|
Konu Kimliği: Konu Sahibi aadiguzel,Açılış Tarihi: 05 Aralık 2007 (20:12), Konuya Son Cevap : 18 Ocak 2014 (13:09). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
05 Aralık 2007, 20:12 | Mesaj No:1 |
Bayezid-i Bistami'den on şey Bayezid-i Bistami'den on şey ON ŞEY Bâyezîd-i Bistâmî buyurdu ki: "Şu on şey beden üzerine farzdır: 1) Farzları noksansız yerine getirmek, 2) Haram kılınan şeylerden kaçınmak, 3) Allah için mütevâzî olmak, 4) Müslüman kardeşlerine eziyet etmekten sakınmak, 5) İyi ve kötü herkes için hayır isteyen olmak, 6) Allahü teâlânın mağfiretini arzulamak, 7) Her işte ve her hâlükârda Allah rızâsını gözetmek, 8) Öfkeyi, gurur ve taşkınlığı, zulüm ve haksızlığı, üzücü ölçüde mücâdeleyi terketmek, 9) Kendi kendine nasîhatçı olmak, nefsi terbiyeye çalışmak, 10) Ölüme bilerek hazırlanmak." Şu on şey bedeni korur: 1) Gözleri haramdan ve lüzumsuz şeylerden korumak, 2) Dili zikre alıştırmak ve bunu îtiyâd hâline getirmek, 3) Nefis muhâsebesi yapmak, günlük hayâtı bu ölçü içinde sürdürmek, 4) İlim öğrenmek ve öğrenilen ilmi faydalı olacak şekilde kullanmak, 5) Edeb ve terbiyeyi her yerde ve herkese karşı muhâfaza etmek, 6) Bedeni, dünyânın faydasız işlerinden kurtarıp, dünyâ ve âhiret için faydalı işlerde kullanmak, 7) İnsanlarla haşır-neşir olmamak, kalbi geliştirmek, düşünceyi berraklaştırmak, zekâyı işletmek için uzlete çekilmek, 8) Nefis ile kıyasıya mücâdele etmek, 9) Çokça ibâdet etmek, 10) Peygamber efendimizin sünnetine uymak. Şu on şey bedenin şerefidir: 1) Tevâzu içinde yumuşak huyluluk, 2) Hayâ ve edep, 3) İlim, 4) Haram ve şüpheli şeylerden kaçınmak, gönül rahatlığı içerisinde ibâdetleri hatâsız yapmaya çalışmak, dünyâ şatafatına değer vermemek, 5) Her işte, atılan her adımda Allahü teâlâdan korkmak, 6) Güzel ahlâk, 7) Başa gelen belâ ve musîbetleri yüklenmek, sabrı dayanak yapmak, 8) Halk ile iyi geçinme yollarını, idâre etmek çârelerini bilip yürütmek, 9) Öfkeye mâni olmak, 10) Dilenmeyi terketmek. Şu on şey insanın maddî ve mânevî yapısını tahrib eder: 1) Dînine önem vermeyen kimseyle arkadaşlık etmek, 2) Hayırlı ve yararlı kişilerden ayrılmak, onlarla dostluk kurmamak, 3) Nefsin isteklerine boyun eğip onun peşine takılmak, 4) İslâmiyetten uzaklaşmak, 5) Dinden olmayan şeyleri din adına uydurup dîne sokan kimselerle oturup kalkmak, 6) Dünyâ ve âhiret için yararlı olmayan şeylerle uğraşmak ve bu tür şeyleri arzulamak, 7) Halkı kötü zan altında tutmak, 8) Üstünlük taslamak, 9) Dünyâlıktan yana üzüntüye kapılmak, 10) Âhireti düşünmemek. On şey insan varlığını öldürür: 1) Terbiye azlığı, 2) Cehâlet çokluğu, 3) Halktan nîmet beklemek, 4) Şehvet azgınlığı, nefis kudurganlığı, 5) Baş olma sevdası, 6) Dünyâya lüzumundan fazla meyletmek, 7) Allahü teâlâ katında nefis ile dostluk kurmak, 8) Çok yemek, 9) Çok uyumak, 10) Kalabalığa uymak. On şey insanı aşağılık yapar: 1) Öfke ve hiddet, 2) Kin ve nefret, 3) Büyüklenme, 4) Zulüm ve haksızlık, 5) İnat yollu mücâdele, 6) Cimrilik, 7) Başkasına ezâ ve cefâ etmek, 8) Mümin kardeşine saygısızlık, 9) Kötü huy ve fenâ ahlâk, 10) İnsaf ölçülerini aşmak. | |
