|
Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi: 16 Kasım 2012 (11:07), Konuya Son Cevap : 17 Kasım 2012 (01:58). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme: |
16 Kasım 2012, 11:07 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | İşgalci direnişi yıldıramayacak
İşgalci direnişi yıldıramayacak
Ahmet Varol - Yeni Akit 2012-11-16 İşgalci direnişi yıldıramayacak Siyonist işgal devletinin son haftalarda Gazze'ye yönelik saldırılarından kaynaklanan gerginlik 14 Kasım Çarşamba günü ikindi vakitlerinde Hamas'ın askerî kanadı durumundaki İzzettin Kassam Birlikleri'nin Gazze'deki genel komutanının vekili ve fiili komutanı 52 yaşındaki Ahmed Said Halil el-Ca'beri ile 28 yaşındaki yardımcısı Muhammed Hamid Subhi el-Hams'ın şehit edilmesiyle zirveye tırmandı. Biz de bugünkü ve müteakip yazımızda bu saldırılarla tırmanan gerginliği ve işgalci siyonistin yeniden bu saldırıları yoğunlaştırmasının arka planındaki stratejik hesapları tahlil etmeye çalışacağız. İşgal devleti bu saldırısında önemli bir şahsiyeti hedef alması sebebiyle Filistin direnişinin etkili bir karşılık verebileceğini hesap ettiğinden buna fırsat vermemek ve onu böyle bir şeye kalkışmaktan kaçınmaya zorlamak amacıyla söz konusu cinayetin hemen ardından yoğun bir saldırı temposu başlattığı gibi bir yandan da ateşli bir psikolojik savaş havası oluşturmak amacıyla büyük çaplı tehditlerde bulundu. O yüzden peş peşe gerçekleştirilen saldırılarda, el-Ca'beri ile yardımcısının şehit edilmesinden bizim bu yazıyı yazdığımız vakte kadar geçen süre içinde on üç kişi şehit olurken en az yüz otuz kişinin de yaralandığı bildirilmişti. Öncelikle işgalcinin saldırgan ve tehditçi tutumunun mücahitleri direnişten vazgeçiremediğini, tam aksine yoğun karşılık verdiklerini ve işgalci tarafında onun açısından basit sayılamayacak kriz yaşandığını burada vurgulamak istiyorum. Her şeyden önce işgalcilerin resmi açıklamalarına göre en az dört kişi hayatını kaybederken 35 kişi de yaralandı. Fakat bu bilgiler sadece siviller arasındaki zayiatı yansıtıyor. Oysa karşıt füze saldırılarında özellikle askerî hedeflerin vurulmasına çalışıldı ve birçoğunun isabet ettiği sanılıyor. Ancak siyonist işgalci kendi saldırılarının psikolojik savaş boyutunu önemsediği ve Filistin direnişine yönelik saldırılarını haklı gerekçelere dayandırma amaçlı malzemeleri öne çıkardığı için askerî kayıplarını gizlerken, sivil kayıplarını medyaya yansıtmaya özen gösteriyor. Bu yüzden gerçek kayıplarının ve bilhassa askerî mekanizmadaki zayiatın kamuoyuna açıklanan kayıplarının epey üstünde olması ihtimali yüksektir. Ayrıca siyonist işgalci bu kez gerçekleştirdiği saldırılarda önemli bir sürprizle karşılaşmıştır ki o da uluslararası alanda İsrail'in başkenti kabul edilen Tel Aviv'e kadar ulaşan Şafak 5 füzeleridir. Kassam mücahitleri bu füzelerin tamamen yerel imkânlarla, kendileri tarafından imal edildiğini ve 75 km. menzile sahip olduğunu açıkladı. İşgalcilerin Tel Aviv, Filistinlilerin Tellu'r-Rebi' adını verdiği şehir ise Filistin'in Akdeniz sahilinin orta kesiminde yer alır ki Gazze'den buraya ulaşan füze işgal devleti kontrolündeki toprakların yarısına ulaşabilecek niteliktedir. Kassam füzelerinin ilk kullanılmaya başlandığı tarihlerde Gazze sınırından itibaren 10-15 km. mesafedeki alan risk altında kabul ediliyordu. Dikkat edilirse işgal güçlerinin Komutan Ahmed el-Ca'beri'yi şehit eden saldırısından sonra sınırdan 40 km. kadar içeri giren bölgeler alarm durumuna geçirildi, bu mıntıkada okullar tatil edildi ve bu bölgede oturanların bir çoğu daha uzak mesafelere çekilmek amacıyla