|
Konu Kimliği: Konu Sahibi nurşen35,Açılış Tarihi: 27 Mart 2020 (00:02), Konuya Son Cevap : 28 Mart 2020 (16:35). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
27 Mart 2020, 00:02 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | Seni Buraya Bizim Amellerimiz Getirdi Seni Buraya Bizim Amellerimiz Getirdi Moğol İmparatorluğunun kurucusu Cengiz Han’ın torunu Hülagu 1258 tarihinde Bağdat’a girerek Abbasi Halifesi Mutasım’ı keçeye sarıp Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Şehirde katliamlara başlar ve şehri yağmalar. Kadın, yaşlı, çocuk, hamile demeden bazı kaynaklara göre 200.000, bazılarına göre de 400.000 kişiyi katleder. Cami, hastane, saray ve benzeri ne varsa hepsini yok eder. Milyonlarca dini ve ilmi eserin büyük bir kısmını Dicle Nehrine attırır. Hülagu’nun zalimliğini anlatmak için Dicle’nin günlerce kan ve mürekkep aktığı söylenir. Hülagu o beldenin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir. Kimse, Hülagu tarafından öldürülmek korkusuyla bu davete icabet etmek istemez. Zamanın genç âlimlerinden Kadıhan daveti kabul edeceğini söyler. Kadıhan, ufak tefek tıfıl bir gençtir. Daha sakalı bile çıkmamıştır. Kadıhan, Hülagu ile görüşmek için kendisine bir deve, bir keçi ve bir de horoz verilmesini ister. Kadıhan, hayvanlarla birlikte çadıra varır. Hayvanları çadırın dışında bırakarak içeriye girer ve kendisini tanıtır. Hülagu, genci tepeden tırnağa süzer ve “Bana göndermek için bula bula seni mi buldular. Gönderecek başka birini bulamadılar mı?” diye sorar. Kadıhan gayet sakin bir şekilde; “Görüşmek için iri yarı, boylu poslu birini istiyorsan, bir deve getirdim. Sakallı yaşlı birisi ile görüşmek istiyorsan, bir keçi getirdim. Eğer gür sesli birisiyle görüşmek istiyorsan horoz getirdim. Üçünü de çadırın önüne bıraktım. Onlarla görüşebilirsin!” der. Hülagu karşısındakinin sıradan birisi olmadığını anlar ve “şöyle otur bakalım” diyerek ilk sorusunu yöneltir: “Söyle bakalım, beni buraya getiren sebep nedir?” Kadıhan gayet sakin bir şekilde; “Seni buraya bizim amellerimiz getirdi. Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetini bilemedik. Esas gayemizi unutup makam, mevki, mal, mülk peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık. Cenab-ı Hakk da bize verdiği nimetleri almak üzere seni gönderdi” der. Hülagu bu sefer ikinci sorusunu sorar: “Peki, beni buradan kim gönderebilir?” Kadıhan: “O da bize bağlı. Benliğimize dönüp ne kadar kısa zamanda toparlanıp, bize verilen nimetin kıymetini bilir, zevk ve sefadan, israftan, zulümden, birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek işte o zaman sen buralarda duramazsın.”
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konu Sahibi nurşen35 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Gündem Korona Aşısı | Gündem/ Manşetler | Esma_Nur | 6 | 1512 | 10 Aralık 2020 12:20 |
DHBT Muhteşem Özetler | DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler | nurşen35 | 4 | 2307 | 08 Aralık 2020 18:40 |
Kıssaları Hayatımıza Taşıyalım | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | nurşen35 | 1 | 999 | 08 Aralık 2020 17:46 |
TENKİD | Serbest Kürsü | nurşen35 | 0 | 883 | 08 Aralık 2020 12:44 |
Vitir Namazını Niye Kılıyoruz Biliyor musunuz... | Namaz-Abdest-Teyemmüm | nurşen35 | 0 | 1019 | 04 Aralık 2020 13:56 |
28 Mart 2020, 16:35 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
Dünya teyakkuz halinde. Bu güzel bir şey. Kimse hastalanmasın, ölmesin diye. Ama üzerlerine kimyasal bomba yağan, cesetleri sahillerden toplanan, kumda oynarken mermi isabet eden çocuklar, kadınlar, masumlar için de teyakkuzda olmadıkça adil bir yer olmayacak dünya. Adalet olmayınca da huzur bulamayacak. Ölmek istediğini söyleyen küçük çocuklar var, İsabet eden şarapnel parçasının parçaladığı bedenindeki acıya dayanarak. “Neden” diye soran gazeteciye, “Neden ölmek istiyorsun?” “Cennete gidip karnımı doyurmak için” cevabını veren çocuklar. Keşke açlık bulaşıcı olsaydı… O zaman belki anlardı, yediğinden fazlasını çöpe atanlar açın halinden. Belki anlardı, asgari ücretin iki katını bir öğün yemeğe harcayanlar. Çok görmezdi verdiğini. “Harcamayı bilsin, yetinmeyi bilsin” demezdi belki. Keşke bulaşıcı olsaydı açlık… Her gün evinin önündeki çöp bidonunu karıştırıp işe yarar bir şeyler arayan elleri, yüzü simsiyah ama yüreği tertemiz çocukların halinden anlardı belki çok yiyip yağ bağladığı için zayıflama salonlarına binleri harcayanlar. Keşke acı bulaşıcı olsaydı… O zaman bastığı bir düğmeyle cesetlerini parçaladığı, sakat kalan; yakını ölen insanların acısını belki anlardı savaş baronları. Keşke fakirlik de bulaşıcı olsaydı… Okula giden çocuğuna harçlık verememenin ne demek olduğunu belki anlardı milyon dolarlık rezidanslarda, milyon liralık arabaya binip cennet bekleyenler. Belki anlardık, belki harekete geçerdik, belki rahatımız bozulurdu hiç olmazsa… “Kendisi için istediğini kardeşi için de istemeyen mü’min olamaz” buyurmuştu Hz. Peygamber (a.s). Şimdilerde buna “empati” diyorlar. Paylaştıkça, bölüştükçe, dertlendikçe, sevince ve acıya ortak oldukça güzelleşecek dünya ama, Kendimiz için istediğimizi kardeşimiz içinde istediğimiz zaman güzelleşecek elbet... Vessselam Alıntı....
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
seni unutup düştüm seni bana düşürenin derdine. | inzar | Şiirler ve Şairler | 5 | 04 Ekim 2023 20:38 |
Kalpler Seni bilmeli, diller Seni söylemeli | YaŞuHa | Allah(c.c) | 1 | 26 Ocak 2023 22:59 |
Van'a üniversiteyi kim getirdi? | Kara Kartal | Komik Paylaşımlar | 0 | 12Haziran 2022 20:19 |
Hz. Muhammed (asm) insanlığa ne getirdi? | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 22 Nisan 2014 09:47 |
Bizim sınıfff bizim sınıf | _bülbül_ | Fıkralar-Hikayeler | 1 | 08Haziran 2009 13:48 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|