|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Emekdar Üye,Açılış Tarihi: 13 Temmuz 2008 (05:15), Konuya Son Cevap : 13 Temmuz 2008 (05:17). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
13 Temmuz 2008, 05:15 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Bugünkü Tevrat Bugünkü Tevrat Bugünkü Tevrat İnsanlığın yegane saadeti, gerçek vahye teslim ve tâbi olmakla mümkündür. Muharref (bozulmuş) ve mensuh (hükmü geçersiz) kitapları, hak ve rehber olarak takdim etmek, insanlığa mutluluk yerine bunalım ve mutsuzluk getirecektir. ‘İbrahimi Dinler’ olarak nitelendirerek bugünkü Yahudilik ve Hıristiyanlığı(Tevrat ve İncilleri), İslamiyetle(Kur'an'la) aynı seviyede mütalaa etmek isteyenler çok büyük bir yanılgı içerisindedirler. Halbuki; "İbrahim, ne yahudi ne de hıristiyandı; O dosdoğru bir müslümandı; müşriklerden de değildi"(Âl-i İmran, 67). Bugünkü Tevrat ve İncillerin asliyetini tamamen yitirdiğini anlamak, akl-ı selim sahipleri için hiç de zor değildir. Tarihin, akl-ı selimin ve fitri hakikatlerin, batıl olduğuna hükmettiği bir kitap, nasıl ‘Kutsal Kitap: Kitab-ı Mukaddes’ olabilir?.. İncillerin muharrefliğine ait kesin delillerimizi gelecek yazılarımızda ele almak üzere, bu yazımızda Tevrat'ı inceleyeceğiz: Spinoza ve Richard Simon gibi bir çok ünlü tenkitçi, Tevrat'ın Musa(a.s.) zamanında yazılmadığını belirtmişlerdir. Musevi tarihçilerine göre; Tevrat'ın önemli bir kısmını İsa'dan 450 sene evvel yaşamış olan Ezra yazmıştır. Yahudi Ansiklopedisinde; "O (Tevrat) unutulmuştu; Ezra, onu eski haline koydu" denmektedir(J.Jomier, çev: Sakıp Yıldız, Tevrat-İncil ve Kur'an,İst. 1974). Yine bir yahudi ansiklopedisindeki şu ifadelere dikkat buyurun: "Kitab-ı Mukaddesin(Ahd-i Kadîm’in: Tevrat'ın) ilk beş kitabı, eski İsrailiyat tefsirlerinde de belirtildiği gibi-Hz.Musa'nın ölümünden bahseden son sekiz ayet müstesna-Hz.Musa tarafından te'lif edilmiştir. Bilginler, bu sahifelerdeki çelişki ve ihtilaflarla meşgul olmaya, onu kendi hikmet ve maharetleriyle düzeltmeye devam etmektedirler"(Jewish Enclopaedia, 589/Bkz. Ebu'l-Hasen en-Nedvi, Rahmet Peygamberi, İz Yayıncılık, İst. 1992, s.31). Esasen; 'hidayet rehberi' ve 'kendinde hiçbir şüphe olmayan' tek kitap Kur'an-ı Azimüşşan, Yahudilerin Tevrat'ı nasıl tahrif ettiklerini açıkça beyan ediyordu: "Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar… Fakat Allah, inkarlarından dolayı onları lanetlemiştir; pek az inanırlar"(en-Nisa, 46)./ "Ahitlerine vefasızlık edip antlaşmalarını bozdukları için onları lanetledik ve kalplerini kaskatı hale getirdik. Kelimeleri yerlerinden kaydırıp tahrif ediyorlar. Uyarıldıkları şeyden nasiplenmeyi unutmuşlardır. İçlerinden birazı hariç, sen onlardan daima hainlik görürsün. Ama yine de onları affet, ellerini tut. Çünkü Allah, güzel davrananları sever"(el-Maide,13). Bugünkü hıristiyanlar tarafından da aynen kabul edilen Tevrat, ("Çünkü, eğer siz, Musa'ya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz. Zira O, benim için yazmıştır. Fakat eğer O'nun yazılarına iman etmiyorsanız, benim sözlerime nasıl iman edersiniz?/Yuhanna:5/46-47") bugünkü durumuna bir çok değişik kaynaklardan aktarılarak gelmiştir. Kaynakların çok olması, sayısız uyumsuzluklara ve gereksiz tekrarlara yol açmıştır. 1854 yılında Eski Ahit(Tevrat) için bellibaşlı dört kaynak kabul edilmiştir. Bu kaynaklar şunlardır: 1-Yahviste Belge: İsa'dan önce 9.yüzyılda yer alır(Yahuda diyarında yazılmıştır). 2-Elohiste Belge: Birinciden biraz daha yakın bir zamanda ye alır(İsrail'de yazılmıştır) 3-Tesniye: Bazılarına göre(E.Jacob) İsa'dan önce 8.yüzyıla, bazılarına göre(M.P.de Vaux) ise Josias devrine(İsa'dan önce 7.yüzyıl) aittir. 4-Din adamlarının metinleri: Sürgün dönemine veya sürgünden sonraki zamana aittir (İ.Ö. 6 yy). Bu şekilde Tevrat metninin hazırlanması, en azından üç asırlık bir zaman bölümüne yayılmaktadır(Bkz: Kitab-ı Mukaddes Kur’an ve Bilim, Maurice Bucaille, çev: S.Yıldırm, Töv Yay. İzmir-1981, s.32-33). “Böylece Tevrat'ın; katipler tarafından -bazen kendi derlemelerini birbirine eklemek, bazen sentez kaygısıyla hikayeleri değiştirmek suretiyle- farklı rivayetlerin az-çok becerikli bir şekilde birbirine geçirilmesinden meydana gelmiş olduğu anlaşılıyor. Fakat bu yapılırken, ne de olsa birçok acaiplikler ve tutarsızlıklar kalmıştır"(A.g.e. sh: 33). |
