|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Huzurİslam,Açılış Tarihi: 26 Kasım 2008 (02:13), Konuya Son Cevap : 13 Şubat 2013 (22:22). Konuya 8 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
26 Kasım 2008, 02:13 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 9 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Ezanın Başlangıcı,şartları,adabı,hikmetleri Ezanın Başlangıcı,şartları,adabı,hikmetleri Ezanın Başlangıcı konusunda 2 sayfada 13 kayitli hadis var Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : İbnu Ömer Hadis : Müslümanlar Medine`ye geldikleri vakit toplanıyorlar ve namaz vakitlerini birbirlerine soruyorlardı. Namaz için kimse nida etmiyordu. Bir gün bu hususta konuştular. Bazıları: "Hristiyanların çanı gibi bir çan edinin" dedi. Bazıları da: "Yahudilerin boynuzu gibi bir boynuz edinerek (onu öttürün!)" dedi. Hz. Ömer (ra): "Bir adam çıkarsanız da namazı ilan etse!" dedi. Resulullah (sav): "Ey Bilal! Kalk! namazı ilan et!" dedi. HadisNo : 2451 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Ebu Umeyr İbnu Enes Hadis : Ebu Umeyr İbnu Enes, Ensar`dan olan bir amcasından naklen anlatıyor: "Resulullah (sav) halkı namaza nasıl toplayacağı meselesine eğildi. Kendisine: "Namaz vakti olunca bir bayrak dik, onu görünce halk birbirine haber verir" dendi. Bu, Aleyhissalatu vesselamın hoşuna gitmedi. Bunun üzerine O`na, boynuz hatırlatıldı. Bu, yahudilerin borazanı idi. Onu bu da memnun etmedi ve hatta: "Bu yahudi işidir!" dedi. Bunun üzerine büyük çan hatırlatıldı. Efendimiz: "Bu hristiyanların işidir" dedi. Bu (konuşmalar)dan sonra Abdullah İbnu Zeyd el-Ensari, Resulullah`ın üzüntüsüne üzülerek ayrıldı. Bunun üzerine rüyasında ezan öğretildi." HadisNo : 2452 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Hadis : Bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "Ensardan bir adam gelerek: "Ey Allah`ın Resulü! Ben sizin üzüntünüzü görüp ayrıldığım vakit (rüyamdan) bir adam gördüm. Üzerinde yeşil renkli iki giysi vardı. Kalkıp mescidin üzerinde ezan okudu. Sonra bir miktar oturdu. Tekrar kalkıp aynı söylediklerini bir kere daha tekrarladı. Ancak bu sefer bir de kad kameti`s-salat (namaz başlamıştır) cümlesini ilave etti. Eğer halkın (bana yalancı diyeceğinden korkum) olmasaydı ben "uykuda değildim, uyanıktım" diyecektim" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): "Allah sana hayır göstermiş. Bilal`e söyle (bu kelimeleri söyleyerek) ezan okusun!" dedi. Hz. Ömer (ra) de atılarak: "Onun gördüğünü aynen ben de gördüm, ancak o, anlatma işinde benden önce davranınca, ben utandım (anlatamadım)" dedi. "Adam anlattıkları arasında şunları da söyledi: "(Mescidin üzerine çıkan adam) kıbleye yöneldi ve dedi ki: "Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber, eşhedu en la ilahe illallah, eşhedu en la ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammeden Resulullah eşhedu enne Muhammeden Resulullah, hayye ala`s`salat -iki defa- hayye ala`l-felah -iki defa- Allahu ekber Allahu ekber, lailahe illallah." Sonra bir miktar durduruldu. Sonra adam tekrar kalktı, aynı şeyleri yeniden söyledi. Ancak bu sefer Hayye ala`l-felah`tan sonra kad kameti`s-salat kad kameti`s-salat dedi. Ravi ilave etti: "Resulullah (sav): "Bunu Bilal`e öğret!" buyurdu. (Adam emri yerine getirdi) Bilal de onları söyleyerek ezan okudu." HadisNo : 2453 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Abdullah İbnu Zeyd Hadis : Resulullah (sav), halkı namaz için toplamak maksadıyla çalınmak üzere bir çan yapılmasını emrettiği zaman, ben uyurken yanıma bir adam geldi. Elinde bir çan vardı. Ben: "Ey Allah`ın kulu, bu çanı bana satar mısın?" dedim. Adam: "Pekala, ama bunu ne yapacaksın?" dedi. Ben: "Bununla insanları namaza çağıracağım" dedim. Bana: "Sana bu iş için daha hayırlı bir söz göstereyim mi?" dedi. Ben de ona: "Elbette!" dedim. "öyleyse şunu söyle!" diyerek bana öğretti: "Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber. Eşhedü enne Muhammeden Resulullah, eşhedü enne Muhammeden Resulullah. Hayye ala`s-salat, Hayye ala`s`salat. Hayye ala`l-felah, Hayye ala`l-felah. Allahu ekber Allahu ekber. Lailahe illallah." Abdullah İbnu Zeyd (ra) devamla dedi ki: "(Rüyamdaki bu zat) benden biraz uzaklaştı sonra tekrar söze başlayıp: "Sonra namazı kılacağın zaman şunu söylersin" dedi ve öğretti: "Allahu ekber Allahu ekber-Eşhedü en la ilahe illallah, Eşhedü enne Muhammeden Resulullah, Hayye ala`s-salat, Hayye ala`l-felah, Kad kameti`s-salat, kad kameti`s-salat, Allahu ekber Allahu ekber. Lailahe illallah." Sabah olunca Resulullah (sav)`a gelerek (rüyamda) gördüklerimi haber verdim. Bana: "İnşallah bu hak bir rüyadır. Kalk rüyada öğrenmiş olduğunu Bilal`e öğret. O bunları söyleyerek ezan okusun. Zira o, sesçe senden daha gür!" buyurdu. Ben de Bilal`le