|
Konu Kimliği: Konu Sahibi FECR,Açılış Tarihi: 17 Mayıs 2012 (09:34), Konuya Son Cevap : 17 Mayıs 2012 (11:47). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
17 Mayıs 2012, 09:34 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Utanmayı Unuttuk Utanmayı Unuttuk Utanmayı Unuttuk İlk defa itiraf ediyorum, çocukluğumun geçtiği evde mutfağımızın arka penceresi arkada oturan komşumuza bakardı. Bir yaz, komşumuz evini üç aylığına İstanbul’dan gelen akrabalarına bırakıp gitti. Ben o zaman İstanbul’u çocuk aklımla o kadar büyük görüyordum ki İstanbul’dan gelmek benim için uzaydan gelmek gibi bir şeydi... Meraklıydım ve çaktırmadan yeni gelen komşularımızı ara sıra tülün arkasından seyrediyordum... O zamanlar çocuk kalbimde iyi bir şey olmadığını hissederek kaçamak seyirlerle ve suçluluk duygusuyla karışık bir halde hemen camın önünden çekilirdim... Ne giydiklerini, ne yediklerini merak ederdik. Hayatlarını bahçede yaşadıklarından ve hayli gürültülü olduklarından, bir dizi seyreder gibi üç ay boyunca seyrederken, kaçamak bakışlarla vicdanımız arasında gidip geldiğimi hatırlıyorum... Şimdiyse geldiğimiz noktada facebook adı verilen gözetleme kulemizde arkadaş olarak tıkladığımız herkesin hayatını yirmi dört saat gözetliyoruz da hiç birimizin vicdanı rahatsız olmuyor. Yeni doğan bebekleri, anne-babalarından hemen sonra facebook penceresinde görmek mümkün. Dünyaya açılıyorlar hemen. Ve arkasından bir sürü tıklanma, beğenme... Yirmi dört saat içinde bebek meşhur oluveriyor. Düğün resimleri, nişan resimleri, piknik resimleri avaz avaz “Bakın biz ne kadar da mutluyuz!” diye bağırıyorlar. Ve kendilerini beğenecekleri bekliyorlar. Onay bekleyen ve onay bekleyerek varoluşunu gerçekleştirme çabası sergileyen zavallı insanlara gönüllü olarak dönüşmekteyiz. Herkes benliğini paketleyip sanal pazarda insanların beğenisine sunmakla meşgul... Narsizm alabildiğine körüklenirken, herkes kendi benliğini tavaf etmeye ve karşılıklı olarak da diğer benlikleri bir alışveriş cinsinden onaylamayı alışkanlığa hatta bağımlılığa kadar götürmüş durumda. Geçende dedesini kaybetmiş bir gencin dedemi kaybettim üzgünüm ibaresinin altındaki beğen butonu onun üstünde tıklanmıştı. Şimdi beğenenlere sormak lazım: Neyi beğendiniz acaba? Dedenin ölmesini mi, durumunu mu, üzgün oluşunu mu? Duygusunu herkesle paylaşmasını mı? Ben bulamadım cevabı, belki siz bulursunuz... Bir danışanım sinir krizi içinde eşinden bahsediyordu, “Hafta sonunu nasıl geçirdiniz?” soruma karşılık: “Nasıl olacak? Evet, bir yere gittik gitmesine ama birlikte olmamıza rağmen birlikte değildik! Çünkü eşim elinde cep telefonuyla gördüğü çiçeğin resmini “Face”ye yükleyip gelen tıklara bakmaktan, yediğimiz yemeğin resmini çekip “Twitter”de paylaşmaktan, gerçekten bizimle olamadı!” diye yakınıyordu. Nasıl hissettiğimizin nasıl gördüğümüzün, nasıl lezzet aldığımızın bir önemi kalmadı. Çünkü odak noktamız yaşamak ve anlamlandırmak değil! Yaşar gibi yapmak ve başkalarına göstermenin getirdiği narsist oyalanmayı yaşamak. Herkes göstermekle bu kadar meşgulken kim seyredecek acaba? Bir çocuk resim yaptığında veya oyun hamuruyla bir şey ürettiğinde nasıl koşarak annesine göstermeye getirir, annesinin onayını beklerse ve annesinin onayını alamadığında mutsuz olursa, bugünün insanları da benzer şekilde sanal dünyadaki sanal bakışların beğen butonuyla tıklanarak onaylanmasının arayışına kaptırmış gidiyorlar. Çocukluğun