|
Konu Kimliği: Konu Sahibi ahmetmeydani,Açılış Tarihi: 08 Nisan 2013 (16:09), Konuya Son Cevap : 02 Mayıs 2013 (11:37). Konuya 24 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
08 Nisan 2013, 16:09 | Mesaj No:1 |
Çeçenistanda Asrın Direnişi Çeçenistanda Asrın Direnişi Bu bir ahmetmeydani yapımıdır. Daha önce bazı sitelerde yayınlamış olduğum romanımı izin verirseniz burada da yayınlamak istiyorum. Fiemanillah. | |
Konu Sahibi ahmetmeydani 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Bolivya ABD’nin Yardım Kuruluşuna Kapı Gösterdi! | Bilgi Dağarcığı | 0 | 1432 | 02 Mayıs 2013 12:14 | |
Ağrı`daki kutlamada Hizbullah hedef alındı | Bilgi Dağarcığı | 0 | 1774 | 02 Mayıs 2013 12:01 | |
Myanmar`da İki camiye saldırı | İslami Haberler | 0 | 1639 | 02 Mayıs 2013 11:58 | |
Varsın Muhammedi Sevdayı Yazmasınlar | Serbest Kürsü | Allahın kulu_ | 1 | 1807 | 02 Mayıs 2013 11:52 |
Myanmar kutlu doğum | İslami Haberler | Allahın kulu_ | 28 | 11414 | 30 Nisan 2013 12:31 |
08 Nisan 2013, 16:11 | Mesaj No:2 |
Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi BİRİNCİ BÖLÜM Olga Rus Ordusu Özel Kuvvetlerde görev yapan bir casustur. Olga aslında çeçen bir ailenin kızıdır ve fakat küçükken komünist rejim tarafından kaçırılmış ve tam bir rus gibi yetiştirilmiştir. Çeçen-Rus savaşı patlak verdiğinde ise RÖKK (Rus Özel Kuvvetler Komu- tanlığı) Komutanı Albay İgor onu Çeçenistana gönderme kararı alır. İgor Olga'yı odasına çağırır. Olga odaya girer. İgor:-- Hoş geldin Olga, otur bakalım. Çeçenistanada ki durumumuzu biliyorsun. 500 kişiyle başa çıkamıyoruz. Bunları bu kadar kuvvetli kılan nedir anlamıyorum. Bir zaman- ların iki süper gücünden bir olan biz nasıl oluyor da bunlarla başa çıkamıyoruz. Neyse sana yeni bir görev veriyorum. Daha önceki görevleri nasıl başarıyla yerine getirdiysen bu görevi de başaracağına inanıyorum. Seni gizli görevle Çeçenistana göndereceğim. Adın da Meryem olacak. İşte bunlar da kimliklerin. Bu ihtiyacını giderecek olan para, bunlar da diğer evraklar. Sormak istediğin bir şey var mı? Olga:--Orada kiminle irtibata geçeceğim? İgor:--Orada bizim adamımız olan Olcayto ile irtibata geçeceksin. O da Çeçen asıllı ama bizim casusumuz. Olga:--Ne zaman yola çıkıyorum? İgor:--Bu gece dinlen, yarın sabah yola çıkacaksın. Olga:--Anlaşıldı, komutanım. Hoşçakalın. Olga odadadan çıkar. Komutan yardımcısı Sergei odaya girer ve İgor'a:--Komutanım! Olga bu işi becerebilecek mi? İgor:--Öyle umuyorum, ama başaramazsa da o kadar önemli değil. Sergei:--Neden Komutanım? İgor:--Sergei unutma ki Olga da bir Çeçen asıllı. Bu işi başarırsa bir taşla iki kuş vururuz. Yok başaramazsa bir taşla bir kuş vururuz. Sergei:--Nasıl yani Komutanım? İgor:--Aptal Sergei ben bu müslümanları iyi tanırım. Er ya da geç müslüman olduklarının farkına varıyorlar ve başımıza bela oluyorlar. Şimdi, şayet Olga- ya da asıl ismiyle Meryem- bu işi başaramazsa çeçenler tarafından öldürülür biz de kurtuluruz. Anladın mı aptal sergei? Sergei:--Anladım komutanım. Gerçekten çok zekisiniz. Bu arada RÖKK da görev yapmakta olan ve Çeçenlerin casusu olan Şamil (oradaki adıyla dimitri) Çeçen komutan Musab'a haber gönderir ve durumu kendisine etraflıcaizah eder. Şimdi şartlar eşittir. Bundan sonrası artık her iki tarafın maharetlerine bağlıdır. Burada yapılacak iki şey vardır. Ya Çeçen komutan Olga'yı tutuklar, konuşturur veöldürür ya da ona Müslüman olduğunu hatırlatır ve onun daha faydalı olmasını sağlayacaktır. BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU | |
08 Nisan 2013, 17:27 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi |
08 Nisan 2013, 21:24 | Mesaj No:4 |
Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi ıKıNCı BÖLÜM Ertesi Gün Moskova Karargahı Olga (ya da Meryem. biz bundan sonra ona Meryem diyeceğiz) komutanın odasına girer. --Komutanım, benim tam olarak görevim ne olacak, orada ne yapacağım? --Senin görevin asilerin komutanu Mus'ab hakkında bilgi almak olacak. Onun hakkında bilgi alırsak, diğerlerine de ulaşma şmkanına kavuşmuş olacağız. Ayrıca asilerin morallerini bozmak için elinden geleni yapacaksın. --Anladım Komutanım, ben hazırım. --Tamam Meryem, sana Svetlana ve 8 asker refakat edecek. ıyi şanslar dilerim. --Sağolun, komutanım, hoşçakalın. --Güle güle Meryem. Beni hayal kırıklığına uğratma. --Tamam komutanım. Bu Arada Çeçen Karargâhında --Komutanım, Moskovadaki adamımızdan haber var, "kuş kafesten uçmuş" diyor. --Tamam Hüseyin. Karargâhımıza bir rus casus geliyor, ama gelen Çeçen asıllı biri ama küçükkken ruslar tarafından kaçırılıp rus gibi yetiştirilmiş, şimdi bizim görevimiz hem ondan gelecek tehlikeleri bertaraf etmek ve hem de Bizinillah onun hidayetine vesile olmak. şimdi senin görevin Meryem'e göz kulak olmak, yalnız bu durumdan kimsenin haberi olmasın. Sadece onlara her şeyi her yerde konuşmamaları talimatını ver. --Anladım, komutanım. Bu Esnada Kafile... ıKıNCı BÖLÜMÜN SONU | |
09 Nisan 2013, 12:57 | Mesaj No:5 |
Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kafile yola çıkar. Diğer yollar güvenli olmadığından, Gürcistan üzerinden gidilecektir. Tabi haliyle Pankissi Vadisinden geçilmesi gerekmektedir. Kafile Gürcistan sınırına vardı. Oradaki işlemleri sınırda görevli RÖKK görevlisi hemen halletti ve kafile Gürcistan sınırından içeri girdi. Hava ve yol durumu gayet güzeldi, herhangibir olumsuzluk göze çarpmıyordu. Tabi kafilenin görüntüsü de sıradan vatandaş görüntüsü çiziyordu, ayrıca hangi milletten oldukları da anlaşılmıyordu. Diğer yandan daha önceki olaylardan sonra bu güzergâhta hiç bir olay da olmamıştı. Kafile olaysız olarak yol alıyordu. Yolculuk esnasında hiç kimse konuşmamıştı. Meryem boyuna düşünüyordu. İçinde tarif edemediği bir sıkıntı vardı. Epeyce bir müddet yol aldıktan sonra yeşilin bol olduğu bir yerde mola verip öğle yemeği yemişlerdi. Aslında kafiledeki herkeste bir huzursuzluk vardı. Herkes korkuyordu. Ama Meryem'in huzursuzluğu korkunun ötesinde bir şeydi. Yemeğin ardından toparlanıp yola koyulmuşlardı. Sarp dağlar bol virajlı yollarda gitmekten hepsi bitkin düşmüştü. Akşama doğru bir dağın eteğindeki düzlükte mola verme ve geceyi orada geçirme kararı almışlardı. Çadırları kurdular. Tam akşam ye- meği için hazırlık yapıyorlardı ki birden... ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜN SONU | |
09 Nisan 2013, 12:57 | Mesaj No:6 |
Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ...Birden bir gürültü kotu yukarıda. Yukarı doğru baktıklarında bir kayanın hızla aşağı doğru gelmekte olduğunu gördüler. Ve fakat kaçmaya fırsat bulamadan, kaya Meryem ve Svetlana'nın arasından geçti ve iki rus askerini altına alarak metrelerce sürükledi. Şaşkınlıkları geçince yaralıların olduğu yere koştular ama iki asker çoktan ölmüştü. Karargâhı arayarak durumu bildirdiler. Karargâhtan gelen talimat morallerini bozma- maları yönünde oldu. Ayrıca yolarına devam ederek görevi muhakkak ifa etmeleri istendi. Meryem'in yanında görevli olan rus askerleri onu gideceği yere kadar götürüp geri gele- ceklerdi. Tabi bu onların planıydı. Allah'ın planı ise elbetteki bambaşkaydı. Bu olay Meryem'i derinden etkilemişti. Pekala o kayanın altında kendisi de kalabilirdi. İlk defa ölümü düşündü. Öldüğü zaman neyle karşılaşacağını düşündü. İnsanlar ölünce gerçekten yok mu oluyorlardı. Yoksa kendisine şimdiye kadar öğretildiği gibi ölüm bir yokoluş muydu? Tabi ki Meryem bu soruların cevabını bilmiyordu. Bildiği tek şey, bu yolculuğa çıktığından beri tuhaf duygular içerisinde olduğuydu. Şimdilik bu duruma bir cevap bulamıyordu. Bu Esnada Çeçen Karargahında Komutan Mus'ab mücahitleri toplamıştı. Caharkale'deki rus karargahına bir baskın düzenleyeceklerdi. Planın ayrıntıları üzerinde görüşüyorlardı. Mus'ab:--Cemal sen iki kişi ile beraber doğu tarafından saldıracaksın. Ama ateş menziline girmeyeceksiniz. Şerif sen de yanına iki kişi al ve batı tarafından karargaha ateş et. Ahmet ile yanındakiler de güney yönünden saldıracaklar. Ben yanımdakilerle beraber karargahın arkasından saldıracağız. Unutmayın siz sadece hedef şaşırtacaksınız. Ve kesinlikle kimse ateş menziline girmeyecek. Anlaşıldı mı arkadaşlar? Mücahidler bir ağızdan:--Anlaşıldı komutanım! Mücahidler planladıkları gibi saldırıya geçtiler. Ruslar öğle uykusundaydı. Birden silah sesleri gelince hepsi paniğe kapıldı hatta bu kargaşada birbirlerini vuran bile oldu. Onlar durumu anlayana kadar Mus'ab ve yanındakiler ruslara öldürücü darbeyi vurmuştu bile. Bilanço ağırdı:75 rus ölmüştü. 150 kadar da yaralı vardı. Bu yaralıların çoğunun durumu ise ağırdı. Bu baskında mücahidler yüklü miktarda silah ve mühimmat da ele geçirmişti. Mücahidlerin keyfine diyecek yoktu. Hep bir ağızdan "Allah-u Ekber" diye tekbir getiriyor- lardı. Bu baskınlar rusları oldukça yıldırmıştı. Hemen hemen hepsi uyuşturucu kullanıyordu. Ve bu da mücahidlerin işine yarıyordu. Mus'ab:--Kardeşler! Alemlerin Rabbi olan Allah'a (cc) hamdolsun. Bu günümüz de epeyce verimli geçti. Allah'ın (cc) yardımı olmasa kesinlikle onlarla başa çıkmamız mümkün değil. Sakın ola ki Allah'ı (cc) hatırımızdan çıkarmayalım. Hendek ve Huneyn Gazvelerini unutma- yın ki. Hendek Gazvesinde müslümanlar emre itaatsizlik ettiğinden yenildiler. Huneyn de ise savaşın ilk bölümünde kendi güçlerine güvendiler ve mağlup olmakla yüz yüze geldi- ler ama ikinci bölümde ise Allah'ı (cc) hatırladıkları ve O'na güvendikleri için galip geldiler. Diğer Yandan Rus Kafilesi Rus kafilesi yola çıkmıştı. Ufak tefek bazı aksiliklerin dışında herhangi bir problemle kar- şılaşmamışlardı. Akşama doğru yine bir yerde konakladılar. Ama meydana gelen olay nedeni ile bu sefer düzlük bir yerde konaklamışlardı. Akşam yemeğini yemişlerdi. Bir süre havadan sudan ve başlarına gelen o olaydan bahsettikten sonra herkes........ DÖRDÜNCÜ BÖLÜMÜN SONU | |