birlikte kalktım. Ona teker teker arzediyordum. O da bunları yüksek sesle söyleyerek ezan okumaya başladı. Bunu evinde olan Ömer İbnu`l-Hattab (ra) işitmişti. Hemen evden çıkıp ridasını çekerek geldi ve: "Ey Allah`ın Resulü! diyordu, seni hak ile gönderen Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun, onun gördüğünün aynısını ben de gördüm!" Bunu işiten Resulullah (sav): "Elhamdülillah! Şimdi bu daha sağlam oldu!" dedi. [Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "(Bilal ezanı okuyup sıra ikamete gelince) Abdullah: "Onu ben gördüm, ben okumak isterim!" dedi. Resulullah (sav) da: "öyleyse sen de ikamet getir!" buyurdu." Tirmizi`nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "(Abdullah İbnu Zeyd ezanla ilgili kıssayı anlatırken elfazı ikişer ikişer zikretti, ikameti ise birer kere zikretti."] HadisNo : 2454 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Enes Hadis : İnsanlar çoğalınca, herkesçe bilinecek olan bir şeyle namaz vaktinin duyurulmasının gerektiğini aralarında konuştular. (Bu meyanda bir ateş yakılması veya bir çan çalınması teklif edildi). Bunun üzerine Resulullah (sav) Bilal`e emrederek ikişer kere söyleyerek de ikamet okumasını emretti. HadisNo : 2455 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Ebu Mahzura Hadis : "Ey Allah`ın Resulü, bana ezanın usulünü öğret" dedim. Bunun üzerine başımın ön kısmını meshederek: "Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber dersin ve bunları derken sesini yükseltirsin. Sonra: "Eşhedü en la ilahe illallah, eşhedü en la ilahe illallah, eşhedü enne Muhammeden Resulullah, eşhedü enne Muhammeden Resulullah dersin ve bunları söylerken sesini alçaltırsın, sonra sesini şehadette tekrar yükseltirsin: Eşhedü en la ilahe illallah eşhedü en la ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammeden Resulullah, eşhedü enne Muhammeden Resulullah. Hayye ala`s-salat, hayye ala`s-salat. Hayye ala`l-felah, hayye ala`l-felah. Eğer okuduğun ezan sabah ezanı ise şunu da söylersen: "es-Salatu hayrun mine`n-nevm, es-salatu hayrun mine`n nevm (Namaz uykudan hayırlıdır). Allahu ekber Allahu ekber. Lailahe illallah." HadisNo : 2456 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Ebu Mahzura Hadis : Bana Resulullah (sav) ikameti ikişer ikişer öğretti: "Allahu ekber, Allahu ekber. Eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedu en la ilahe illallah. Eşhedu enne Muhammeden Resulullah, Eşhedu enne Muhammeden Resulullah. Hayye ala`s-salat, Hayye ala`s-salat. Hayye ala`l-felah, Hayye ala`l-felah, Allahu ekber, Allahu ekber. Lailahe illallah. Ebu Davud der ki: "Abdurrezzak rivayetinde dedi ki: "(Resulullah devamla): "ikamet getirince iki sefer de şunu söyle: Kad kameti`s-salat, kad kameti`s-salat!" (Aleyhissalatu vesselam ayrıca sordu): "Duydun mu?" (Ebu Mahzura): "Evet!" dedi. (Hadisi rivayet eden ravi Saib) der ki: "Ebu Mahzura alnındaki saçı ne kestirir ne de ayırırdı. Çünkü oraya Resulullah (sav)`ın elleri değmiş idi." HadisNo : 2457 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : İbnu Ömer Hadis : Ezan Resulullah devrinde ikişer ikişer idi. İkamet de birer birer. Ancak (müezzin), ayrıca ikişer sefer olmak üzere kad kameti`s-salat, kad kameti`s-salat da derdi." İbnu Ömer devam eder: "Biz, ikameti işittik mi abdest alır, namaza giderdik." HadisNo : 2458 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Hadis : İmam Malikle ulaştığına göre: "Müezzin, sabah namazını haber vermek için Hz. Ömer (ra)`in yanına gider. Onu uyuyor bulunca: "Essalatu hayrun mine`n-nevm (namaz uykudan hayırlıdır)" der. Bunun üzerine Hz. Ömer, o ibareyi sabah ezanına ilave etmesini emreder." HadisNo : 2459 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Mücahid Hadis : Abdullah İbnu Ömer (ra)`le bir mescide girdim. Ezan çoktan okunmuştu. Biz namaz kılmak istiyorduk. Müezzin tesvibte bulundu (ikamet okudu). Abdullah mescidi terketti ve: "Haydi bizi bu bid`atçinin yanından çıkar!" dedi ve orada namz kılmadı." (Tirmizi der ki: "İbnu Ömer`den rivayet edildiğine göre, sabah ezanında es-salatu hayrun mine`n nevm derdi.") HadisNo : 2460 |
Konu Sahibi Huzurİslam 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Yüreğimden Nağme-i Ç/alıntılar | Şiirler ve Şairler | HakikaT | 3 | 2410 | 13 Ocak 2010 22:19 |
Sabr-ı Sükut/ medineweb.net | Şiirler ve Şairler | Esma_Nur | 4 | 2640 | 13 Ocak 2010 22:12 |
Sen Bilme Beni, Ey Ebed Güzeli! | Makale ve Köşe Yazıları | dua dilencisi | 3 | 2365 | 13 Ocak 2010 21:56 |
54.Haftanın Misafiri ''kocaklar'' | Hafta'nın Misafiri | Emekdar Üye | 26 | 11635 | 10 Ocak 2010 20:32 |
Yâr Kucağı | Makale ve Köşe Yazıları | dua dilencisi | 1 | 2053 | 09 Ocak 2010 00:08 |
26 Kasım 2008, 02:14 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 9 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: Ezanın Başlangıcı
Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Mücahid Hadis : Ben İbnu Ömer (ra)`le beraber idim, bir adam öğle veya ikindi namazında tesvibte bulundu. Bunun üzerine (İbnu Ömer): "Bizi (buradan) çıkar, zira şu (yapılan tesvib) bid`attir" dedi. HadisNo : 2461 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Bilal Hadis : Resulullah (sav) bana: "Sabah hariç, sakın hiçbir namazda tesvibte bulunma!" tembihini yaptı. HadisNo : 2462 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Başlangıcı Ravi : Bilal Hadis : Ezanın sonu şöyledir: "Allahu ekber, Allahu ekber, Lailahe illallah." HadisNo : 2463 |
26 Kasım 2008, 02:15 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 9 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Ezanın Fazileti Ezanın Fazileti konusunda 2 sayfada 19 kayitli hadis var Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar, eğer ezan okumak ile namazın ilk safında yer almada ne (gibi bir hayır ve bereket) olduğunu bilseler, sonra da bunu elde etmek için kur`a çekmekten başka çare kalmasaydı, mutlaka kur aya başvururlardı." HadisNo : 2432 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklaşır, ezanı duyamayacağı yere kadar kaçar. Ezan bitince geri gelir. İkamete başlanınca yine uzaklaşır, ikamet bitince geri donüp kişi ile kalbinin arasına girer ve şunu hatırla, bunun düşün diye aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesvese verir, öyle ki (buna kapılan) kişi kaç rekat kıldığını bilemeyecek hale gelir." HadisNo : 2433 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Hadis : Müslim`in diğer bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Şeytan namaz için okunan ezanı işitti mi kaçar. Müezzinin sesini işitmemek için sesli sesli yellenir. (Ezan bitip müezzin) susunca geri döner ve vesvese verir. İkameti işittiği zaman, müezzini duymamak için gider, susunca geri döner ve vesvese verir." HadisNo : 2434 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Cabir Hadis : Resulullah (sav)`ın şöyle söylediğini işittim: "Şeytan namaz için okunan ezanı işitince Ravha nam yere kadar gider." HadisNo : 2435 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) ile beraberdik. Bilal (ra) kalkıp ezan okudu. (Ezanı bitirip) susunca, Aleyhissalatu Vesselam: "Kim bunun mislini kesin bir inançla söylerse cennete girer" buyurdu. HadisNo : 2436 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Abdullah İbnu Amr İbni`l`As Hadis : Resulullah (sav)`ın şöyle söylediğini işitmiştir: "Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediğini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salat u selam okuyun. Zira kim bana salat u selam okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder. Sonra benim için el Vesile`yi taleb edin. Zira o, cennette bir makamdır ki mutlaka Allah`ın kullarından birinin olacaktır. Ona sahip olacak kimsenin ben olmamı ümid ediyorum. Kim benim için Allah`tan el-Vesile`yi taleb ederse, şefaat kendisine vacib olur." [(Hadisin ilk cümlesi Buhari`de de rivayet edilmiştir (Ezan 7)] HadisNo : 2437 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Cabir Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ezanı işittiği zaman kim: "Allahümme Rabbe hazihi`d-da`veti`t-tamme ve`s-salati`l`kaime ati Muhammedeni`l-Vesilete ve`l`fadilete veb`ashu makamen mahmudenillezi va`adtehu. (Ey bu eksiksiz davetin ve kılınan namazın sahibi! Muhammede Vesile`yi ve fazileti ver. O`nu, va`adettiğin -bir rivayette va`adettiğin üzere- makam`ı Mahmud üzere ba`s et (dirilt)" derse, ona Kıyamet günü mutlaka şefaatim helal olur." HadisNo : 2438 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ömer Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müezzin, "Allahu ekber Allahu ekber" deyince sizden kim samimiyetle, "Allahu ekber Allahu ekber" derse; sonra müezzin: "Eşhedu en la ilahe illallah" deyince, "Eşhedu en la ilahe illallah" derse; sonra müezzin: "Eşhedü enne Muhammeden Resulullah" deyince, "Eşhedü enne Muhammeden Resulullah" derse; sonra müezzin; "Hayye ala`s-salat" deyince "La havle vela kuvvete illa billah" derse; sonra müezzin: "hayye ala`l-felah" deyince, "La havle vela kuvvete illa billah" derse; sonra müezzin: "Allahu ekber Allahu ekber" deyince, "Allahu ekber Allahu ekber" derse; sonra müezzin: "Lailahe illallah" deyince "Lailahe illallah" derse cennete girer." HadisNo : 2439 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Sa`d İbnu Ebi Vakkas Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müezzini işittiği zaman, kim: "Ben şehadet ederim ki, bir olan Allah`tan başka ilah yoktur, O`na şerik de yoktur, Muhammed O`nun kulu ve Resulüdür. Rabb olarak Allah`tan Resul olarak Muhammed`den -bir rivayette "...nebi = peygamber olarak Muhammed`den din olan