|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Esma_Nur,Açılış Tarihi: 09 Aralık 2012 (20:51), Konuya Son Cevap : 09 Ekim 2016 (21:09). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Aralık 2012, 20:51 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | "Kadının adı yok", peki ya değeri? "Kadının adı yok", peki ya değeri? “Kadının Adı Yok” diyerek, kadının değerini yok eden malum zihniyete bir nazire olsun diye koydum bu başlığı. Modernler kadını evden çıkartıp, evini yıktılar. Kadını ikna etmek için, evini ona “Bu senin zindanın” diye tanıttılar. Bu şeytani telkine aldanan modern kadın evi terk etti. Modern kadına ev yerine önerdikleri şey ne? Sokak, cadde, süpermarket, kulüp, dernek, fabrika, daire, dükkân, ofis vesaire vesaire… Ama bunların hiç biri evin yerine geçmedi. Kadın eve düşman dışarıya hayran edildi. Fakat dışarı onu korumadı. Koruyamazdı da. Onu dışarı çağıranlar zaten korumasız kalsın, savunmasız kalsın diye çağırmıştı. Onu dışarı çağıranlar, onu ****laştırmaya can atanlardı. Kadın onlar için süslendi, boyandı, pudralandı. Onlar için harcadı parasını, zamanını, hayatını. Onlar, içerden çıkarıp dışarının malı ettikleri her kadını yağlı ve bağımlı bir müşteri olarak alkışladılar. Nitekim öyleydi de. Kadın artık kazanmak için harcıyor, harcamak için kazanıyordu. Önce anneliğini unuttu. Zira kendine yabancılaştı. Zaten dışarlıklı bir hayatın yoğunluğunu hiçbir kadın annelikle birlikte kaldıramazdı. O nazenin omuzlara bu ağır gelirdi. Öyle de oldu. Yıktıkları evin yerine pansiyonu koydular. Yıktılar dedimse, damını duvarını yıktıklarını kastetmedim elbet. Bu mecazen bir yıkımdı. Evin misyonunu yıktılar, tıpkı kadının kadınlık misyonunu yıktıkları gibi. Artık evler iki kişilik pansiyondu. Baba işe anne işe çocuk kreşe; oh ne ala memleket! Siz buna ev diyebilecek misiniz? Zaten olmadı da. Önce çocuk sayısını azaltmaya ikna ettiler. Zaten evinden çıkardıkları kadın, buna mecburen ikna olmak zorundaydı. Başka türlü yapamazdı. Kendisini dışarıdan koparan her şey ayak bağıydı. Bu çocuk için de, hatta eşinden “hanımlık” bekleyen koca için de geçerliydi. Evsizliğin merkezi olan Batılı toplumlarda kadın doğurmuyor. Geçenlerde Kıbrıs Rum yönetimi her doğum için 60 bin dolar vereceğini açıkladı. Biliyorum yine ikna edemeyecekler. Çocuğu angarya gören bir kadını doğurmaya nasıl ikna edebilirsiniz. Dahası, “kamu malı” haline getirilmek için içindeki anne öldürülmüş olan modern kadın, fıtratın haykıran sesini, taş kesilmiş kalple nasıl duysun? Eline köpeğin zincirini tutuşturdular ve “çocuk yok, köpek olsun” dediler. Modern kadın farkına varmadan köpeği çocuğun yerine koyuverdi. Çocuğun kahrına katlanmamak için evden kaçan modern kadın köpeğin kahrına katlandı. Tıpkı bir kocanın kahrına katlanmamak için evi gözden çıkaran modern kadının, kocalık sorumluluğunun hiç birini taşımayan bir sürü sorumsuz ve iffetsiz erkeğin kahrına katlandığı gibi. Müslüman kadını önce birinci evi olan tesettürü, sonra ikinci tesettürü olan evi koruyor. Bu Allah’ın kendi talimatına uyan kadına bahşettiği bir lütuftur. Evet, İslami tesettür birinci evdir. Bazıları İslami tesettüre “ikinci deri” gibi bakarlar. Bu ifrattır, aşırılıktır ve fıtrata aykırıdır. Tesettür