|
Konu Kimliği: Konu Sahibi İmamHüseyin,Açılış Tarihi: 19 Nisan 2009 (16:01), Konuya Son Cevap : 19 Nisan 2009 (16:01). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
19 Nisan 2009, 16:01 | Mesaj No:1 |
Toplumsal Sünnetler. Toplumsal Sünnetler. Cezalandırma Sünneti Toplumsal sünnetlere ilişkin incelenebilecek ayrı bir ilahi sünnet de, kafirler, zalimler ve fesatçıların, ayrı bir ifadeyle İslam'ın ilerlemesine karşı engel oluşturan, hakkın zaferine karşı çıkan tüm çevrelerin cezalandırılıp yok edilmesi sünnetidir. Bu çerçevenin kapsamına giren kişilerin suçları şunlar olabilir: Enbiya'yı yalanlamak, halka zulmetmek, kendine zulmetmek, küfürde-inkarda-israf ve aşırılık, umuma yönelik fesat çıkarma, insafsızlığa dayalı toplumsal ilişkiler, hayatta taşkınlık, kıyamette yeniden dirilme ve haşrolmayı yalanlamak, ahirette sevap ve ceza verileceğini yalanlamak, Allah'a tuğyan ve taşkınlık, ilahi nasihat ve öğütleri unutmak veya zulüm, küfür ve şirkin başka görüntüleri. Bu sünneti açıklayan ayetler aşağıda belirtildiği üzere dört bölümde incelenebilir. Birinci grup: Bu gruptaki ayetler genel olup zalim ve kafir toplumların helak olmasına dair ilahi sünnetleri ifade ederler. Örnek olarak: "Zulmeden nice şehirleri ve ülkeleri (halkı) zulmettiklerinden dolayı kırıp geçirdik, helak ettik ve onlardan sonra başka bir topluluk yarattık" (Enbiya/11) "Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince: Biz onları yavaş-yavaş hiç anlamıyacakları yerlerden helâkete yaklaştırır-dururuz." (A'raf/182) Bu ayette başka bir ilahi sünnet daha beyan edilmekte. Bu istidrac ve derece artırma sünnetidir. Allah (c.c) kafirlere nimetlerini bir biri ardısıra vererek nimetlerin lezzetinden Allah'ı zikretmekten gaflete düşmelerini irade eder ve onları böylece imtihana tabi tutar. Allah'ı zikretmekten gaflete düşme, Allah'ı unutma durumu onların kalb huzuru ve rahatlığını kaybetmelerine, içten içe muztarip olmalarına, kaygılanmalarına ve sonunda çetin bir azaba yakalanmalarına sebep olur. İkinci grup: İlahi peygamberleri yalanlayan, onlarla mücadeleye girişen kavim ve toplumların helak olacaklarını açıklayan ayetlerdir: "Nice şehirler var ki halkı, rablerinin ve onun peygamberlerinin emirlerine karşı gelmiştir de onları, çetin bir sürette hesaba çekmişizdir ve onları helak ederek azaplandırmışızdır." "... Fakat kendilerine uyarıcı gelince bunun onlara Hak'tan uzaklaşmaktan başka bir katkısı olmadı. Yeryüzünde büyüklük taslamaklarını ve kötü tuzaklar kurmalarını artırdı. Kötü tuzak, ancak sahibini sarıp-kuşatır..." (Fatır/42,43) Bu ayette toplumsal sünnetlerle ilgili başka bir sünnetle karşılaşıyoruz ki, o da tuzak kurma sünnetidir. Şöyle ki, Allah (c.c) kalblerini dünya sevgisi, tutkunluğu, maddi şehvet ve güzelliklerle doldurur ve istidrac sünnetini onlar hakkında uygulamaya koyar. Üçüncü grup: Bu gruptaki ayetler belli başlı kavimlerin helakiyle ilgili konuları beyan etmektedir. Bu bölümde bu kavimlerin uğradıkları keder ve acı sonuçlar sözkonusu edilmektedir ki onlar şunlardan ibarettir: Âd, Semud, İrem, Firavun, Lut, Beni İsrail. Dördüncü