İslam`dan- razıyım" derse günahı affedilir." HadisNo : 2440 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ebu Ümame Es`ad İbnu Sehl Hadis : Mu`aviye İbnu Ebi Süfyan (ra)`ı minberde oturmuş (hutbe vermek üzere bekliyorken) dinliyordum. (Ezan başladı.) Müezzin: "Allahu ekber Allahu ekber" deyince, Mu`aviye de: "Allahu ekber Allahu ekber" dedi; Müezzin: "Eşhedu en la ilahe illallah!" dedi. Mu`aviye: "Ben de!" dedi; Müezzin: "Eşhedu en la ilahe illallah!" dedi. Mu`aviye: "Ben de!" dedi. Müezzin: "Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Mu`aviye: "Ben de!" dedi. Müezzin: "Eşhedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Mu`aviye: "Ben de!" dedi. Ezan okuma işi bitince dedi ki: "Ey insanlar! Ben Resulullah (sav)`ı minberde iken işittim, O da, müezzin ezan okurken tıpkı sizin benden işittiğinizi söylüyordu (bizzat işittim)." HadisNo : 2441 |
26 Kasım 2008, 02:16 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 9 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: Ezanın Fazileti
Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Aişe Hadis : Resulullah (sav), müezzinin ezan okurken şehadet getirdiğini işitince: "Ben de! Ben de!" derdi. HadisNo : 2442 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ebu Saidi`l-Hudri Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediğinin mislini tekrar edin!" HadisNo : 2443 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : İbnu Abbas Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim, yedi yıl sevabına inanarak ezan okursa, Allah bunu, onun ateşten kurtulmasına bir senet yapar." HadisNo : 2444 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müezzin, sesinin gittiği yer boyunca mağfiret olunur. Yaş ve kuru herşey onun lehinde şehadet eder, namaza katılan kimseye yirmibeş kat namaz yazılır ve iki namaz arasındaki (günahları) affedilir." HadisNo : 2445 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Bera Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah ve melekleri namazda birinci safa rahmet ederler. Müezzin sesinin ulaştığı yere kadar mağfiret görür. Yaş ve kuru her ne, sesini işitirse, onu tasdik eder. Ona, beraberinde namaz kılanların ecrinin bir misli verilir." HadisNo : 2446 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : İbnu Amr İbni`l-As Hadis : Bir adam: "Ey Allah`ın Resulü! Müezzinler (sevapça) bizden üstün oluyorlar. (Onlara yetişmemiz için ne tavsiye edersiniz?) diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Onların söylediklerini sen de tekrar et. Bitirip sona erince dilediğini iste, sana da (aynı sevap) verilecektir" cevabını verdi. HadisNo : 2447 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Abdullah İbnu Abdirrahman İbni Ebi Sa`sa`a Hadis : Ebu Said (ra) bana dedi ki: "Seni, koyunları ve kır hayatını seviyor görüyorum. Koyunlarınla birlikte veya kırda olunca namaz ezanı okursan, ezan sırasında sesini yükselt. Zira, müezzinin sesini insan, cin ve sair her ne işitirse en uzağı bile Kıyamet günü onun lehinde şehadet eder." Ebu Said sözlerini şöyle tamamladı: "Ben bunu Resulullah (sav)`dan işittim." HadisNo : 2448 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Mu`aviye Hadis : Resulullah (sav)`ı "Müezzinler Kıyamet günü, boyun itibariyle insanların en uzunu olacaklardır" derken işittim. HadisNo : 2449 Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Asım İbnu Behdele Hadis : Zirri`bnu Hubeyş ezan okurken yanına bir adam uğradı ve: "Ey Ebu Meryem, ezan mı okuyorsun? Ben ezan yüzünden senden nefret ediyorum" dedi. Zirr ona şöyle cevap verdi: "Fazilet sebebiyle benden nefret mi ediyorsun? Vallahi seninle konuşmuyorum." [Rezin ilavesidir. (Kaynağı bulunamamıştır).] HadisNo : 2450 |
06 Aralık 2008, 19:07 | Mesaj No:5 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: Ezanın Fazileti
Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Fasil : NAMAZ BÖLÜMÜ Konu : Ezanın Fazileti Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklaşır, ezanı duyamayacağı yere kadar kaçar. Ezan bitince geri gelir. İkamete başlanınca yine uzaklaşır, ikamet bitince geri donüp kişi ile kalbinin arasına girer ve şunu hatırla, bunun düşün diye aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesvese verir, öyle ki (buna kapılan) kişi kaç rekat kıldığını bilemeyecek hale gelir." HadisNo : 2433 Ezan bitince geri gelir. İkamete başlanınca yine uzaklaşır, ikamet bitince geri donüp kişi ile kalbinin arasına girer ve şunu hatırla, bunun düşün diye aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesvese verir, öyle ki (buna kapılan) kişi kaç rekat kıldığını bilemeyecek hale gelir." HadisNo : 2433 bu hadisi şerif bendeki kaynakta yok..numara tutmuyor.. "...Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklaşır, ezanı duyamayacağı yere kadar kaçar..." |