10 Nisan 2013, 12:41 | Mesaj No:7 |
Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi BEŞİNCİ BÖLÜM ...Derin bir uykuya daldı. Epeyce meşakkatli bir yol katettikleri için nöbetçi hariç herkes hemen uyudu. Hatta nöbetçi bile uykuya daldı. Nöbetçi olmak onlar için sadece hayatta kalmak içindi ne de olsa. Ama müslüman için ise nöbetin apayrı bir yeri vardır. Müslüman lar "Allah için nöbet tutan gözlere cehennem ateşinin haram kılınıdığını" çok iyi biliyorlardı. Bu da müslüman ile kâfirler arasındaki başka bir fark. Meryem uykuya daldıktan sonra acaip bir rüya gördü. Rüyasında ak sakallı bir adam ve örtülü bir kadın herşeyin mükemmel olduğu, çeşit çeşit meyvelerin, pınarların, akarsuların türlü türlü kuşların öttüğü bir yerde bulunuyor ve Meryem'i yanlarına çağırıyorlardı. Diğer yanda ise ıgor içinde ateş yanan bir kuyunun içerisinde bir taraftan cayır cayır yanıyor, diğer yandan ise Meryem'in boğazına bir kement atmış onu da ateşe doğru sürüklüyordu. Meryem ıgor'un yanına gitmek istemiyor, o aksakallı adam ve kadından yardım istiyordu. Ancak onlar: "Biz sana yardım etmeye memur değiliz, çünkü sen o ateşteki adamın emrinde- sin ve onun dediklerini yapıyorsun. şayet onun emirlerine karşı gelirsen sana yardım ede- biliriz" diyorlardı. Meryem onlara kim olduklarını sorduğunda ise, onlar: "Biz senin,yıllar önce ruslar tarafından şEHıD edilen anne ve babanız" dediler. Meryem bir yandan avaz avaz bağırıyor, bir yandan da ıgor'un yanına gitmemek için direniyordu. ıgor'un içinde olduğu çukura bir kaç adım kalmıştı ki..... BEŞİNCİ BÖLÜMÜN SONU | |
11 Nisan 2013, 13:23 | Mesaj No:8 |
Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi ALTINCI BÖLÜM ...birden ip koptu, Meryem geriye doğru düştü, İgor ise ateş çukuruna gömüldü, hem de avaz avaz bağırarak. Meryem'in anne ve babası: "Kızım, sakın bu adamın dediklerini yapma, bu sefer kurtuldun ama, bir dahaki sefere kurtulacağından emin değiliz. Hem hayat her zaman ıfrsatlarla dolu değil." Meryem bağırarak uyandı. Uykudakilerin hepsi yataktan fırladı. Silahlarına sarıldılar, hepsi korkmuştu. Svetlana:" Ne oldu, ne var?" Meryem: "Yok bir şey, kabus gördüm, tamam geçti," dedi. Çeçen Karargâhında Mücahidler mayın döşeme hazırlığı yapıyorlardı. Son günlerde rus karargâhına epeyce araç gelip gidiyordu. Baskını haber almışlar ve buna misilleme yapma kararını vermişlerdi. Rusların direncini kırmak gerekiyordu. Komutan Mus'ab:--Yolun batı tarafını mayınlamamız gerekiyor, bunun için iki gönüllü lazım. Hüseyin ve Ahmet:--Tamam komutanım, biz gönüllüyüz, zaten çoktandır sıranın bize gelmesi- ni bekliyorduk. Emir buyurursanız hemen yola çıkmak istiyoruz. Komutan Mus'ab:--Tamam çocuklar, hemen hazırlığınızı yapın ve sabah olmadan bu işi bitirin. Mayın timi gerekli hazırlığı yaptı. Yanlarına yola döşeyecekleri patlayıcıları aldılar ve yola koyul- dular. Mücahidlerin karargâhı dağlık bir bölgedeydi, rus karargâhı ise onlardan daha aşağıda ve düzlük bir yerdeydi. Çok dikkatli