Konu Sahibi Emekdar Üye 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hz. Ali ile Fatıma'nın Aç Kalmaları | İslam/Dinler/Mezhepler | Emekdar Üye | 0 | 2406 | 31 Temmuz 2008 02:53 |
Seleme bin el-Ekvâ'nın Hz Peygambere Ölüm Üzerine... | Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader | Emekdar Üye | 0 | 2273 | 31 Temmuz 2008 02:52 |
Mekke, Savaşılmadan Nasıl Fethedildi? | İslam/Dinler/Mezhepler | Emekdar Üye | 0 | 2695 | 31 Temmuz 2008 02:51 |
Hz. Peygamber'in Hac Esnasındaki Hutbeleri | Hacc-Umre-Kurban | GÖKCEN_AZRA | 1 | 3032 | 31 Temmuz 2008 02:49 |
Bu Mübarek Zat kimdir ?? | Hz.Muhammed(s.a.v) | Mihrinaz | 4 | 2819 | 31 Temmuz 2008 00:27 |
13 Temmuz 2008, 05:16 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Bugünkü Tevrat MUSA'YA VERİLEN TEVRAT'IN KAYBOLMASI Doç.Dr. Baki Adam Musa'nın önderliğinde Mısır'dan çıkan İsrailoğulları, vadedilen topraklara girmek için Ürdün'ü geçmiş, Lut Gölü yakınlarındaki ''Araba'' denilen yerde konaklamışlardır (1). Musa, burada geçmişin bir özetini yapmış ve Allah'ın onun vasıtasıyla söylediği Tevrat'ın sözlerini İsrailoğullarına hatırlatmıştır. Daha sonra, Tesniye Kitabının 31. babının 9 ve 24- 26. cümlelerinde belirtildiğine göre Musa, Tevrat'ı bir kitaba yaz- mış ve Ahit Sandığı'nın yanına koymaları için Levioğulları Kohenler’e teslim etmiştir (2). Tesniye'nin bu cümleleri temel alınarak, klasik kaynaklardan Midraş Rabah'ın Dıvarim Rabah bölümünde, Musa'nın on üç tane Tevrat nüshası yazdığı, bunların on ikisini Oniki Sıpt'a dağıttığı ve birini de Ahit Sandığı'nın içine koyduğu ifade edilmiştir (3). Ahit Sandığı'nın içine konan bu nüsha, standart nüsha olmuştur (4). İsrailoğulları, Ahit Sandığı'nın içindeki Taş Levhalar ile yanındaki Tevrat nüshasını birlikte muhafaza etmekle emrolunmuşlardır. Daha sonra Allah, Musa'ya, Moab topraklarındaki Nebo dağına çıkmasını emretmiştir (5). Musa, dağa çıkmış ve orada vefat etmiştir (6). Musa'nın Moab topraklarında vefatından sonra, İsrailoğullarının lideri olarak, yerine hizmetçisi Yeşu geçmiştir (7). Yeşu, vahiyle, Musa'nın ''Tevrat''ına sıkı sıkıya uymak ve onda farz kılınanları aynen uygulamakla emrolunmuştur (. İsrailoğulları, onun önderliğinde göçe, vadedilen topraklara girmeye devam etmişlerdir. Kohenler, Ahit Sandığı'nı göç kafilesinin önünde taşı- yarak İsrailoğullarına göç yolunda rehberlik etmişlerdir (9) . Allah, Yeşu aracılığıyla, İsrailoğulları'ndan her sıptın Ürdün'den (ErdenIyardan) bir taş götürmesini emretmiştir. Allah'ın bu emri üzerine her sıpt, Ürdün'den bir dikit taşı alarak yola çıkmış, Ürdün topraklarının ortasına geldiklerinde Yeşu, bu dikit taşlarını Ahit Sandığı'nı taşıyan Kohenlerin ayaklarının bastığı yere dikmiştir (10). Yeşu, bu taşların üzerine Tevrat'ın bütün sözlerini yazmış ve üzerlerini kireçle kaplatmıştır. Bunu, Gilgal denilen yerde tekrar etmiştir (11). Diğer milletlerin yazıcıları, bu taşların üzerinde kayıtlı olan Tevrat'ı, Allah'ın onlara verdiği olağanüstü yetenek sayesinde istinsah etmişlerdir (12). İsrailoğulları göç yolu üzerindeki Ebal Dağı'na geldiklerinde, Yeşu orada bir mezbah inşa etmiş ve Musa'nın İsrailoğulları önünde yazdığı söylenen Tevrat'ın bir nüshasını bu mezbahın taşları üzerine de yazmıştır (13). Daha sonra, İsrailoğulları Ebal Dağından kalkıp Şomron (Samarya) bölgesine varmışlardır. Yeşu, Şekem denilen yerde İsrailoğullarını toplamış ve onlara tavsiyelerde bulunmuştur. Ayrıca O, yeni kanunlar vazetmiş (14) ve bunları ''Allah'ın Tevrat'ının Kitabı''na (Sefer Torat Elohim) yazmıştır (15). Bundan sonra Yeşu, yüzon yaşında iken vefat etmiştir. Yeşu'nun vefatından sonra İsrailoğulları arasında başıbozukIuk ve isyankarlık meydana gelmiştir. Allah'ı tanımayan bir nesil ortaya çıkmış (16), nesil Allah yerine, Baal'lere tapmaya başlamıştır (17). Zaman zaman bazı önderler (Şoftim=Hakimler) ortaya çıkıp onları doğru yola sevk etmeye çalışmışlarsa da, başarılı olamamışlardır. Bu yüzden İsrailoğulları, diğer