09 Nisan 2009, 16:05 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 5998 Üyelik T.:
02 Ocak 2009 | Ezanın Âdâbı Nelerdir?
Ezanın Âdâbı Nelerdir? Ezanın başlıca edebleri şunlardır: 1 - Ezana tâzim etmek, okunup bitinceye kadar dinlemek, bir işle meşgul ise, bu meşguliyeti bırakmak 2 - Ezana, gerek dâvetine uyup cemaata giderek fiilen, gerekse ezandaki şehadetleri tekrar ederek kavlen icabet etmek Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde: "Ezan nidâsını işittiğinizde, siz de müezzinin söylediklerini söyleyiniz" buyurmuşlardır Bu itibarla: Eşhedü en lâ ilâhe illâllah şehadeti işitilince, Ve ene eşhedü en lâ ilâhe illâllahü vahdehû lâ şerîke leh, ve enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh Radıytü billâhi Rabben ve bi-Muhammedin Resûlen ve bi'l-İslâmi dînen (*) denilmelidir Birinci Eşhedü enne Muhammeden Resûlüllah nidasında, Sallallahu Aleyke ya Resûlâllah, İkincisinde ise Karret bike aynî yâ Resûlâllah demeli ve aynı anda başparmakların tırnakları veya işaret parmaklarının uçları hafifçe öpülerek gözlere sürülmelidir Bu, müstehabdır ve ezan için güzel bir edebdir İkamette böyle yapılmaz Hayye ale's-Salâh ve Hayye ale'l-Felâh denirken, Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-aliyyi'l-azîm (**) denmelidir Sabah ezanında müezzinin Es-Salâtü hayrün mine'n-nevm demesine karşılık, Sadakte ve berirte ve bi'l-hakkı natakte denilmelidir * Kur'an bile tilâvet edilse, ezanı dinleyip icabet mendubdur Mescidde tilâvet olunuyorsa, fiilî icabet gerçekleştiğinden tilâvete devam edilir * Birden fazla ezan okunan yerlerde, birinciye icabet edilir * Cünübe icabet gerekir Hayızlı ve nifaslıya ise gerekmez İcabet esnasında müezzini geçmeyip her cümlede onu takip etmelidir Nihayet ezan bitince şu duâyı okumalıdır: اَللّهُمَّ رَبَّ هذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَ الصَّلاةِ الْقَائِمَةِ اتِ مُحَمَّدًا الْوَسيلَةَ وَ الْفَضِيلَةَ وَ ابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذى وَعَدْتَهُ Allahümme rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmmeti ve's-salâti'l-kâimeti âti Muhammedeni'l-vesîlete ve'l-fazîlete veb'ashü makamen Mahmûdenillezî veadtehû (*) Bilhassa bu son duâyı okuyanların Hz Peygamber'in şefâatine mazhar olacakları, bizzat Efendimiz'den sahih bir hadîsle rivayet edilmiştir 3 - Ezan ile ikamet arasında istiğfar edip dualar yapmak Hadîs-i şerîf'te, ezan ile ikamet arasında yapılan duâların red olunmayacağı beyan buyurulmuştur 4 - Ezanı Allah'ın mağfiretine dâvet kabûl edip onu ganimet bilmek Ezanla İlgili Mes'eleler: * Bir Namaz İçin Birden Fazla Ezan ve İkamet Okunabilir mi? Cumadan başka hiçbir namaz için birden fazla ezan ve hiçbir farz namaz için de birden fazla ikamet getirilmez Binaenaleyh bir camide ezan ve ikametle vakit namazı mu'tad vechile kılındıktan sonra, tekrar cemaatle veya münferiden aynı namazı kılacak kimseler, ne ezan okurlar ne de ikamet getirirler Cuma namazında ise, iki ezan okunur Biri dış, diğeri iç ezandır İtibar iç ezanadır Zira Hazret-i Peygamber zamanında yalnız içte okunan ezan vardı Sonra insanlar çoğalınca Hazret-i Osman devrinde ikinci bir ezan daha okunmaya başlandı * Ezansız, İkâmetsiz Kılınan Namazlar Var mıdır? Vitir, bayram, terâvih gibi vâcib ve sünnet namazlar ve nafile namazlar için, ezan ve ikâmet yoktur Ancak kaza namazları için ezan ve ikamet getirilmesi sünnettir Zira ezan ve ikamet namazın sünnetleridir Vaktin sünneti değildir (*) Cenaze namazı için de ezan ve ikâmet yoktur * İkâmet veya Ezandan Birinden Biri Terkedilerek Namaz Kılınabilir mi? Evde veya kırda tek başına kılınacak farz namazlar için, hem ezan, hem de ikâmet getirilmesi efdaldir (**) Fakat ezan terkedilebilir, sadece ikamet de yeterlidir İkâmetin terkiyle sadece ezan okunması ise mekruhtur * Birden Fazla Kaza Namazı