Konu Sahibi aadiguzel 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Kur'an-ı Kerimin anlamıyla buluşma videosu | Kur'ân-ı Kerim Genel | aadiguzel | 0 | 2358 | 29 Eylül 2008 15:26 |
Ay ve Güneş tutulduğu zaman nafile namaz kılınır... | Namaz-Abdest-Teyemmüm | NUR | 6 | 3687 | 17 Ağustos 2008 11:04 |
Shakspeare'den Sözler | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | KEVİR | 2 | 2531 | 13 Temmuz 2008 23:30 |
Farz namazlarda neden cehri ve hafi kıraat vardır? | Namaz-Abdest-Teyemmüm | aadiguzel | 0 | 3110 | 17 Ocak 2008 20:23 |
Vaaz:Azrail kapıyı çalmadan | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | Seleme | 3 | 2489 | 11 Aralık 2007 20:18 |
06 Aralık 2007, 13:51 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 90 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 | Bayezid-i Bistami'den on şey " Arayanlar bulamaz, bulanlarsa arayanlardır." Bâyezid-i Bistâmi
__________________ Bismillah diyerek... |
18 Ocak 2014, 13:09 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 20781 Üyelik T.:
10 Ekim 2012 | Cevap: Bayezid-i Bistami'den on şey Beyazid-i Bistami Hazretleri ve rahipler kıssası Beyazid-i Bistami Hazretleri kırk beş kez haccetmiş ve her gün bir hatme okumuş mübarek kişilerin safında yer alan kadri yüce bir zattır Bir gün Arafat tepesinde oturuyordu Nefsi ona şöyle fısıldadı: "Beyazid! Senin benzerin var mıdır? Kırk beş defa haccettin ve binlerce defa hatmetme bahtiyarlığına eriştin" Bu ses onu üzdü, nefsin hala onu kendine doğru sürüklemek istediğini ve enaniyete doğru ittiğini anladı Derhal toparlandı ve orada bulunan mahşeri kalabalığa dedi ki: "Kim benim kırk beş defa yapmış olduğum haccı bir ekmeğe satın alır?" Bir adam: "ben alırım" dedi ve ekmeği uzattı Beyazid-i Bistami Hazretleri aldığı ekmeği orada bulunan bir köpeğin önüne attı Ve sonra işini bitirip yol hazırlığı yaparak Rum diyarına doğru yüzünü çevirdi Günlerce yol aldıktan sonra bir rahip ile karşılaştı Rahip terbiyeli bir adama benziyordu Hazretin elini tutup evine misafir olarak götürdü Evinde ona bir oda ayırdı Beyazid-i Bistami Hazretleri kendisine ayrılan bu odada ibadete başladı ve kalbini herşeyden çevirip Cenab-ı Hakk'a yöneltti Rahip her gün onun yiyeceğini, içeceğini sabah-akşam getirir önüne kor, sonra dışarı çıkardı Bu hal bir ay devam etti Beyazid nefsine dönerek dedi ki: -"Ey nefis seni kırmak istiyorum, fakat sen uğursuzluğunla kırılmıyorsun " Tam bu sırada rahip içeri girdi ve Beyazid'e: -"İsmin nedir?" diye sordu O'da: -"Beyazid" diye cevap verdi Rahip: -"Ne güzel adamsın… Keşke Mesih'in (İsa A S ) kulu olsaydın !" dedi Bu söz Beyazid'e ağır geldi ve evi terk etmek isterken rahip ona seslendi: -"Bizim burada kırk gününü tamamla, öyle git Çünkü bizim büyük bir bayramımız var, onu görmeni arzu ediyorum Aynı zamanda değerli bir vaizimiz var, senede bir defa bize hitap eder, birde onu dinlemeni diliyorum " Beyazid-i Bistami Hazretleri, onun bu teklifini kabul etti ve kırk gün kalmaya razı oldu Kırkıncı gün olunca rahip içeri girdi ve: -"Buyrun, ayağa kalkın, bayram günümüz geldi " Beyazid ayağa kalktı; Fakat