|
Konu Kimliği: Konu Sahibi günışığı,Açılış Tarihi: 22 Ağustos 2007 (13:34), Konuya Son Cevap : 15 Ağustos 2024 (14:21). Konuya 1438 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
05 Mart 2012, 20:59 | Mesaj No:331 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi 6001 - Câbir İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Abdullah İbnu Amr İbni Harâm, Uhud günü, öldürüldüğü zaman Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana rastladı ve: "Ey Câbir! Allah baban için ne söyledi, sana haber vermiyeyim mi?" buyurdular." Yahyâ'nın rivayetinde ise Resûlullah: "Ey Cabir, seni niye böyle kalben kırık (ve üzüntülü) görüyorum" buyurmuş, Câbir de: "Ey Allah'ın Resûlü! Babam şehit düştü, geriye bir yığın horanta ve borç bıraktı" demiştir. Aleyhissalâtu vesselâm da: "Sana, Allah'ın babanı karşıladığı şeklin müjdesini vereyim mi?" diye sordu. Câbir: "Evet! Ey Allah'ın Resûlü!"dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselâm açıkladı: "Allah her kimle konuştu ise mutlaka hicab gerisinden konuştuğu halde babana vicâhen konuştu ve: "Ey kulum! Benden ne dilersen dile, dilediğini sana vereyim!" dedi. O da: "Ey Rabbim! Beni hir kere daha ihya et, senin yolunda ikinci kere öleyim!" dedi. Rab Teâla Hazretleri de: "Benden daha önce şu hüküm sâdır oldu: "Ölenler artık dünyaya bir daha dönmeyecekler" buyurdular. Baban da: "Ey Rabbim, öyleyse (benim durumumu) arkamda kalanlara ulaştır!" dedi. Bu talep üzerine şu ayet nazil oldu: "Allah yolunda şehid edilenleri ölü sanma. Onlar Rablerinin katında hayat sahibidirler ve O'nun nimetleriyle rızıklanırlar" (Âl-i İmran 169). |
06 Mart 2012, 22:29 | Mesaj No:332 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi Osman İbnu Ebi'l-As radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a müslüman olduğum günden beri bedenimde çekmekte olduğum bir ağrımı söyledim. Bana: "Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine koy ve şu duayı oku!" buyurdu. Dua şu idi: Üç kere: "Bismillah" tan sonra yedi kere, "Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru." "Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum" diyecektim. Bunu birçok kereler yaptım. Allah Teâla hazretleri benden hastalığı giderdi. Bunu ehlime ve başkalarına söylemekten hiç geri kalmadım." Müslim, Selam 67-(2202); Muvatta, Ayn 9, (2, 942); Ebu Davud, Tıbb 19, (389); Tirmizi, Tıbb 29, (2081). |
07 Mart 2012, 13:18 | Mesaj No:333 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi Abdullah bin Ömer (radiyallahü anh) hazretleri şöyle demiştir: Peygamber Efendimiz (aleyhissalatü vesselam) beni tuttu ve şöyle buyurdu: “Dünya gurbetinde olduğunu unutma ve hep bir garip gibi davran ya da bir yolcu gibi yaşa.. Asıl ve ebedî vatanına gideceğine öylesine inan ki, ölmeden önce ölmüş ol ve kendini kabir ehlinden say!” (Tirmizi, Zühd, 25; İbn Mace, Zühd, 3; Müsned, 2/24, 41, 131)
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
08 Mart 2012, 00:02 | Mesaj No:334 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi Mugire İbnu Şu'be radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hz. Musa aleyhisselâm Rabbine sordu: "Derece itibariyle cennet ehlinin en düşüğü nasıldır?" Rab Teâla buyurdu: "O, cennet ehli cennete dahil edildikten sonra gelecek olan bir adamdır ki kendisine: "Cennete gir!" denilir. Adam: "Ey Rabbim nasıl gireyim. Herkes yerlerine yerleşti, mekanlarını tuttu!" der. Ona şöyle denilir: "Sana dünya meliklerinden birinin mülkü kadar mülk verilmesine razı mısın?" "Rabbim, razıyım!" der. Rab Teâla: "Sana bu verilmiştir. Onun misli, onun misli, onun misli, onun misli de." Adam beşincide: "Ey Rabbim razı oldum (yeter!)" der. Rab Teâla: "Bu sana verildi, on misli daha verildi. Ayrıca gönlün her ne isterse, gözün neden zevk alırsa, sana hep verilmiştir!" buyurur. Adam: "Rabbim razı oldum(yeter!)" der. (Hz. Musa sormaya devam eder): "Ya derecesi en üstün olan (nasıldır)?" "İşte irade ettiklerim bunlardı. Onların keramet fidanlarını kendi elimle diktim ve üzerlerine mühür vurdum. Onlara hazırladığımı, ne bir göz görmüş ne bir kulak işitmiştir, hiçbir beşer kalbine de hutur etmemiştir." Müslim, İman 312, (189); Tirmizi, Tefsir, Secde, (3196). |
