|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi: 18 Ağustos 2014 (16:11), Konuya Son Cevap : 18 Ağustos 2014 (16:11). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
18 Ağustos 2014, 16:11 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Hz. Muhammed’in Peygamber Oluşu ve İslam’ın Mekke Dönemi Hz. Muhammed’in Peygamber Oluşu ve İslam’ın Mekke Dönemi Hz. Muhammed, 20 Nisan 571 tarihinde Mekke’de doğdu. Babasının adı Abdullah, annesinin adı ise Âmine’ dir. Babası Abdullah, doğumundan kısa bir süre önce vefat etmişti. Torununa Muhammed adını veren dedesi Abdülmuttalip, onun bakımını da üstlendi. Hz. Muhammed, dört yaşına kadar Halime adında bir sütanneye verildi. Dört yaşından altı yaşına kadar öz annesinin, altı yaşından sekiz yaşına kadar da dedesinin yanında kaldı. Dedesinin vefatı üzerine amcası Ebu Talip onu himayesine aldı. Hz. Muhammed, kırk yaşlarına doğru yaşadığı toplumun kötülüklerinden uzak kalmak için yalnızlığı tercih etmeye başladı. Ramazan ayı gelince Mekke yakınlarında bulunan Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’na giderek inzivaya çekilirdi. Orada ibadet eder ve tefekküre dalardı. Hz. Peygamberin bu arınma, ibadet ve tefekkür hâli kırk yaşına kadar devam etti. Bu süreçte gördüğü bazı rüyalar aynen çıkıyordu. Bu durum peygamberliğe bir hazırlıktı. Vahyin gelişine kadar bu tür rüyalar devam etti Miladi 610 yılı ramazan ayında ve Kadir Gecesi’nde Hz. Muhammed Hira Mağarası’nda inziva hâlinde iken Cebrail isimli vahiy meleği ona “Oku” diye hitap etti. Hz. Muhammed, “Ben okuma bilmem.” cevabını verdi. Melek, tekrar “Oku!” diye seslendi. Hz. Muhammed ise yine “Ben okuma bilmem.” dedi. Cebrail üçüncü kez Peygamberimize “Oku!” deyince Hz. Muhammed, “Ne okuyayım.” diye cevap verdi. Bunun üzerine Cebrail “Alak” suresinin ilk beş ayetini okudu: “Yaratan Rabb’inin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabb’in nihayetsiz kerem sahibidir. Ki o, kalemle (yazı yazmayı) öğretendir. İnsana bilmediğini o öğretti.” Hz. Peygamber, vahye muhatap olunca çok heyecanlandı. Eve gelince eşi Hz. Hatice’ye “Beni örtün, beni örtün.” diyerek uykuya daldı. Uyanınca yaşadıklarını Hz. Hatice’ye anlattı. Hz. Hatice onu teselli etti. Sonra birlikte Varaka bin Nevfel’e gidip durumu anlattılar. Bilge bir kişi olan Varaka, bunun bir peygamberlik işareti olduğunu söyledi. Hz. Muhammed’e gelen bu ilk vahiyden sonra bir müddet vahiy gelmedi. Bu döneme “Fetretü’l-Vahiy” denir. Müddesir suresinin ilk beş ayetinin inmeye başlamasıyla bu dönem sona ermiştir. İslam’ı ilk kabul eden Hz. Hatice olmuştur. Ardından Hz. Ali, ondan sonra Hz. Zeyd Müslüman oldu. Müslümanların dördüncüsü Hz. Ebu Bekir olmuştur. Bunlara “İlk Müslümanlar” denir Hz. Muhammed, üç yıl süren gizli davet döneminden sonra gelen, “Şimdi sen, sana ne emredilmişse onu açıkça onlara söyle. Müşriklere aldırma.” ve “ En yakın akrabanı uyar.” ayetleri nazil olunca açıktan davete başladı. Kureyşli müşrikler birtakım dinî, ekonomik, siyasi ve sosyal gerekçelerle İslam’ı kabul etmek istemiyorlardı. Onlar, Allah’a inandıklarını söylemekle birlikte aracı olarak kabul ettikleri putlara tapıyorlardı. Allah’ın tek ve bir oluşuna inanmak, onların mantığına ters geliyordu. Ahirete inanmayan müşrikler, yaptıkları kötülüklere karşılık putlara bir kurban keserek affolunduklarına inanıyorlardı. Müslüman oldukları takdirde bu davranışlarını sürdüremeyeceklerini düşünüyorlardı. Putlarla dolu olan Kâbe, müşrikler için bir kazanç kapısıydı. İslam’ın