Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi:  03Haziran 2011 (16:15), Konuya Son Cevap : 19Haziran 2022 (15:48). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen Medineweb
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 03Haziran 2011, 16:15   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ağustosta Balta Kesmez Buz Olduk

Ağustosta Balta Kesmez Buz Olduk

Bir kutup ayısı öyküsü vardır şöyle:
Yavru kutup ayısı annesine sokulur ve sorar:
- Anne senin annen de kutup ayısı mıydı?
- Evet yavrucuğum.
- Peki onun annesi?
- Evet yavrucuğum.
- Peki anne babamın annesi babası da kutup ayısı mıydı?
- Evet yavrum.
- Peki onların anne babası da mı?
- Evet yavrum. Nedir bu merak niye soruyorsun? Bizim sülalemiz binlerce yıldır kutup ayısıdır.
Yavru kutup ayısı biraz daha sokulur annesine ve der ki:
- Ama anne üşüyorum!

İklimden üşümekten mevsimden "mevsimlerin insana yaptığı fenalıklardan" ne zaman söz açılsa yavru kutup ayısı sorularıyla "ama anne..." deyişiyle "üşüyorum" vurgusuyla gelir oturur karşıma.
Her fırsatta herkese bu sevimli öyküden söz etmekten kendimi alamam.
Üşüyoruz ve sebepsiz sanıyoruz üşümelerimizi.
Vakt-i evvelde yalnız üşürdük. Şimdi topluca üşüyoruz. Bahara rağmen üşüyoruz. Nisan bile üşütüyor.
Ellerimiz eldivenlerimiz kar başlıklarımız bile üşüyor.
Paylaşsaydık mevsimleri iklimleri kalın bir çizgi çekmeseydik "öteki"yle aramıza üşümezdik.

Kalın bir duvar örmeseydik soluğumuz yeterdi hepimizi ısıtmaya.
Lakin ötekinden kendimizi sorumlu saymadık.

Canımız yanıncaya kadar feryat etmedik etmiyoruz.
Çığlıklar şikayetler itirazlar çoğaldı bakın.
Hem üşüdük hem oksijensiz kaldık birlikte.
Birlikte; yani ben sen öteki...
Peki ama kendi evimizde kendi yurdumuzda kendi yuvamızda niye üşüyoruz.
Belki de yanlış sorular üşütüyor kim bilir.
Yanlış sorulara bulduğumuz yanlış cevaplar üşütüyor olmasın.
Doğru soru "niye üşüyoruz?" olmalıydı.
Oysa yanlış soru yanlış cevaba bizi mecbur bırakıyor.
Doğru cevap doğru sorunun içinde. Doğru soru ise yanıbaşımızda.Ama yitiğimizi yitirdiğimiz yerde aramıyoruz; insanız işte!
İnsanız unutuyoruz. Teşekkür etmiyoruz kendi hakkımız görüyoruz iyiliği.
Şükretmiyoruz tabii hakkımız görüyoruz nimeti.
Padişahın ziyafetinde garsona teşekkür ediyoruz da padişaha teşekkür etmiyoruz.

İnsanız sıkılıyoruz arada bir üşüyoruz.
Sıcacık bir merhabada teselli arıyoruz. Sıcacık bir merhaba arıyoruz ısınmak için.
Dün bir merhabanın bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardı. Dile kolay kırk yıl!.. Ya şimdi?
Şimdi üşüyoruz merhabasız kahvesiz köpüksüz üşütüyoruz.

