|
Konu Kimliği: Konu Sahibi muallime,Açılış Tarihi: 15 Nisan 2012 (00:19), Konuya Son Cevap : 16 Şubat 2013 (21:55). Konuya 28 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
15 Nisan 2012, 00:19 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | birileri uzaktan eğitimi durdursun birileri uzaktan eğitimi durdursun Birileri uzaktan eğitimi durdursun!" Türkiye; siyasileri ile, sivil toplum örgütleri ile, medya üzerinden eğitimi tartışır gibi yapıyor. Maksat bağcıyı dövmek diyeceğiz de ortada bağcı yok. Hepimiz üzümüz. Sıkılan bizim suyumuz. Eğitim tartışmalarını izliyorum. Çocukların eğitiminin bir yıl öne çekilmesine itiraz ediyorum. Sayın Başbakanımız'ın ve Sayın Milli Eğitim Bakanımız'ın bu konuyu dikkatlice düşüneceğini ve apar topar böyle bir uygulamaya geçilmeyeceğini ümit ediyorum. Eğitimi imam hatipler üzerinden, "dindar gençlik" üzerinden tartıştığımız zaman bu tartışmanın frekansı en çok dindar gençleri yaralıyor. Yaralanmamak için kabuklarını kavileştiriyorlar ama günümüzün İlahiyat mezunları ile yirmi yıl öncenin, on yıl öncesinin imam hatip mezunlarını bilgi, görgü, ideal, ahlaki duyarlılık açısından mukayese ettiğimizde ortaya çok vahim bir tablo çıkıyor. Çarşamba günü haberlerde DİP tarafından yapılan şu açıklama yer aldı: "6932 Kur'an kursu öğreticisinin ataması yapıldı. Bilgisayar ortamında yapılan yerleştirme sonuçlarına göre, İlahiyat Fakültesi mezunu 271, İlahiyat ön lisans ve diğer lisans mezunu 106, İlahiyat ön lisans mezunu 3 bin 542, İmam Hatip Lisesi mezunu ve diğer lisans mezunu 139, İmam Hatip Lisesi mezunu ve diğer ön lisans mezunu 136 ve İmam Hatip Lisesi mezunu 2 bin 738 olmak üzere toplam 6 bin 932 kişinin yerleştirme işlemleri gerçekleştirildi." Rakamlara bakınca her şey güzel ve şık görünüyor. Ama rakamlar hayatı kurtarmaya yetmiyor. Tam da bu konu ile ilgili olduğu için sizlere İlahiyat Fakültesi mezunu, doktorasını tamamlamış bir okuyucumun satırlarını sunmak istiyorum. Sevgili hocam; Geçen hafta, bir genç kızla tanıştım. Bu hanım kız, açık öğretimden ilahiyat önlisans okumuş, şu anda da ilitam programından İstanbul İlahiyat'tan uzaktan eğitimle devam ediyor, Kur'an kursu öğreticisi. Benim sıkıntım şu ilitam meselesinde başlıyor ve sizinle düğümlenme noktası da sizin bu meyanda yazmış olduğunuz bir yazınız. Biliyorsunuz ilitam programına dahil olanlar, herhangi bir üniversiteye devam etmiyorlar, evlerinin konforunda diplomalarına kavuşuyorlar. Ancak üniversitelerde şöyle bir uygulama var: Final haftası öncesinde, bir hafta boyunca ilitam öğrencilerine dönem içerisinde sorumlu oldukları dersler, hocalar tarafından özet olarak da olsa anlatılıyor. Yani en azından göz hizasından bir temas sağlama çabası var. Ben de bu genç kıza İstanbul İlahiyat'ın yüzyüze eğitimine devam edip etmediğini sordum, hani en azından birkaç saatliğine de olsa x hocanın tedrisinde bulundum diyebilmek açısından. "Hayır" dedi. Hem ne gerek vardı ki zaten... Ensar'a devam ediyor musun, destek almak açısından dedim. "Vaktim yok" dedi. Zaten sınavlarda kitaplardakini soruyorlardı, hem bakalım sordukları soruları soranlar biliyorlar mıydı ki... Neticesi hocam, bu hanım kız çözmüş zaten eğitimin gayesini, hayatın anlamını... Bir ilitam programında, bir sene sonunda 5000 diploma "dağıtılıyor" (veriliyor bile demek istemiyorum) bunun 10 üniversitede olduğunu var saysak... 