|
Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi: 02 Ocak 2014 (15:12), Konuya Son Cevap : 02 Ocak 2014 (15:12). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
02 Ocak 2014, 15:12 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | Tasavvuf [Ünit 10 Ders Özeti] (Dokuz Eylül) Tasavvuf [Ünit 10 Ders Özeti] (Dokuz Eylül) 10. ÜNİTE / TASAVVUFTA VARLIK VE İNSAN 1.)TASAVVUF KAVRAMI OLARAK VÜCÛD NE DEMEKTIR? Cevap:Tasavvuf kavramı olarak vücûd: varlığı kendi zâtında ve kendi zâtıyla olan varlık demektir. 2.) TAAYYÜN EDEN ILE TAAYYÜN ARASINDAKI FARKLAR NELERDIR? Cevap: ALLAH Teâlâ suret ve şekilden münezzehtir. O, suret ve şekillerle tecellî eden zât ve hakikattir; suret ve şekil değildir. ALLAH Teâlâ kendi zâtıyla kâim –var olması ve varlığını devam ettirebilmesi için başkasına muhtaç olmayan- kadîm, vâcib, değişme, parçalanma ve eksilmeden münezzeh, bâkî ve tektir. Eşya ise kendi zâtıyla ma'dûm, hâdis -sonradan olmamümkün, değişen, parçalanıp eksilebilen, fâni, çeşitli ve çoktur (taaddüd ve kesret). işte eşyaya nisbet edilen bu vücûd, gerçek vücûd olmayıp, O'nun, esmâ ve sıfâtının tecellîlerinin çeşitli şekillerdeki görüntüsünden ibarettir. 3.) VARLIK YANI VÜCÛDUN ZIDDI OLAN KELIME HANGISIDIR ? Cevap: Yokluk yani adem dir. 4.) TERIM OLARAK YOKLUK (ADEM)NE DEMEKTIR? Cevap: zihinde meydana gelen zulmânî bir mânâdır. 5.)YOKLUK (ADEM)KAÇA AYRILIR VE BUNLAR NELERDIR? Cevap: Mutlak" ve "izafî" (itibari) olmak üzere ikiye ayrılır. 6.) İZAFÎ VÜCÛD NE DEMEKTIR? Cevap: Gerçek bir "asl"a dayanıp, o asıldan meydana gelen vücûd demektir. 7.)VARLIK MERTEBELERI (MERÂTİB-İ VÜCÛD)SAYINIZ? Cevap: a) Lâ-Taayyün (Ahadiyet) Mertebesi b) Birinci Taayyün (Vahdet) Mertebesi c) İkinci Taayyün (Vâhidiyyet) Mertebesi d) Ruhlar Mertebesi e) Âlem-i Misâl Mertebesi f) Şehâdet Mertebesi g) Mertebe-i insân (insân-ı Kâmil) 8.) LÂ-TAAYYÜN (AHADIYET) MERTEBESININ ÖZELLIĞI NEDIR ? Cevap: Vücûd bu mertebede sıfat ve vasıf bağından ve bütün kayıtlardan münezzehtir. Bu mertebeye "Ahadiyyet mertebesi" ismi verilmiştir. Bu mertebe ALLAH Teâlâ'nın künhü ve hakikatidir, bunun üstünde bir mertebe yoktur. 9.)TAAYYÜN NE DEMEKTIR? Cevap: (meydana çıkma), kayıtlanma ve farklı olma (temeyyüz) manasınadır. "Lâ-taayyün" meydana çıkmamak, tenezzül ve tezahür etmemek demektir. 10.) BIRINCI TAAYYÜN (VAHDET) MERTEBESININ ÖZELLIĞI NEDIR? Cevap: Vücûd bu mertebede, kendisindeki sıfat ve isimleri mücmelen bilir. Sıfat bu mertebede kendisinin aynı olduğundan, bu ilim, kendi Zâtından olan ilminden ibarettir. Vücûd bu mertebede bütün isim, sıfat, müsemmâ ve mevsûf ile muttasıf olduğundan "ALLAH" isminin mertebesidir. 11.) BIRINCI TAAYYÜNÜN DIĞER **** NEDIR? Cevap: Birinci taayyüne "Ceberut" âlemi ismi de verilmiştir. 