|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Yitiksevda,Açılış Tarihi: 20 Mayıs 2009 (11:08), Konuya Son Cevap : 02 Kasım 2009 (00:48). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
20 Mayıs 2009, 11:08 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Kur'an hayatımızın neresinde? Kur'an hayatımızın neresinde? Bir kişinin Müslüman olması, Kur’an’ı hayatına müdahil kılmasını gerektirir. Kur’an’ın hayata müdahale etmesi ise, bir meseleyi akademik boyutu veya detaylarıyla bilmekten öte, en önemlisi hayata aktarmak için bilmek ve bildiklerimizle de amel etmek demektir. Kur’an, insanların bireysel ve toplumsal sorunlarının çözümlerini bildirir. Rabbimiz (c.c.), bu çözümleri bildirirken, teorinin pratiğe geçmesi, hayatın içinde yer alması için de Hz. Peygamber’i (a.s) eğiterek örnek bir şahsiyet modeli oluşturmuştur. “Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya, 21/107), “Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resulünde güzel bir örneklik vardır.” (Ahzab, 33/21) Hz. Peygamber’in ashabından bazıları, İslam’dan önce şirkin insanıydı. Şirkin bataklığındaydılar. Allah’ın insanlara lutfettiği hidayet rehberi Kur’an, cahillerden alimler, hayasızlardan güzel ahlaklılar, zulüm edenden adaletli örnek şahsiyetler ortaya çıkardı. Kur’an’ın inşa ettiği örnek şahsiyetler “Saadet Asrı”nın ortaya çıkmasına ve yaşanmasına önayak olmuşlardır. Örnek bir şahsiyet olarak Bilal-i Habeşi (r.a.) ile ilgili bir hadiseyi hatırlatmak istiyorum. Bilal (r.a.) bildiğiniz gibi İslam’dan önce köle idi. Müslüman olunca efendisi tarafından büyük eziyetler ve işkencelere maruz bırakıldı. Bu kişi daha sonraları Müslüman olunca, Bilal’le karşılaştığında utandı ve af diledi. Buna karşılık Bilal (r.a.) ona şu cevabı verdi;Cahiliye döneminde yapılanlar cahiliye döneminde kalmıştır.” Buna karşılık eski efendisi Bilal’e, “Ey Bilal, sen ne güzel bir kardeş ve ne güzel bir okulsun.” Bir zamanlar köle olan Bilal (r.a.) hayatını Kur’an’la şekillendiriyor, Kur’an‘la konuşuyor ve onun ilkelerine göre hareket ediyor; bağışlıyor, affediyor ve sonraki nesillere örnek bir şahsiyet haline geliyor. Günümüzde neden Müslümanların durumları farklı. Kur’an’ın çizdiği yol ile Müslüman olduklarını söyleyen toplumların durumları birbiriyle örtüşmüyor. Bu noktada öncelikle kendimizden başlayarak yanlışlıkları tespit etmemiz gerekiyor. Kur’an hidayet ve rahmet kaynağıdır, fakat onun hidayet ve rahmet oluşu herkes için değildir. Yalnızca onu okuyor olmak, evinde, işinde, hafızasında vs. bulundurmak hidayet ve rahmet garantisi olamaz. O ancak Allah’tan gereği gibi sakınanlar için bir hidayet ve müminler için şifadır. (Bkz. Bakara, 2/2; İsra, 17/82) Müslümanların Kur’an’ı okurken sanki kendisine vahyolunuyormuş gibi düşünmesi gerekiyor. Muhatap olarak kendimizi görmeliyiz. Kur’an’a yanlış bir yaklaşım sonucunda şunları duyabiliyoruz; şu ayet İsrailoğulları, bu ayet Hıristiyanlarla ilgili, şunlar da Hz. Peygamber ve sahabesiyle ilgili diyerek aradan sıyrılıp çıkılabiliyor. Ayetlerin ilk muhatapları değişebilir ama mesajı