08 Mart 2012, 10:56 | Mesaj No:335 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi Abdullah b. Mes'ud (radiyallahu anh) Hazretleri’nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Hikmetin Lisân-ı Fasîhi Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur: (Size sıdka sarılmak, söz ve amelde hep doğruluğa yapışmak yaraşır.) Sıdk, insanı “birr”e, Allah’ın rızasına uygun düşen sâlih amellere sevkeder; birr de Cennet’e götürür. İnsan, kendini bir kere doğruluğa verip o yola yöneldi mi, artık o her zaman doğru söyler ve doğruyu arar da sonunda Allah indinde “sıddîk” (özüyle ve sözüyle hakka bağlı) olarak kaydedilir. (Yalandan sakınınız!) Yalan insanı fücur bataklığına, haktan uzaklaşıp haddi aşmaya ve günaha dalmaya çeker; fısk u fücur da Cehennem’e sürükler. İnsan kendini bir kere yalana kaptırdı mı, artık o sürekli yalan söyler ve her işinde yalanın peşine düşer de neticede Hak nezdinde “kezzâb” (söz, hal ve tavırlarıyla büsbütün yalancı) diye yazılır. {Buharî, Edeb: 69; Müslim, Birr: 102, 103, (2606, 2607)}
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
08 Mart 2012, 16:43 | Mesaj No:336 |
Durumu: Medine No : 13046 Üyelik T.:
16 Aralık 2010 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi "Yemek pişirmek, evi temizlemek, çocuk bakmak kadının görevi değil, size ikramıdır.'' *Hz.Muhammed (s.a.v)
__________________ Sustum..! Birikti yanaklarimda alfabe..Ya RAB..! Sukütu'mu en güzel duam eyle.. |
09 Mart 2012, 13:12 | Mesaj No:337 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi Abdullah bin Abbas (radiyallahü anh) hazretleri Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalatü vesselam) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: “Beş şey gelmeden evvel şu beş şeyi ganimet say: İhtiyarlık gelip çatmadan evvel gençliğin, hastalıktan evvel sıhhatin, fakir düşmeden evvel varlıklı olmanın, meşguliyetten evvel boş zamanın ve ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini bil, bunları güzel değerlendir!” (Hakim, Müstedrek, 4/341)
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
11 Mart 2012, 12:43 | Mesaj No:338 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah(aleyhissalâtu vesselâm) okudu: "Ey Muhammed! Hâlâ gaflet içinde bulunanları ve hâlâ inanmayanları, onları işin bitmiş olacağı o hasret günü ile uyar" (Meryem 39). Sonra dedi ki: "(Kıyamet günü) ölüm alaca bir koç suretinde getirilir. Cennetle cehennem arasında yer alan sur üzerinde durdurulur. Önce: -"Ey cennet ahalisi!" diye bağırılır, onlar başlarını kaldırırlar. Sonra: -"Ey cehennem ahalisi!" diye bağırılır, onlar da başlarını kaldırırlar. Sonra sorulur: -"Bunu tanıdınız mı, nedirbu? Hepsi birden: -"Evet tanıdık, derler. Bu ölümdür" Koç yatırılır ve kesilir. Eğer, Allah cennet ahalisi için hayata hükmetmemiş olsaydı, neşeyle ölürlerdi. Cehennem ahalisi için de Allah hayata, bekaya hükmetmemiş olsaydı onlar da üzülerek ölürlerdi." Tirmizi, Tefsir, Meryem (3155), Tirmizi hadisin sahih olduğunu söylemiştir. Bu hadis biraz farklı şekilde de rivayet edilmiştir. Buhari, Tefsir, Meryem 2; Müslim, Sıfatu'n-Nâr; Tirmizi, Cennet 20, (2561). |
12 Mart 2012, 21:03 | Mesaj No:339 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi Herhangi bir Müslümanın başına bir musibet geldiğinde, İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn / Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz derse, Allah ona daha hayırlısını verir. Hz. Muhammed (s.a.v.)
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
14 Mart 2012, 21:42 | Mesaj No:340 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Cevap: Günün Hadis-i Şerifi Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a soruldu: "Mü'minlerden hangisi efdal (enfaziletli)dir?" "Ahlakça en güzelleridir!" cevabını verdi. Tekrar soruldu: "Pekiyi, mü'minlerden hangisi en akıllıdır?" "Ölümü en çok zikreden ve kendilerine gelmezden önce onun için en iyi hazırlığı yapanlardır. İşte akıllılar bunlardır." Rezin tahric etmiştir. İbnu Mâce, Zühd 31, (4259). |
Konuyu Toplam 36 Kişi okuyor. (0 Üye ve 36 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Medineweb Günün Sözü | suhtem | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 1213 | 15 Ağustos 2024 19:18 |
GüNüN FıKrAsI :) :)/medineweb | KalbinNûru | Fıkralar-Hikayeler | 215 | 02 Aralık 2023 23:57 |
Medineweb Günün Resimli Duaları/medineweb | sessiz23 | Dua Bölümü | 96 | 08 Ekim 2023 08:38 |
Güneş şeytanın iki boynuzu arasında doğar" hadis-i şerifi ne anlama gelmektedir | sessiz23 | Hadis-i Şerif | 0 | 24 Mayıs 2008 13:29 |
Cibril Hadis-i Şerifi | NUR | Hadis-i Şerif | 1 | 25 Şubat 2008 00:13 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|