12.) İKINCI TAAYYÜN (VÂHIDIYYET) MERTEBESI NEDIR? Cevap: İkinci taayyüne "insân-ı kâmil" mertebesi de denir. Kevnî hakikatlerin (suver-i ilmiyye) isti'dâdları, meydana çıkarılmış değildir (gayr-i mec'ûl). Bunlara "ezelî istidâdlar"ismi verilmiştir. Bu mec'ûl olmayan kabiliyetler Hak'tan hâl lisanıyla zuhur taleb etmişlerdir. 13.) “HALK-I CEDÎD’ NE DEMEKTIR? Cevap: ALLAH ile mahlûkat arasında irtibat, hulul ve ittihâd olmaksızın devam eder. Bu irtibatın devamına tasavvuf ıstılahında “halk-ı cedîd” veya “teceddüd-i emsâl” ismi verilmiştir. 14.) BIR TASAVVUF TERIMI OLARAK "A'YÂN-I SÂBITE"NE DEMEKTIR? Cevap: Bir tasavvuf terimi olarak "a'yân-ı sâbite" "ilahî tecellîlerin zuhur mahalli" anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle a'yan-ı sâbite dış âlemde var olan eşyanın ALLAH'ın ilmindeki hakikatleri olup hariçte mevcud değildir. Bunlar "ALLAH'ın ilminde sabit olan yoklardır." 15.)İBNÜL-ARABI YARATIKLARIN VE EŞYANIN ÜÇ SAFHASINDAN BAHSEDER.BUNLAR NELERDIR? Cevap: 1) Eşya birbirinden ayırd edilmeksizin ve aralarında bir farklılaşma olmadan, ALLAH'ın ilminde külli olarak vardır. Buna "şuûn-ı sâbite" veya "taayyün-i evvel" denilir. 2) Eşya "a‟yân-ı sâbite" halindedir. Birbirinden ayrılmış ve farklılaşmış bir vaziyette ALLAH'ın ilminde bulunur. Bu safhada varlıklar müşahhas şeyler olup buna "taayyün-i sânî" de derler. 3) Eşya âyân-ı hâriciyye halinde olup dış âlemde tecellî ve zuhur etmiştir. Buna "taayyün-i haricî" de denir. Yaratma (halk), bu üç mertebeden ibarettir. 16.) VÜCÛD SIFATI YEDI ZÂTÎ SIFATLA MUTTASIF OLMUŞTUR.BU SIFATLAR NELERDIR? Cevap:Bunlar İlim, İrâde, Kudret, Sem‟, Basar, Kelâm ve Tekvin” sıfatlarıdır. 17.) ÂLEM-I MISÂL MERTEBESI’NE MISAL ALEMI DENMESININ SEBEBI NEDIR? Cevap: Rûh âleminden meydana gelen her bir ferdin, cisimler âleminde kazanacağı surete benzeyen bir suretin bu âlemde meydana gelmesidir. 18.) "MISÂL-I MUTLAK VE "HAYÂL-I MUNFASIL" NEDIR? Cevap: İnsanî olan hayalî kuvvetle ki rüya ve hayâlde meydana çıkar. Bu idrâkte bazen isabet, bazen de hatâ olur. (2) Aynada ve bazı şeylerde görünen suretler gibi idrâkte hayâl kuvvetinin şart olmadığı âlemdir. Misalin bu kısmına "misâl-i Mutlak" ve "hayâl-i munfasıl" denir. 19.) ŞEHÂDET MERTEBESI’NE "ŞEHÂDET ÂLEMI"DENMESININ SEBEBI NEDIR? Cevap: Müşahedeye çok müsait ve beş duyu ile hissedilir olmasındandır. Misâl âlemindeki bir sureti el ile tutup, başkalarına da göstermek mümkün olmadığı halde, şehâdet âlemindekileri tutmak ve göstermek mümkündür. 20.) FILOZOFLAR ŞEHÂDET ÂLEMINDE BULUNAN VARLIKLARI KAÇA AYIRIR VE BUNLAR NELERDIR? Cevap:Ruh sahibi olan ve ruh sahibi olmayan diye 2 ye ayrılır. 21.)ŞEHADET ALEMININ DIGER **** NEDIR? Cevap: "Kevn ü fesâd âlem’’i dir. 22.)VARLIK MERTEBELERINI KENDINDE TOPLAYAN VE BÜTÜN MERTEBELERIN ÖZETI OLAN MERTEBE HANGISIDIR? Cevap:İnsân-ı kâmil mertebesidir. 