Kılınırken, Namaz Sayısınca Ezan ve İkâmet Getirmek Lâzım mıdır? Müteaddit kaza namazları başka başka yerlerde kaza edildiği takdirde, herbiri için ayrı ezan ve ikâmet lâzımdır Aynı mecliste kaza edilirse, her biri için ayrı ezan ve ikamet efdal ise de, ilk kaza namazı için ezan ve ikamet, diğerleri için sadece ikâmet de kifâyet eder * Bir Namaz İçin Vakti Gelmeden Ezan Okumak Câiz Olur mu? Vakti gelmeden hiçbir namaz için ezan okumak câiz olmaz Böyle bir ezanı yeniden okumak gerektir Çünkü ezandan beklenen vakti bildirmektir Vaktin öncesinde ezan okunması ile bu fayda sağlanamaz Ancak Ebû Yûsuf ve diğer üç İmama göre, yalnız sabah ezanı için vaktinden evvel ezan okunması câiz olur * Namaz için ezandan sonra "vakt-i salât" gibi bir tâbir ile ayrıca nida edilmesine tesvip, yani, namaz vaktinin girdiğini tekrar bildirmek denir Namaza kalkılmasında tenbellik ve ağır davranış karşısında böyle ihtarlarda bulunulmasını, sonradan gelen âlimler güzel görmüşlerdir * Cuma namazını kılamayan kimse, onun yerine ezansız ve kâmetsiz olarak öğle namazını kılar Çünkü ezan ve ikâmet, cemaatla kılınması müstehab olan farz namazlar içindir Halbuki Cuma günü öğle namazının cemaatle kılınması mekruhtur Bunun için ezan ve kâmet Mehmet Dikmen
__________________ Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi... |
13 Şubat 2013, 22:14 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 | Ezanın Hikmetleri
İslam dini, namaz vakitlerinin girdiğini mü’minlere bildirmek için ezan okunmasını emretmiştir. Ezan derin ve ibretli manalar taşıyan özlü cümlelerden kurulu bir ilahi davet ifadesidir. Her beş vakit namazda minarelerden taşan ve her zaman duyduğumuz için olacak, derinlemesine manasını düşünmediğimiz cümle cümle inceleyelim. 1) Müezzin arka arkaya dört kere “Allahü Ekber” ifadeleri ile Allah’ın her şeyden büyük olduğunu dile getirerek ezana başlar. Müezzin, mü’minlere hatta herkese demek ister ki, “ulu Allah: peşinden koştuğumuz, derdini taşıdığımız, ele geçirmek için can attığımız ve elinize geçince sizi mes’ut edip rahata kavuşturacağını sandığın her şeyden daha büyüktür; O’nun rızasını kazanmaya çalışmak, o’nun dışındaki her şeyin arzusunu taşımaktan kullar hesabına daha menfaatlidir, çünkü her şey onun elinde ve emri altında olduğu için onun rızasını ve musadesini elde etmek sizin hiçbir isteğimize kavuşmak imkanı ve ihtimali yoktur. 2) Sonra müezzin “Eşhedüenlailahe illallah” ifadesiyle üstüne ikikere her şeyin en büyüğü olduğunu dile getirği bu yüce Allah’ın eşsiz ve tek olduğunu, ortağı ve benzeri olmadığını mü’minlere hatırlatır. Bu demektir ki “ey mü’minler, az önce her şeyin en buyuğu ve sahibi olduğunu ifade ettiğimiz Cenab_ı Allah’a yönelmek üzeresiniz, az sonra huzuruna çıkacaksınız. Onun için, iyice bilmelisiniz ki, Allah’ın eşi, ortağı yoktur. Ona yapacağınız ibadeti sırf onun rızasını kazanmak niyeti ile yapmalısınız, başkaca adi menfaatleri, maddi arzuları onun karşısında iken kalbinizde taşımamalısınız., bunları onun yüce birliğine ortak etmemelisiniz. Aksi halde ibadetlerinizi tamamen Allah’ı düşünerek yapmış sayılmayacağınız için vaat edilen mükafatlara kavuşmazsınız. 3) Arkasından müezzin “Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah” ifadesiyle Hazreti Muhammed’in, Allah’ın elçisi olduğunu ilan eder. Bunu altında şu mana yatmaktadır: her şeyin en büyüğü ve ortaksız Allah’a ancak insanlığın kurtarıcısı Hazreti Muhammed’in önderliği sayesinde varılabilir: Âyet-i celilede ifade edildiği gibi “O boşuna konuşmamaktadır, Allah’ın kendisine bildirdiği kullara anlıya bilecekleri bir dil ile tebliğ etmektedir.” “Allah-ı gercekten sevenler ona uymalıdır, ancak onun yolundan gitmek suretiyle Allah-ın sevgisine mazhar olmak mümkün olabilir. Peygamber kılavuzluğunu kabul etmeksizin onun gösterdiğinden