5000X10: 50000... Bence uyku kaçırmaya yetecek korkunçlukta bir rakam. Ve daha da korkuncu, kendisinin öğrencilerine nasıl da bakış açısı kazandırdığından, ne kadar da "başarılı" bir öğretici olduğundan o kadar emin ki... Yüksek lisans öğrencisi adayı olarak karşılaşıyoruz bazen, hazırlık sürecinde tavsiye isteyenler falan oluyor ama (diyelim alan tasavvuf) o alanın okunması en temel eserlerini bırakın okumuşluğunu, adını bile duymadığını görüyorsunuz. Okuması gereken konuları hızlıca kotarabilmesi için dergilerden faydalanabileceğini söyledim bir tanesine, "aaa evet ben takip ediyorum zaten" dedi, "hangisini" dedim. "..." demez mi? Bahsettiği dergide 2 röportaj, birkaç çarpıcı resim, 1-2 makale. ÖYP'de (öğretim elemanı yetiştirme programı) durum biraz farklı, öğretmen ataması gibi işliyor süreç. ALES puanı ve dil puanıyla atanıyorsunuz. Yani hocam, yeterli midir bir öğretim görevlisi olmak için ALES ve dil puanı! Bu konunun sizdeki düğüm noktası, baya bir eskiye dayanıyor. Sizin bir yazınız vardı, açık öğretimdeki sosyoloji ve felsefe programlarının sıkıntısından, eğitim sürecinin sağlıksız olduğundan bahsediyordunuz, ben o listeye ilahiyatın da dâhil edilmesi konusunda eskisinden daha fazla ısrarlıyım. Yazılarınızda evlilikten, eğitime gündelik hayatın her safhasını ele aldığınız için hayatın her anında karşımıza çıkabiliyor satırlarınız. Paylaşmak istedim.Baki muhabbet ve dua ile...E.Y. Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlunun marta yayınlanan ve çok tepki alan, artık güncelliğini kaybetmiş bir yazısından benim yeni, haberim oldu.. Burada birçok ilahiyat okuyan kardeşimiz var. ben ne düşündüklerini hatta haberdar olup olmadıklarını merak ediyorum. |
Konu Sahibi muallime 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başkasının engelli raporuyla araba almak caiz mi ? | Soru Cevap Arşivi | dvrzener | 2 | 1351 | 06 Ocak 2020 00:11 |
Kur’an ezberleme ve hafızada tutma yolları-1 | Kur'ân-ı Kerim Genel | muallime | 1 | 2054 | 01 Ocak 2016 17:34 |
Kur'an Kursu Öğreticileri ile Öğretmenlerin Farkı | Din Görevlileri | muallime | 0 | 2146 | 19 Kasım 2015 17:19 |
Kurmê Darê ji Dêre | Muhtelif Konular | İslaminesil | 1 | 1923 | 27 Ekim 2015 20:38 |
İmamın Dönüşü | Din Görevlileri | 1 | 1893 | 10 Eylül 2015 11:29 |
15 Nisan 2012, 00:24 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | Cevap: birileri uzaktan eğimi durdursun buda ertesi günkü yazısı Cuma günü yayınlamış olduğum yazıya tepkiler devam ediyor. Eleştirilerini rasyonel bir mesafe üzerinden dile getirenlere şükranlarımı sunuyorum. Hatırlayacaksınız Cuma günü bir mektubu paylaştım sizlerle.Zaman zaman bu köşede sizlerden gelen mektupları temsil düzeyine göre fırsat buldukça yayınlıyorum. İLİTAM öğrencilerinin tepkisine tercüman olmak üzere Sivaslı bir okuyucumun