rahip ona dedi ki: -"Sen bu kıyafet ve halde nasıl bin kadar rahibin arasına girebilirsin? Doğrusu biraz endişeliyim Bu sebeple üzerindeki elbiseyi çıkar, şu üstlüğü giy, beline şu zinnarı bağla, İncil'i de boynuna as !" dedi Bu teklif ona çok ağır geldi Fakat bunda bir hikmet ve esrar, İSLAM'ın da izzet ve şerefi gizlenmiştir, onun dediğini yapayım, diye düşündü Hemen üzerindeki elbiseyi çıkardı, onun verdiği üstlüğü giydi, beline de zünnar'ı bağladı İncil'i de boynuna astı ve rahiple birlikte bine yakın rahibin arasına katıldı Hiç kimse onu yadırgamadı Biraz ilerledikten sonra birdenbire kalabalık durdu Rahiplerin en büyüğü ve saygıdeğeri olan zat geldi, yerine geçti Herkes onun konuşmasını bekliyor, fakat o susuyordu Rahipler bunun manasını anlayamadılar ve sordular: -"Ey büyüğümüz! Neden konuşmuyorsunuz? " -"Nasıl konuşabilirim ki, aranızda bir Muhammedi var! … " diye cevap verdi Halk ve rahipler galeyana geldi ve: -"Onu bize göster, parçalayalım!" Diye bağırdılar Baş rahip onlara dedi ki : -"Hayır, yemin ederim ki söylemem, ancak bir şartla onu size tanıtabilirim Ona dokunmayacağınıza söz veriniz!" Bunun üzerine rahipler ve halk Muhammedi olan adama dokunmayacaklarına yemin ettiler Baş rahip başını kaldırdı ve şöyle seslendi : -"ALLAH için ey Muhammedi ! Ayağa kalk ve kendini göster " Beyazid-i Bistami Hazretleri ayağa kalktı Baş rahip : -"İşte bu zat, ona dikkatle bakın" dedi Sonra Beyazid'e sordu: -"Adın ne ?" -"Beyazid" -"Tahsil gördün mü ?" -"Rabbimin öğrettiği kadar bir şeyler biliyorum " -"O halde bana şu hususları cevaplandır: ikincisi olmayan biri, üçüncüsü olmayan dördü, altıncısı olmayan beşi, yedincisi olmayan altıyı, sekizincisi olmayan yediyi, dokuzuncusu olmayan sekizi, onuncusu olmayan dokuzu, onbirincisi olmayan onu, onikincisi olmayan onbiri, onüçüncüsü olmayan onikiyi söyle, bunlar nelerdir ? " Beyazi (k s ), baş rahibe : -"Beni iyi dinle, cevap veriyorum: İkincisi olmayan bir, eşi-ortağı,dengi ve benzeri bulunmayan ALLAH'tır C C , Üçüncüsü olmayan iki, gece ve gündüzdür Dördüncüsü olmayan üç, üç talaktır (kadını boşamak) Beşincisi olmayan dört, Tevrat, Zebur, İncil, Kur'ân-ı Kerimdir Altıncısı olmayan beş, beş vakit namazdır Yedincisi olmayan altı, göklerin ve yerlerin yaratıldığı altı gündür Sekizincisi olmayan yedi, yedi kat göktür Dokuzuncusu olmayan sekiz, kıyamet günü Arş'ı taşıyacak olan sekiz melektir Onuncusu olmayan dokuz, kadının dokuz aylık gebelik müddetidir On birincisi olmayan on, Hazreti Musa'nın AS Şuayb Peygamber'e AS on yıl çobanlık etmesidir On ikincisi olmayan on bir Hz Yusuf Peygamberin AS onbir kardeşidir On üçüncüsü olmayan on iki, on iki aydır " Rahip tebessüm etti ve : -"Doğru söyledin Şimdi de bana, havadan ne yaratıldı, havada ne muhafaza olundu ve kim hava ile helak edildi? Bunlardan haber ver " -"İsa Peygamber AS havadan yaratıldı, havada muhafaza edildi Süleyman AS Peygamberde havada muhafaza edildi Ad kavmi de hava ile helâk edildi" diye cevap verdi Rahip ona : -"Doğru söyledin," dedi ve tekrar sordu: -"Kim ateşten yaratıldı, kim ateşte korundu ve kim ateşte