|
Konu Kimliği: Konu Sahibi İslaminesil,Açılış Tarihi: 12 Ocak 2015 (17:20), Konuya Son Cevap : 04 Aralık 2018 (19:13). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
12 Ocak 2015, 17:20 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Tefekkür.. Tefekkür.. Gecenin karanlığında uyandı. Kalktı, hemen pencereyi açtı. “-Sübhânellezî yuhyil mevtâ ve hüve alâ külli şey’in kadîr.” (Ölüleri dirilten ve her şeye gücü yeten Allâh’ı her türlü eksik ve noksan vasıftan tenzih ederim.) dedi. Abdest aldı, biraz öyle kaldı. Seccadeye yöneldi, serdi, oturdu.Salavat getirdi, ellerini kaldırdı, boyun büktü, yalvardı. Birkaç damla gözyaşı döktü. İçini tesbihine döktü. Tesbih tanelerini gönlüne doldurdu, gönlü tesbih oldu. Elini semânın uçsuz bucaksız derinliklerine kaldırdı, heybesini doldurdu. Tevbe ve istiğfarda bulundu. Bütün zerreleri buna dâhil oldu. “Estağfirullah el-azim” (Sen ne kadar yüceler yücesisin, Sen’in mağfiretini dilerim.) derken kendisi küçüldü, küçüldü, eridi, kayboldu. Sonra huzura alındı. Sanki cennet bahçelerinde salındı. Yüreği yandı, Rabbini hemencecik yanında sandı. Şimdi ne müthiş bir andı. “-Allâh’ım özledim!..” derken gözünden yaşlar boşandı. “Lâ ilâhe illâllâhu’l meliku’l hakku’l mübîn” (Hiçbir ilâh yoktur, sadece apaçık bir hak ve her şeyin sahibi olan Allah vardır.) cümlesini tamamlayamadı. Ağladı, ağladı… “Muhammedü’r-Rasûlullâh es-Sâdık’ul va’di’l emîn” (Va’dine sâdık, güvenilir ve Allâh’ın Rasûlü olan Muhammed!..) dedi, ferahladı. Sanki Rasûlullah yanındaydı demin. Salavâta başladı, dili tatlandı, salavât katlandı, o kanatlandı. “Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.” (Ey Yüce Allâh’ım!.. Seyyidimiz, Efendimiz Muhammed’e, O’nun âilesine, ashâbına salât ü selâm olsun!..) Rasûlullâh’ı görüyormuş gibi gözünde canlandırdı. Ayakları yerden kesildi, sanki Rasûlullâh’ın kalbine girdi. Orada kendini gördü. Sûreler okuyup Allâh’ın Habîbi’ne hediye etti. Sonra gecenin derinliğinde, ölümün soğukluğunu düşündü. “-Tefekkür-i mevt.” dedi. İçi titredi. Sanki sur üzerine üflendi. Öldü, dirildi, telkin verildi. Kefen biçildi, salâ söylendi. Azrail’i gördü, sanki yakın tanıdığıymış gibi bir sıcaklık hissetti. Mezara girdi. Hiç kimsenin olmadığı, yalnızlar ve garipler mekânı burası… Elhamdülillah, îmânı vardı. Bunun en büyük kâr olduğunu bilse de onu bir korku sardı. Sarardı… Allâh’ın izniyle amelleri, ona arkadaş olacaktı. Mahşere çıktı, mizana baktı, dizleri titredi, cehennem kükredi. Rabbinin huzurunda durdu. Ve suâl olundu: “-Ne getirdin?” Yutkundu, yutkundu… “-Gariplik.” diyebildi. O gün orada Allah, mü’minleri rahmetinin içine alacak elbet… Ama rahmeti gibi gazabı da şiddetli olacak!.. Mücrimler kaçacak yer arayacak, her yer daralacak. O da endişe içinde Rasûl’ünü aradı. Mahşer meydanında koşuştururken nûrdan bir topluluğa rastladı. Hepsinin önünde Âlemlerin Efendisi’ni gördü. Kalbini, O’nun kalbine rabtetti. Öylece kala kaldı. Nebevî feyz, bütün rûhunu sardı. Rabbi’ne yakınlaştı, huzur deryasına daldı. Bu tefekkürden ayrılıp, biraz önce tattığı beraberliği namazla taçlandırmak istedi. Tam seher vaktiydi. Üç kalbi birleştirdi. İnsanın kalbi, gecenin kalbi, Kur’ân’ın kalbi… Üç gül derdi. Birini Rabbi’ne, birini Rasûl’üne, birini üstâdına verdi. İkisi gonca, birisi tam yedi verendi. Yeniden tesbihini eline aldı. Dili hep damağında kaldı. “-Allah, Allah, Allah!..” nağmeleri, inci taneleri gibi kalbinden döküldü. Zikrin tadını buldu. Kalbinde ayrı bir sıcaklık duydu. Zikirle mutmain olmak bu muydu? Mânevî tahsil yapıyordu. Her sınıfta farklı dersler görüyordu. Kağıt, kalem ve satırlar kullanılmıyordu bu tahsilde… Derslerin mahalli kalpler ve sadırlar idi. Diplomasını en büyük muallim olan Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- verecekti. Heyecanı kat be kat arttı. Rûhunun yelkenleri dalgalandı. Yolun sonu yok, mânevî ufuklar engin… Bu yolculuk sonsuzluğa, bu yolculuk sonsuz huzura… Ne mutlu, yüz akı ile âhirete göç edebilenlere!.. Ne mutlu sıratı geçebilenlere, âb-ı Kevser’den doyasıya içebilenlere!..
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |
Konu Sahibi İslaminesil 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Babadan Evlada Cevap. | Makale ve Köşe Yazıları | Kara Kartal | 18 | 7427 | 13 Kasım 2017 21:19 |
Asrın Kerbelasi Filistin.. | Serbest Kürsü | Mihrinaz | 3 | 1819 | 13 Kasım 2017 18:55 |
Dūşlerim... | Makale ve Köşe Yazıları | su damlası | 2 | 1757 | 12 Kasım 2017 07:51 |
Mynmar ve Biten Muslumanligimiz... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 0 | 1589 | 16 Eylül 2017 22:06 |
Veyl Olsun... | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 3 | 1750 | 16 Eylül 2017 22:04 |
25 Şubat 2016, 22:10 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Cevap: Tefekkür..
İyi bilin ki, Allah katında canlıların en şerlisi aklını kullanmayan (gerçek) sağır ve dilsizdirler. Enfâl 22 .... Ve O aklını kullanmayanları pisliğe mahkun eder! Yûnus 100
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |
04 Aralık 2018, 19:13 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 |
“Lâ ilâhe illâllâhu’l meliku’l hakku’l mübîn” (Hiçbir ilâh yoktur, sadece apaçık bir hak ve her şeyin sahibi olan Allah vardır.)
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
.Ayet ve Tefekkür | Nebevi Sevda | Nebevi Sevda/Kişisel | 1 | 29Haziran 2023 23:53 |
Tefekkür | seydanur | Muhtelif Konular | 13 | 29Haziran 2019 15:52 |
Bir Soru? Bir tefekkür ! | Nebevi Sevda | Serbest Kürsü | 7 | 15 Eylül 2018 23:55 |
TeFeKKüR | AŞK'ÜL İSLAM | İslami Kavramlar | 16 | 11 Temmuz 2016 01:52 |
Kur'an ve Tefekkür -1- | seydanur | Kur'ân-ı Kerim Genel | 4 | 09 Kasım 2008 01:19 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|