kavimlerin hakimiyeti altına girmişlerdir. Bu esaret döneminde, Ahit Sandığı ve Tevrat, İsrailoğulları arasında hiç söz konusu olmamıştır. Peygamber Samuel zamanında İsrailoğulları tekrar hak yola girmiş ve eskiden olduğu gibi Ahit Sandığı işlerinde öncülük etmeye başlamıştır. Fakat bu Ahit Sandığı, Filistilerle yapılan savaşta Filistilerin eline geçmiştir (1. (Ahit Sandığı ile birlikte, Tevrat da Filistiler tarafından gasp edilmiştir.) Ahit Sandığı, yedi ay müd- detince Filistilerin elinde kalmış; daha sonra, başlarına belalar gelmesi sebebiyle Filistiler onu geri vermişlerdir (19). Yeşu'dan sonraki dönemde, Eski Ahid'de anlatılanlara bakılırsa, İsrailoğullarının hayatında Tevrat'ın pek yeri olmamıştır. Musa zamanında Ahit Sandığı'nın yanına konan Tevrat, Hakimler (Şoftim) ve Kral Saul döneminde hiç okunmamıştır. Ahit Sandığı bu dönemde bir tabu olarak görülmüş, bu yüzden ona doku- nulmamıştır (20). Hatta, bu nedenle Kral Davud (Hz. Davud) onu Kudüs'e götürmek istememiştir (21) . Hakimler döneminde hiç anılmayan ve peygamber Samuel zamanında da Filistilerle yapılan savaşta Filistilerin eline geçen Ahit Sandığı ve Tevrat, İsrailoğulları arasında uzun süre unutulmuştur. Bu durum, Davud kral oluncaya kadar sürmüştür. Davud tahta çıkınca, İsrailoğulları, Saul'ün günlerinde aramadıkları Ahit Sandığı'nı Kudüs'e getirmek istemişlerdir. Bunun üzerine, Kiryat Yearim denilen yerde bulunan Ahit Sandığı'nı Kudüs' e getirmiş ve Davud'un hazırlattığı çadırdaki yerine koymuşlardır (22). Davud'dan sonra yerine geçen oğlu Süleyman, krallığının dördüncü yılında, Mısır'dan Çıkışın 487.senesinde, Mabed'i (Bet Ha-Mikdaş) inşa ettirmiş (23) ve Ahit Sandığı'nı bu Mabed'e yerleştirmiştir (24). Mabed'de Ahit Sandığı açılmış ve ''İsrailoğulları Mısır diyarından çıktıkları zaman Allah'ın onlarla ahdettiği Horeb (Sina) Dağında Musa'nın koymuş olduğu İki Taş Levha'dan başka içinde bir şey bulunmamıştır'' (25) . Yukarıda tırnak ıçinde alıntıladığımız ve I. Krallar ile 2. Tarihler kitaplarında aynen mevcut olan bu cümle, önemli bir duruma işaret etmektedir. Tesniye'nin Haggadik tefsiri Dıvarim Rabah'da, Musa'nın yazdığı on üç Tevrat nüshasından birini Ahit Sandığı'nın içine koyduğu belirtilmiştir (26). Halbuki, I.Krallar ve 2. Tarihler kitaplarındaki beyana göre Ahit Sandığı'nın içinden iki Taş Levha'dan başka bir şey çıkmamıştır (27). Kral Süleyman'dan sonra İsrailoğulları ikiye ayrılmış, biri kuzeyde İsrail, diğeri güneyde Yehuda olmak üzere, Yahudiler arasında iki ayrı devlet ortaya çıkmıştır (2. Bu, Allah’ın böyle dilemesi neticesinde olmuştur. Allah, Peygamber Ahiya vasıtasıyla, günahlarından dolayı Süleyman’ın soyundan krallığın büyük bir kısmını alıp Nebat’ın oğlu Yeroboam'a vereceğini, Davud'un hatırı için Süleyman soyuna bir sıptın krallığını bırakacağmı vadetmiştir (29). Süleyman'm M.O. 920'de (30) ölümünden sonra oğlu Rehobo- am Kudüs'te tahta geçmiştir. Yeroboam da, kuzeyde Efraim Dağlığında Şekem'i krallığının merkezi ilan etmiştir. Yeroboam, tebaası İsrailoğullarının güneydeki Yehuda devleti sınırları içinde kalan Kudüs'teki Mabed'e ziyarete gitmesini önlemek için iki altın buzağı yaptırmıştır. Bunlardan birini Beyt-El'e, diğerini de Dan'a yerleştirmiştir. Yeroboam, bunların İsrailoğullarını Mısır’dan çıkaran tanrılar olduğunu ilan etmiş ve hac ziyaretlerinin bundan sonra bunlara yapılmasmı buyurmuştur. Böylece artık İsrail Krallığı putperestliğe dönmüş (31) ve bu krallık topraklarına Musa'nın Tevrat'ı (Şeriatı) yürürlükten kaldırılmıştır. Zaman zaman peygamberler çıkmışsa da, başarılı olamamışlardır. Nihayet bu krallık, M.Ö. 722'de Asurlular tarafından ortadan kaldırılmış- tır (32). Burada yaşayan Yahudiler Asur topraklarına sürülmüş ve onların yerine Asur'dan getirilen kavimler yerleştirilmiştir. Bu kavimler arasmda Kuta şehrinden getirilip yerleştirilen halk da vardır. Kuta'dan gelenler, daha sonra Yahudi dinini benimsemiş- Ierdir. Yahudiler tarafından bu dönme halka, ''Kutalılar'' anlamında ''Kut'im'' adı verilmiştir. Böylece, Yahudi tarihinde önemli bir yere sahip olacak olan Samiriler ortaya çıkmıştır (33). Kuzeydeki İsrail Krallığı'nın ardından Güneydeki Yehuda Krallığı da, kısa zamanda putperestliğe dönmüştür. Süleyman'm yerine geçen oğlu Rehoboam ve kendisiyle birlikte bütün Yehuda halkı Allah'ın Tevrat'ını terk etmiştir (34). Daha sonra bazı kralların hak yola dönmesine rağmen, çoğunluğu putperest adetleri sürdürmüştür. Hatta bu kralların bazıları sadece putperestliğe meyletmekle kalmamış, Musa Dini'nin izlerini ortadan kaldırmak için faaliyette bulunmuşlardır. Bu tahrip faaliyetinden Tevrat da nasibini almıştır. Babil Talmudu'ndaki kayda göre, M.