Meşhurların Okuma Alışkanlıkları

[NUR]

Meşhurların Okuma Alışkanlıkları

Okumak, anlamak,kavramak,ezberlemek,ders almak,ilim sahibi olmak,bilgi birikimini ve kültür seviyesini arttırmak.......
TARİH,ÖZELLİKLE İSLAM TARİHİ BUNLARIN ENTERESAN ÖRNEKLERİYLE DOLUDUR.

İmam Âzam Ebu Hanîfe,7 yaşında hafız olmuş ve en çok kuran okuyan müçtehidlerden sayılmıştır.İmam Âzam,herbiri ibadette ve hukukta birer esas olan 64 bin fetva vermiş,yetiştirdiği büyük alimlerin sayısı 1000'e ulaşmıştır.Bunlardan 40 tanesi "müçtehid" mertebesine çıkmış alimlerdir.

Asıl adı Muhammed bin İdris olan İmam Şâfiî,Kuran'ı 9 yaşında ezberlemiştir.Kuran,hadis,şiir,lügat gibi devrinde eğitim ve öğretim müfredatına giren bütün ilimleri küçük yaşta öğrenerek 15 yaşında fetva vermeye başlamıştır.

Evzâî kendisine fetva sorulduğunda 13 yaşındadaydı.

İmam Mâlik(711-795)de erken yaşta talebeliği bitirip 17 yaşında ders vermeye başlamıştır.Derslerine devam eden Ebu Hanife,yaşça büyük olmasına rağmen onu edeb ve hürmetle dinlerdi.İmam Mâlik tuvalette geçen zamanına bile acıdığı için 3 günde bir def'i hacet edecek şekilde yerdi...

Ahmet bin Hanbel Müsned isimli meşhur kitabını,ezberlediği 1 milyona yakın hadis adı altındaki sözler arasından titizlikle seçtiği 40 bin hadisi şerifle meydana getirmiştir.

İmam Buharî(H.194-256)de küçük yaşta ilim tahsiline başlamıştır.Sıbyan mektebindeyken 15 bin hadisi şerifi ezberlemiştir.Daha buluğa çağına ermeden İbnül Mübarek'in kitaplarını hıfz etmiştir.Tam 16 sene boyunca Buhara'dan Rey'e,Basra,Şam,Mekke, Medine ve Mısır'a kadar dolaşmış;bu uzun yolculuğunda 300 binden fazla hadisi haber zincirleriyle beraber ezberlemiştir.Yani yaklaşık 21 milyon kelime...

İmam Vekî(746-812)yemek yer,ekmek yemezdi.Sebebi sorulunca"EKMEĞİ ÇİĞNEME ZAMANLARINDA GÜNDE 50 TANE AYET VE HADİS ÖĞRENİRİM!"der,hep okurdu.

Cahız(Ebu Osman Amr bin Bahr:776-896)Basralı büyük bir Arap edibidir.Kitaba verecek para bulamadığı için kitapçı dükkanlarını geceleyin kiralayıp sabaha kadar incelemelerde bulunduğu meşhurdur.

El- İmam Ebul Vefâ Ali İbni Akîl şöyle demektedir:"Yemek saatini kısaltmak için elimden gelen gayreti gösteriyorum.Öyleki çöreği ufalayıp tirit şeklinde yemeği ekmeğe tercih ediyorum.Zira ikisi arasında çiğneme için kaybedilecek zaman farkı vardır.Böylece mütalaaya daha çok vakit ayırabiliyorum.Bu zat hiç boş vakit geçirmez,şöyle dermiş:"İlme 80 yaşında duyduğum hırs, 20 yaşındayken duyduğumdan daha çoktur."Bu gayretinin neticesi olarak İbn-i Âkil, 20 ayrı ilim dalında eserler vermiştir.

[NUR]

45 yaşında vefat etmesine rağmen normal bir ömre zor sığacak kadar eser veren Nevevî(677-1278)okuma ve yazmaya daha fazla zaman ayırabilmek için 24 saatlik bir günde sadece seher vaktinde yiyip içmeyi prensip edinmiştir.Yolda giderken bile faydalı bir işle meşgul olduğu ayrıca belirtilir.Bu Şamlı fıkıh ve tıp alimi bir günde bir defa,sahur vaktinde su içerdi.Bunu daha çok öğrenmek ve öğretmek,ibadete daha çok vakit ayırabilmek,daha çok eser verebilmek için yapardı.Hiç evlenmedi.

