|
Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi: 16 Ocak 2013 (18:02), Konuya Son Cevap : 16 Ocak 2013 (23:12). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16 Ocak 2013, 18:02 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | Dua // Leyla Özcan Dua // Leyla Özcan Dua // Leyla Özcan “Kullarım sana beni sorduklarında: Ben muhakkak yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin duasına icabet ederim” (Bakara 186). Dua; çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek anlamlarına gelmektedir. İslam literatüründe kulun Allah’ın yüceliği karşısında aczini itiraf etmesi, sevgi ve tazim duyguları içerisinde lütuf ve yardımını dilemesini ifade eder. Dua kul ile Allah arasında bir diyalog’dur. Aynı zamanda sınırlı ve aciz olan varlığın, sınırsız ve kudret sahibi olanla kurduğu bir köprüdür. Yani sığınılacak varlığın sonsuz bir güce sahip olması şarttır. Bunun tam tersi olursa aciz bir varlığa dua etmenin anlamı olmaz. “Sana fayda da zarar da vermeyecek Allah’tan başkasına yalvarma! Öyle yaparsan şüphesiz zalimlerden olursun. (Yunus, 106) Bu ayette de sabit olduğu üzere aciz olan insana kendi vasfında aciz olanlardan talepte bulunması yakışmaz. “Gerçek şu ki insan kendini müstağni görünce azar.” (Alak, 6–7) İnsanın kendi kendine yeterli olmadığı, her an başka şeye muhtaç olduğu apaçık bir gerçektir. Ne yazık ki insanoğlu para veya varlık sahibi olduğunda şımarıp bunlara kendi gücüyle sahip olduğunu zannederek nankörlük eder. Daha sonra Allah şımaran bu kulunun elinden verdiği nimetleri aldığında kul ne kadar aciz, ne kadar zavallı olduğunun farkına varır. Şu ayet bu durumu ne güzel açıklıyor: “De ki; duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin.” (Furkan, 77) Demek ki Allah’ın insana verdiği değer insanın dünyadayken Allah’a verdiği değer kadardır. Yani insan aslında kendi iyiliği için Allah’a değer verip ona dua etmek zorundadır. Çünkü bizim Allah’a yaptığımız dualar, ibadetler Allah’ın değerini veya mülkünü artırmaz. Aynı şekilde dua etmediğimiz zaman Allah’ın değerinden nimetinden bir şey eksilmez. Alexis Carrel: “Dua; yoksulluk ve aşktır” sözüyle ne kadar doğru söylemiş. Duamız yürekten olmalı, Allah’tan istediğimiz o şeye karşı aç, istediğimiz zata ise âşık olmalıyız. Müslüman’ın aç olduğu şeyler dünyevi olmamalı. Önce ruhunun açlığını doyurmalı. Bu açlığın giderilmesi ise ancak Allah aşkı ile mümkündür. Böyle olduğunda mü’min kişi Allah’tan öncelikle ahiret saadeti, daha sonra da dünyayı ister. Bir mü’min Allah’a her durumda el açıp dua etmelidir. Ebu Hureyre (ra) rivayet edilen bir hadis-i şerif’te Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: “Her kim zor ve sıkıntılı zamanlarda dualarının kabul edilmesini isterse, rahat zamanlarında çokça dua etsin. (Tirmizi, Hakim) Yine bir hadis-i şerif’te “Genişlik zamanında dua etmek kadar Allah’a hoş gelen bir şey yoktur. (Tirmizi) Yani Allahu Teala’ya sadece işimiz düştüğünde, sıkıntılı anlarımızda değil, mutlu zamanlarda da dua etmeliyiz. Rahat anlarımızda şükredip sıkıntılı anlarımızda sabrederek fiili dua ederiz. El Mucib (duaları kabul eden) Allah da işimiz icap ettiğinde duamıza icabet edecektir. “İnsana bir darlık gelince, yan yatarken, oturur veya ayakta iken bize yalvarır. Biz darlığı giderince başına gelen darlıktan ötürü bize hiç yalvarmamış gibi geçip gider. İşte böyle haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler süslü gösterildi.” (Yunus 12) Allah bizleri böyle olmaktan korusun, daima dua eden her zaman acziyetinin, muhtaçlığının farkına varan kullarından eylesin. Dua etme biçimine gelince, Allahu Teala bu konuda şöyle buyurmuştur: “En