|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi: 05 Mayıs 2008 (09:00), Konuya Son Cevap : 05 Mayıs 2008 (09:03). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
05 Mayıs 2008, 09:00 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 7 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Ecr-i Müsemma Ecr-i Müsemma Belirlenmiş ücret, bedel. Ecr; bedel, ücret, ödül, sâlih amele verilen sevap; ecr-i müsemmâ ise; tef'il bâbında ismi mef'ul bir kelime olup konuşulan, belirlenen, tesbit edilen demektir. Terim olarak iş veya kira akdinde işe girerken veya akdi yaparken tarafların miktarını belirledikleri ücrete "ecr-i müsemmâ" denir. Akit sırasında miktarı belirlenmeyip iş yapıldıktan sonra veya kiralananda oturulduktan sonra emsal ücrete göre bilirkişi tarafından belirlenen ücrete ecr-i misil denir. İş akdinin geçerli olması için prensip olarak verilecek ücretin de belirlenmesi gerekir. Ücret; işçi, memur, subay gibi bir işveren adına çalışan kimselerin emeğinin günlük, aylık ve benzeri sürelere âit bedelidir. Satım akdinde satış bedeli (semen) olmaya elverişli bulunan herşey iş akdinde ücret de olabilir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Kim bir işçiyi çalıştırırsa, ona vereceği ücreti bildirsin" (Nesâi, el-Eymân ve'n-Nüzur, 44, Zeyd b. Ali, Müsned, 654; Zeylâî, Nasbur' Râye, IV, 131). Akit sırasında miktarı belirlenecek ücret nakit para, ölçü veya tartı yahut sayı ile alınıp satılan standart şeylerden olursa bunun cins, nev, miktar ve sıfatını belirtmek gerekir. Ücret veya maaşta anlaşmazlığa yol açacak ölçüde belirsizlik bulunursa akit fâsit olur. Bu durumda işçi çalışmış bulunursa ecr-i misle hak kazanır. İslâm hukukçularının çoğunluğuna göre, alım-satımda satış bedeline uygulanan hükümler emeğin bedeli olan işçi ücretlerine de uygulanır (el-Mavsılî, el İhtiyâr, Mısır, t.y., 11, 51; el-Fetâva'l Hindiyye, IV, 412; İbn Kudâme, el-Muğnî, V, 327 Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslâmî Yaklaşımlar, İstanbul 1988, s.152, 153). Yukarıdaki hükümler kira akdine, kira ücretine de uygulanır. Kira bedeli günlük, aylık veya yıllık gibi belli sürelere belli miktar bedel olarak tesbit edilmiş olursa bu, ecr-i müsemmâ olur. Kira bedeli konuşulmadan kiracı oturmuş bulunursa mülk sahibi ecr-i misile hak kazanır. Ancak bazen hayvan, araç ve benzeri şeylerin kiralanmasındâ yararlanma şekil, miktar ve yerinin de belirlenmesi gerekir; aksi halde akit fâsit olur. Meselâ, on ton yükü bir kamyonla bir dağın zirvesine götürmekle, aynı uzaklıktaki düz bir yola götürmek farklı nakliye bedelini gerektirebilir. İşte bedelin, nakliye yerinin ve süresinin önceden konuşulmamış olması, tarafları anlaşmazlığa düşüreceğinden, nakliye sözleşmesini fâsit kılar. Yani tarafların ifa edilmeden önce akdi bozma hâkları doğar. Ancak bu arada nakliye gerçekleşmiş olursa, kıyasa göre, nakliyeci ecr-i misile, istihsâna göre ise ecr-i müsemmâya hak kazanır. Daha önceden hiç ücret konuşulmamışsa, yalnız ecri misil ödenir (İbnü'l Hümâm, Fethu'l Kadir, VII, 166 vd; el-Kasânı, Bedâiu's-Sanâyi', IV, 183, 207; Zeylaî, Tebyînu'l Hakâik, V, 113 vd.; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtâr, V, 19, 55) Hamdi DÖNDÜREN
__________________ Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30. |
Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Ben Sana Gül Diyemem | Hz.Muhammed(s.a.v) | Belgin | 0 | 2468 | 29 Eylül 2009 10:25 |
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? | Soru Cevap Arşivi | Kara Kartal | 21 | 11082 | 24 Eylül 2009 10:38 |
Mahşerde âzâlarımızın konuşması | Soru Cevap Arşivi | KuM TaNeSi | 1 | 2680 | 17 Eylül 2009 16:06 |
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... | Zekat-İnfak | dua dilencisi | 1 | 2293 | 17 Eylül 2009 10:56 |
Yaşlı kadınların tesettürü... | Tesettür Konuları | Belgin | 0 | 2714 | 07 Eylül 2009 09:26 |
