Umudumuz Saliha Kadın/ Nureddin Yıldız (röportaj ve video)

[Fatıma-i Zehra]

Umudumuz Saliha Kadın/ Nureddin Yıldız (röportaj ve video)

Nureddin Yıldız ile Röportaj: “Umudumuz Saliha Kadın”

"islamihayatdergisi.com"un hazırladığı röportajdır...

İslamî Hayat: Sohbetlerinizde sık sık “Kıblegâh Evler”den bahsediyorsunuz. Buna paralel olarak kadınların toplumda yer almasına, daha doğrusu ne derece yer alması gerektiğine dair söyleyecekleriniz var mı? Kabataslak 'Kadının yeri evidir' şeklindeki sözü nasıl anlamalıyız?

Nureddin Yıldız: Kadın ümmetin yarısıdır. O yarı olmadan ümmet olmaz. Kadını bir kenarda bırakarak Allah’a gidemeyiz. Anamızı, bacımızı, eşimizi, kızımızı bırakıp nereye gidebiliriz? Kur'an onların da Kur'an’ı, Şeriat onların da Şeriat’ı; biz Kur'an’ı ve Şeriat’ı kendimize mal edip onları dışlayamayız. Şeriat’ımızın kadına çizdiği edep çizgilerini korusunlar, sonrasında her istediklerini yapsınlar. Onların yaptığında bereket onlar. Onlar Asiye’dirler. Onlar Nesibe’dirler. Onların cihadı bir başkadır.

Kesinlikle kadının yeri evidir. Evi ise cihat merkezidir. O evindedir ama evi Kur'an nuru ile nurludur. Anneliğine zarar vermeden, eşliğinde kalite düşürmeden ne istiyorsa yapsın. Dünya onun olsun; nasıl olsa o iman ehli olunca dünyayı cennet yapacak!

İslamî Hayat: Geçenlerde Saliha kadının tanımını netleştirdiğiniz “Umudumuz Saliha Kadın” konulu bir sohbetiniz olmuştu. Sizce saliha kadın kimdir ve saliha kadının Müslüman erkekler için ve Ümmeti Muhammed için önemi nedir?

Nureddin Yıldız: ‘Saliha Kadın’ kadınlığı Allah için ve Allah’ın rızasına göre yaşayan kadındır. Kadının asıl vazifesi, secde eden erkeklerin sigortası olmaktır. Erkeklerin iffetli yaşamalarının teminatı kadındır. Kadın bu koruyuculuğunu yapmadığı zaman kendi de zarar eder, erkeğini de zarara sokar. Bunun için kadın saliha olduğu zaman erkek de salih olacaktır. Kadın çift kazanarak yol alır.

Kadının takva hayatı yaşaması bir boyuttur, takvaya sosyal destek olması ise başka bir boyuttur. Kadının Müslüman toplumun Allah korkusu ile yaşama projesindeki emeği, toplum demektir. Bu nedenle tesettürlü kadın aramıyoruz artık. Müslümanlar biiznillah o dönemi geçirdiler.

Artık ‘saliha kadın’ dönemi gelmiştir. Zor olan budur. İnşaallah bu dönemi de göreceğiz, kadınlarımızın sallayacağı beşikler feyizli nesillerin müjdesi olacaktır. Ev ziynetine takılıp kalmayan, cennet nimetlerinde gözü olan kadınlar umudumuzdur.

İslamî Hayat: Müslüman hanımlarının günümüzde özellikle dikkat etmesi gereken saikler nelerdir? Mesela Müslüman bir hanımın koku sürünüp, erkekleri cezbedecek bir takım bakımlar yapıp dışarı çıkmasını nasıl değerlendirmek gerekir? Gözlerine sürme çekip, kaşlarını alıyorlar mesela?

Nureddin Yıldız: Müslüman kadın, güzellik kendisine haram olan kadın değildir. Varsın, Müslümanların kadınları hurilerle yarışsın, onlar gibi güzel olmayı istesin. Asla haram değildir. Ne ile güzel olacaklarsa onu kullansınlar. Bu onlara annelerinin sütü kadar helaldir.

Müslüman kadınlar yeterki sadece eşleri için güzelleşsinler. Eşlerini peşlerinden çeksinler. Bu onların vazifesidir aynı zamanda. Eşlerinin gözlerini ve gönüllerini doyursunlar. Haram olmayan bir ürünle bunu yaptıkları sürece iyidirler, güzeldirler. Eşleri dışındakiler için kullandıkları ne varsa o zarardır.

Evet, Müslüman bir kadın eşi dışında biri için süslenmez elbette. Bunu kastetmiyoruz. Eşine layık bir ziyneti eşi dışındakilere açmasın diyoruz. Niyeti o olmasa da uygulaması o oluyorsa sıkıntı buradadır.