doğal ve aşılması gereken bu sürecini hala devam ettirmeye çalışmak, bir büyümemişlik durumudur ayrıca. “Ben şuradayım, ben buradayım... Ben şunu yiyorum... Köpeğim kedinin peşinden koştu... Şimdi aksırdım...” gibi boş gevezeliklerden bahsedenlere soruyorum: Bana ne? Paylaşacaksanız gerçekten değerli olanı paylaşın, kendinizi değil. Bir hakikati paylaşın mesela. Bir düşünceyi ama önce kendiniz için hissedin, kendiniz için düşünün. Başkalarıyla paylaşmış olmak için değil. Parmak uçlarında yaşayan sanal ortamlara bakmadan, beğenen sayısını veya kimin ne paylaştığını öğrenemeden uyuyamayan takıntılı insanların sayısı her geçen gün artmakta. Gün içinde Facebook’a baktığınız kadar, eşlerinizin ve çocuklarınızın yüzlerine baksaydınız daha keyifli insanlar olurdunuz şüphesiz. Beğen butonuyla yalancı onaylamaları bırakıp, gerçek dünyadaki sevdiklerinizin gerçek edimlerini onaylasaydınız daha mutlu olurdunuz inanın. Sonuç olarak diyebilirim ki Her halimizi ortada yaşıyoruz. Ve karşımızdakileri görmediğimizde sınırları daha da ileriye götürebiliyoruz. Her şeyin ifşa edilmesi, her yapılanın anında ortaya dökülmesi, yakın gelecekte ne türden ruhsal hastalıklara neden olacak, kestirmek zor değil! Paylaşmanın anlamının kaybolduğu, utanmanın utancından kaybolduğu günlere kalmadan kendimizi sorgulamanın zamanı gelmiştir diye düşünmekteyim... Nazlı Özburun / Aile Terapisti
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
Konu Sahibi FECR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Eskiden Hayat Daha Güzeldi... | Gönülden Dökülen Nağmeler | FECR | 0 | 86 | 12 Ekim 2024 10:01 |
Prof. Dr. Mehmet Görmez'den Önemli Açıklamalar | Muhtelif Konular | FECR | 0 | 121 | 07 Ekim 2024 20:33 |
Müslüman Bir Toplumu Çökertmek İstiyorsanız | Muhtelif Konular | FECR | 0 | 99 | 23 Eylül 2024 11:06 |
Şehit Haniye İçin Ezgi | MultiMedya-İzleme Vb | Esma_Nur | 1 | 117 | 03 Ağustos 2024 22:38 |
NELERİ BİLMELİYİZ? | Kur'ân-ı Kerim Genel | FECR | 0 | 161 | 01 Ağustos 2024 17:31 |
17 Mayıs 2012, 11:47 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: Utanmayı Unuttuk
HOCAM ÖNCELİKLE DİYORUM İHTİYAÇ OLAN BİR KONUYU GÜNDEME GETİRDİĞİNİZ İÇİN... UFAK BİR EKLEME YAPMAK İSTERİM. Utanma duygusu imandandır. İnsana sınır koyan ve kurallara bağlayan imandır.Utanma duygusu insanın kalitesini gösterir.Rahmetli Necip Fazıl “Pek yakında utanmaktan utanan bir nesil gelecektir” diyerek bu günleri kast etti sanıyorum.Öncelikle çocuklarımza şunu iyice öğretmemiz lazım utanma duygusu kötü bir şey değildir.Hatta ne mutlukii o evlada ,o ebeveyne bu dvirde utanabilme duygusu içerisindedir.Unutmayalım hayvanlarda utanma duygusu yoktur.Evladımız bize gelipde birilerinin yaptığı hayasızca bir hareketi anlatırken onlara söyliyeceğimz tek şey şudur'' Çocuğum madem onlar hayasızlık ettiler.Peki sen nçin bakışlarını çevirmedin dememiz lazım gelir die düşünürüm.HAYADA HAYIR VARDIR.
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Biz aşkı unuttuk Allah'ım. Hatırlatasın diyedir bu yakarış... | enderhafızım | Dua Bölümü | 1 | 19 Kasım 2023 22:55 |
Biz Bir Halkı Unuttuk Sevgilim...(K.Kentli) | MERVE DEMİR | Şiirler ve Şairler | 14 | 18 Mayıs 2021 01:15 |
..uNuTTuK... | su damlası | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 6 | 02 Ekim 2018 22:23 |
Ey Ağlamak unuttuk Seni.. | Emekdar Üye | Muhtelif Konular | 11 | 19 Ağustos 2014 17:29 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|