Dün eller kalbin üzerine konur ve cemaate rahmet dilenirdi. Şöyle:
- Selamün aleyküm rastgele. Ya da:
- Selamün aleyküm bereketli olsun.
- Ve aleyküm selam merhaba!
- Merhaba cemaate rahmet.
"Siftah senden bereket Allah 'tan"dı ticaret sabahının ilk sözü.
"Allah bereket versin"di son söz. "Bereketini gör"dü karşılığı.
Ne hoş ne muhteşem gelenekti. Bir yerlerde yaşıyor mudur şimdi? Yaşıyordur kim bilir.
Sıcak bir merhaba: "Benden size zarar gelmez emin olun benden" anlamındaydı.
Karşı merhabanın anlamı da aynı: "Sen de bizden emin ol."
Vakt-i evvelde "merhabamız vardır" sözü "güvenilir insandır" anlamınaydı.
Ve her güzel temenninin her özel duanın ardından "ecmain" denirdi.
"Ecmain" yani: "cümlemiz."
"Ecmain" "Ümmet-i Muhammed"ti.
Biz bıraktık ecmain de bizi bıraktı. Güzel temenniler özel dualar da.
Dilimizi dönüştürdük ecmain çevremiz oldu. Çevremiz yani müşterimiz.
Velinimetimiz.Ama bakın nasıl da bizi yalnız bırakıyor çevremiz müşterimiz velinimetimiz.
Söz senet olmaktan çıkınca merhabalar aşınıyor. Çekler senetler dönüyor.
Önce içi boşalıyor merhabanın ardından kesiliyor bıçak gibi.
Öyle ya karşılıksız merhabayı kim ne yapsın? Öyle ya esas kriz bu değil mi?
Dostsuz merhabasız kalınca krize giriyor üşüyoruz.

"Ağustosta balta kesmez buz" oluyoruz.
Kimseye içimizi açamıyor sırrımızı paylaşamıyoruz.
Saçaksız sığınaksız şemsiyesiz korunaksız kalıyoruz.
İçimize dışımıza kapanıyoruz kimse çözemiyor şifremizi. Kimseyi çözemiyoruz.
***
İnsanız yoksullaşıyor yalnızlaşıyoruz.
"Teselliden nasibim yok hazan ağlar baharımda" oluyoruz. İnsanız işte.
Modern zamanlardayız. Rekabet çağındayız. Tüketici ve üreticiyiz.
Eski yalın dünyamızdaki yalın sözler yetmiyor teselliye.
"Bir elin verdiğini ötekinden gizleme" ilkesi yerini bir elin verdiğini bütün eller alkışlayacak şartına bıraktı.
Teşhir ve reklam çağındayız. Herkes her şeyin bilinmesini istiyor; herkes her şeyin.
"Sırrını sır edene aşk olsun/ sırrını faş edene yuh!" demiş Mevlâna.
Ama çağdaş medeniyet "mahremiyet"i yollara döktü "sır" fâş oldu.
Eski yalın cümleler dar geliyor dünyamıza. Denizler havalar karalar dar geliyor arzumuza.
Borsa repo tefeci banker çağında "çok söz yalansız çok mal haramsız olmaz" sözü demode artık.
Doğrudur "Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştayız" Akşemseddin'in yaşına erenler de var aramızda ama biz peynir gemisini karada yürütüyoruz. Hem sözle yürütüyoruz. Anadoluhisarı'ndan Rumelihisarı'na oradan Haliç'e... İthalat ihracat yapıyoruz
Export import ticaret.

Güçlü daha güçlü olmamız öğütleniyor sürekli. Öğütlenmiyor emrediliyor.
- Peki nedenmiş o?
- Çünkü daha güçlü olacağız ki daha güçlü olalım.
"Mutlaka izleyin" "mutlaka alın" "mutlaka biriktirin" "sakın kaçırmayın" direktifleri alıyoruz her gün her an.
Melek değiliz etkileniyoruz "mutlaka" değilse de izliyor alıyoruz.
Alıyor izliyor biriktiriyoruz. Peki niye? Güçlü olalım diye.
Alttan ve üstten ısıtmalı apartmanlarımızda villalarımızda Hz. Ebubekir'in cömertliğinden söz ediyoruz.
Böyle yapıyoruz sonra da üşüyoruz.
Üşürüz tabii. İki yanlı zatürree tüberküloz bile oluruz.
"Selamı yaymakla" emr olunduk ki yeryüzü üşümesin...

ALİŞAN GENÇ..