olmaları gerekiyordu. Ayrıca herhangibir aydınlatma aracı kullan- ma imkanları da yoktu. En ufak bir işaret rusların dikkatini çekecek ve görevlerini yerine getireme- ye bileceklerdi. Böyle bir lüksleri ise yoktu. Yanlarına dağdan aşağı inmelerine yardımcı olacak gece görüş dürbünlerini aldılar. Bu dürbünleri rus karargâh baskınında ele geçirmişlerdi. Çok işlerine yarıyordu. Dikkatli bir şekilde aşağıya inmeye başladılar, bir kaç yerde kayma tehlikesi atlattılar ama Allah'ın yardımı sayesinde herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadan düzlüğe in- meyi başardılar. Rus karargâhının yakınından geçmeleri gerekiyordu ve çok dikkatli olmalıydılar. Karargâhın yanında bir dere yatağı vardı. Kışın suyun dolu olduğu dere yazın kuruyordu. Dere yatağına girdiler ve oradan yürümeye başladılar. Tam nöbetçi kulübesinin olduğu yere varmış- lardı ki... ALTINCI BÖLÜMÜN SONU | |
12 Nisan 2013, 12:45 | Mesaj No:9 |
Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi YEDİNCİ BÖLÜM ...Bekçi kulübesinin yanından geçerken, kulübeden konuşma seslerinin geldiğini duydular. Bu kötü bir durumdu. Şayet yakalanırlarsa muhakkak çatışmaya gireceklerdi, çatışmaya girmek ise patlayıcının yerleştirilememesi demekti. Çok zor bir durumdaydılar. Yapacakları tek şey nöbetçiyi bıçakla etkisiz hale getirmekti. Hüseyin kulübeye yaklaştı ve nöbetçinin sızdığını, o konuşma seslerinin uykusunda sayıklayan nöbetçiden geldiğini gördü ve rahat- ladı. Nöbetçiyi haklamasına gerek kalmamıştı. Nöbetçiyi haklamak daha büyük bir riskti. Çünkü devriye varsa nöbetçinin öldüğünü görecek ve hemen arama yapacaklardı. Hüseyin geri döndü ve Ahmat'e durumu bildirdi. Hemen yollarına devam ettiler. Epeyce bir müddet sonra patlayıcıyı yerleştirecekleri yere varmışlardı. Vakit kaybetmeden derhal patlayıcıyı yerleştirdiler. Bu seferki patlayıcı hatırı sayılır boyuttaydı. Düşmana epeyce zaiyat vere- bileceklerdi. Son kontrolleri yaptıktan sonra geriye döndüler. Nöbetçi kulübesinin yanından geçerken, nöbetçinin hâlâ uyumakta ve sayıklamakta olduğunu gördüler. Birbirlerine bakıp gülümsediler. Bir ara nöbetçiyi haklamayı düşündülerse de sonradan bu fikirle- rinden vazgeçtiler.Çünkü nöbetçi ölürse şayet,patlayıcının yerleştirildiğini tesbit etme ihtimali de olabilirdi. Ve dağı tırmanmaya başladılar. Epeyce bir müddet sonra karargâh'a vardıları. Komutana durumu anlattılar. Komutan ikisine de teşekkür etti ve duada bulundu. Artık yapılacak şey araçların geçeceği uygun bir zamanı beklemek ve patlayıcıyı patlatmaktı. Kafilede Son Durum Ertesi gün kahvaltıdan sonra yola koyuldular. Başından geçen olaylardan sonra, Meryem'in zihni allak bullak olmuştu. Hayal meyal bişeyler de hatırlamaya başlamıştı. Çok küçükken köy- leri baskına uğramıştı. Kadın, erkek,çocuk ve yaşlı demeden hemen hemen herkes katledilmişti. Meryem'de İlâhi Takdir gereği sağ kalmıştı. Daha dört yaşında olduğundan onu öldürmeyip yanlarına almışlardı. Daha sonra ise Meryem bir rus gibi yetiştirilmiş ve diğerlerine yaptıkları gibi onu da tehlikeli işlerde çalıştırmaya başlamışlardı. Bir çok arkadaşının ölüme gönderil- mesine bir anlam veremiyordu Meryem, ama şimdi ise bazı şeyleri daha iyi anlıyordu. Diğer yandan ise Çeçenlere karşı da kinle doldurulmuştu. Aklı karmakarışıktı. Meryem'in böyle düşün- celere daldığı bir sırada, birden......... YEDİNCİ BÖLÜMÜN SONU | |