İslamî Hayat: Son zamanlarda gizli nikah meselesi Müslümanların gündemini ciddi şekilde meşgul ediyor. Bu sebeple mağdur olduğunu duyduğumuz pek çok bayan kardeşimiz var. Hatta bu sebeple hayatı sönen genç kızlarımızın haberlerini sık sık okur olduk. Bu hususta neler söylenebilir?

Nureddin Yıldız: Nikâh aleni olmalıdır, gizli nikâh olmaz. Bir başka husus da, genç kızların ailelerinden habersiz nikâh teklifine evet demelerinin doğru olmadığıdır. Fıkıh olarak ortada bir caizlik bulunabilir ama babayı çiğneyerek verilecek bir karar afettir. Zaten fıkıhtaki caizlik de şimdiki kızların yaptığına açılan bir kapı değildir.

Kızlarımız bu hususta mağdur olmasına mağdur oluyorlar da, erkekler mağdur olmuyor mu?

Dünya açısından da ahiret açısından da ortada bir afet vardır. Bu afette herkes zarar görmektedir.

Aileler çocuklarını, diploma veya benzeri sebeplerle başıboş ortamlara salarken bu afete zemin hazırlamaktadırlar zaten. Herkesin tevbeye sarılması gerekiyor. Anneler babalar böyle bir ortama kapı açtıkları için tevbe edecek. Kızlar böyle bir gevşekliğe müsaade ettikeri için tevbe edecek. Erkekler de nikâh kalitesinde olmayan bir işe giriştikleri için tevbe edecekler.

Bir de Müslümanlar olarak bu fitne bataklığını kurutmak için topluca gayret edeceğiz.

İslamî Hayat: Genç kızlarımıza saliha olabilmeleri için neler önerebiliriz? Nasıl bir eğitimden geçmeli, hangi evsafları edinmeli, neler okumalı, örnek model olarak kimleri görmeliler?

Nureddin Yıldız: Önce kuvvetli bir imandır gereken. İman kuvvetli olunca kitap okumadan da insan kendisini koruyabilir.

İkinci olarak da saliha olabilmek için salihlerle beraber bulunmak gerekir. Kötülerin arasında iyi kalmak mümkün değildir.

Sürekli zikir yapan mü'min olmamız gerekiyor. Allah’ı zikirle taze kalan dil sahipleri, kendilerini şeytandan daha kolay koruyabilirler. Çok Kur'an okumak da bir zikirdir.

Muhakkak bir ilim halkası bulup ona devam etmek de gerekir. Haftada birden az olmayan bir ilim meclisi olmalıdır. O mecliste fıkıh başta olmak üzere tefsir ve hadis öğrenilmelidir.

Kâfirlerin şirin gösterildiği yerlerde bulunmamak, onlarla beraber olabileceğimiz ortamlardan kaçınmak da bir çaredir.

İslamî Hayat: Müslüman aileler çocuklarını yetiştirirken nasıl bir yol yöntem izlemeliler. Erkek çocuklarını nasıl, kız çocuklarını nasıl yetiştirmeliler? Efendimiz aleyhisselatu vesselamın bu husustaki tavsiyeleri nelerdir?

Nureddin Yıldız: Önce çocuk Allah’ın bir emaneti olarak bilinecek. Çocuk bizim değil, Allah’ındır. Bu esastan hareket edildiğinde önce diploma yerine önce iman ihtiyacı kendini gösterir. Arkasından çocuklarımız için uygun bir ortam oluşturuncaya kadar aramak şarttır. Gerekiyorsa hicrete bile hazır olmalıyız. Allah’ın yardımı gelsin diye çok dua etmeliyiz. Ve en önemlisi sabır; bitmez bir sabır denizinde yüzüyor gibi sabredenler çocuk yetiştirebilirler. Herkes becerebildiği kadarı ile destek vermeli ve çocuklarımızı yetiştirmek için müesseseler oluşturmalıyız.

Çocuklarımıza iyi örnekler olacağız ki, temennilerimizle yaptıklarımız çelişmesin.

İslamî Hayat: Bazı Müslüman hanımların feminist akımlardan etkilendikleri görülüyor. Eşlerine itaat etmediklerine, müşterek bir hayat yaşamanın gereği olan vazife paylaşımında kendi paylarına düşen hususlarda “Ben buna mecbur değilim, başının çaresine bak!” gibi tavırlar sergilediklerine dair haberler duyuyoruz. Bu tavır doğru bir tavır mıdır? Yok, yanlışsa doğrusu nasıl olmalıdır?

Nureddin Yıldız: Bunun adına kör taklit diyebiliriz. Bile bile kadınların dünya ve ahiretlerini zarara uğratmalarıdır bunun sonu…

Çözüm şudur:

Elhamdülillah Müslümanız.

Otururuz, Kur'an bize nasıl olmamızı emrediyorsa, erkek ve kadın öyle oluruz, tartışma da biter. Kim Kur'an’a teslim olmuyorsa zaten ona diyeceğimiz olmaz.

Derviş Enes Kır

[Fatıma-i Zehra]

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]