satırlarını dikkatinize sunuyorum. "Ne olacak uzaktan eğitim durunca Fatma Hanım işler düzene mi girecek. Eğitim problemimiz çözümlenmiş mi olacak. Elbette hayır. Takdir edersiniz ki bir işin artılarının yanın da eksilerinin de olması kaçınılmazdır. Hayatta bana % 100 tamam ve pozitif kabul edebileceğiniz bir iş gösterebilir misiniz? Her işin artı ve eksilerinin olması normal, önemli olan eksilerin oranının artının oranında az olması. Uzaktan eğitim sayesinde hiç diploma alma imkânı olmayan fakat içerden okumuş diplomalılardan binlerce defa o işe layık insanların mağduriyetleri giderilmiştir. İLİTAM dediğiniz şey 28 Şubatın yarattığı mağduriyetleri ortadan kaldırması bakımından büyük bir şans olmuştur. yok herkes diploma sahibi oluyormuş.. Olsun... Kalite düşüyormuş... kalite var mı ki düşsün yahu baştan sona batmış bir eğitim sistemi ... İdeolojik endişelerini her zaman taşıyan ve bu rengini boyasını devamlı öğrencilere bulaştırma derdinden başka bir derdi olmayan bir sistem yok mu zaten. Bu gün diyanetin yaptığı yeterlilik sınavı gerçekten üst düzey bir sınavdır. Hak etmeyenin alamadığından emin olabilirsiniz. Son sınavlarda tanıdığım bildiğim bir sürü arkadaş döküldü... Şimdi soru bankaları bile çıktı bir inceleyin isterseniz..." DİB'in yapmış olduğu sınav ile ilgili bir fikir serdediyor değilim.DİB'in günün değişen şartlarına yetişmek için çaba sarf ettiğini; bu çaba ve gayretlerinde samimi olduklarını biliyorum.Üstelik Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet Görmez'in, iyi niyetle yapılmış her türlü eleştiriyi dikkate aldığını ve önemsediğinin farkında olarak kuruyorum cümlelerimi.Çünkü kendilerinin bu dikkatinin, bizleri daha fazla sorumluluk sahibi kıldığını düşünüyorum.DİB'i yönetmenin Türkiye'yi yönetmek kadar zor olduğunun da farkındayım. Klasik eğitim anlayışımız, bilginin yanı sıra hal dilinin öğretildiği bir ruhtan beslenir. Daha önce her mahalleye açılan üniversiteler ve özel üniversiteler, iyi denetlenmediği için, üniversite diplomasının hiçbir fonksiyonunun kalmadığını, gençlerin hayatını sadece ertelemeye yaradığını yazdım. Bu yazıya karşı hiç kimse örgütlenmedi. İLİTAM ile ilgili bir okuyucunun mektubunu köşemde yayınladım diye bu kadar şedit bir tepki ile karşılaşmamda sizce bir sorun yok mu? Yukarıda yayınlamış olduğum mektubu kast etmiyorum. Sosyal medyada şahsıma yapılmış ağır hakaretleri kast ediyorum. Ki daha önce de açık öğretimde sosyoloji, psikoloji okunamayacağını yazdım. Açık öğretimde sosyal bilim okuyan öğrenciler face üzerinden bendenize hakaret etmek üzere örgütlenmediler. Ya ne yaptılar? Aldığımız eğitimi daha kaliteli hale getirebilmek için okuduklarımızı anlamak için ne yapmamız gerekiyor diye tavsiye beklediler. Sivaslı okuyucu kalite var mı ki düşsün diyor. Ben böyle bak(A)mıyorum. Yaptığımız her işin kalitesini arttırmak zorunda olduğumu bilerek yaşadım şimdiye kadar. İLİTAM'ın kaldırılmasını değil; bilgiyi, ilme çevirecek; İLİTAM öğrencilerinin ilim sahibi olmak konusunda motive edecek yapılanmalara girişilmesi gerektiğini düşünüyorum. İLİTAM