grup: Bu gruptaki ayetler, enbiya ve ilahi dinlere muhalif olan kişi ve grupların durumlarını ve onların helak edilişlerini anlatır: " Biz bir ülkeyi helâk etmek istediğimiz zaman onun varlıklılarına emrederiz. Orada bazgunluluk yaparlar (kötü arzularının peşinde koşarlar) böylece o ülkeye (azab edeceğimiz hakkındaki) söz (ümüz) hak olur, biz de orayı darmadağın ederiz. (İsrâ/16) Mühlet Verme Sünneti Küfür ve şirk toplumlarının cezalandırılması ve yokedilmesiyle ilgili ilahi sünnetlerden biri onlara belli bir süre tanıma ve o süre bitiminden sonra onları helak etme konusudur. Ayrı bir ifadeyle, cezalandırmaya dair ilahî sünnet, zulüm, küfür ve şirkin toplumlarda yayılmasından hemen sonra gerçekleşmez. Allah (c.c) kendi iradesiyle onlara bir süre tanır, onları bu süre içerisinde imtihan eder, hücceti onlara tamamlar ve bu arada onlar dünya hayatlarında maddi nimetlerden yararlanmada aşırılık yaparlar ve bir nevi azaba düçar olurlar. Bu sünnet gerçekte ilahi lütuf ve ihsanların bir alametidir. "Ama çok bağışlayan, esirgeyen Rabb'in, eğer onları, yaptıklarıyla hemen cezalandıracak olsaydı, onlar için azâbı çabuklaştırırdı. Fakat onlar için vaadedilen bir zaman vardır ki, ondan (kaçıp) sığınacak bir yer bulamayacaklardır." (Kehf/58) "Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince yavaş-yavaş hiç bilmiyecekleri yerlerden helâkete yaklaştıracağız. Onlara mühlet veriyorum, çünkü benim tuzağım çetindir." (A'raf/182,183) İmtihan ve Deneme Sünneti Öteki ilahi sünnetlerle tam bir ilişki içerisinde olan ve beşer hayatının önemli bir bölümünü oluşturan ilahi sünnetlerden biri de imtihandır. Allah (c.c), kullarını çeşitli merhalelerde imtihana çeker. Bu sünnet de öteki ilahi sünnetler gibi bütün insanlar için geçerli olup kafir ve müşrik toplumlar hakkında olduğu gibi, muvahhid ve mümin toplumlar üzerinde de uygulanır. Mümin, faziletlerinin (erdemlerinin) rezaletlerinden arınması, kafir ise amel ve davranışlarının aydınlığa çıkması için denemeye tutulur. Böylece said (kutlu) kişiler saadet ve mutluluğa kavuşur, şaki (günahtan çekinmeyen bedbaht) kişiler ise şakavet ve mutsuzluğa düçar olurlar. Müminlerin safında yer alan münafıklar da sınanarak amelleri ortaya çıkarılır ve kendilerine aşikar edilir ve sonuçta öteki ilahi sünnetler uygulamaya konulmuş olur; hakkın batıla zaferi, müşriklerin helaki, ortadan kaldırılmaları vb. İşaret edildiği üzere bu sünnet, halkın fert fert davranış ve hareketlerinin ortaya çıkması, kendilerine aydınlanması için uygulanır ve sonuçta Allah (c.c) işledikleri amellerine göre onlara mükafat ve ceza verir: "O hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek (ihlasınızı ölçmek) için ölümü ve hayâtı yarattı..." (Mülk/2) İmtihan sünneti genel olması itibariyle bütün toplumsal gruplar ve fertleri kapsamına alır. Buna göre, evliyaullah bile bundan müstesna değildir. Kur'an-ı Kerim'de bu hususla ilgili çok sayıda ayet mevcuttur. Bu ayetler, kafir ve müslüman kavimlerin yanısıra Hz. İbrahim (a.s), Hz. Davud (a.s) ve Hz. Süleyman'ın (a.s) da imtihana tabi tutulduklarını beyan etmektedir. İmtihan