Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler

Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi:  20 Mart 2008 (20:28), Konuya Son Cevap : 20 Mart 2008 (20:28). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 20 Mart 2008, 20:28   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:17
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yer Altından Gelen İnilti...

Yer Altından Gelen İnilti...

Ben Rıza Dedemin dördüncü göbekten torunuyum. Hanımı dördüncü çocuğunu dünyaya getirirken vefat etmiş. Hanımı vefat ederken en büyük çocuğu on iki yaşında, en küçüğü ise bir haftalık bebekmiş.

Savaş ve kıtlık Osmanlı’yı kasıp kavurduğu dönem köyümüz de bu fakirlikten nasibini almış. Herkes çaresizlik içindeymiş.

Çuvalda un, fıçıda yağ, keletede bulgur yokmuş. Ahırda ineklerin yiyeceği saman ve yem yokmuş. Ülke gibi Gecek köyü de perişanmış. Bütün bu olumsuzluklar içinde hanımını da kaybedip dört çocuğu ile kalıveren Rıza dedem çaresiz kalmış; zira çocuklarına hem baba hem de anne olmak zorundaymış.
Bir gün köye gelen jandarma Rıza dedemi bularak eline bir pusula uzatmış.dedemin rengi atmış. Vatan için ölüme davetiye çıkmışken gidemem denir mi? Vatan tehlikede, Kur’an tehlikede, namus tehlikede; gidemem demek olur muydu hiç.
Daha öncekiler de gitmişlerdi ve dönmemişlerdi.
Şimdi sıra ondaydı.
Asker çağındaki bütün erkekler cephede olduğu için meydandaki erkeklerin en genci elli yaşındaymış. Genç, ihtiyar kucaklarında çocuklarıyla yiğitlerinden haber bekleyen anneler
Bir yiğidi daha şahadet yoluna uğurlamak üzere toplanmıştır. Dualar yapılır, aminler dilenir, gözyaşları akıtılır. Şehit adayı Rıza dede de uğurlanır.
Uğurlanmadan önce köyün ihtiyarlarından nur yüzlü mübarek imam, Rıza dedemin kulağına eğilerek: Molla Rıza, dört tane çocuğu kime bıraktın, deyince dedem titrek sesiyle ancakAllah’a diyebilmiş.
Başka kime bırakabilirdi ki? O’ndan daha emin kim olabilirdi ki?
Gözlerde yaş, dudaklarda titremeyle dedem, arkasına bakmadan gözden kaybolup gitmiş. Gidiş o gidiştir. Dönmez bir daha köyüne. O da öncekiler gibi toprağın bağrına düşmüş, şehit olmuştur.
Ömer dedem, kalan dört çocuktan birisi. Dört kardeşin çektiği çileleri ağlayarak anlatırdı. Çocukluğuma rağmen anlatılanları dinlerken dayanamaz ağlardım. Onlara, şehit Rıza dedemin kız kardeşi Ümmühan hala annelik yapmış
Bu sebeple çocukluğumdan beri ne zaman “Çanakkale” dense boğazıma bir şeyler düğümlenir. Kolay değil dedemle birlikte iki yüz elli bin vatan evladı toprağın bağrına düşmüş. On beş yaşındaki tüyü bitmemiş bahadırla, elli yaşındaki bahadırın mezarı yan yana duruyor. Tarihte eşi görülmemiş bir destan…
Bir gün, Yalova İmam Hatip Lisesi öğrencileriyle öğretmenleri Çanakkale’ye gezi yapacaklarını söyleyerek benim de katılmamı istediler, bu bulunmaz fırsatı değerlendirmek istedim.

Çanakkale’ye gidip, binlerce şehidimizin izine düşüp, gül kokularını arayacaktım. Rabbim bana büyük bir nimet bahşetmişti.
Gün geldi yola çıktık, yollar uzadıkça uzuyordu. Sonuçta Çanakkale’ye varıp feribot saatini beklemeye başladık. Feribot hareket etmişti, artık yol alıyorduk.
Feribotta Çanakkale Merkez Ortaokulu öğrencileri de vardı. Öğretmenlerinin onları karşıya pikniğe götürdüğünü öğrendik. Öğretmenleriyle tanıştık.
Hal hatır sorduktan sonra o yörenin insanı oldukları için kendilerinden savaş bölgesi hakkında bilgi istedik. Öğretmenlerden biri bilgi verirken sözünün bir yerinde rengi değişti. Anlattığı şeyler bizi de dünyamızdan başka diyarlara alıp götürmüştü. Tek başıma olsam rüya derdim, ama yanımda Selahaddin Güven Bey de anlatılanlara şahit olmuştu.
Öğretmen arkadaş, bazı kutsal gecelerde savaş bölgesinde yerin altından acı acı iniltiler geldiğini ve yöre halkının da o iniltileri hep duyduğunu söyledi.
Mübarek dedeciğim, seksen yıl olmuş, toprağın bağrına düşeli; bu inilti, bu figan nedendir. Niçin inleyip ağlıyorsun. Biliyorum canlarınızı vererek bıraktığınız emanete sahip çıkamadık.
Ne olur dedeciğim mahşerde yakamdan tutup da Rabbime benden şikâyette bulunma. Ben perişan halimle gelecek o günlerin korku ve endişesi işe zaten bizarım. Sen ölüme “Allahuekber!” diyerek koştun; ben ise ölümden konuşturmaz oldum.
__________________
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ben Sana Gül Diyemem Hz.Muhammed(s.a.v) Belgin 0 2468 29 Eylül 2009 10:25
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? Soru Cevap Arşivi Kara Kartal 21 11078 24 Eylül 2009 10:38
Mahşerde âzâlarımızın konuşması Soru Cevap Arşivi KuM TaNeSi 1 2680 17 Eylül 2009 16:06
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... Zekat-İnfak dua dilencisi 1 2293 17 Eylül 2009 10:56
Yaşlı kadınların tesettürü... Tesettür Konuları Belgin 0 2714 07 Eylül 2009 09:26

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Gözyaşları ile gelen tebessümler su damlası Şiirler ve Şairler 9 10 Mayıs 2024 09:43
Bazen, yarım altın bir tam altından kıymetlidir. EyMeN&TaLhA Çocuk ve Aile Sağlığı 1 16 Ocak 2014 20:53
Ölümle Gelen Pişmanlık YaŞuHa Muhtelif Konular 1 25 Ekim 2011 22:55
Ansızın Gelen Ölüm Yitiksevda Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader 1 24 Aralık 2010 00:16
Sevgiliden gelen her şey sevgilidir KuM TaNeSi Şiirler ve Şairler 1 07Haziran 2009 17:43

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.