herkesi kapsar. Kur’an’ın özelliğidir, doğrudan Hz. Peygamber’e hitap eden birçok ayet aynı zamanda müminlere de hitap eder, hem Kur’an’da birçok ayet, “Ey insanlar” ve “Ey iman edenler” diye başlar. Nüzul sebebi Ebu Cehil, Ebu Leheb olan bir ayet bile bugünkü haleflerinin durumunu açıklayıp, onlara, durumlarını değiştirmezlerse gidecekleri yerin cehennem olduğunu bildirirken; müminlere ise onlar gibi zalim, nankör olmayın mesajını verir. Öncelikle Kur’an’a yaklaşma ve O’nun sunduğu ebedi hakikatleri algılama biçimindeki problemleri ortadan kaldırmak gerekir. Hayatın içinde olması, hayata müdahele etmesi gereken Kur’an maalesef kültürümüzde yüceltilerek ulaşılmaz hale getirilerek belli geceler okunmaktan öte işlev sahibi kılınmamıştır. Kur’an’ı, anlamadan sırf sevap kazanmak amacıyla okumak bir erdem kabul edilir oldu. Onun, anlaşılması için, akledilmesi, fıkhedilmesi, tefekkür edilmesi, tedebbür edilmesi, tezekkür edilmesi için inzal olduğu unutularak, anlamadan okumanın da iyiliğe götüreceğine inanılır oldu. Hatta Kur’an kendisini kolay anlaşılır olarak tanımlamasına rağmen; ona adeta sen anlaşılmazsın ve seni anlayamayız diyenler oldu. Bunun acı sonuçlarını, İslam aleminin içinde bulunduğu duruma bakarsak anlarız. İçine düşülen problemlere bakıp, bunlar niçin başımıza geliyor, bu onur kırıcı ve aşağılayıcı durumdan kurtulup, tekrar şerefli ve izzetli hale nasıl gelebiliriz diye söylenip duruyoruz. Gerçekten hayatımızın merkezine Kur’an’ı yerleştirirsek, onun emir ve yasaklarına uyarsak hem dünyamızı kazanırız, hem de ahiretimizi. Fakat onu kendi anlayışımıza, mezhep ve meşrebimize uydurursak hem dünyamızı, hem de ahiretimizi kaybederiz. Hayatımızın yeniden inşası için, kendimizi Allah’ın (c.c.) en büyük rahmeti olan Kur’an’a tabi kılmak ve onun bize sunduğu güzel örnek olan Hz. Peygamber gibi yaşamak zorundayız. “Ve bu da yücelerden indirdiğimiz bereketli bir İlahî kelâmdır öyleyse ona tâbi olun ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ki O'nun rahmetine layık olabilesiniz.” (Enam, 6/155) “Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz?” (Araf, 7/3) “İman edenlerin, Allah'ın ve haktan inmiş olanın zikri için kalplerinin 'saygı ve korku ile yumuşaması' zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardı. Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık.” (Hadid 57/16-17) |
Konu Sahibi Yitiksevda 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Akılsız Bedenler | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 1 | 2267 | 20Haziran 2017 01:11 |
Kibir hastalığı / mevlüt hönül | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 0 | 2195 | 24 Mayıs 2016 17:24 |
Hainler! – Dokuzlu Çete ve Karakter(siz)leri /... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 1 | 1977 | 19 Mayıs 2016 23:06 |
Çocuk İstismarı ve Ensest – Modern Lût Toplumu /... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 1 | 1992 | 19 Mayıs 2016 23:02 |
Vicdanla Cüzdan Arasında / MEVLÜT HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 0 | 1938 | 19 Mayıs 2016 22:59 |