Ö. 841 'de ..Tahta geçen Yehuda Kralı Ahazya 35 Tevrat’tan Allah’ın Kutsal isimlerini çıkartmış ve yerlerine putların isimlerini koydurtmuş tur (36). M.Ö. 736-716 yılları arasında hüküm süren Ahaz (37), Tevrat okumayı yasaklamış ve bunu sağlamak için Mabed'deki Tevrat'ı mühürletmiştir (3. Onun döneminde, pek çok Tevrat nüshası tahrip edilmiştir (39). Amon (40) ( M.Ö. 642-640) ise Tevrat'ı yakmıştır (41). Yehuda kralları arasında Tevrat'a karşı en katı düşmanlığı Menasseh (42) (M.Ö. 687-642) gütmüştür. Menasseh, Ahazya gibi, Tevrat'tan Allah'ın isimlerini çıkartmış, yerine putların isimlerini koydurmuştur (43). Bu Kral zamanında Tevrat'ı yok etme çabaları o kadar başarılı olmuştur ki, Musa'nın yazdığı söylenen ve Mabed'de muhafaza edilen standart ana nüshanın varlığı herkesten gizlenmiştir. Menasseh'in hışmından korumak için bu Tevrat nüshası Mabed'in gizli bir yerine saklanmış (44), son krallardan Yo- şiya'nın (M.Ö. 640-609) zamanına kadar da bulunamamıştır. Rabbani kaynaklardan ve Eski Ahid'in II.Krallar ile II. Tarihler kitaplarının ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla, Menasseh'in krallığı döneminden Yoşiya'nın krallığına kadar Yahudiler Tevratsız yaşamışlardır. Bu dönemde din, tamamen ''Soferim'' denilen kişilerin keyfi tasarruflarına kalmıştır. Yoşiya zamanında peygamberlik yapan Yeremya, bu kimseleri Allah'ın dinini değiştirmek ve Tevrat'ı tahrif etmekle suçlamaktadır (45). Tevrat'a karşı bu düşmanca tutum, M.Ö. 640 yılında tahta geçen Yoşiya zamanında sona ermiştir. Yoşiya, seleflerinin putperest adetlerini terk etmiş ve tekrar hak yola dönmüştür. O, Mabed'deki putları ve bunlarla ilgili eşyaları kaldırtmış ve önceki putperest krallar tarafından tahrip edilen Mabed'i tamir ettirmeye başla- mıştır (46). Tamirat esnasında Baş Kohen Hilkiya, tesadüfen, Mabed'de Tevrat'ı bulmuştur. Bu olay, II.Tarihler kitabında şöyle anlatılmaktadır: ''Ve Rab evine getirilmiş olan gümüşü çıkardıkları vakit, Kohen Hilkiya, Musa'nın eliyle verilmiş olan Rabbin Tevrat'ının kitabını (Sefer Torat Yehova) buldu. Ve Hilkiya, Katip Şafan'a dedi: Rab evinde Tevrat'ın kitabını buldum (47) .Ve Hilkiya kitabı Şafan'a verdi. Ve Şafan, kitabı krala götürdü. Ve krala haber verip dedi: ...Kohen Hilkiya bana bir kitap verdi. Ve Şafan, kra- lın önünde ondan okudu. Ve, vaki oldu ki, Kral Tevrat sözlerini işitince, elbiselerini yırttı (4. II.Tarihler ve II.Krallar kitaplarının bu olayın devamındaki ifadelerine göre Kral Yoşiya, Tevrat'ın sözlerini daha önce hiç duymamış gibi tepki göstermiş, anlamak için bilen birisini aramıştır. Onu Mabed'de bulan büyük Kohen Hilkiya dahi anlayamamıştır. Kralın adamları, Hulda adında bir kadın peygambere giderek ondan Tevrat'ın bu sözleri hakkında bilgi istemişlerdir (49). II.Tarihler ve II.Krallar kitaplarında bu olayla ilgili anlatılanlardan öyle anlaşılıyor ki, İsrailoğullarının elinde Mabed'e saklanmış olan bu Tevrat nüshasından başka nüsha yoktu. Bu, gerek Büyük Kohen Hilkiya'nın, gerek Katip Şafan'ın ve gerekse Kral Yoşiya'nın davranışlarından açıkça anlaşılmaktadır. Bu olayda dikkati çeken başka bir husus da şudur: II.Krallar ve II.Tarihler'de, Kohen Hilkiya'nın, Musa vasıtasıyla verildiği söylenen Tevrat Kitabı'nı bulduğu ifade edilmiştir. Yahudi kelamcısı Yosef Albo'nun ''Sefer Halkkarim'' adlı eserinde, Musa'nın yazdığı Tevrat nüshasının başlangıcının Tekvin'in ilk cüm- lesiyle, Hilkiya'nın bulduğu nüshanın ise Tesniye'nin ''Ve göklerin bütün kuşlarına, ve yerin bütün vahşi hayvanlarına leşin yem olacak'' (50) cümlesiyle başladığı belirtilmektedir (51). Bu durum, Hilkiya'nın bulduğu Tevrat