yollara döküldü. Tel Aviv'e kadar ulaşan füze sürprizi ise işgalci saldırganın endişesini artırdı. Bazıları direnişin bu savunma mekanizmasını basite alıyor ve önemsemiyorlar. Oysa işgalcilerin Çarşamba günü yoğunlaştırdıkları saldırılardan sonra yaşadıkları korku, telaş ve hareketlilik söz konusu mekanizmanın sanıldığı gibi basit olmadığını ortaya koymuştur. Daha önce bulundukları bölgelerdeki sığınaklara giren işgalcilerin bu kez füze menzilinden uzak yerlere kaçmayı tercih etmeleri de dikkat çekici bir durumdur. Ayrıca bir tarafta ölümü öldürmüş ve şehadeti ebedi saadete açılan kapı olarak gören kararlı mücahitlerin diğer tarafta ise ölümle yok olacağını düşündüklerinden ondan kurtulmak için ulaşamayacağı bir yerlere kaçmanın yollarını arayan birilerinin bulunmasından kaynaklanan farklılık var. Şehit edilen Ahmed el-Ca'beri'nin kim olduğu hakkındaki bilgilere ve siyonist işgalcinin neden bilerek mayına bastığı hakkındaki kanaatlerimize de inşallah müteakip yazımızda yer vereceğiz. |
Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
En Pratik Sağlık Bilgileri | Pratik / Faydalı Bilgiler | enderhafızım | 0 | 175 | 14 Ekim 2023 13:10 |
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... | Serbest Kürsü | su damlası | 3 | 2570 | 24 Kasım 2016 14:16 |
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2101 | 23 Kasım 2016 12:06 |
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... | İlahiler/Ezgiler | Esma_Nur | 1 | 2832 | 23 Kasım 2016 11:44 |
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2415 | 23 Kasım 2016 11:10 |
16 Kasım 2012, 11:47 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 | Cevap: İşgalci direnişi yıldıramayacak
Rabbimiz Taala yar ve yardımcıları olsun kardeşlerimizin, müslümanların da akıllanmasını nasip eylesin, ittihat olmayı nasip eylesin, boş işlerle değil asıl mavzuya odaklanmalarını nasip eylesin, aslında amacın KENDİSİ olduğu kanaatine varmayı nasip eylesin, birbirinin etini yemekten öteye gidemeyen, birbirinin ayıbını açığa vurmakta yarışan, uzlaşmadan çok didişmeyi seven müslüman kimliklere imanın nurunu bahşetsin inşaallah,....amin ya Mucip ya Muin vesselam veddua velmahabbe Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. (Al-i İmran Suresi, 103) Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46) |
17 Kasım 2012, 01:58 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | Cevap: İşgalci direnişi yıldıramayacak
Ahmet Varol - Yeni Akit 2012-11-17 Siyonistin Kan Nöbeti Uluslararası emperyalizm ve onun başını çeken ABD, işgalci siyonistin Gazze'ye yönelik vahşi saldırılarını geçmişte olduğu gibi "nefsi müdafaa" olarak nitelendirdi. Oysa olaylara vicdan penceresinden bakılırsa, vatanlarının işgal edilmiş olması, bugün hâlâ tapularını ellerinde bulundurdukları evlerinden ve topraklarından çıkarılmış olmaları sebebiyle işgalciye karşı savaş hakkına sahipken sürekli tehdit altında bulunduklarından nefsi müdafaa konumunda olanların da onlar olduğu görülür. Buna rağmen işgalci siyonistlerin geçtiğimiz Ekim ayının ikinci haftasında yoğunlaştırmaya başladıkları saldırılarına karşı sadece cevap niteliğinde saldırılar gerçekleştiren direnişçilerin Mısır'ın ara buluculuğu ile ateşkesi kabul ettikleri, sonrasında bozan tarafın yine siyonist işgal olduğu biliniyor. Ama siyonist işgalcinin sürekli arkasında duran ve onu her yönden destekleyen emperyalizmin olaylara vicdan penceresinden bakmasını beklemek de fazla iyimserlik olur. Filistin tarafının ateşkese riayet etmesine ve mevcut şartlarda tansiyonu yükseltmenin sadece Filistinliler değil siyonist