başka yollarla Allah’a varmaya kalkışmak, hidayet yolundayım diye zannederek, şeytanın boyuduruğu altına girmektir.Peygamberin yolunda gitmek de, Allahın emirlerine olan farzları onun tarifine uygun şekilde yapmak , ayrıca her konuda ki sünnetlerine de titizlikle riayet etmekle olur. 4) Daha sonra müezzin “Hayyaleselah (haydin namaza)” mü’minleri namaz kılmaya davet eder. Daha önce Allah’ın, kainatta peşinden koşacak her şeyden büyük olduğu, esi ve ortağı olmadığı ifade edilirken, zaten kapalı bir şekilde mü’minler ona ibadet etmeye davet edilmişlerdir.Bu defa daha önce yapılmış olan o kapalı davet açık ve sarih bir emir şeklinde tekrar ediliyor, mü’minler ibadetlerin en faziletlisi namaza koşmaya çağrılıyorlar. 5) Arkasından müezzin canlı cansız, dindar, dinsiz bütün kainata karşı “Haya alel felah (kurtuluşa geliniz)” diye haykırır. Bu ifade daha önceki “namaza geliniz” ifadesinin namaz kelimesi kaldırılarak yerine kurtuluş (felah) kullanmak suretiyle bir tekrardan ibarettir.Bu en öz ve kısa şekilde namaz kılmanın maddi ve manevi kurtuluş ve saadetin tek yolu olduğunu kullara açıklamaktadır. Mü’mine kısaca denmek isteniyor ki, “sen bütün varlığını ortaya dökerek gece ve gündüz saadet ve refah peşinde koşmaktasın, fakat herhalde sende fark ettin ki seni ve saadet ve rahatlığa kavuşturacağını ümit ettiğin şeyler ele geçseler bile sırtına sadece yeni ve daha başka dertler yüklüyorlar, bu arada özlediğin huzura bir türlü kavuşamıyorsun. Halbuki yaratıcın ulu Allah senin ihtiyacına göre, seni her türlü ihtiyaçlarına en kısa yoldan nasıl karşılanabileceğini de elbette ki o bilecektir. Sense onun tarifesini bırakmış başka kurtuluş ve saadet yolları arıyorsun, bulabilir misin ki? Senden önce bulabilmiş biri varmı ki, sende bulabilesin? O halde; işte seni yeni bir ilahi ses, huzuruna çağırıyor, kurtuluşa davet ediyor. Bu fırsatı kaçırma, sese kulak ver, en büyük kurtarıcın (H.Z) Allahın huzuruna koş.” 6) Ezanın sonunda müezzin üst üste iki defa “Allahu ekber, Allahu ekber (Allahherşeyden daha büyüktür, Allah büyüktür)” cümleleriyle bu ilahi davete son veriyor. Zaten ezana arka arkaya aynı ifade dört kere tekrar edilerek başlamıştı, aynı cümlenin tekrarıyla da ezan son bulmaktadır. Bunun en büyük hikmeti, Allah’ın adı anılarak başlanan bir işi yine Allah’ın adıyla bitirilmesinin, dolayısı ile her şeyin önünün ve sonunun Allah olduğunu açıkça belirtmenin gerçek bir İslam şiarı olduğunu ifade etmektedir. Aynı zamanda yirmi dört saat boyunca, hiçbir işine koyulurken besmele çekmeyen ve dolayısı ile yirmi dört saatinin hiçbir işine, Allah’ın yardım ve bereketini katmadan günün deviren Müslümanlara ne yaman bir şamardır. Ayrıca az sonra Allahın huzuruna çağrılmakta olan bir müslümana son defa olarak Allah’ın büyüklüğünü hatırlatmak, karşısına çıkmak üzere olduğu büyükler büyüğüne layık olduğu saygıyı takınmaya, onu hazırlamak hususunda faydalı olacağı için, çok yerinde bir ihtardır. Nitekim hakimin huzuruna çıkmak üzere mahkeme kapısına kadar gelen bir kişiye, yanın da ki dostu veya büyüğü, tam içeri girerken nasıl davranacağını bir kere daha hatırlatır. Ezanı duyan Müslümanlar müezzinin “Allahu ekber, eşhedü enlailahe illalah, ve eşhedü enne Muhammeden Rasulullah.” Cümlelerinin arkasından bu ifadeler ile belirtilen hakikatleri aynen kabul ettiklerini açıkca ve kesinlikle belirtmek üzere: “saddakte (evet doğru söylüyorsun)” diye karşılık verirler. Yalnız müezzin mü’minleri “ hayyalessalat ve haya alel felah” cümleleriyle namaz kılmaya davet edince bu cümlelere “ lâ havle velâ guvvete illâ billahil aliyyil azim ( yüce Allah’ın yardımı olmaksızın hiç kimse ne kıpırdaya bilir ve nede bir şey yapabilme gücünü kendinde bulabilir)” diye cevap verirler. Mü’min demek ister ki, “Ey müezzin kardeşim, beni namaz kılamaya çağırıyorsun. İyi güzel, bende gelmek isterim ama benim elimde ne var ki, ben sadece aciz bir kulum, içime çektiğim nefes; dışarıya boşaltacak kadar ömrüm olup olmadığını bilemem, yaşasam bile az sonra yerimden kıpırdayamayacak derecede hasta olmayacağım hakkında söz veremem. Onun için eğer Cenab-ı Allah bana kudret ve imkân verirse seni davetin üzerine onun yüce huzuruna çıkacak ve senin vasıtanla va’dedilen dünya ve ahiret sadetiden payımı almaya çalışacağım.” Rabbim! layıkıyla huzuruna çıkmayı nasip eyle. Amin!!!! (alıntı)