20 Mayıs 2009, 20:20 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | RE: Kur'an hayatımızın neresinde?
Güzel bir soru:Kur'an hayatımızın neresinde? Aslında bu sorudan önce" Kur'anı hayatımıza sokmaya karar verdik mi?" sorusunu kendimize sormamız gerekir.Buna karar verdikten sonra hayatımız neresinde olduğu cevabını aramak gerekiyor. -Kiminin hayatının kıyısından köşesine uğramaz Kur'an -Kiminin hayatında ara sıra sıra uğradığı bir kitap Kur'an(Mübarek gün ve gecelerde,Ramazanda vs.) -Kiminin ayetleri eleye eleye 300-500 kadar düşürdüğü bir kitap -Kiminin ilmi araştırmaları için başvurduğu bir kitap -Kiminin bazı konularda danıştığı,bazı konularda danışmak bile istemediği bir kitap -Kiminin içinde Kur'an'ı anlamak arzusu olduğu halde,atalardan kalan bir anlayışla yanına yaklaşamadığı bir kitap -Kiminin bazı hükümlerinin eski devirlerde kaldığı,bugün için bir şey ifade etmediği sanılan bir kitap Kur'an -Kiminin insanların kitaplarını harıl harıl okuyup da Allahın Kitabını okumaya fırsat bulamadıkları bir kitap vs vs. Hayatımızda Allah ile irtibatımız nasılsa Kur'anla irtibatımız da o kadardır.Hayatımıza Allah ne kadar karışıyorsa Kur'an hayatımızda o kadar yer kaplıyordur. Hayatımızda Allah ne kadar etkinse Kur'an da hayatımızda o kadar etkindir. Kur'an hayatımızın tam içinde olması yani kalbinde-merkezinde olması gerekirken,Kur'andan uzaklaştıkça suya atılan taşın dalgasının merkezden uzaklaşması gibi insanın uzaklığı bulunduğu duruma/konuma göre uzaklaşır.Dalganın en güçlü olduğu an,taşın atıldığı yani merkezde olduğu andır. |
20 Mayıs 2009, 21:14 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 5446 Üyelik T.:
30 Kasım 2008 | RE: Kur'an hayatımızın neresinde?
Hayatımızın yeniden inşası için, kendimizi Allah’ın (c.c.) en büyük rahmeti olan Kur’an’a tabi kılmak ve onun bize sunduğu güzel örnek olan Hz. Peygamber gibi yaşamak zorundayız. “Ve bu da yücelerden indirdiğimiz bereketli bir İlahî kelâmdır öyleyse ona tâbi olun ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ki O'nun rahmetine layık olabilesiniz.” (Enam, 6/155) “Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz?” (Araf, 7/3) “İman edenlerin, Allah'ın ve haktan inmiş olanın zikri için kalplerinin 'saygı ve korku ile yumuşaması' zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardı. Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık.” (Hadid 57/16-17) |
20 Mayıs 2009, 21:46 | Mesaj No:4 |
RE: Kur'an hayatımızın neresinde?
Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına Yahud üfler geçeriz bir ölünün toprağına İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için Mehmet Akif ne güzel de söylemiş,ne güzel bir tesbitte bulunmuş, hiç unutmam Kur'an öğrettiğim bir hanım dersine biraz daha çalışması gerektiğini söyleyince bana şöyle demişti.Eşim ,ben mutfakta, salonda devamlı Kur'an okuduğumu görünce rahatsız oldu, ne gece gündüz okuyosun , ben ölümüyüm??diye sitem etti, o yüzden fazla çalışamıyorum dedi.Bu sözü duyunca öyle şaşırmıştım ki bu şaşkınlık benim görevimin ehemmiyetini daha iyi anlamama vesile oldu. Demek ki sadece Kur'an 'a inanmak yetmiyor.Onu yalnız bir ölünün yedisinde, kırkında okunan bir kitapmış gibi düşündüğümüz müddetçe hep mutsuz oluruz.Kur'an'ı artık ipekli çantalarından çıkarıp hayata geçirmenin zamanı... Kur'an bir hayat kitabıdır,alemi , insanı okuma kitabıdır, başucu kitabımızdır.Bakış açılarını değiştirmediğimiz sürece sızlanmaya da hakkımız yoktur.
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
02 Kasım 2009, 00:48 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: Kur'an hayatımızın neresinde?
Hz. Peygamber’in ashabından bazıları, İslam’dan önce şirkin insanıydı. Şirkin bataklığındaydılar. Allah’ın insanlara lutfettiği hidayet rehberi Kur’an, cahillerden alimler, hayasızlardan güzel ahlaklılar, zulüm edenden adaletli örnek şahsiyetler ortaya çıkardı. Kur’an’ın inşa ettiği örnek şahsiyetler “Saadet Asrı”nın ortaya çıkmasına ve yaşanmasına önayak olmuşlardır.
|
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Düğünlerimiz İslam'ın neresinde? | FECR | Adap-Edep-Ahlak | 1 | 02 Ağustos 2023 23:56 |
Hayatımızın Çukurları ve Çukurcular | Mihrinaz | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 13 Aralık 2022 13:41 |
Hayatımızın Mihenk Taşı: Eğitim ve Sıdk (1) | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 1 | 18 Kasım 2013 13:00 |
Masonluk, Ergenekon'un neresinde? | CaferTayar | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 31 Temmuz 2008 09:54 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|