13 Nisan 2013, 23:10 | Mesaj No:10 |
Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi SEKİZİNCİ BÖLÜM ...bir patlama sesi duyuldu, araba sağa sola savruldu. Herkes arabanın içine yattı. Silahla- rını hazırladı. O esnada araba sarsılarak durdu. Herkes etrafa baka baka aşağıya indi. Çok korkmuşlardı. Aşağıya indiklerinde patlamanın nedenini öğrenmekte gecşkmediler. Ön sol lastik patlamıştı. Derin bir nefes aldılar. Herkes birer bardak su içti. Şoku atlattıktan sonra, yedek lastiği söylene söylene taktılar ve yola koyuldular. Çeçen Karargâhında Ruslar son baskından sonra oldukça öfkeliydiler. Zaten kendi karargahlarından da hatırı sayılır bir fırça yemişlerdi. Karargâhlarından duydukları laflar yenilir yutulur cinsinden değildi. Bu da öfkelerini bir kat daha arttırmıştı. Ne yapıp edip bunun intikamını almalıydılar. Hemen bir plan yaptılar. Gece karanlık bastırınca saldırıya geçeceklerdi. Gece görüş özelliğine sahip helikopterler de saldırıya katılacaklardı. Zafer kesin gibiydi. Mücahidler sürekli rus karargâhını gözetim altında tutuyordu. Gözetlemeden sorumlu mücahid Komutan Mus'ab'a gelerek: --Komutanım, sanırım rus karargâhında fevkalade bir durum var. Dürbünle siz de bir baksanız iyi olur. "Tamam" dedi, Komutan Mus'ab ve dürbünün başına geçti. Ruslar hatırı sayılır bir mik- tarda mühimmatı bir yere yığıyorlardı. Ayrıca bazı askerlere de ekstradan silahlar veriliyordu. Savaş konusunda çok tecrübeli olan Komutan Mus'ab:--Kardeşlerim, dedi. Sanırım ruslar bu gece bize saldırıda bulunacaklar. Herkes görevlendirildiği yerde mevziye yatsın. Yanınıza alabileceğiniz kadar silah ve mühimmat alın. Ayrıca akşam namazını cemaatle kılacağımız gibi namazda kunut duası da yapacağız. Ve Rab'bimizden bizi muzaffer kılması için dua edeceğiz. Allah (cc) yâr ve yardımcımız olsun. Mücahidler: "Amiiiiiiiiiinnnnnnnnnnn" dediler. Komutan: " Herkes oldukça sessiz olsun, çünkü yüksek sesle tekbir getirirsek onların planlarının farkına vardığımızı anlayabilirler," dedi.Hemen herkes akşam yemeğini yedi. Akşam namazı da olmak üzereydi. Abdestlerini aldılar, namaza hazırlık yaptılar, ezanı bu sefer biraz daha kısık sesle okudular. Ve akşam namazına durdular. Komutan Mus'ab imamlık yapıyordu. Huşu içerisinde namazlarını kılıp Allah'a (cc) hulusi kalp ile dua ettikten sonra helalleşip mevziye gittiler ve rusları beklemeye başladılar. Tam o esnada.......... SEKİZİNCİ BÖLÜMÜN SONU | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Çizginin Direnişi Hanzala: Naci el Ali | Mihrinaz | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 25 Mayıs 2024 15:54 |
Asrın Kerbelasi Filistin.. | İslaminesil | Serbest Kürsü | 3 | 03 Kasım 2023 18:26 |
Asrın Hastalığı “Mealcilik | Esadullah | Kur'ân-ı Kerim Genel | 1 | 19 Şubat 2016 07:03 |
İşgalci direnişi yıldıramayacak | enderhafızım | Serbest Kürsü | 2 | 17 Kasım 2012 01:58 |
Asrın İmam'ı Seni Unutmadık/Unutmayacağız | Yitiksevda | Alimler(Rh) | 0 | 03Haziran 2012 17:43 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|