işgalciler açısından da ağır bir maliyeti olacağının tahmin edilmesine rağmen işgalcinin yine de şiddeti tırmandırmasının ve direnişçiler tarafından önemli bir komutan ile yardımcısını hedef alarak zirveye çıkarmasının sebebi ise onun adeta bir uyuşturucu bağımlısı gibi kan nöbetine girmesidir. Çünkü emperyalizmin İslâm coğrafyasının stratejik bölgesine yerleştirdiği siyonist işgalci sürekli "öldürmezsen ölürsün" anlayışıyla yaşamakta ve bu yüzden belli aralıklarla kan nöbetine girmektedir. Onun bu bağımlılığı ise Filistin topraklarında varlığını sürdürmesinin bölgede istikrar ve güvenin sağlanmasının önünde sürekli engel oluşturacağını gösterir. Son dönemde yeniden kan nöbetine girmesinin muhtelif sebepleri var. Ancak bunlardan ikisi özellikle zikre değer, belirgin sebeplerdir. Birincisi erken seçim kararı alınmasıdır ki biz, Netanyahu yönetiminin Ekim ayı başlarında böyle bir karar alması üzerine "İşgalcide Seçim Filistin'de Felaket" başlıklı bir yazı yazarak alınan kararın Filistin halkı bilhassa Gazze açısından oluşturduğu riske dikkat çekmiştik. Zira siyonist işgalcinin seçim kampanyasında kullandığı malzeme Filistinlinin kanıdır. Bu da Filistin toprakları üzerinde oluşturulmuş olan siyonist toplumunun askeriyle siviliyle nasıl bir kimliğe sahip olduğunu ortaya koyması açısından düşündürücüdür. İkinci önemli sebep Arap dünyasındaki halk devrimleri, bilhassa Mısır'da işgalci siyonistin kapı bekçiliği yapan Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesi sonrasında bu ülkeye hâkim olan anlayışın Gazze'ye uygulanan ambargoyu etkisiz hale getirme amaçlı önemli adımlar atmasından işgalcinin duyduğu rahatsızlıktır. Atılan bu olumlu adımlar neticesinde Katar'ın Gazze'nin yeniden imarı projesini devreye sokması ve gerekli inşaat malzemelerinin bölgeye sokulması konusunda Mısır'la ittifak sağlanması, bilvesile Katar Emirinin ilk kez bir devlet başkanı düzeyinde ambargoyu yararak Gazze'yi ziyaret etmesi ambargonun artık etkisini kaybetmeye başladığı mesajları veriyordu. Bu arada 29 Kasım'da Filistin'in üyeliğinin BM'de tartışılacağı sırada Gazzeliler de Gazze'de uluslararası bir sempozyum düzenlemeyi ve dünyanın değişik ülkelerinden etkin şahsiyetleri bu sempozyum vesilesiyle orada bir araya getirmeyi planlıyorlardı. Ayrıca işgalcilerin dışarıdan yardım gemilerinin sokulmasını engelleme saldırılarına karşı ambargoyu içeriden kırma amacıyla Gazze limanından dışarıya gemi çıkarılması için çalışmalar başlatılmıştı. Bu yüzden işgalci siyonist, uyguladığı insanlık dışı ambargonun kırmızı çizgisini yeniden çizebilmek için yine insan kanına ihtiyaç duydu. Çünkü bu çizgileri hep insan kanıyla çiziyor. Ondan dolayı tekrar kan nöbetine girdi ve artık gözü hiç bir şeyi görmedi. Yapacağı saldırıların, akıtacağı kanın kendisine de ağır maliyeti olacağını hesaba katmadı. Zira gözünün önünü bir "bulut sütûnu" kapatmıştı ve o sütûnun arkasına takılarak ihtiyaç duyduğu kanı temin etmek amacıyla Gazzelilerin üzerine ateş yağmuru yağdırmaya başladı. Şehit edilen fedakâr komutan Ahmed el-Ca'beri hakkında ayrıntılı bilgi verebilmek için müstakil bir yazıya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Çizginin Direnişi Hanzala: Naci el Ali | Mihrinaz | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 25 Mayıs 2024 15:54 |
"Sözün Bitmediği An" 15 Temmuz Direnişi " Medineweb/Mihrinaz Çalışması | alperkara | 15 Temmuz | 3 | 15 Temmuz 2019 03:03 |
Çeçenistanda Asrın Direnişi | ahmetmeydani | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 24 | 02 Mayıs 2013 11:37 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|