23.)VAHDET-I VÜCUD NE DEMEKTIR? Cevap: Varlığın, "Bir" olan ALLAH'ın eseri oluşu, gerek vahiy eseri olan âyetlerin ve gerekse kâinat kitabındaki âyetlerin daima "Bir"i anlatması, "varlıkta birlik" anlayışını pekiştirmektedir. Farklı düşüncelerin "Bir"e giden yolda insana perde olması, daima düşünceleri de "Bir"e indirmeyi gerekli kılmıştır. 24.) TEVHID-I KUSÛD NE DEMEKTIR? Cevap: Kaygı ve maksatların birlenmesi, Hakk'ın iradesiyle kulun iradesinin bir olması anlamına gelir. 25.) TEVHID-I VÜCÛD NE DEMEKTIR? Cevap:Bazan varlığın birlenmesi anlamına gelir. 26.) TEVHID-I ŞÜHÛD NE DEMEKTIR? Cevap: Bir'i görmek anlamına gelir. 27.) ‘KADÎM'I MUHDESDEN AYIRMAK’ SÖZÜ NE ANLAMA GELIR? Cevap: Bu sözün anlamı Kadîm olan ALLAH'tan başka her şeyi yok bilmek, yalnız ALLAH'ı var görmektir. Bunun bir başka adı da "fenâfillah"dır. 28.) EHL-I SÜNNET TASAVVUFUNU SISTEMATIZE EDEN KIMDIR? Cevap:Gazali 29.) İHYÂU ULÛMIDDIN ESERI KIME AITTIR? Cevap:Gazali 30.) GAZZÂLÎ VARLIĞIN BIRLIĞI KONUSUNDA ILK MUTASAVVIFLARIN YOLUNU IZLEYEREK BIR TAKIM GÖRÜŞLER GELIŞTIRMIŞTIR.BU GÖRÜŞLERI KITAPLARINA NASIL YANSIMIŞTIR? Cevap: İhyâu Ulûmiddin adlı eserinde marifeti "Varlık âleminde ALLAH'tan ve O'nun fiillerinden baĢka bir Ģey yoktur. Bütün kâinat O'nun fiilleridir." der. Mişkâtü'l-envâr adlı eserinde ise âriflerin mecaz çukurundan hakikat semasına yükselerek manevî miraçlarını tamamladıktan sonra, varlık âleminde ALLAH'tan başka hiçbir şeyin olmadığını müşahede gözüyle gördüklerini söyler. 31.) VARLIĞIN BIRLIĞINE DÂIR ŞER'Î DELILLERE ÖRNEK VERINIZ? Cevap: "Ektiğiniz şeyi siz mi yetiştiriyorsunuz; yoksa biz mi?" (el-Vâkıa, 56/63) "Bana haber verin; içtiğiniz suyu buluttan siz mi indirtiyorsunuz, yoksa onu indiren biz miyiz?" (el-Vâkıa, 56/68) "Bunlar ALLAH'ın âyetleridir. Onları sana doğruca okuyan biziz." (el-Bakara, 2/252) 32.) MARIFET NEDIR? Cevap: Tasavvufî manada kelime olarak marifet bilgi, tecrübî ve amelî bilgi, tanımak ve aşinalık anlamlarına gelir. Sufilerin ruhani halleri yaşayarak manevî ve ilahî hakikatleri tadarak iç tecrübe ile ulaştıkları vasıtasız bilgiye marifet denilir. 33.) İLIM ILE MARIFET ARASINDA FARK NEDIR? Cevap: Marifetin kaynağı kalb, ruh, sır, ilham ve keşftir. ilmin kaynağı ise akılla istidlal, duyu organları, nazar ve nakildir. Durum böyle olunca bilgi cihetinden Zahiri Ilim Sahiplerine Alim, Batinî Ilim Sahiplerine De Ârif Denilmiştir. İlim Bilmektir, Marifet Ise Tanimaktir 34.) GAZZÂLI'YE GÖRE BENLIĞINDEN GEÇMEYEN VE AŞAĞIDAKI HICAPLARI/PERDELERI YOK ETMEYEN MARIFETE EREMEZ. BU PERDELER NELERDIR? Cevap: a) Eksiklik perdesi: Çocuklarlardaki perde. b) Günah perdesi: Günah kalbi kirletir, paslandırır. Kirli bir aynanın net gösteremeyeceği gibi bu haliyle kalp hakikati alamaz, yansıtamaz. c) Kalbe hükmedememe perdesi: Kalb yeteri derecede tezkiye ve tasfiye edilemediği için hakikate doğru istikamet belirleyemez. d) Cehalet perdesi: Marifeti elde etme yollarının, usullerinin bilinmesi gerekir. Usulsüz vusûl olmaz. e) İlim perdesi: Önyargılar ve taklidî olan bilgiler kalp gözünün görmesini engeller. 