güzel isimler Allah’ındır. O’na o isimlerle dua edin. O’nun isimleri konusunda eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını görecektir” (Araf, 180) Allah’ın güzel isimleri biz günahkâr kullar için adeta bir kapının anahtarı gibidir. Mesela rızkın genişletilmesi, açlıktan ve dar geçimlilikten kurtulmak isteniyorsa Rezzak ve Kerim isimleri ile; günahlardan arınmak isteniyorsa Rahman, Rahim Gafur ve Afüv isimleri ile; hidayet isteniyorsa El-Hâdi; İslam düşmanlarının zalimlerin cezalandırılması talep ediliyorsa Kahhar ismi ile dua edilir. Nasıl ki ihtiyacımız olan bir şeyi isterken önce o kişinin gönlü kazanılır, övgülü sözler dökülür ki talebimize cevap versin, ihtiyacımız giderilsin. Bizler de dua ederken rabbimizin istediği şekilde ona hamd edip onu övmeliyiz ki duamız kabul edilsin. Fatiha suresi bunun en güzel örneğidir. Önce övgü daha sonra talepler dökülür dilimizden, işte rabbimizin bizlere öğrettiği dua şekli budur. Kur’an’ın Fatiha, açan anlamına gelen aynı zamanda Kur’an’ın anahtarı olan ilk suresi dua ile başlamaktadır. İşte insanı duasıyla değerli kılan yaratan, duaya bu derece önem veriyor. Allah Rasulü’nün hayatında duanın önemine gelince; hayatının her alanında dua yer almaktadır. Dua onda adeta bir yaşam biçimine dönüşmüştür. O yatarken kalkarken, yemekten önce ve sonra, tuvalete girerken ve çıkarken, elbisesini giyerken ve çıkarırken bineğine binerken, hasta iken ve sıhhatliyken, sefere çıkarken seferden döndükten sonra sevinçli veya hüzünlü iken, namazın içinde ve namazdan sonra, eve girerken ve çıkarken ve daha birçok alanda dua ile iç içe yaşıyordu. Duanın ruhun gıdası olması sebebi ile ruhunu gıdasız bırakmıyordu. Acaba bu dönemdeki Müslümanların hayatlarında duanın yeri ne kadar? Ya da dua etmeye vakitleri kalıyor mu? Televizyon izlemekten, telefonla meşgul olup modayı takip etmekten tüketim çılgınlığını adet haline getirip, alışveriş merkezlerini gezmekten dua etmeye fırsat kalıyor mu? Alel acele huşusuz kılınan namazlardan sonra yine aynı çabuklukla seccadeyi toplayarak o çok sevdiğimiz dünyalık işlere dönmüyor muyuz? En önemli vakitlerini bilgisayarla cep telefonuyla tüketen gençliğe duanın önemini nasıl anlatacağız. Allah-u Tealâ “Kabul etmeyeceğim duayı kulumun istemesini nasip etmem” diyor. Acaba bizler de bu vasfa giren kullar içerisindemiyiz. Düşünüyorum da acaba bizler dualarımızı rabbe karşı büyük bir muhabbetle yürekten yapmış olsaydık şu an ümmet bu halde olur muydu? |
Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
En Pratik Sağlık Bilgileri | Pratik / Faydalı Bilgiler | enderhafızım | 0 | 168 | 14 Ekim 2023 13:10 |
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... | Serbest Kürsü | su damlası | 3 | 2551 | 24 Kasım 2016 14:16 |
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2080 | 23 Kasım 2016 12:06 |
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... | İlahiler/Ezgiler | Esma_Nur | 1 | 2807 | 23 Kasım 2016 11:44 |
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2397 | 23 Kasım 2016 11:10 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Yusuf Güney ve Mustafa Özcan Gündoğdu Düeti Medineweb | nurşen35 | Medineweb.net Videolar | 1 | 13 Ağustos 2017 15:40 |
Özcan - Ey Ciwanen Müslüman 2012 | enderhafızım | İlahiler/Ezgiler | 0 | 25 Nisan 2014 13:57 |
Mustafa Özcan Güneşdoğdu - Esmaü'l Hüsna 2013 | enderhafızım | İlahiler/Ezgiler | 0 | 24 Mayıs 2013 00:17 |
M.Özcan Güneşdoğdu - Ezan ve Kısa Süreler | enderhafızım | Ezan-Kamet-Camii | 1 | 17 Aralık 2012 23:58 |
Leyla'm.. | koordinat | Şiirler ve Şairler | 1 | 22 Eylül 2010 23:57 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|