mümin kadının sosyal ilişkilerini düzenleyen bir talimattır. Karşıt cinsle ilişki kurarken dişiliğini arka plana atar ve kişiliğini ön plana çıkarır. Bunu tesettür sayesinde yapar. Muhatabına “Benimle kişiliğim üzerinden ilişki kur” mesajı vermiş olur. Tesettüre ikinci deri gibi gören ifrat anlayış, onu Müslüman kadının yalnız olsun başkalarıyla olsun deri gibi ondan kopmaz bir parça olarak görür. Bu ilk bakışta “hassasiyet” gibi gözükse de, derinden bakınca fıtrata zıt ve zorlama olduğu anlaşılır. Fıtrata uygun olmayan her dindarlık gösterisi, mutlaka ziyana yol açar. Ya bunu uygulayanın tavır, davranış, ilişki ve anlayışında, ya da muhataplarının üzerinde. İlk ev olan İslami tesettür, Müslüman kadınla birlikte yürür. Müslüman kadın nereye giderse gitsin, o da oraya gider. İşte bu nedenle o “ev”lidir. Tesettürü alınarak dışarı salınmış bir kadın, bu yüzden evi başına yıkılmış bir kadındır. “İlk evi” olan tesettürünü koruyamayan, “ikinci tesettürü” olan evini koruyamaz. Başta inşa edemez ki korusun. İşte bu yüzden, hakkı ifa edilen bir tesettür mucizedir. Dünyanın kadın açısından gittiği yöne dikkatlice bakınız. Muceza derken ne kastettiğimi o zaman anlarsınız. Yine tesettürün hürriyetin sembolü olduğu gerçeği, özgürlük adı altında ****laştırılan modern kadının içinde bulunduğu sıkıntılı duruma bakınca daha iyi anlaşılmaktadır. Kadın rahatsız olacaksa, değersizleştirme operasyonundan rahatsız olmalıdır. Kadının adı yoksa, ona bir ad konulur. Ama ya değeri yoksa ne yapılır? Değer isim gibi “koydum” demekle konulacak bir şey değil ki. Kadını değerinden koparanlar, ona “fiyat” biçiyorlar. Zira kendilerinde değer yok, para çok. “Parayı bastırırız, alırız” diye düşünüyor olmalılar. Kadın, değersizleştirme operasyonuna kurban gitmemek istiyorsa, euzü besmele çeksin. Çeksin de şeytanlar ondan elini çeksin. Mustafa İslamoğlu
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
Konu Sahibi Esma_Nur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Dualarda sayı şartmı? | Soru Cevap Arşivi | Esma_Nur | 4 | 159 | 05 Ocak 2025 11:05 |
Meğer Yalanmış | Gündem/ Manşetler | Esma_Nur | 0 | 73 | 30 Aralık 2024 19:18 |
Üfleyin dağıtın | Videolar/Slaytlar | Esma_Nur | 0 | 68 | 12 Aralık 2024 19:26 |
Fetolar bitmez ama! | Taziye-İlan-Selamlaşma | Kara Kartal | 5 | 148 | 21 Ekim 2024 10:49 |
Bulaşık makinasında turşu yapıyoruz | Turşular | Esma_Nur | 0 | 89 | 18 Ekim 2024 23:05 |
09 Ekim 2016, 19:19 | Mesaj No:2 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Hanımlara hatırlatmalar; 📍Sigara ne kadar "popüler" olsa da hiç bir hanımın eline yakışmıyor. 📍Çarşafın, şalın, örtünün altında kocaman topuz asla estetik durmuyor. 📍Makyajı bozmamak için almadığınız abdest sizi cennete götürmüyor. 📍Tesettürlü kızlarda makyaj "saçma" duruyor. 📍Kadın ve erkek birbirleri ile "0" art niyetsiz, yanlış düşüncesiz "arkadaş" olamaz. 📍Arkadaş olduğunu düşündüğünüz erkek "kankalarınız" kuyruğunu örtünüzün kapattığı eyelinerınızla dalga geçiyor. 📍Okuduğunuz vampir aşk cinayet polisiye romanları sizi sadece bir kaç zavallının gözünde havalı yapar. 📍Vaktinizi harcadığınız onca şeyin arasında gıybetini yaptıklarınızdan helallik almak utandırıcı olacak. 