helâk oldu? " -"İblis ateşten yaratıldı İbrahim AS Peygamber ateşte korundu Ebu Cehil ateş ile helâk oldu" diyerek gereken cevabı verdi Rahip tekrar sordu: -"Taştan kim yaratıldı, taş içinde kim korundu ve taş ile kim helâk oldu?" -"Salih AS Peygamberin devesi taştan yaratıldı Ashâb'ı Kehf taş içinde korundu ve Ebrehe'nin filleri taş ile helak edildi" diye cevap verince, rahip : -"Doğru söyledin" dedi ve tekrar sordu: -"Alimler, Cennette dört nehir vardır, biri baldan, biri sütten, biri sudan, birisi de şaraptandır Ayrı olan bu dört nehir aynı kaynaktan akıyormuş diyorlar, bunu açıklar mısın? Dünyada bunun örneği var mıdır? Beyazid : -"Evet vardır İnsanın baş kısmından dört nehir akar: Kulak yağı acıdır Gözyaşı tuzludur Burun suyu ayrı bir tat taşır Ağızdan gelen su tatlıdır" diye cevap verince, rahip ona : -"Doğru söyledin" dedi ve sormaya devam etti -"Cennet ehli yer içer, fakat abdest bozmaz, su dökmez Bunun dünyada bir benzeri var mıdır?" Beyazid : -"Evet vardır, Ana rahmindeki cenin yer içer fakat dışkısı yoktur" -"Doğru söyledin Cennette TUBA ağacı vardır Cennette hiçbir saray, hiçbir köşk yoktur ki bu ağacın bir dalına dokunmasın Bunun dünyada bir örneği varmıdır?" -"Evet, güneş sabahleyin doğunca böyle değimlidir? " -"Doğru söyledin Şimdi de bana şunları cevaplandır: Bir ağaç vardır, on iki dalı bulunuyor, her dalında otuz yaprak var ve her yaprakta beş çiçek yer almıştır; bunlardan ikisi güneşe, üçü karanlığa bakar, bu ağaç nedir?" -"Ağaç yılı temsil eder On iki dalı oniki ayı, her daldaki otuz yaprak otuz günü, her yapraktaki beş çiçek beş vakit namazı temsil eder " -"Doğru söyledin Bana şu kimseden haber ver ki; Hacca gitmiş, tavaf yapmış ve o makamlarda bulunmuştur; ama onun ne ruhu var, ne de hac kendisine vacibdir? " -"Nuh AS Peygamberin gemisidir " -"Doğru söyledin Peki gece gelince gündüz, gündüz girince gece nereye gidiyor? " -"Bu sun'i bir zaman meselesidir Güneşi doğup batması bunun ölçüsü oluyor Geri kalanını ALLAH C C bilir " -"Doğru söyledin " Sorular bitince Beyazid-i Bistami Hazretleri dedi ki : -"Muhterem rahip! Birçok sorular sordun, cevaplandırmaya çalıştım Müsaade ederseniz benim de birkaç sorum var Ama bir tanesiyle yetinerek sormak istiyorum" -"Tabii, istediğin şeyi sorabilirsin!" Beyazid-i Bistami Hazretleri sordu: -"Cennetin anahtarı nedir ? Sekiz Cennet kapısının üzerinde yazar?" Rahip sustu, cevap vermekten çekindi Diğer rahipler bozuldular ve: -"Ey büyüğümüz, mağlup mu oluyorsun?" O da: -"Hayır, mağlup olmak istemiyorum" deyince, -"Öyle ise neden cevap vermiyorsun?" dediler -"Şayet cevap verirsem, benim cevabıma katılır mısınız?" deyince, hepsi birden: -"İncil hakkı için, sana uyarız" diye söz verdiler Rahip: -"Dinleyin, şimdi cevap veriyorum: "Cennetin anahtarı ve kapılarının üzerinde yazılı bulunan ibare, LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RASULULLAH' dır" Bunun üzerine diğer rahipler hep bir ağızdan Kelime-i Şehadet getirip Müslüman oldular Beyazid-i Bistami Hazretleri de onların yanında bir müddet kalıp İSLAMİYETİ öğretti ve bu sır'da böylece çözülmüş oldu. |