nüshasının, Musa'nın yazdığı ve Ahit Sandığı'nın içine koyduğu söylenen Tevrat nüshası olmasını şüpheyle karşılamaya yol açmaktadır. Musa'ya verildiği iddia edilen Tevrat'ın başına gelenler bununla kalmamıştır. Yoşiya'nın eski putperest adetleri kaldırması ve Tevrat'ı tekrar gün yüzüne çıkarması, Allah'ı, önceki kralların yaptığı kötülüklerden dolayı Yehuda krallığını da ortadan kaldırma vadinden döndürmemiştir (52). Babil Kralı Nebukednazzar, Yehuda devleti topraklarına girmiş ve Kudüs'ü kuşatmıştır. Kudüs'ün kuşatılması üzerine Kral Yoşiya, içinde On Emir yazılı Taş Levhalar ile Tevrat bulunan Ahit Sandığını, Süleyman tarafından hazırlanmış olan Mabed'deki katakompa saklamıştır (53). Ondan sonra da bu sandık ve dolayısıyla Musa'nın yazdığı söylenen standart ana Tevrat nüshası bir daha bulunamamıştır. Kudüs Talmudu’nun ifadesine göre bu nüsha, bugün hala saklandığı yerde durmaktadır. (54) DİPNOTLAR 1. Bkz. Tesniye, 1:1. 2. Bkz.Tesniye, 31:9, 24-26. 3. Bkz. MR, Dıvarim Rabah, IX:9. 4. Bkz. Tosefta, Baba Batra. 14a. 5. Tesniye, 32: 49. 6. Bkz. Tesniye. 34: 1-6. 7 .Bkz. Tesniye. 34. bAp. 8. Yeşu. 1:1-9. 9. Yeşu, 3:14-16. 10. Yeşu, 4:1-9 11. Bkz. TB. Sotah, 35b. 12. Bkz. TB. Sotah, 35b. Babil Talmudu'nun bu ifadesi, Yahudi bilginlerini bu taş- lar üzerine yazılan Tevrat'ın mahiyeti ve muhtevası hakkında tartışmaya itmiştir. Bazıları bu taşların üzerine sadece On Emir'in, bazıları 613 Mitzvanın, bazıları da bugünkü Tevrat'ın bütün sözlerinin yazıldıgını ileri sürmüştür (bkz. c Cordoza, 35). 13. Bkz. Yeşu, 8: 30-32. 14. Bkz. Yeşu, 24: 25. Yeşu kitabında bu kanun ve hükümlerin neler oldugu açık- lanmaz. Babil Talmudu'nda. Yeşu'nun koydugu bu kanun ve hükümlerin göç- men şehirleri ile ilgili oldugu zikredilir (Bkz. TB. Makkoth, Ila). 15. Bkz. Yeşu, 24:26. 16. Hakimler, 2:10. 17. Hakimler,2:11. 18. I.Samuel, 4:10. 19. Bkz.l.Samuel,6:7-11 20: Bkz. I.Samuel, 5-6. bablar; II.Samuel. 6:6-7. 21. Bkz. II.Samuel,6:10. 22. Bkz. II.Samuel, 6.bap; I.Tarihler. 5:10. 23. I.Krallar, 6:1, 37. 24. I.Krallar, 8:6-10. 25. Bkz. I.Krallar. 8:9; II.Tarihler, 5:10. Bu ifadenin tbranicesi şöyledir:'' En baAron rag şney Luhot Ha-Evenim aşer hinaah şam Moşe be Horeb aşer barat Yehova im bney Yisrael be'tsadem me Eretz Mitzrayim:' 26. Bkz. MR, Dıvarim Rabah, IX:9. Mairnonides. Mişne Tora adlı eserinin girişin- de. Dıvarim Rabah'ın bu haberini temel alarak, Musa'nın ölmeden önce bütün Tevrat'ı yazdıgını, her bir kabileye bir nüsha verdigini, bir nüshayı da. Tesniye 31 :26.cümle mucibince, delil teşkil etmesi için Ahid Sandıgı'nın içine koydugu- nu belirtmektedir (Bkz. Mişne Torah, Mairnonides'in GtRtŞ'i, 1). Bu Onüç Nüsha teorisinin eleştirisi için bkz. Hava Lazarus- Yafeh, "Tarif And Thirteen Torah Scrolls'.. JSAI 19 (1995). 27. Buradaki çelişkili durum ve Yahudiler arasında yol açtıgı tartışmalara yol açmıştır. 28. Bkz. I.Kraliar, 1 I.bap; II.Tarihler, 10.bap. 29. I.Krallar, 11: 26-32. 30. Bkz. Goldberg-Rayner, 33. 31. Bkz. I.Krallar, 12:25-33. 32. Goldberg-Rayner, 33. 33. Bkz. II.Krallar, 17 .bap. 34. Bkz. II.TariWer, 12:1. lbarinice metin şöyledir: ''Azav et Torat Yehova ve kol-Yi~- rael imo.'' 35. Ahazya hakkında geniş bilgi için bkz. II.Krallar, 8:25-29. 36. Bkz. TB, Sanhedrin, 102b. 37. Ahaz hakkında bkz.II.Krallar, 16:1-20. , 38. Bkz. TB, Sanhedrin, 103b. lbranice metin şöyledir:''Ahaz batal et ha Avoda ve hatam et Ha- Torah'' (Ahaz, kurban takdimini ibtal etti ve Tevrat'ı mühürledi). 39. Bkz.MR, Ester Rabah, X:II; MR, Ruth Rabah, X:7. 40. Amon hakkında bkz.II.Krallar, 21:19-26. , 41. Bkz. TB, Sanhedrin, 103b. 42. Menasseh' hakkında bkz.II.Krallar, 21:1-18. Menasse'nin krallıgıAmondan ön- cedir. Tevrat'a karşı en şiddetli baskı onun zamanında oldugundan Menasse'yi Amon'dan sonra aldık. 43. Bk",, TB, Sanhedrin, 103b. 44. Albo, lkkarim, III:22. 45. Bkz. Yeremya, 8: 8-9. 46. Bkz.II.Krallar, 22.bap; II.TariWer, 34.bap. 47. II. Tarihler, 34: 14-15. Bu ibarenin lbranice tam metni şöyledir:''Matsa Hilki- yahu Ha-Kohen et Sefer Torat Yehova beyad Moşe ve yaan Hilkiyahu ve yo'mer el Şafan Ha-Sofer Sefer Ha- Torah matsa'ti be Bet Yehova:' 48. Bkz. II.Tarİhler, 34: 14-19; II. Kraliar, 22: 8-11. 49. Bkz. II.Tarihler, 34: 20-23; II.Krallar, 22: 14-15. 50. Tesniye, 28:26. 51. Bkz. Albo, lkkarim, III/I97. 52. Bkz. II.Krallar, 23: 26-27. 53. TY, Şekalim, VI:2. 54. Bkz. TY, Şekalim, VI:2. |