Fahreddin Razî(1149-1209)meşhur bir müfessirdir.Yemek yerken de birşey okumak ve öğrenmek isterdi,çare bulamayınca da üzülürdü.Çok defa sofraya oturduğunda bir yandan yemeğini yer diğer yandan kitap okurdu.Evinden mescide giderken binek sırtında bile talebelerine ders verdiği anlatılır.Yazdığı eserleri yığsak boyumuzu aşar.Sadece tefsire aid yazdığı "Tefsiri Kebir" 20 bin sayfadır.Hayatının her gününde 15-20 sayfa eser yazdığı kayıtlarda geçer.

[NUR]

Fatih Sultan Mehmet(1431-1481)en çok okuyan devlet adamlarındandır.Külliye halindeki ilk üniversiteyi 16 kolejli olarak meydana getirme şerefini kazanmıştır.Fatih'in Şarkın iki önemli dili olan Arapça ve Farsça'yı ustalıkla kullandığı mükemmel divanları vardır.Ayrıca Latince,Yunanca,Islavca,İbranice bildiği rivayet edilir.Bazen sabaha kadar okur,okuduklarını not alır,onlardan planlar yapardı.Fetih hadisesindeki en büyük pay da bu okuma sevdası olmuştur.

Yavuz Sultan Selim(1470-1520)o kadar çok okurdu ki,bazı geceler sabahlar ve gözleri kan çanağına dönerdi.Gündüzleriyse 8 saat okuduğu olurdu.Mısır seferine giderken 3 katır yükü kitap götürmüştü.Yavuz'un gideceği ülkeler hakkında bilgi veren eserleri yanında taşıma adeti vardı.Hasan Can diyor ki:"Padişahın elinden kitap hiç eksilmezdi.Daima okurdu.Uykuya ve yemeğe rağbet etmezdi.Günde 1 defa yemek yerdi."

[NUR]

17. asrın en büyük alimlerinden biri olan Kâtip Çelebi(1608-1617)anlatıyor:"Mumlar tükenir,güneş doğar,ben hâlâ okurdum.Gözüme uyku girmezdi."Kâtip Çelebi bazen bir kitabın üzerinde kendisini unutur ve odasında güneşin batmasından doğmasına kadar mum yanardı.

Bediüzzaman Said Nursî(1876-1960)talebelik devrinde temel eserleri ve dini kaynakları ezberlemiştir.Bu usulle 90 kitabı hafızasına almıştır.Söz konusu kitaplar arasında Kütüb-ü Sitte de vardır.Bediüzzaman ömrü boyunca bu eserleri ezberinden tekrarlamış,3 ayda bir hafızasından devretmiştir."TAKRİR İÇİN TEKRAR LAZIM" sözü meşhurdur.13-14 yaşlarında her cildi yaklaşık 950 sayfalık 23.34 cm. ebadında dev bir ansiklopedi olan Kamus-u Okyanus adlı sözlük kitabından Babüs-sin'e kadar(1156 sayfa)ezberlemiştir.

[NUR]

Süleyman Hilmi Silistrevî(1888-1959)vaktini boşa geçirmemek hususunda iradesini öyle zorlardı ki;okuduğu kitapların sayfaları üzerine burnundan kan damladığı olurdu.Uykusunun kaçması ve okumaya davam edebilmesi için hergün çok fazla miktarda kahve içerdi.Hatta kış gecelerinde eline aldığı bir parça karı sıkarak boynuna yerleştirir,karın yavaş yavaş erimesi sonucu sırtından aşağı inen soğuk suyla uyanık kalmaya çalışır,okumaya devam ederdi.

Ord.Prof.Hilmi Ziya Ülken(1901-1974)okurken ayaklarını su dolu bir kovaya uyumamak için sokar sabaha kadar okurdu.

Eski kitaplarda 3 yaşında,4,5 yaşında mektebe gidenlerden çeşitli örnekler vardır.Mesela;İbrahim Said el-Cevheri der ki:"4 yaşında bir çocuk gördüm.Halife Me'mun'a çıkarılmıştı.Huzurunda Kuran okuyor ve bazen de fikir beyan ediyordu.Ancak ne var ki acıktığında zaman da ağlıyordu.

Bütün bunlar ve daha fazlası değerli İlahiyatçı yazar Prof.Dr.İbrahim Canan Hocanın Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Din Öğretim Genel Müdürlüğü'nce üç ayda bir yayınlanan Din Öğretimi Adlı derginin 3. sayısında(Ağustos 1985)yayınlanan tebliğinden alınmış...

[_bülbül_]

Wayyy be ne tenbel bir nesil olmuşuz Ağzım açık kaldı onlar böyle ermişler ama Rabbim bize de şuur versin