05 Mayıs 2008, 09:03 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 7 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: Ecr-i Müsemma
ECR-İ MİSİL Benzerine göre tesbit edilen ücret. Ecr, sözlükte sevap, mükâfat, ücret ve karşılık demektir. Misil ise, eş, benzer, denk anlamlarına gelir. Bir İslâm hukuku terimi olarak ecr-i misil, işçi veya memura çalışması karşılığı verilecek olan ücret, maaş gibi bedellerle menkul veya gayri menkullerin kiraya verilmesinden doğan kira bedellerinde bilirkişinin belirlediği miktarlar demektir. Akit sırasında tarafların belirleyeceği ücrete de ecr-i müsemma* adı verilir. Ecr-i misil işçinin çalışmasının veya yaptığı işin belli esaslara göre takdir ve tesbit edildiği piyasa değeridir. Bir işçinin ecr-i mislinin hesaplanmasında aynı veya benzer işi yapan diğer işçiler, işin yapıldığı yer, zaman ve mevsim gibi unsurlar göz önünde bulunulur (Ali Haydar, Düraru'l-Hukkam, I, 683). Ecr-i mislin tesbitinde genellikle bilirkişiye başvurulduğu için Mecelle'de: "Bîgaraz ehli vukufun takdir ettikleri ücret" şeklinde târif edilmiştir (Mecelle, Madde: 414). Kira bedelinde ecr-i misli tespitte, kiralanan malla yaklaşık aynı nitelikleri taşıyan benzerlerinin kira bedeli ölçü alınarak tespit yapılır (es-Serahsî, XV, 149; el Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyî, IV, 218; el-Fetâva'l Hindiyye, IV, 424). Vâkıf, devlet ve yetim mallarının kiraya verilmesi ecr-i misil'le olur. Eğer bu mallar fâhiş gabin derecesinden daha az bir bedelle kiraya verilmişse akit geçersizdir. Bu durumda kiracıya ya kira bedelini ecr-i misil seviyesine yükseltmesi ya da kiralananı tahliye etmesi bildirilir. Bu prensip, adı geçen malların fâhiş gabin (aşırı aldanma) ile alım veya satımında da geçerlidir. Çünkü devlet, vâkıf veya yetim adına bunların mallarını kiraya veren veya satan yahut bunlar adına mal alan kimse, kendi malı üzerinde tasarrufta bulunmadığı için menfaat çatışması olabilir. Bu yüzden töhmet altındadır. Hattâ bu akitlerin geçersiz sayılması için hile veya aldatmanın bulunması da şart değildir (Ali Haydar, a.g.e., I, 588, 589; Hamdi Döndüren, İslâm Hukukuna Göre Alım-Satımda Kâr Hadleri, Balıkesir 1984, s.151, 152). Fâhiş gabin bilirkişinin değerlendirme alanı dışında kalan ve insanların aldanma saydıkları ücret veya satış bedelleridir. Hanefilerden Nusayr b. Yahya (ö.268/881) fâhiş gabin'i gayri menkullerde yüzde yirmi, hayvanlarda yüzde on ve menkul mallarda yüzde beş olarak belirlemiş, Mecelle'nin 165. maddesinde de bu miktarları ölçü almıştır. Ancak bu konuyu çözümleyen bir âyet veya sahih hadis bulunmadığı için, ekonomik şartlara göre çok aldanmanın ölçü ve kriterlerini devirlere göre bir İslâm beldesindeki yöneticilerin belirlemesi mümkündür (İbn Nüceym, el-Bahru'r-Râik, Mısır 1334, VII, 169; İbn Âbidin, Reddü'l Muhtar, IV, 159; Ali Haydar, a.g.e., I, 247; 588, 589; İbn Hazm, el-Muhalla, Mısır 1389, IX, 454 vd.). Sonuç olarak ecr-i misil iş ve kira (icâre) akitlerinin fâsit olması halinde ortaya çıkar. Meselâ iş akdinde ücret veya maaş kira akdinde ise kira bedeli belirlenmemişse akit fâsit olur. Anlaşmazlık halinde taraflar akdi bozabilirler. Ancak akit konusu kabzedilmiş veya yararlanma olmuş yahut yararlanma için gerekli süre geçmişse, iş akdinde işçi, kira akdinde mülk sahibi ecr-i misle hak kazanır. Çünkü iş veya kira akdi satım akdine yararlanma da mala (ayn) benzer. Hanefiler dışında diğer mezhepler fâsit ve bâtıl akit arasında bir fark görmezler. Hanefîlere göre iş veya kira akdi bâtıl olursa ne ecr-i misil ve ne de ecr-i müsemmâ gerekmez. Suç işletmek için adam kiralamak gibi... (el-Kâsâni, a.g.e., IV, 217; İbn Âbidin, a.g.e., V, 39; İbn Kudâme, el-Muğnî, V, 331; eş-Şirâzî, el-Mühezzeb, I, 399, el-Mevsûatu'l-Fıkhıyye, Kuveyt 1980, s.263 vd.). Hamdi DÖNDÜREN
__________________ Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30. |