13 Temmuz 2008, 05:16 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Bugünkü Tevrat
[COLOR=#4b0082]ÇELİŞKİLER YUMAĞI... Çelişkiler Yumağı Bir Metin Rab Sözü Olamaz... Monoteistler neden Resmi ve gerçek İsa Mesih yolundan uzaklaştırılmış Kitab-ı Mukaddesi kesin delil kabul edemezler? Çünkü ORİJİNAL OLMAYAN METİNE TESLİS PAGANİZMİ BULAŞTIRILMIŞTIR. Çünkü bir sürü Rab sözü olmayan çelişkilerle doludur. CEVAP VEREBİLECEKMİSİNİZ STATÜKONUN TESLİSÇİLERİ? Elimizde Tanrı sözü olduğu iddia edilen kitapta AŞAĞIDAKİ ÇELİŞKİLER KİME AİTTİR? RABBE mi (ki asla olamaz) yoksa “Çıkarcı Ferisi Zihniyeti”ne mi? UNUTMAYIN Bunlar sadece bir kaçı! ÇELİŞKİ-1: RAB mi? ŞEYTAN mı? 2.Samuel, 24:1 “Ve İsrail’e karşı RABBİN öfkesi yine alevlendi, ve:Git, İsrail’i ve Yahuda’yı say, diye Davud’u onlara karşı tahrik etti.” 1.Tarihler, 21:1 “Ve Şeytan İsrail’e karşı kalktı ve İsraili saymak için Davud’u tahrik etti. ÇELİŞKİ-2: 3 YIL MI? 7 YIL MI? 2. Samuel, 24:13 “ Ve Gad Davud’a gelip ona bildirdi ve kendisine dedi: Sana memleketinde yedi kıtlık yılı mı gelsin? Yoksa düşmanların seni kovalarken onların önünde üç ay mı kaçarsın? 1.Tarihler, 21:11 “ Ve Gad Davud’a gelip ona dedi: Rab şöyle dedi: İstediğini al: 12 ya üç yıl kıtlık; veyahut düşmanlarının kılıcı sana erişsin ve seni sıkıştıranların önünde üç ay bitip tüken. ÇELİŞKİ-3: 8 Mİ? 18 Mİ? 2. Tarihler 36:9 “Yehoyakin kral olduğu zaman sekiz yaşındaydı ve Kudüs’de üç ay on gün krallık etti, ve Rabbin gözünde kötü olanı yaptı.” 2.Krallar 24:8 “Yehoyakin kral olduğu zaman on sekiz yaşında idi; ve Kudüs’te üç ay krallık etti... ÇELİŞKİ-4-5: 700 MÜ? 7000 Mİ? YAYA MI SÜVARİ Mİ? 2.Samuel 10:18 “Ve Suriyeliler İsrail’in önünden kaçtılar, ve Davud Suriyelilerden yediyüz araba cenkçisiyle kırk bin atlı telef etti, ve... 1.Tarihler 19:18 ““Ve Suriyeliler İsrail’in önünden kaçtılar, ve Davud Suriyelilerden yedibin araba cenkçisiyle kırk bin yaya öldürdü,... ÇELİŞKİ-6: 2.000 Mİ? 3.000 Mİ? 1. Krallar 7:26 “ Ve bir karış kalınlıkta idi; ve onun kenarı bir kase kenarı gibi, zambak çiçeği gibi işlenmişti; iki bin bat su alırdı.” 2.Tarihler 4:5 “Ve kalınlığı bir avuç idi; ve kenarı bir kase kenarı gibi işlenmişti; ve içi üç bin bat su alır ve tutardı.” ÇELİŞKİ-7: 4.000 Mİ? 40.000 Mİ? (Fark 36.000 dir! Ve Yahudiler Eski Ahidde sıfırı kullanmamışlardır.) 2.Tarihler 9:25 “ Ve Süleyman’ın atlarla savaş arabaları için dört bin ahırı ve Kudüs’teki kralın yanına yerleştirdiği onikibin atlısı vardı.” 1.Krallar 4:26 “Ve Süleyman’ın savaş arabaları için kırk bin atlık ahırları ve on iki bin atlısı vardı . |
13 Temmuz 2008, 05:17 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Bugünkü Tevrat
[COLOR=#4b0082]TEVRATTA ALLAH İNANCI Muharref (insanlar tarafindan degistirilen, ilâhi hükmû kalmayan) Tevrat'ta geçen Allah inanci, Allah'i kisilestirmis, yaratilanlarin seviyesine indirmistir. Muharref Tevrat'a göre Allah aci duymakta, pisman olmakta, insanlarla güresip onlara yenilmekte, onlarla evlenmekte v.s. Yaratici yarattiklari seviyesinde degildir, onlara yenilemez. Boyut olarak yarattiklarindan farklidir. Asagida görecegimiz Tevrat ayetleri, bunun ilahi bir kitap olamayacaginin kesin delilleridir. CIKIS BAB :31 AYET 17 S. 87 "0, Israil ogullari ile benim aramda ebediyen bir alamettir; çünkü Rab gökleri ve yeri alti günde yaratti ve yedinci günde rahat etti ve dinlendi. TEKVIN BAB : 6 AYET:5-7 S.5 Ve Rab gördü ki, yeryüzünde adamin kötülügü çoktu ve her gün yüregin'in düsünceleri ve kuruntulari ancak kötü idi. Ve Rab yeryüzünde adami yaptigina nadimoldu, ve yürsginde aci duydu. Ve Rab dedi; Yarattigim adami, ve hayvanlari, sürünenleri, ve göklerin kuslarini topragin yüzü üzerinden silecegim; çünkü onlari yaptigima nadim oldum. . TEKVIN BAB : 33 AYET: 24-30 S. 33 Ve Yakub yalniz basina kaldi; ve seher sökünceye kadar, bir adam onunla güresti. Ve onu yenmedigini görünce, uylugunun basina dokundu, ve onunla güresirken Yakubun