35.) MARIFETIN DÖRT MERTEBESI VARDIR.BUNLAR NELERDIR? Cevap: 1- Salik birinci mertebede baktığı her şeyi Hak'la bağlantılı olarak görür. “Bir Kitâbullah-ı a‟zamdır serâser kâinat Hangi harfi yoklasan manâsı hep ALLAH çıkar.” 2- Salik ikinci mertebede gördüğü her eserin Hakk'ın hangi sıfatıyla bağlantılı olduğunu bilir. 3- Salik üçüncü mertebede Hakk'ın sıfatlarla tecelli etmesinin hikmetini kavrar. 4- Salik dördüncü mertebede ilâhî ilmi kendi marifeti şeklinde algılar. Salik Hakk'a ne kadar yaklaşırsa marifeti o kadar artar. 36.) MARIFET ÜÇ DERECEDIR.BUNLAR NELERDIR? Cevap: a)Muhâdara (ilme'l-yakîn): Kalbin huzur halinde olduğu birinci safhadır b) Mükâşefe (Ayne'l-yakîn):Şüphenin yok olduğu, kul ile gayb arasında perdenin bulunmadığı ikinci safhadır. c) Müşâhede (Hakka'l-yakîn): Bütün perdelerin kalkıp, benliğin yok olduğu ve her yeri Hakk'ın doldurduğu safhadır. 37.) İLK DEFA İNSÂN-I KÂMIL ADLI FARSÇA BIR ESER KALEME ALAN KIMDIR? Cevap: Aziz Nesefî 38.) İNSANIYYET-I KÂMILE ADIYLA BIR ESER YAZAN KIMDIR? Cevap: Erzurumlu İbrahim Hakkı 39.) TASAVVUFTA VELAYET VE VELI NE DEMEKTIR? Cevap: Velî; dost, yakın ve bu yakınlık sebebiyle dostunun işini gören, demektir. Velayet;Cibril hadisinde geçen "ALLAH'ı görüyormuşçasına kulluk" şuuruna ve bilincine ermek ve bunun sonucu olarak ilâhî itmi'nan ile kalb-i selim sahibi olmaktır. 40.) VELÎ TASAVVUFÎ ANLAYIŞTA IKI KATAGORIYE AYRILMIŞTIR.BUNLAR NELERDIR? Cevap: 1. Velâyet-i âmme: şeriatın farz ve vacib olarak kula yüklediği mükellefiyetleri yerine getirmede tam bir gayret içinde olan kimselere velî denilmiş ve bu kullar velayet kapsamında değerlendirilmiştir. 2. Velâyet-i hâssa: Kulluk mükellefiyetlerinden olan farz ve vacipler yanında nafilelerle de gafletten kurtulmuş, ihsan derecesinde kulluğa ulaşmış, kurbiyyet makamına ermiş kimseler bu makamda telakkî edilmiştir. 41.) VELÂYET MAKAMI VE VELILIK IÇIN IÇIN HANGI HUSUSLAR ÖNEMLIDIR? Cevap: 1. Sağlam bir inanç ve tam bir teslimiyet. 2. Farzları eksiksiz yerine getirip yasaklardan azami kaçınmak. 3. Nafilelere devam etmek. 42.) VELÎLERIN NITELILERI NELERDIR? Cevap: 1. Velî zâhiri hükümlere ve şer‟î âdaba saygılıdır. Bunlara büyük bir hassasiyetle uyar 2. Velî ma'sum değildir ama mahfuzdur. Velîler günah işlemekten masum değillerdir ama günaha düştüklerinde günahta ısrar etmezler hemen tevbe kapısına yönelirler. 