|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Hazan Mevsimi,Açılış Tarihi: 02 Ocak 2010 (23:13), Konuya Son Cevap : 03 Ocak 2010 (00:20). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
02 Ocak 2010, 23:13 | Mesaj No:1 |
Hüzünlü Vecd Hüzünlü Vecd Bana O'nu anlat. Şöyle bildiğim cümlelerle olsun. Yok yok... Söz veriyorum, "Ben bunları zaten biliyorum." demem. İhtiyacım var ne olur. O'nu anlat bana. Her şeyi O'nun yarattığını söyle bana. Küçücük bir mikrobu da, galaksileri de. Kışlarında Lada marka arabamla karlı yollarından geçerdim o soğuk insanlı soğuk şehrin. Çok güzeldi sağdan soldan akan kar manzaraları. Yazlarında, akşamüstleri, sivrisinek dolu ormanın kenarındaki nehrin kıyısına uğrardım. Arabanın içinden seyrederdim dakikalarca süren gün batımını. "İşte o karları, o ormanı, o nehri, o tatlı rengi ve o soğuk şehirde bazı sıcak insanları yaratan O'dur." de. Görüyorsun değil mi? 'Ne alâ*kası var şimdi mikrop, galaksi ve o şehrin manzaralarının; nereden nereye atlıyorsun.' demiyorum. Çünkü anlatmak istediğinin farkındayım. Mademki yaratan O'dur ve O her yerdedir, kaybettiklerine üzülme. Batan güneşi Büyükçekmece Gölü'yle denizin ortak manzarasında sana sunar demek istediğini biliyorum. Biliyor musun, zihnim epey kirli! Bir parça Firengi okudum da ondan. Bir şeye isim verince, onu açıkladığını sanan nesildenim! Neden uçmuyorum? Yerçekimi var. Peki, neden yere yapışmıyorum? Çünkü yerçekimi ivmesi 9,8. Yani yapıştıracak kadar kuvvetli değil. Neden bir gece, bir gündüz oluyor? Dünya kendi ekseni etrafında dönüyor da ondan. Biliyor musun, eskiler Güneş'i Dünya etrafında döner zannederlermiş. Oysa şu anda ertesi gün saat kaçta Güneş'in doğacağını bile biliyoruz. Görüyorsun değil mi? Her şeyi ne güzel açıkladım. Sana bir şey söyleyeyim mi? Yağmur da olmasa, maalesef O'nu pek hatırlamayacağım. Yağmurun vakti takvimlerde yok ya. Ama onun da "bilimsel" izahını yaparım istersen. Yalnız sakın isteme. Bıktım arka ayaksız sandalyeleri arka arkaya dizip daire çizmekten. Bana bütün sebepleri O'nun yarattığını söyle. Biraz anlayabileceğim dilden olsun. Dedim ya, zihnim kirli. De ki, şu ân yazdığın klavye 'Ctrl C'ye basarsan işaretlediğin şeyi kopyalar, 'Ctrl V'ye bastığında ise, kopyaladığını istediğin yere yapıştırır. Çünkü bu programı yapan firma bu kuralı koymuş de. Yani işi yapan kuralın kendisi değil, kuralı koyandır. İşte enerjiyi asıl koruyan enerjinin korunum kanunu değil, o kanunu koyandır de. Yanlış çıkarımlar yapmama izin verme bu noktada aman. Bilgisayar programını yazan bir kere yazar ve sonra karışmaz. Artık o program iş görür. Yaratılışı bu şekil algılamamalıyım. Bir de delil göster bana. O zaman daha iyi anlarım. Bilgisayarda aynı font ve aynı puntoda herkesin yazdığı aynıdır, ama kâinatta birbirinin aynısı hiçbir şey yoktur de. Bütün çocuklar aynı kurala bağlı şekilde doğar; ama hepsi birbirinden farklıdır de. Demek ki her şey çizgi film kareleri gibi O'nun tarafından yeniden yaratılmaktadır. Zihnim yoruldu. Bu kadar mantık yürütmek yeter. Dinlendir biraz beni. Al beni götür bir hikâyecik içine: "Denizdeki bir teknede tek başına bulunan bir adam denizin tertemiz sularına bakınca hayretle şunu söyler kendi kendine: Biz evlerimizi, sokaklarımızı o kadar gayret etmemize rağmen bu kadar temiz tutamıyoruz. Hattâ denizlerin bile bize bakan yerleri pislik içinde. Oysa içinde bu kadar canlı yaşayan deniz tertemiz. Cenab-ı Hakk'ın Kuddüs ismini tefekkür eder o ân. İkindiye doğru hava