uyluk basi incidi. Ve dedi: Birak gideyim, çünkü seher vakti oluyor, Ve dedi: Be- ni mübarek kilmadikça seni birakmam. Ve ona dedi: Adin nedir? Ve o dedi: Yakub. Ve dedi: Artik sana Yakub degil ancak Israil denilecek; çünkü Allah ile insanlarla ugrasip yendin. Ve Yakub sorup dedi: Rica ederim, adini bildir. Ve dedi: Adimi niçin soruyorsun? Ve orada onu mübarek kildi. Ve Yakub o yerin adini Peniel koydu; çünkü Allahi yüz yüze gördüm, ve canim sag kaldi, dedi. HOSEA BAB : 12 AYET:2-4 S.862 Rabbin Yahuda ile de davasi var, ve Yakubu kendi yollarina göre cezalandiracak, ona islerinde göre ödeyecek. Rahimde kardesini topugundan tuttu; ve erkeklik çaginda Allah ile güresti; "ve melekle güresip yendi. HOSEA BAB :2 AYET:16-20 S.857 Ve seni ebediyen kendime nisanlayacagim; evet, seni dogrulukla ve hakla, ve inayetle ve rahmetlerle kendime nisanlayacagim. Ve seni sadakatla kendime nisanlayacagim, ve Rabbi taniyacaksin. ISAYA BAB :54 AYET:3 S.714 Çünkü kocan seni Yaratandir; onun ismi ordularin Rabbidir; ve seni fidye ile kurtaran Israil'in Kuddüsudur. ISAYA BAB :22 AYET:4-5 S.698 Bundan ötürü ben dedim: Gözünüzü benden çevirin, aci aci agliyayým; kavmim kizinin soyulmasindan ötürü beni teselliye çalismayin. MALAKI BAB :3 AYET:8 S.698 Insan Allahi soyar mý? Siz ise beni soymaktasiniz. II.SAMUEL BAB :22 AYET:8-9 S.330 0 öfkelendi. Burnundan duman yükseldi. Agzindan ates yiyip bitirdi. TEKVIN BAB :3 AYET:8 S.3 Ve günün serinliðinde bahçede gezmekte olan Rab Allah'in sesini isittiler. MEZMURLAR BAB :79 AYET:65 S.587 0 zaman Rab uyanan adam gibi, sarabtan bagiran yigit gibi uyandi. CIKIS BAB :24 AYET:9-11 S.78 Ve Musa ile Harun. Nadab ve Abihu ve Israilin ihtiyarlarindan 70 kisi çiktilar ve Israilin Allahini gördüler. Ve Israil ogullarinin asilzadelerine dokunmadi ve Allahi gördüler ve yiyip içtiler. CIKIS BAB :32 AYET:11-12-14 S.87 Ve Musa Allahi RABBE yalvarip dedi: Ya RAB, Misir diyarindan büyük kuvvetle, ve kudretli elle çikardigin kavmina karsi, niçin öfken alevleniyor? Misirlýlar: Onlari kötülük için, daglarda öldürmek için ve onlari yeryüzünden yok etmek için çikardi, diye niçin söylesinler? Kizgin öfkenden dön, ve kavmina karsi bu kötülüge nadim ol. Ve RAB kavmine edeceðini söyledigi kötülüge nadim oldu . |
13 Temmuz 2008, 05:17 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Bugünkü Tevrat TEVRATTA NUH TUFANI Ve Allah Nuh'a dedi: Önüme bütün beşerin sonu geldi; çünkü onların sebebiyle yeryüzü zorbalıkla doldu, ve işte, ben onları yeryüzü ile beraber yok edeceğim. Kendine gofer ağacından bir gemi yap; Ve ben, işte ben, göklerin altında kendisinde hayat nefesi olan bütün beşeri yok etmek için yeryüzü üzerine sular tufanı getiriyorum; yeryüzünde olanların hepsi ölecektir. Fakat seninle ahdimi sabit kılacağım; ve sen ve seninle beraber oğulların, ve senin karın ve oğullarının karıları gemiye gireceksiniz. Ve seninle beraber sağ kalmak için her yaşayan, bütün beden sahibi olanlardan, her nevinden ikişer olarak gemiye getireceksin; erkek ve dişi olacaklar. Ve Nuh Allah'ın kendisine emrettiği her şeye göre yaptı; öyle yaptı. (Tekvin, 6/13-22) Ve gemi yedinci ayda, ayın on yedinci gününde, Ararat dağları üzerine oturdu. (Tekvin, 8/1-19) Bütün yeryüzü üzerinde zürriyetlerinin sağ kalması için, kendine her temiz hayvandan, erkek ve onun dişisi olarak yedişer ve temiz olmayan hayvanlardan, erkek ve onun dişisi olarak ikişer... (Tekvin, 7/1-24) Ve ahdimi sizinle sabit kılacağım, ve bütün beşer artık tufanın suları ile kesilmeyecektir, ve yeryüzünü helak etmek için artık tufan olmayacaktır. (Tekvin, 9/11) Tevrat'a göre, tüm dünyayı kaplayan bir Tufan'la "yeryüzünde olanların hepsi ölecektir" hükmü gereği, tüm insanlar cezalandırılmış, Tufan sonrasında yaşayan yegane insanlar Hz. Nuh ile gemiye binenler olmuştur Tufan'la İlgili Diğer Kültürlerdeki Bilgiler Sümerlerde: Enlil isimli bir tanrı, diğer tanrıların insanlığı yok etmeye karar verdiklerini, kendisinin de onları kurtarmaya niyetli olduğunu insanlara açıklar. Olayın kahramanı Sippar kentinin sofu kralı Ziusudra'dır. Tanrı Enlil, Ziusudraya Tufandan kurtulmak için ne yapması gerektiğini