılaştırma ve meşrulaştırma amacı taşıyarak ele alan kuramdır. Bu kurama göre gerekli görüldüğü durum ve şartlarda devlet ve siyasi otoriteye karşı şiddet kullanmak bir savunma aracı olarak meşru bir yöntem olarak görülmektedir.3- Ilımlı terörizm teorisi: Bu kuram literatürde sınırlı olarak yer almakla birlikte terörün kökenlerine odaklanır ve terörün siyasi, sosyal, ekonomik ve yapısal nedenlerini anlama ve açıklamayı hedefler. Sosyolojik yaklaşımın bu kuramı içerdiği söylenebilir. SOSYOLOJİK YAKLAŞIMIN İMKANLARI* Terörle ilgili günümüzdeki literatüre bakıldığında, bu tür olaylara ilişkin tanım ve açıklamaların odak noktasını “siyasi amaçlı şiddet eğilimi” vurgusunun oluşturduğu görülür. Şiddet ve terör eylemleri söz konusu olduğunda hem analizler hem de çözüme ilişkin görüşler söz konusu eylemlerin yaşanması, hedeflerine yönelik saldırıların görünür hale gelmesi ve kamuoyunu etki altına almasıyla başlamaktadır.* Analizlerde terör olaylarının “nasıl” olduğu merkeze alınmakta “niçin” sorusu dikkate alınmamaktadır. * Sosyolojik yaklaşım tek ve en güvenilir yaklaşım olarak değil diğer yaklaşımları tamamlayıcı bir bakış açısı olarak görülmelidir.* Şiddet ve teröre başvurmak siyasal ve stratejik nedenlere bağlı bir seçenektir.* Terör ve şiddet faaliyetlerinin merkezinde genelde radikal bir siyasal grubun varlığı ve yönlendirmesi söz konusudur. Bunlar teröre başvurma seçeneğini bilinçli olarak tercih ederler. Burada önemli olan siyasal amaçlara ulaşmak için seçilen yada başvurulan yöntemin meşruiyeti değil etkinlik derecesidir. Arkadaşlarım... 10.ünitenin tam da burasında tıkandım.. Çünki bu ünite özet çıkacak gibi değil. çok kafa vermek lazım oda bende yok.. yani 10. ünite ellerinizden öper. Genelde anlatım olduğu için kısaltıpda eksik yada yanlış anlaşılcak şekilde özet çıkarmak istemedim.. herkese iyi çalışmalar.. Bu ünite olmasa da diğer ünitelerden en iyi şekilde yararlanırsınız inşAllah.. Rabbim hepinize zihin açıklığı versin. HAZIRLAYAN:İSRA
__________________ لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا "Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez." || BAKARA 286. || MAZARET insanın kendine söylediği en büyük ''YALAN''dır !! .. Velhasıl-ı kelâm. Namaz, duâ, gayret, nâsip. . . |
Konu Sahibi makbergülü 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Evde yapılabilecek deterjan ve şampuanlar | Pratik / Faydalı Bilgiler | Mihrinaz | 1 | 199 | 14 Ekim 2023 14:09 |
yeniden merhabalar | Serbest Kürsü | KardelenGül | 12 | 5239 | 27 Eylül 2018 19:05 |
2014 kpss için konu dağılımı | KPSS İstişare/Sohbet | nurşen35 | 1 | 2974 | 11 Ağustos 2014 14:31 |
evde tarhana yapmanın püf noktaları (: | Pratik / Faydalı Bilgiler | Allahın kulu_ | 5 | 4206 | 11 Ağustos 2014 13:07 |
KPSS Birde Böyle Hazırlanmayı Deneyin | KPSS İstişare/Sohbet | Mihrinaz | 9 | 4059 | 11 Ağustos 2014 12:21 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
ÖABT "DİN PSİKOLOJİSİ VE SOSYOLOJİSİ" | mehmet akif2 | KPSS Lisans DİKAB Alan | 11 | 04 Ağustos 2018 15:09 |
din hizmetleri/rehberlik 5-6-7.üniteler | evvahe | Din Eğit. Ve Din Hiz. Rehberlik | 0 | 22 Mayıs 2014 17:02 |
DİN SOSYOLOJİSİ 6-7-8.üniteler | makbergülü | Din Sosyolojisi | 1 | 11 Mart 2013 00:51 |
DİN SOSYOLOJİSİ 5.Ünite | makbergülü | Din Sosyolojisi | 0 | 11 Mart 2013 00:49 |
DİN SOSYOLOJİSİ 4.ÜNİTE | makbergülü | Din Sosyolojisi | 0 | 11 Mart 2013 00:48 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|