|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Nesli_Nur,Açılış Tarihi: 05 Nisan 2013 (23:45), Konuya Son Cevap : 06 Nisan 2013 (03:29). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
05 Nisan 2013, 23:45 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 20510 Üyelik T.:
01 Ekim 2012 | ...Çıplaklık Bir Kültür Değildir!! ...Çıplaklık Bir Kültür Değildir!! Anne’ adayı kadını, anonimleştirmek Çıplaklığı, bir kültür olarak lanse ettiğinizde gömleğin, ilk düğmesini yanlış iliklemiş olursunuz ki; ondan sonraki düğmelerin yanlışlığından şikâyet etme hakkınız olmaz. Bütün çıplaklığıyla konunun altını, kalın hatlarla çizelim ve üzerine basa basa vurgulayalım ki; “Çıplaklık bir kültür değildir!” Batı dışı dünyada çıplaklık, bir kültür gibi cilalanıp pazarlansa da aslında bütün mesele, kültürel çıplaklıktan başka bir şey değildir. Kültür dediğimizde aklımıza müzik, sanat, mimari, edebiyat ve folklor gibi üretilmiş değerler gelir. Herhangi bir değer katmadan, sadece üzerindekileri çıkarmakla bir kültür üretilemez... Değer tanımazlığın bir kültür gibi, bir yaşam biçimi gibi sunulması, kadını da erkeği de kendi tahtından indirip alçaklardan daha alçakta bir yere düşürmektir. Her kavramı kendi yerine oturtmadan, her bir insana fıtratınca değer vermeden, insanları huzur ve barış içinde bir arada, yan yana yaşatma şansınız yoktur. Kadın kendi yerinde, erkek kendi yerinde durmalı. Bu dengeyi bozarsanız, dağılan parçaları bir araya getirmeniz imkânsızlaşır. Çıplaklık dediğimizde, zihnimizde kadın çıplaklığı canlansa da sadece kadınları ilgilendiren bir mevzu da değildir. Mahremiyet, hem kadını hem erkeği ilgilendiren bir olgudur. Erkek için “göbekle diz arasını” mahrem kabul eden bir ölçüyü, hayatımızda uygulamak ve bu noktada hassas olmak, hepimizin boynuna asılmış bir sorumluluktur. Kadınların mahremiyete dikkat etmeleri gerektiğini ısrarla vurgulayan pek çok erkeğin, kendileri söz konusu olduğunda gevşek davranmaları, kendi içlerinde ciddi bir çelişki olarak önümüzde durmaktadır. Birde bu açıdan bakmakta fayda yok mu sizce de? Bu noktada, çeşitli vesilelerle çıplaklığın özendirilmesi de kadını bir anlamda anonimleştirmiyor mu? Milli ve manevi değerlerden kopan kadınların, neredeyse “toplumun ortak malı” haline dönüşmesi, hem ideal aile yapısını çatlatmakta hem kadının hem de erkeğin psikolojisini olumsuz etkilemektedir. Hayâ soylu kadınların süsüdür İlk bakışta, ortama uyum sağlama adına, bir takım gayri ahlaki diye gördüğümüz şeyleri, normalleştirmek gerek gibi görünse de işin aslı hiçte öyle değildir. Dinimizin gereği olarak, sosyal yapımızın bize biçtiği bir rol vardır ve biz bu rollere uygun tavır almak durumundayız. Kadını dış etkiler karşısında koruma altına alan, edep ve hayâ duygusundan başka bir şey değildir. Hayâ, edep ve namus gibi kavramlar, soylu kadınların süsü ve ziynetidir. Ruhunu hayâ elbisesiyle taçlandırmış soylu hanımefendilerin örneğini, şu şekilde ifadelendirebiliriz. Bir gazete kâğıdı ve bir mektup örneği, bize bu noktada bir fikir verebilir şöyle ki; gazete kâğıdı herkesin okuması için yazılmıştır ve elden ele dolaşır. Gün sonunda eskir ve yeni gazete çıkınca eskisini okumanın bir anlamı kalmaz. Eski gazetelerse ya ayaklar altında kalır ya kese kâğıdı olarak kullanılır. Mektup ise isme yazılmış olduğundan, sadece gönderilen adresteki şahsın okumasına müsaade edilmiştir. Bir şahsa gönderilmiş bir mektubun başkası tarafından okunması, adab-ı muaşerete aykırı kabul edilmiştir. Özetle, gazete kâğıdı umuma açık olup herkesin okumasında herhangi bir sakınca yoktur, mektup ise şahsa tahsis edilmiştir ve başkalarının okuması asla hoş karşılanmamıştır. Hayâ elbisesini giymiş hanım efendilerin, her zaman en değerli mektuplar gibi en özel olacağını, aksi halde gazete kâğıdı gibi elden ele ve gözden göze dolaşan