vesile ve yolları oldukça çoktur. İnsanlar bazen ilahi nimetlerle sınanırken bazen de Allah tarafından sıkıntıya sokularak ve cezalandırılarak denenirler. Kur'an ayetlerine göre imtihan vesile ve sebepleri şöylece sıralanabilir: Yeryüzündeki zinetler, ilahî kitaptaki hükümler, bela, sıkıntı ve müsibetler, rahatlık, hoşnutsuzluk, halkın ihtilafları konusunda hakemlik, dünyevi makamlara görünüşde de olsa erişmek, Rabbın fazl ve keremi, mücizeler ve olağanüstü olaylar, tağutun sultasından kurtulma, iyilikler ve kötülükler, fısk ve fücur ve itaatsizlik, resullerin gönderilişi, fitne çıkarma, azabın geciktirilmesi ve kafirlere mühlet tanınması, haramlar, yenilgi ve galibiyet, ihtilafın ortaya çıkması, korku, açlık, mal ve nüfus azlığı, mal ve can, maddi nimet ve vehimeler, şeytanın telkin ve sapıtmaları, evlatlar, ahit ve yemin, küfürle imanın savaşı, çeşitli halk grupları ve aralarındaki mertebe ve derece farklılığı. İbret Olma Sünneti Geçmiş toplumların durumu ve uğradıkları kaderi beyan etmenin hedeflerinden biri günümüz ve gelecek toplumlarına ibret olmaktır. Bu da, ilahi bir sünnettir. Allah (c.c), sünnetlerini açıklarken her asrın halkının ondan öğüt almasını irade etmekte ve böylece onlara hüccetini tamamlamaktadır. "Onlardan önce nice nesiller helak etmişiz ki, onların tutuşu bunlardan daha kuvvetliydi memleketleri delik-deşik etmişlerdi, her tarafı ellerine geçirmişlerdi. Fakat (azabımızdan) kaçacak yer mi var? Şüphe yok ki, bunda kalbi olan yahut şahit olarak (görerek) kulak veren kimse için ibret ve öğüt var elbette" (Kaf/36-37) Kur'an-ı Kerim'de çok sayıda ayet, insanları yeryüzünde gezip dolaşmaya, geçmiş toplumların başına gelenleri, durumlarını incelemeye ve muşahade etmeye davet etmekle ve böylece ibret dersi almalarını, hakkı batıldan ayırtederek kendilerine gelmelerini, batıla yönelmekten kaçınmalarını, hatırlatmaktadır. | |
Konu Sahibi İmamHüseyin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
MUHAMMED MUSTAFÂ'SIN | Şiirler ve Şairler | AŞK'ÜL İSLAM | 1 | 2356 | 09 Mayıs 2009 14:06 |
Rahmetli İmam Humeyni’den bir şiir | Şiirler ve Şairler | İmamHüseyin | 0 | 2705 | 09 Mayıs 2009 14:04 |
MÜSLÜMAN COĞRAFYASINA AĞIT | Şiirler ve Şairler | namzet davadar | 1 | 2103 | 09 Mayıs 2009 14:03 |
MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİR | Şiirler ve Şairler | Yitiksevda | 3 | 2592 | 09 Mayıs 2009 14:01 |
MÜSLÜMANLIK NEREDE! | Şiirler ve Şairler | Mahru | 3 | 2332 | 28 Nisan 2009 23:39 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Resimlerle unutulan Sünnetler.. | İslaminesil | Hz.Muhammed(s.a.v) | 33 | 05 Aralık 2023 18:22 |
Toplumsal eşitsizlik ve tabakalaşma | bilinmez | Serbest Kürsü | 1 | 21 Temmuz 2011 01:00 |
Son Cüzde Kaçırılmaması Gereken SünnetLer | Aysima | Kur'ân-ı Kerim Genel | 5 | 02 Kasım 2009 01:08 |
Şafii mezhebinde namazda bazı sünnetler | KuM TaNeSi | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 09 Nisan 2009 22:20 |
^^^Unutulmaya yüz tutmuş sünnetler ^^^ | CaferTayar | Hadis-i Şerif | 1 | 22 Mart 2008 18:23 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|