__________________ Bismillah diyerek... |
13 Şubat 2013, 22:22 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 | Ezanın Şartları
1.Vaktin girmiş olması: Henüz vakti girmeyen bir namaz için ezan okumak caiz değildir. Böyle okunan bir ezanın vakit girdikten sonra iadesi gerekir. 2. Ezanın Arapça okunması: Ezan Arapça olarak teşrî edildiği ve bütün Müslümanları birleştirici bir mana ifade ettiği için Arapça okunmalıdır. 3. Ezanın tamamının tek kimse tarafından okunması: Ezanın bir kısmının biri tarafından, diğer kısmının bir başkası tarafından okunması caiz değildir. 4. Ezan okuyanın Müslüman olması: Müslüman olmayan bir kimsenin ezan okuması caiz değildir. Mümeyyiz olmayan çocuğun ve kadının ezan okumaları mekruhtur. Fakat mümeyyiz olan çocuğun ezan okuması caizdir. 5. Farz namazlardan önce okunan kamet hızlı okunduğu halde, ezan ağır ağır okunur. 6. Ezan okurken kelimeleri yanlış okumak, şarkı söyler gibi teğanniyle okumak caiz değildir. 7. Ezan okurken müezzinin konuşması, hatta kendisine verilen selamı dahi alması caiz değildir. Ezan Okuyanın ve Dinleyenin Dikkat Edeceği Hususlar Ezan okuyanın dikkat edeceği hususlar şunlardır: 1. Ezanı abdestli olarak okumak, 2. Kıbleye dönerek okumak, 3. Ezanı ayakta okumak, 4. İki parmağıyla kulağı kısmen tıkamak, 5. Yüzü “Hayye ale’s-salâh” derken sağa, “Hayye ale’l-felâh” derken sola çevirmek, 6. Ezan okurken bir şeyle meşgul olmamak, 7. Ezan okurken aralarda konuşmamak. Ezanı dinleyenin dikkat edeceği hususlar ise kısaca şunlardır: 1. Ezanı dinlerken konuşulmaz. Hatta Kur’ân-ı Hakîm okuyan bir kişi ezan başladığında okumayı bırakıp ezanı dinler. Çünkü Kur’ân’ı ezandan sonra da okuyabilir, ama ezanı dinlemeyi ve takip etmeyi ezandan sonra yapamayacağı aşikârdır. 2. Ezanı dinleyen kimse, ezanı tekrar eder. Böylece o da ezan okumuş olur. 3. Ezanı işiten kişi cünüp de olsa yukarıdaki yükümlülükleri yerine getirir. Ancak hayızlı ve nifaslı olan kadınlar bunun dışındadır. 4. Ezanın bitiminde ezanı dinleyen kişi ezan duasını okur. 5. Sabah ezanında “Es-salâtü hayrun mine’n-nevm / Namaz uykudan hayırlıdır” denirken, “Sadakte / Doğru söyledin” demek. Ezan, Müslümanları birleştiren ilahi bir bağdır. Çoğu insan ezanın o yüksek manevi feyzi sayesinde Müslüman olmuştur. Ezan, kıyamete kadar, bütün âleme, canlı cansız her şeye tevhidi haykıracak, gaflette olanları uyandıracak, Hz. Allah’ın büyüklüğünü, yüce Peygamberi’nin şanını ilan eden ilahi bir davet olarak dillerden, gönüllerden düşmeyecektir. Rabbim, hepimizi bu yüce davetin hakikatini anlayıp yaşayanlardan eylesin! Memleketimizin ve bütün İslâm aleminin semalarında ezan-ı Muhammedî’yi kıyamete kadar payidar kılsın! Âmin! (alıntı)
__________________ Bismillah diyerek... |
Konuyu Toplam 3 Kişi okuyor. (0 Üye ve 3 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ezanın hikayesi | NUR | Ezan-Kamet-Camii | 2 | 15Haziran 2010 17:58 |
İslamın başlangıcı | tevhit06 | İslam/Dinler/Mezhepler | 0 | 23 Ocak 2009 05:46 |
Ölümün Başlangıcı | Verda_Naz | Hadis-i Şerif | 0 | 03 Aralık 2008 02:28 |
Vahyin Başlangıcı | Huzurİslam | Hadis-i Şerif | 0 | 01 Aralık 2008 02:26 |
Ezanın Taşıdığı Anlam ve Verdiği Mesaj | MERVE DEMİR | Ezan-Kamet-Camii | 1 | 01 Kasım 2008 22:18 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|