anlatır. Metnin kayığın yapılışını anlatan parçası yitiktir, ancak böyle bir parçanın varlığı, Tufanın gelip, Ziusudra'nın nasıl kurtulduğunu anlatan bölümlerinden anlaşılmaktadır. Tufan'ın Babilonya versiyonuna dayanılarak, olayın eksiksiz Sümer versiyonunda, Tufanın nedeni ve kayığın yapılışı hakkında çok daha doyurucu ayrıntının bulunduğu sonucuna varılabilir. Sümer ve Babil kayıtlarına göre, Xisuthros ya da Khasisatra, ailesi, arkadaşları, kuşlar ve hayvanlarla birlikte 925 metre uzunluğunda bir gemiyle Tufan'dan kurtulmuşlardır. "Sular göğe doğru uzandı, okyanuslar kıyıları örttü ve nehirler yataklarından taştı." denir. Gemi daha sonra Gordiyen Dağı'na oturmuştur. Asur-Babil kayıtlarına göre ise Ubaratutu ya da Khasisatra, ailesi, uşakları, sürüleri ve vahşi hayvanlarla birlikte 600 kübit uzunluğunda, 60 kübit yüksekliğinde ve genişliğinde bir tekneyle kurtulmuştur. Tufan 6 gün 6 gece sürmüştür. Gemi Nizar Dağı'na gelince uçurulan güvercin dönmüş ama karga dönmemiştir. Bazı Sümer, Asur ve Babil kayıtlarına göre de, Utnapishtim, ailesiyle birlikte 6 gün 6 gece süren Tufan'ı atlatmışlardır: "Yedinci gün Utnapishtim dışarı baktı. Her şey çok sessizdi. İnsanoğlu tekrar çamura dönmüştü" diye anlatılır. Gemi Nizar Dağı'nda karaya oturunca Utnapishtim bir güvercin, bir karga ve bir de kırlangıç gönderir. Karga cesetleri yemek için kalır, fakat diğer iki kuş geri dönmez. Hindistan'ın Satapatha, Brahmana ve Mahabharata destanlarında, adı geçen Manu, Rishiz ile birlikte Tufandan kurtulmuştur. Efsaneye göre Manu'nun yakalayıp yaşamını bağışladığı bir balık birdenbire büyüyüp, bir gemi inşa edip boynuzlarına bağlamasını söylemiştir. Balık gemiyi dev dalgaların üzerinden aşırıp, kuzeye, Himavat Dağı'na çıkarmıştır. Britanya'nın Galler yöresi efsanelerine göre, Dwyfan ve Dwyfach büyük felaketten bir gemiyle kurtulmuşlardır. Dalgalar Gölü adı verilen Llynllion'un patlaması sonucu oluşan korkunç seller durulunca, Dwyfan ve Dwyfach yeniden Britanya halkını oluşturmaya başlarlar. İskandinav Edna efsaneleri Bergalmer ile eşinin büyük bir tekneyle Tufan'dan kurtulduğunu anlatır. Litvanya efsanelerinde ise birkaç çift insanın ve hayvanın yüksek bir dağın tepesinde bir kabuğun içinde barınarak kurtuldukları anlatılır. 12 gün 12 gece süren rüzgarlar ve seller yüksek dağa erişip oradakileri de yutacağı zaman, Yaratıcı onlara dev bir ceviz kabuğu atar. Dağdakiler ceviz kabuğu ile yolculuk yaparak felaketten kurtulurlar. Çin kaynaklı öyküler Yao adında birisinin 7 kişiyle birlikte, ya da Fa Li, eşi ve çocuklarıyla birlikte bir yelkenliyle sel ve depremlerden kurtulduğu anlatır. "Dünya paramparça oldu. Sular fışkırıp her tarafı kapladı." diye söylenir. Sonunda sular çekilir. Yunan Mitolojisinde Nuh Tufanı: "Tanrı" Zeus gün geçtikçe daha günahkar olan insanları bir tufanla yok etmeye karar verir. Bu tufandan sadece Deukalion ile karısı Pyrrha kurtulurlar. Çünkü Deukalion'un babası Prometheus, oğluna bir tekne yapmasını öğütlemiştir. Karı-koca bindikleri bu teknede dokuzuncu gün Parnassos Dağı'na ayak basarlar. Tüm bu bilgiler bizlere somut bir gerçeği göstermektedir. Tarihte her topluluğa İlahi vahyin mesajı ulaşmıştır ve bu sayede de pek çok toplum Nuh Tufanı ile ilgili bilgileri öğrenmişlerdir. Ancak insanların İlahi vahyin özünden uzaklaşmalarıyla birlikte Tufan ile ilgili bilgiler de çeşitli değişikliklere uğramış, efsanelere ve mitolojiye dönüşmüştür. Hz. Nuh'un ve onun inkarcı kavminin gerçek hikayesini öğrenebileceğimiz yegane kaynak ise, İlahi vahyin bozulmamış tek kaynağı olan Kuran'dır. Kuran'ın bu özelliği, yalnızca Nuh Tufanı değil, başka tarihsel olaylar ve kavimler hakkında da doğru bilgileri edinmemizi sağlar. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bugünkü Anlamsızlık | Mihrinaz | Satır Arası Birkaç Kelam | 5 | 01 Mart 2024 11:16 |
sizce bugünkü gençlik islamı ne kadar yaşıyor. | rahman-50 | Anket'ler-Röportaj'lar | 10 | 02 Mayıs 2021 13:28 |
Ümmetin Bugünkü Sorunu = Rachel Corrie olamama. | MERVE DEMİR | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 03Haziran 2010 00:27 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|