Mekke’de hâkim olması durumunda çevre kabilelerle olan ilişkilerinin bozulacağına inanıyor, Kureyş’in saygınlığı ve üstünlüğünün zarar göreceğini düşünüyorlardı. Mekke’de yönetim zengin ve güçlü kişilerin elindeydi. Kölelik ve köle ticareti yaygındı. İslam ise köleliğe karşı çıkarak tüm insanların doğuştan hür olduğunu kabul ediyordu. Bu durum müşriklere göre toplumsal yapının bozulmasıydı. Mekkeli müşrikler, köle ile efendiyi eşit saydığı için Peygamberimize tepki gösterdiler. Bir başka sebep ise Cahiliye Döneminden kalan Emevi-Haşimi rekabetiydi. Mekke yönetiminde bulunan Ümeyyeoğulları, bir Haşimi olan Hz. Muhammed’e tabi olmak istemiyorlardı. Kureyş kabilesi içindeki Haşimiler ve Ümeyyeoğulları rekabeti birçok insanın Müslüman olmasına mani oldu Mekkeli müşriklere göre, peygamberlik Hz. Muhammed’e değil, Velit bin Muğire ile Ebu Mesut gibi zengin, güçlü ve soylu kişilere gelmeliydi. Onların bu düşüncelerine Allah,“Ve yine şöyle derler: “Bu Kur’an, neden iki şehrin ileri gelenlerine inmiş değil? Rabb’inin rahmetini yoksa onlar mı bölüştürüyorlar?” şeklinde cevap vermiştir. Mekke’de Müslümanlara yönelik eziyet ve işkenceler hat safhaya ulaşmıştı. Bazı Müslümanlar, yakınları tarafından evlerine hapsediliyordu. Kimsesiz bazı Müslümanlar da sıcak çöl kumları üzerinde işkenceye tabi tutuluyorlardı. Sümeyye ve eşi Yasir gibi kimi Müslümanlar da işkencelerle şehit edilmişlerdir. Bu durumu gören Hz. Peygamber, “Habeş ülkesine gidebilirsiniz. Zira orada kimseye zulmetmeyen bir hükümdar var. Orası doğruluk ve hakikat yurdudur. Allah bir kolaylık verene kadar orada kalın.” dedi. Bunun üzerine 615 yılında dördü kadın onbiri erkek olmak üzere onbeş kişiden oluşan ilk kafile Habeşistan’a hicret etti. Bu ilk kafile, Habeş Necaşisi Ashame tarafından güzel karşılandı. Müslümanlar orada dinlerini rahatça yaşıyorlardı. İlk hicretten bir yıl sonra 616 yılında seksen iki erkek, on sekiz kadından oluşan ikinci kafile Peygamberimizin amcasının oğlu Cafer bin Ebu Talip’in başkanlığında Habeşistan’a hicret etti. Necaşi, muhacir Müslümanları Mek keli müşriklere iade etmeyip onları himaye etti. Onlara her türlü kolaylığı sağladı. Kureyş’in önde gelenleri, Ebu Cehil’in başkanlığında toplanarak Müslümanlara yönelik boykot kararı aldılar. Boykot şu hususları içermekteydi:
Müslümanlar ve onları destekleyen akrabalar Ebu Talip Mahallesi’ne zorunlu olarak taşındılar. Bu boykot üç yıl kadar sürdü. Bu süre içinde Müslümanlar büyük sıkıntı çektiler Boykottan rahatsız olan vicdan sahibi bazı müşrikler, bu zulme son vermenin yollarını arıyorlardı Hişam bin Amr ve dört arkadaşı boykotu kaldırmak için harekete geçip artık bu zulme ortak olmaya caklarını ilan ettiler. Böylece muhasara kalkmış oldu Peygamberliğin onuncu yılı 620 yılında muhasaradan bir müddet sonra Peygamberimizin amcası Ebu Talip, ondan kısa bir süre sonra da Hz. Hatice vefat etti. Peygamberimiz her ikisinin de vefatına çok üzüldü. Bu yıla “Hüzün Yılı” adı verildi.17 Ebu Talip’in vefatı üzerine Peygamberimizi himaye edecek kimse kalmayınca müşrikler ona karşı saldırganlıklarını arttırdılar. Bunun üzerine Hz. Muhammed, İslam’ı Mekke dışına da yaymak ve destek bulmak amacıyla Taif’e gitmeye karar verdi. Peygamberimiz, 620 yılında evlatlığı Zeyd bin Harise’yi de yanına alarak Taif’e gitti. Taif’in liderleriyle görüşerek onlara İslam’ı anlattı. Ancak onlar Peygamberin davetini reddettiler. Onunla alay ederek onu taşlamaları için köleleri ve çocukları kışkırttılar. Ayakları kanlar