kararır. Göğü kaplayan bulutların haber verdiği fırtına korkutur adamı. Rezzak isminin tecellisiyle, derinliklerde küçük bir balığa rızkının sunulduğu ânda yüzlerce metre yukarıda, okyanusun dev dalgalarında Cebbar ismi tecelli etmektedir. Hakîm ve Alîm Allah'ın yarattığı sebepler dünyasında dalgalar tekneyi parçalar. Adam azgın dalgalar içinde teknenin bir parçasına tutunur. Birden aklına Semi' olan Allah gelir. Başlar duaya: 'Ya Basîr! Hâlimi görüyorsun. Beni bu azgın dalgalardan koru.' Rahîm Zât yetişir imdada. Kendinden geçen adam gözlerini açtığında kendini emin bir adada emniyet içinde bulur. Şükreder Rahman Rabb'ine." İşte tam bu noktada, evet evet tam bu noktada bana Yunan mitolojisinin hatasını söyle. Bana bütün bu işlerin farklı farklı tanrılar tarafından yapılamayacağını, bütün bunların Kuddüs, Rezzak, Cebbar, Hakîm, Semi', Basîr, Rahîm ve Rahmân olan Allah'tan (cc) olduğunu söyle ve bu yüzden her şeyin bu kadar düzenli gittiğini uzun uzun anlat. "Bir köyde iki muhtar olmaz, olsa karışıklık olur." hakikatinden bahset. Hatırlar mısın o kavmi? Hani zamanlarının dev teknolojisi eziyordu da onları, Rabb'im asâlı elçisiyle kurtarmıştı. Ne yapıyor onlar şimdi. Dev bir teknolojiyle ezmiyorlar mı bir kavmi. Peki, ezilen kavim nasıl? Ezenler, "Biraz dinlenelim!" deyince, ikiye bölünüp taht sandıkları bir tabure için yemiyorlar mı birbirlerini. Ülkelerini doğu ve batı diye paylaşsalar, doğuda ve batıda bulmazlar mı yine bir ayrılık sebebi ve bölmezler mi her iki yanı kuzey ve güney diye. Allah razı olsun arkadaş. Cezbeye getirdin beni. Vecd hâlindeyim şu ân. Ne o! Beğenmedin mi hâlimi. Bu nasıl vecd diyorsun değil mi? Tabiî, sen rahatsın. Şanlı mazi desenli bir giysi örtüyor bütün bedenini. Göğsün berrak bir su, kalbin pürüzsüz ayna. Göğsüne ışınlar hep dik geliyor ve dolayısıyla kırılmıyor hiç biri. Elbette anlayamazsın benim bu hüzünlü vecdimi. | |
Konu Sahibi Hazan Mevsimi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Sevginin Üç Dili | Makale ve Köşe Yazıları | su damlası | 2 | 2218 | 16 Mart 2010 18:30 |
Akıllı anneler medyadan daha güçlüdür | Çocuk ve Aile Sağlığı | Nesli_Nur | 2 | 2088 | 16 Mart 2010 18:25 |
Kur'an Açısından Sömürü ve Sömürgeciler | Kur'ân-ı Kerim Genel | Hazan Mevsimi | 0 | 2294 | 16 Mart 2010 00:59 |
Zor İnsanlarla Diyalog Nasıl Kurulur? | Bilgi Dağarcığı | GÖKCEN_AZRA | 6 | 3774 | 06 Mart 2010 18:27 |
Tüketerek Tükenenlerden Olmamak İçin | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Hazan Mevsimi | 0 | 1453 | 04 Mart 2010 18:17 |
03 Ocak 2010, 00:20 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: Hüzünlü Vecd
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Mehmet Akif Ersoy Duyarlılığın gerektiği her ortamda İnsanın harekete geçmesi lazım iken beklemek ile zaman kaybından başka bir şey elde edilmiyor..... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hüzünlü Dualarım Vardı Benim!... | su damlası | Dua Bölümü | 5 | 16 Ekim 2023 23:59 |
Bu Hüzünlü Halinin Sebebi miyim & Medineweb | Mihrinaz | İlahiler/Ezgiler | 2 | 19 Temmuz 2022 00:41 |
Hüzünlü Pencere | Allahın kulu_ | Forum Oyunları | 8 | 13 Ocak 2015 20:32 |
<< Bir Hüzünlü Veda >> | su damlası | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 27 Mayıs 2014 22:19 |
Ey hüzünlü kalbime sürur zerk eden Son Yaprak…/MUstafa Cilasun | Mustafa CİLASUN | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 23 Ağustos 2013 23:38 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|