öğrencileri, aldıkları diplomanın bir "değer" olarak önemini korumasını istiyorlarsa, küfür konusunda değil, kendilerini nasıl yetiştirecekleri konusunda birbirlerini motive edici bir eylem içinde bulunmalarını canı gönülden tavsiye ediyorum. Kendinizi sizden daha kötü durumda olan "örgün eğitim" görenler ile mukayese etmeyin. İlk Yüksek İslam Enstitüsü mezunlarının kalitesi bizi bu günlere getirdi. Lütfen onların, kendilerini nasıl geliştirdiklerini, örgün eğitimin dışında kendilerini yetiştirmek için nasıl gayret sarf ettiklerini ibret ile okuyunuz. Kalite konusunda bir örgütlenme içinde bulunursanız bu sizin ve sizden sonra geleceklerin yolunu açar, diplomanız bir kağıt parçası olmaktan çıkar. Bir okuyucuya ait satırları yayınladım diye ağır hakaretlerde bulunanlar için, her zaman olduğu gibi sükûtumu bir ikram olarak takdim ediyorum.Muhatabımızı yaralamak üzere hakaret ederiz, lakin kullandığımız kelimeler önce bizi yaralar. Din eğitimi alan öğrenciler olarak ifadeleriniz benden önce sizi yaraladı. Ne ki farkında değilsiniz. |
17 Aralık 2012, 12:48 | Mesaj No:3 |
Cevap: birileri uzaktan eğimi durdursun
Kimse kimseye bedava diploma dağıtmıyor,ilahiyatı uzaktan okumak çokmu kolay sanki evde kendi kendine çalışmak ,ordan burdan bilgi toplamak, bu yazılar bundan 5 yıl öncesinde yazılsa belki haklılık payı vardı senede 1 kitabı bitiren ve birebir aynı sorularla geçen ilahiyat önlisansı rahat rahat geçenler için geçerli başörtüsünden taviz verip okuyan ve bitirenler için geçerli ama şimdi asla ama asla katılmıyorum asıl şimdi herkes hak ederek okuyor alnının teriyle kazanıyor o puanları uzaktan eğitimi kimse altın tepside sunmuyor iki dönemin notları ortalama üstünde olacak birde dgs de sözel bölüm full yapılacak ancak öyle durup dururken suyu bulandırmanını alemi yok bence heleki bunca yıl sonra taviz vermeden okuma hakkımız elimize verilmişken lüffen konuyu başka mecralara döküp tepki çekmeye çalışmayalım.Son yazınızdaki iitamın iyileştirilmesine ayrıca katılıyorum.
| |
17 Aralık 2012, 12:50 | Mesaj No:4 | |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: birileri uzaktan eğimi durdursun Alıntı:
| |
17 Aralık 2012, 12:55 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: birileri uzaktan eğimi durdursun
ilitamı kazanmanın da okumanın da kolay olmadığını en yakınımdan biliyorum önlisans ilahiyatı da okumak hiç de kolay değil okumanın öğrenmenin bilincine varmış birisi için çok zor çoğu açıköğretim bölümleri ve bizim bölümümüze laylaylom olarak katılan kişiler olduğundan bizlerin çabaları gayretleri ve fedakarlıkları arada kaybolup gidiyor |
20 Aralık 2012, 10:15 | Mesaj No:6 | |
Durumu: Medine No : 14816 Üyelik T.:
29 Kasım 2011 | Cevap: birileri uzaktan eğimi durdursun Alıntı:
ben de size tümkalbimle katılıyorum,örgün eğitimin verimi inkar edilemez ancak iş şahıslarda bitiyor;maalesef karşımıza öyle insanlar çıkıyor ki,en kısa ve kolay yoldan itibar-azçalışma -düzenli maaş için geliyor ve üstüne üstlükhoca hanım havalarına her zerresiyle girmiş;kaşlar alınmış,hafif makyaj yapılmış,inceçoraplı ,pantolonlu,içi boş-aklı bomboş-gönlü zaten boş hoca hanımlar!bu vakıa bu insanlar örgün eğitim alsa da değişmez! kesinlikle bundan emin olun! kardeşim akademisyendir,inanın sınav sorularının çoğu kez ana-babaya acınıp yazdırıldığı-hatta verilerinin bile değiştirilmeden sorulduğu oluyor,talebe takmıyor,bölümüyle ilgili ilmi talep etmiyor,onun için de önemli olan diploma,işin ehliolmak değil!iş dönüpdolaşıp insanda bitiyor,bizler idealist kuşaklar yetiştirmenin bir yolunu bulmalıyız,bu sorun ancak böyle çözülür. ilitam evde çalışmanın konforuyla okunmuyor,ilmi kaynağından alamamanın ıstırabıyla,ulaşılabilen tümkaynaklardan o ilmi elde etme çabasıyla okunuyor,bu imkan en azından idealist insanlar için rahmet oldu,diğerleri için pek birşey fark etmez,Türkiye'de şu kadar üniversite var,gider en ücra köşeden diplomasını alır,içiboş davulgibi tıngırdamaya devam eder vesselam
__________________ İLMİN ZAHMETİNE KATLANMAYAN CEHALETİN ZİLLETİNE RAZI OLSUN | |
20 Aralık 2012, 10:44 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: birileri uzaktan eğimi durdursun ilitam evde çalışmanın konforuyla okunmuyor,ilmi kaynağından alamamanın ıstırabıyla,ulaşılabilen tümkaynaklardan o ilmi elde etme çabasıyla okunuyor al kış000 |
20 Aralık 2012, 11:45 | Mesaj No:8 | |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | Cevap: birileri uzaktan eğimi durdursun Alıntı:
Çok güzel ifade etmişsin,
__________________ | |
20 Aralık 2012, 12:00 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 17068 Üyelik T.:
03 Mart 2012 | Cevap: birileri uzaktan eğimi durdursun yorum yapan tüm arkadaşlara kalben katılıyorum ..maksat diploma olsaydı başımızı açar bizde okurduk zamanında taviz vermediysek hak içindir ...para için,hava olsun diye değil vesselam
__________________ لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا "Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez." || BAKARA 286. || MAZARET insanın kendine söylediği en büyük ''YALAN''dır !! .. Velhasıl-ı kelâm. Namaz, duâ, gayret, nâsip. . . |
03 Ocak 2013, 03:10 | Mesaj No:10 |
Durumu: Medine No : 20351 Üyelik T.:
20 Eylül 2012 | Cevap: birileri uzaktan eğitimi durdursun
Bıurakın ilitamı aöf ilahiyat birinci sınıfım ve kitaplarımı aldığım ilk günden beri 4 aydır çalışıyorum.Hele şu sıralar 2.5 ta anca uyuyorum.Biz kendi dersimizin öğretmeniyiz yan gelip yatmayla ders de geçilmiyor.Benim üniversite okuyan arkadaşlarım daha çok dinleniyo,sadece son gece çalışıyor.Kimse ezbere konuşmasın
|
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Zordur uzaktan sevmek | Kara Kartal | Şiir Dinletileri | 0 | 16 Şubat 2023 20:08 |
Okullar Uzaktan Eğitim verecek | Mihrinaz | Gündem/ Manşetler | 1 | 13 Mart 2020 07:30 |
Birileri Gibi Olmaya Çalışarak Hayatınızı Tüketmeyin | Mihrinaz | Psikoloji | 0 | 09 Ekim 2019 17:43 |
Çocuk Eğitimi mi Anne-Baba Eğitimi mi? | Hazan Mevsimi | Çocuk ve Aile Sağlığı | 3 | 13 Mayıs 2016 22:22 |
Bayanların erkekler için icat ettiği uzaktan kumanda | Medineweb | Komik Paylaşımlar | 14 | 22 Aralık 2013 16:45 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|