Mihrinaz beğendi.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar nurşen35 87 33474 23 Mayıs 2015 21:53
Gülmek isteyenler tıklasın :))) Videolar/Slaytlar Kara Kartal 3 4075 10 Mayıs 2015 16:16
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar İslami Haberler Medineweb 0 2730 10 Mayıs 2015 16:13
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' Ayın Üyesi 9Esra 13 8956 30 Nisan 2015 14:29
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor Tefsir Çalışmaları Medineweb 0 3329 19 Nisan 2015 15:45

Alt 06 Ocak 2019, 12:08   Mesaj No:2
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.707
Konular: 1315
Beğenildi:12524
Beğendi:9250
Takdirleri:28524
Takdir Et:
Standart

İnsanız yoksullaşıyor yalnızlaşıyoruz.
"Teselliden nasibim yok hazan ağlar baharımda" oluyoruz. İnsanız işte.
Modern zamanlardayız. Rekabet çağındayız. Tüketici ve üreticiyiz.
Eski yalın dünyamızdaki yalın sözler yetmiyor teselliye.
"Bir elin verdiğini ötekinden gizleme" ilkesi yerini bir elin verdiğini bütün eller alkışlayacak şartına bıraktı.
Teşhir ve reklam çağındayız. Herkes her şeyin bilinmesini istiyor; herkes her şeyin.
"Sırrını sır edene aşk olsun/ sırrını faş edene yuh!" demiş Mevlâna.
Ama çağdaş medeniyet "mahremiyet"i yollara döktü "sır" fâş oldu.
Eski yalın cümleler dar geliyor dünyamıza. Denizler havalar karalar dar geliyor arzumuza.
Borsa repo tefeci banker çağında "çok söz yalansız çok mal haramsız olmaz" sözü demode artık.
Doğrudur "Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştayız" Akşemseddin'in yaşına erenler de var aramızda ama biz peynir gemisini karada yürütüyoruz. Hem sözle yürütüyoruz. Anadoluhisarı'ndan Rumelihisarı'na oradan Haliç'e... İthalat ihracat yapıyoruz
Export import ticaret.

Güçlü daha güçlü olmamız öğütleniyor sürekli. Öğütlenmiyor emrediliyor.
- Peki nedenmiş o?
- Çünkü daha güçlü olacağız ki daha güçlü olalım.
"Mutlaka izleyin" "mutlaka alın" "mutlaka biriktirin" "sakın kaçırmayın" direktifleri alıyoruz her gün her an.
Melek değiliz etkileniyoruz "mutlaka" değilse de izliyor alıyoruz.
Alıyor izliyor biriktiriyoruz. Peki niye? Güçlü olalım diye.
Alttan ve üstten ısıtmalı apartmanlarımızda villalarımızda Hz. Ebubekir'in cömertliğinden söz ediyoruz.
Böyle yapıyoruz sonra da üşüyoruz.
Üşürüz tabii. İki yanlı zatürree tüberküloz bile oluruz.
"Selamı yaymakla" emr olunduk ki yeryüzü üşümesin...
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Alt 19Haziran 2022, 15:48   Mesaj No:3
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.707
Konular: 1315
Beğenildi:12524
Beğendi:9250
Takdirleri:28524
Takdir Et:
Standart

Cereyanda kalmışız çarpıldık haliyle
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
NE İDİK NE OLDUK ? FECR Serbest Kürsü 4 24 Kasım 2022 22:17
El olduk efendim ziyan olduk ziyadesiyle Kara Kartal Fon Müzikleri 0 30 Mayıs 2022 11:00
Bir İp, Bir Balta ve Bir Kur'an-ı Kerim ali70 Tebessüm-Mizah Alanı 2 12 Şubat 2015 13:33
Olduk da olduk:) AŞK'ÜL İSLAM Fıkralar-Hikayeler 38 11Haziran 2009 15:29
Kılıç Bir Gün Kesmez Olursa akgün Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler 0 31 Ekim 2008 00:52

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.