📍Benim topuzum küçük cümlesinin sadece bahane olduğunu kabul etmelisiniz. 📍Sizden yasin vs okuma isteyen arkadaşlarınıza uygun değilim yalanını söylemeyin, istemiyorum demek daha hayırlı olacaktır. 📍İmanın zayıfladığı zamanlarda yanınızda ufacık bir kuran taşıyın, iyi gelecektir. 📍inanın az sıktım dediğiniz parfümün kokusu sokağın başından alınıyor. 📍 açıksınız ama kalbiniz temiz, tesettür sorulduğunda kalbim temiz diyemeyeceksiniz. 📍sizden daha beterlerinin olması sizinde beter olduğunuz anlamına gelmez mi? 📍 çoğunluğun aynı şeyde ortak olması o şeyin doğruluğuna delil değildir. 📍yardım etmekten gocunduğumuz analar bizim altımızı değiştirdi. 📍edep kafanızdaki örtü değil kalbinizdeki vakardır. 📍Bir siyasi lideri ya da sohbet veren bir iki genci aşk ile kör gibi savunmak edebe dahil değil. 📍yine aynı insanlara, televizyondaki yakışıklı adamlara ağız suyu akıtmakta edepten değil. 📍parlak şallar ile sadece dudağınızın göründüğü fotoğraflar paylaşınca sakınmış olmuyorsunuz. 📍kuranınız rafta tozlandıysa vay halimize! 📍unutmayın, hatalar insanlar içindir. Hatadan dönmek zor bişey değil, deneyin; hak vereceksiniz. 📍"Popüler "kültür içerisinde İyice değrsizleştirilmeye çalışılan hanimlara sizin de hatırlatmalarınız varsa buyrun yoruma )
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
09 Ekim 2016, 21:09 | Mesaj No:3 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 |
hoca bu makaleyi 2007 lerde yazmıştı ve sorunu çok güzelde masaya yatırmış... Gideceği varacağı menzili bilmeyen gemiye hiç bir rüzgar fayda vermez,bilakis her esen rüzgar o gemiden bi şeyler koparır ve batırır. Kadın kişiliği onuru inancı ile barışıklığı varsa her şeydir yoksa hiç bir şey! kendini tanıyan her şeyi tanır. Kendini bilmeyen hiç bir şeyi de bilmez ve hiç kalır....hiç kalan hiçliğin sendromunu yaşar. Bu sendromu aşmak için yapmayacağı saçmalık kalmaz.amaç "ben bir hiç değilim bende varım" mesajıdır. Bu yüzme bilmeyen can havli ile boğulmakta olan kişiye benzer ve kaçınılmaz sonucu da değiştirmez. kendini bilen kadının ayakları altında cennet yerleştirilir. Kendini bilmeyen hamaletel hatap.... sağı solu sokağı erkekleri suçlayarak çözüme ulaşılmaz. Ben gideceğim menzili biliyorum ve hiç bir rüzgardan medet ummuyorum, ve kişiliğimle inancımla şahsiyetimle varım diyen bir kadına hiç bir rüzgar da zarar ver(e)mez. İşte o kadın ortaya çıktığında dünyadaki huzursuzluğun yüzde 80'i çözülmüş olur. kendisine değer vermeyen başkasından değer verilmesini beklemek beyhude...
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ey "İnsanlıktan" istifa eden "İnsanlık! "/Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | 23 | 21 Eylül 2023 08:37 |
"Ecir" olmakla " esir" olmak arasında sıkışan insan | suhtem | Makale ve Köşe Yazıları | 10 | 03 Ekim 2021 16:14 |
EŞİNİ "EV"E BAĞLAYAN ve Evi "Mutluluk Yuvası" Yapmayı Başaran Kadınlar | KuM TaNeSi | Evlilik-Nikah Konuları | 17 | 28 Ocak 2020 15:05 |
""Müşrikleri Tekfir Etmemek/Onların Kafir Olduklarından Şüphe Etmek"" | kamer34 | Tevhid Ve Şirk Konuları | 9 | 14 Mart 2014 00:27 |
"Beyaz Ekmek Morfin Gibi" Peki Ne Yemeli? | FECR | Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri | 2 | 13 Mayıs 2013 13:14 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|