3. Velî kerâmet ortaya koymak gayretinde olmaz ama kerâmet velîden zuhur eder. Velî kerâmet sahibi olduğunu iddia etmez hatta kerâmet göstermekten imtina eder ama kendisinden gayr-ı ihtiyari bir kerâmet zuhur edince de bunu bir mekr-i ilahî olarak görür ve endişe eder. 4. Velînin velî olduğunu bilmesi şart değildir. Pek çok kimse velî olduğunu bilmez ama velî olduğunu bilenler de vardır. 5. Velî, insân-ı kâmildir. Velî nefsinde fâni, Hak ile bakîdir. Velî ibnü'l-vakttir. Velî ârif-i billâhtır. 43.) TASAVVUF TARIHINDE "HÂTEME'N-NEBIYYIN" (PEYGAMBERLERIN, SONU) KONUSUNU ILK ELE ALAN KIMDIR? Cevap: Hakîm Tirmizî 44.)TASAVVUFTA KEŞF VE KERAMET NE DEMEKTIR? Cevap: Keşf; açığa çıkarma ve perdenin açılması, perdenin ötesindeki gaybî hususlara ve hakikate yaşayarak ve temaşa ederek vakıf olmak anlamlarına gelmektedir. Yine keşf; perdenin açılması ve sır perdelerinin kalkması neticesinde gizli olan bir takım hususların görünür ve açık olması, gayb olan bazı hususların meşhûd olması demektir Kerâmet: Bir tasavvuf terimi olarak sûfılerin hayatlarında görülen denizde yürümek, havada uçmak, kısa bir sürede bir yerden diğer bir yere gitmek gibi harikulade olay ve davranışlardır. 45.) SÛFILERE GÖRE KERÂMET IKI TÜRLÜDÜR.BUNLAR NELERDIR? Cevap: 1. Kevnî kerâmet: Kevnî keramet, bazı olağanüstü haller göstermektir. Denizde yürümek, havada uçmak, muhatabın zihninden geçeni bilmek gibi. 2. Hakikî (ilmî ve manevî) kerâmet: Hakikî kerâmet ise ilim, ma'rifet ve ahlâka dair olağanüstü bir hale sahip olmaktır. Bu da bir mürşidin hikmet ve bilgisiyle müridlerinde iyi hallerin gelişimini temin etmesi, onları ahlaken kemalata doğru yönlendirmesi, kötü huylarını giderip iyi huylar kazandırmasıdır. |
Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
En Pratik Sağlık Bilgileri | Pratik / Faydalı Bilgiler | enderhafızım | 0 | 175 | 14 Ekim 2023 13:10 |
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... | Serbest Kürsü | su damlası | 3 | 2570 | 24 Kasım 2016 14:16 |
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2101 | 23 Kasım 2016 12:06 |
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... | İlahiler/Ezgiler | Esma_Nur | 1 | 2832 | 23 Kasım 2016 11:44 |
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2415 | 23 Kasım 2016 11:10 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Tasavvuf [Ünit 12 Ders Özeti] (Dokuz Eylül) | enderhafızım | İZMİR İlitam | 0 | 02 Ocak 2014 15:17 |
Tasavvuf [Ünit 11 Ders Özeti] (Dokuz Eylül) | enderhafızım | İZMİR İlitam | 0 | 02 Ocak 2014 15:15 |
Tasavvuf [Ünit 09 Ders Özeti] (Dokuz Eylül) | enderhafızım | İZMİR İlitam | 0 | 02 Ocak 2014 15:06 |
Tasavvuf [Ünit 06 Ders Özeti] (Dokuz Eylül) | enderhafızım | İZMİR İlitam | 0 | 02 Ocak 2014 14:51 |
Tasavvuf [Ünit 04 Ders Özeti] (Dokuz Eylül) | enderhafızım | İZMİR İlitam | 0 | 02 Ocak 2014 14:43 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|