içinde kalan Hz. Peygamber ve Zeyd güçlükle oradan uzaklaştı. Bir bağa sığındılar. Burada Addas adındaki bir köle onlara üzüm ikram etti. Addas daha sonra Müslüman oldu. Hz. Peygamber, Mutim bin Adiyy adındaki bir Mekkelinin himayesiyle tekrar Mekke’ye dönebildi. Allah, peygamberliğin 11. yılında (M 621) Hz. Muhammed’e, İsrâ ve Miraç mucizeleri ile ilahî lütuf ve ihsanlarda bulundu. Peygamberimiz, bir yandan İslam’ı Mekkelilere tebliğ ederken öte yandan hac mevsiminde dışarıdan gelenlere de anlatıyordu. Hz. Peygamber, 620 yılında hac için Mekke’ye gelen Hazreç kabilesinden Medineli altı kişiyle Akabe’de görüştü ve onlara İslam’ı anlattı. Onlar da İslam’ı kabul ettiler ve bir yıl sonra aynı yerde buluşmak üzere sözleştiler. Medine’ye döndükleri zaman Hz. Muhammed’i ve İslam’ı anlattılar. Ertesi yıl, Medine’den hac kafileleriyle birlikte gelen Evs ve Hazreç kabilelerinden toplam on iki Müslüman yine Akabe mevkiinde Hz. Peygamberle gizlice buluştu. Burada Hz. Peygamberle bir sözleşme yaptılar. 621 yılında yapılan bu sözleşmeye göre orada bulunanlar, “Allah’a şirk koşmayacaklarına, hırsızlık ve zina yapmayacaklarına, çocuklarını öldürmeyeceklerine, kimseye iftira etmeyeceklerine, Allah’a ve Resulüne itaatten ayrılmayacaklarına” dair söz verdiler. Bu sözleşmeye İslam tarihinde Birinci Akabe Sözleşmesi (Biati) denilmiştir Hz. Muhammed, bu sözleşme sonrasında Mus’ab bin Umeyr’i İslam’ı anlatmak üzere Medine’ye gönderdi. Mus’ab’ın çalışmaları sayesinde bir yılda Medine’de Evs ve Hazreç kabilelerinin tamamına yakını Müslüman oldu. Hz. Peygamber, durumu haber alınca çok sevindi. 622 yılının hac mevsiminde Medine’den Mekke’ye çok kalabalık bir grup geldi. Aralarında ikisi kadın, yetmiş beş Müslüman da bulunmaktaydı. Akabe’de Peygamberimizle görüşen Müslümanların başında Mus’ab bin Umeyr vardı. Peygamberimiz, “kadınlarını ve çocuklarını korudukları gibi kendisini de koruyacaklarına, iyi ve kötü günlerde kendisine itaat edeceklerine, bollukta ve darlıkta mali yardımda bulunacaklarına, iyiliği emredip kötülüğe engel olacaklarına” dair Medinelilerden söz istedi. Onlar da Allah’ın Resulüne her şartta kendisini koruyacaklarına dair söz verdiler ve onu Medine’ye davet ettiler. Bu sözleşmeye de İkinci Akabe Sözleşmesi denir |
Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | nurşen35 | 87 | 34490 | 23 Mayıs 2015 21:53 |
Gülmek isteyenler tıklasın :))) | Videolar/Slaytlar | Kara Kartal | 3 | 4129 | 10 Mayıs 2015 16:16 |
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar | İslami Haberler | Medineweb | 0 | 2760 | 10 Mayıs 2015 16:13 |
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' | Ayın Üyesi | 9Esra | 13 | 9111 | 30 Nisan 2015 14:29 |
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor | Tefsir Çalışmaları | Medineweb | 0 | 3379 | 19 Nisan 2015 15:45 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hz. Peygamber’in Mekke’deki Başka Bir Hutbesi | enderhafızım | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 25 Ekim 2012 00:36 |
Hz. Peygamber’in Mekke Fethinde Okuduğu Hutbe | enderhafızım | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 25 Ekim 2012 00:35 |
Mekke Dönemi | nuryuzlum | Hz.Muhammed(s.a.v) | 0 | 20 Nisan 2009 00:02 |
Hz.Muhammed Benden sonra peygamber gelseydi, Ömer peygamber olurdu buyuruyor | KuM TaNeSi | Ashab-Kiram(r.a) | 0 | 23 Mart 2009 10:32 |
Mekke Dönemi | Belgin | İslam/Dinler/Mezhepler | 0 | 13 Eylül 2008 00:02 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|