kadınlarınsa ayaklar altında gezmekten şikâyet etme haklarının olmadığı, yoruma mahal bırakmayacak şekilde ortadadır. Kadının, hayâ ve namus mecburiyeti Bize göre kadınların, hayâ ve namusu, hayatlarının önemli bir yerine oturtmaları bir mecburiyettir. Bunu da erkek kıskançlığını, tatmin etmiş olmak için söylemiş değiliz. Bilakis, kendine saygısı olan her kadının, bu ölçülere dikkat edeceğinden ve dikkat etmesi gerektiğinden, kesinlikle hiç bir şüphemiz yoktur. Kendisine saygısı olmayan hiç kimseye de zorla bir yaşam biçimi dayatmak gibi bir hak ve sorumluluğumuz da yoktur. Hayâ ölçüleri, insanın önce kendi içinde olacak bir hassasiyettir. Mahalle baskıları kurarak kimseye hayâ duygusu monte etme imkânı olmadığı gibi, başkalarının da kendi değer yargılarını muhafaza etmek isteyen insanlara, kendilerine benzemeleri noktasında psikolojik baskı kurmak gibi bir hakkı yoktur, değil mi? Bize düşen de kendi doğrularımızı, yoruma mahal bırakmayacak şekilde insanların önüne sunmaktır. Bu noktada yapılacak şey, bilinçlenme çalışmalarına hız vermektir. Elinde imkân olan herkes, bu sorumluluğun altına girmiştir. Müslüman olarak bizim hedef kitlemiz, hem ümmet-i icabet, hem de ümmet-i davettir (Hem müslüman olanlar hem de müslüman olmayanlar). Böyle gelmiş olsa da bu böyle gitmemelidir. Hiçbir koyunun kendi bacağından asılmasına izin vermemeliyiz! Unutmayalım ki, gözden çıkaracak hiç kimsemiz yoktur. Her konuda olduğu gibi çıplaklık konusunda da işin gerçeğini konuşmak isteyenleri marjinalleştiren bir hava hâkim bu ülkede... Bu böyle olsa da müslümanları uyarma sorumluluğunda olan bizler, işin doğrusunu söylemekten geri durmamalıyız. UMUT BULUT |
Konu Sahibi Nesli_Nur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
inşikak süresini tanıyalım.. | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 7 | 2911 | 26Haziran 2015 15:55 |
muttaffifin suresini tanıyalım.. | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 10 | 6080 | 24Haziran 2015 15:17 |
Kıyamet Suresini Sorularla Tanıyalım | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 11 | 7197 | 28 Nisan 2015 17:18 |
Tahrim Süresini Tanıyalım | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 11 | 6440 | 03 Mart 2015 07:46 |
Casiye Süresini Tanıyalım | Sorularla Sureleri Tanıyalım | bilinmez | 9 | 3301 | 28 Ekim 2014 07:36 |
05 Nisan 2013, 23:58 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 26427 Üyelik T.:
06 Mart 2013 | Cevap: ...Çıplaklık Bir Kültür Değildir!!
Bize göre kadınların, hayâ ve namusu, hayatlarının önemli bir yerine oturtmaları bir mecburiyettir.
__________________ İnancımız batıl değil ki, ümidimiz kırılgan olsun. . . |
06 Nisan 2013, 03:29 | Mesaj No:3 |
Cevap: ...Çıplaklık Bir Kültür Değildir!!
kültürdür efendim. çıplaklıkda kültürdür namussuzlukda teşhircilikde. sokak fahişelerinin adı hayat kadını(!) olmuşsa.(eşinizde hayat yoktur bunu aşılıyorlar) porno filimleri olan bir kadını akil kadın diye bize yutturuluyorsa. edep iffet namus kalesi(!)yeşilçam guruhunu bize sanatçı olarak dayatılıyorsa. başörtüsü gördüğünde kırmızı görmüş boğa gibi kuduranlar var ise. kültürdür efendim hemde bal gibi kültürdür. ama ebu cehil kültürü desek ebu cehile hakarettir.çünkü o onurlu namuslu davasının eri bir kafirdi. | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Açıklık Yok Çıplaklık Var! | Mihrinaz | Çocuk Ve Gençlik Eğitimi | 3 | 31 Aralık 2022 17:59 |
KPSS OSMANLIDA KÜLTÜR VE MEDENİYET | mehmet akif2 | Tarih | 1 | 10 Mart 2018 20:16 |
Modern Kültür ve Gençliğimiz | a.rahman75 | Serbest Kürsü | 0 | 02 Mart 2010 18:48 |
Pratik Kültür Soruları | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 24 Mart 2009 10:04 |
Genel Kültür Soruları | Verda_Naz | Soru Cevap Arşivi | 0 | 18 Mart 2009 03:17 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|