|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi: 16Haziran 2007 (10:58), Konuya Son Cevap : 31 Mayıs 2018 (00:13). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16Haziran 2007, 10:58 | Mesaj No:1 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Kurandaki Şifa Ayetleri Kurandaki Şifa Ayetleri Kurandaki Şifa Ayetleri FÂTİHA SURESİ بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ (١) Okunuş: (1) Bismillahirrahmanirrahim Elmalılı Orijinal: (1) Rahmân, Rahîm Allahın ismiyle Diyanet Açıklamalı: (1) Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah'ın adıyla. S. Ateş: (1) Rahmân ve Rahim Allâh'ın adıyla Y.N. Öztürk: (1) Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla... الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ (٢) Okunuş: (2) El hamdü lillahi rabbil alemin Elmalılı Orijinal: (2) Hamd, o rabbiâlemîn, Diyanet Açıklamalı: (2) Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. S. Ateş: (2) Âlemlerin Rabbi (sâhibi, yetiştiricisi) Allah'a hamdolsun. Y.N. Öztürk: (2) Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır. الرَّحْمـنِ الرَّحِيمِ (٣) Okunuş: (3) Er rahmanir rahiym Elmalılı Orijinal: (3) o rahman, rahîm, Diyanet Açıklamalı: (3) O, rahmândır ve rahîmdir. S. Ateş: (3) (O) Rahmân'dır, Rahim'dir. Y.N. Öztürk: (3) Rahman'dır, Rahîm'dir O. مَـلِكِ يَوْمِ الدِّينِ (٤) Okunuş: (4) Maliki yevmid din Elmalılı Orijinal: (4) o din gününün maliki Allâhın. Sade sana ederiz kulluğu, ibadeti ve sade senden dileriz avni, inayeti yarab! Diyanet Açıklamalı: (4) Ceza gününün mâlikidir. S. Ateş: (4) Din (cezâ ve mükâfât) gününün sâhibidir. Y.N. Öztürk: (4) Din gününün Mâlik'i, sultanıdır O... إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ (٥) Okunuş: (5) İyyake na'büdü ve iyyake nesteiyn Elmalılı Orijinal: (5) Hidayet eyle bizi doğru yola Diyanet Açıklamalı: (5) (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. S. Ateş: (5) (Ya Rabbi) Ancak sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz! Y.N. Öztürk: (5) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. اهدِنَــــا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ (٦) Okunuş: (6) İhdinas siratal müstekiym Elmalılı Orijinal: (6) O kendilerine in'am ettiğin mes'utların yoluna Diyanet Açıklamalı: (6) Bize doğru yolu göster. S. Ateş: (6) Bizi doğru yola ilet: Y.N. Öztürk: (6) Dosdoğru giden yola ilet bizi... صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ (٧) Okunuş: (7) Siratallezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve lad dallin Elmalılı Orijinal: (7) Ne o gadap olunanların ne de sapgınların Diyanet Açıklamalı: (7) Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! S. Ateş: (7) -ni'met verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil. (ya Rabbi)! Y.N. Öztürk: (7) Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa saplanmamışların yoluna... --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 9-TEVBE قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ (١٤) Okunuş: (14) Katiluhüm yüazzibhümüllahü bi eydiküm ve yuhzihim ve yensurküm aleyhim ve yeşfi sudura kavmim mü'minin Elmalılı Orijinal: (14) Muharebe edin onlara ki Allah sizin ellerinizle kendilerini muazzeb kılsın, rüsvay etsin, nusratiyle sizi üzerlerine muzaffer buyursun ve mü'min bir kavmin yüreklerine su serpsin Diyanet Açıklamalı: (14) Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın. S. Ateş: (14) Onlarla savaşın ki Allâh, sizin ellerinizle onlara azâbetsin, onları rezil etsin, sizi onlara üstün getirsin ve inananlar toplumunun göğüslerine şifa versin; Y.N. Öztürk: (14) Savaşın onlarla ki, sizin elinizle Allah onlara azap etsin, onları rezil etsin. Onlara karşı size yardım etsin. Ve inananlar toplumunun göğüslerine şifa ulaştırsın. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 10-YUNUS يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءتْكُم مَّوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاء لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ (٥٧) Okunuş: (57) Ya eyyühen nasü kad caetküm mev'izatüm mir rabbiküm ve şifaül lima fis suduri ve hüdev ve rahmetül lil mü'minin Elmalılı Orijinal: (57) Ey insanlar işte size rabbınızdan bir mev'ıza ve gönüller derdine bir şifa, ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi Diyanet Açıklamalı: (57) Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. S. Ateş: (57) Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüt, göğüslerde olan(sıkıntılar)a şifa ve inananlara bir yol gösterici ve rahmet gelmiştir. Y.N. Öztürk: (57) Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ 16-NAHL ثُمَّ كُلِي مِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُكِي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاً يَخْرُجُ مِن بُطُونِهَا شَرَابٌ مُّخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ فِيهِ شِفَاء لِلنَّاسِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ (٦٩) Okunuş: (69) Sümme küli min külles semarati feslüki sübüle rabbiki zülüla yahrucü mim butuniha şerabüm muhtelifün elvanühu fihi şifaül linnas inne fi zalike le ayatel li kavmiy yetefekkerun Elmalılı Orijinal: (69) Sonra meyvaların hepsinden ye de rabbının müyesser kıldığı yollara koy, içlerinden renkleri muhtelif bir içecek peydâ olur ki onda insanlara bir şifa vardır, her halde bunda tefekkür edecek bir kavm için elbet bir âyet var Diyanet Açıklamalı: (69) Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır. S. Ateş: (69) "Sonra her çeşit meyvalardan ye de Rabbinin yollarında boyun eğerek yürü!" Onun karınlarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir millet için ibret vardır. Y.N. Öztürk: (69) "Sonra, meyvaların her türünden ye de boyun bükerek Rabbinin yollarına koyul." Onun karıncıklarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifa vardır. Derin derin düşünen bir topluluk için, bunda kesin bir mucize var. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 17-ISRA وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاء وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَارًا (٨٢) Okunuş: (82) Ve nünezzilü minel kur'ani ma hüve şifaüv ve rahmetül lil mü'minine ve la yezidüz zalimine illa hasara Elmalılı Orijinal: (82) Biz de Kur'andan peyderpey öylesini indiririz ki mü'minler için o bir şifâ ve bir rahmettir, zalimlerin ise ancak hasarını artırır Diyanet Açıklamalı: (82) Biz, Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır. S. Ateş: (82) Biz Kur'ân'dan mü'minlere şifâ ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama bu, zâlimlerin ziyanını artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz. 188,189 Y.N. Öztürk: (82) Biz Kur'an'dan, inananlar için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Ama bu, zalimlerin yıkımını artırmaktan başka katkı sağlamıyor. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 26-ŞUARA وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ (٨٠) Okunuş: (80) Ve iza meridtü fe hüve yeşfin Elmalılı Orijinal: (80) Hastalandığım vakıt da bana o şifa verir Diyanet Açıklamalı: (80) Hastalandığım zaman bana şifa veren O'Dur. S. Ateş: (80) "Hastalandığım zaman bana şifâ veren O'Dur." Y.N. Öztürk: (80) "Hastalandığımda O'Dur bana şifa ulaştıran." --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 41-FUSSILET وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا أَعْجَمِيًّا لَّقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ آيَاتُهُ أَأَعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّ قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى وَشِفَاء وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ فِي آذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًى أُوْلَئِكَ يُنَادَوْنَ مِن مَّكَانٍ بَعِيدٍ (٤٤) Okunuş: (44) Ve lev cealnahü kur'anen a'cemiyyüv ve arabiyy kul hüve lillezine amenu hüdev ve şifa' vellezine la yü'minune fi azanihim vakruv ve hüve aleyhim ama ülaike yünadevne mim mekanim beiyd Elmalılı Orijinal: (44) Ve eğer biz onu a'cemî bir Kur'an yapa idik diyecekler idiki: âyetleri tafsıyl edilseydi ya! Araba Acemcemi? de ki: o, iyman edenler için hidayet ve şifadır, iyman etmiyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o onlara karşı körlüktür, onlara uzak bir mekândan haykırılır Diyanet Açıklamalı: (44) Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab'a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.) S. Ateş: (44) Eğer biz onu, yabancı (dilde) bir Kur'ân yapsaydık derlerdi ki: "Âyetleri (anlayacağımız) bir dille açıklanmalı değil miydi? Araba yabancı söz mü (geliyor)?" De ki: "O, inananlar için bir yol gösterici ve (gönüllere) şifâdır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve o, onlara bir körlüktür. (Sanki) Onlar, uzak bir yerden çağırılıyorlar (da duymuyorlar). Y.N. Öztürk: (44) Eğer biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık, elbette şöyle diyeceklerdi: "Ayetleri ayrıntılı kılınmalı değil miydi?/Arap'a yabancı dil mi?/ister yabancı dilde, ister Arapça!" De ki: "O, iman edenler için bir kılavuz, bir şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlar için bir körlüktür. Böylelerine, çok uzak bir mekândan seslenilmektedir." [/size] |
Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması... | Medineweb.net Videolar | Medine-web | 5 | 211 | 23 Eylül 2024 20:24 |
Mustafa İslamoğlu Sözler | Medineweb.net Videolar | Mihrinaz | 2 | 393 | 30 Nisan 2023 16:51 |
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? | Medineweb.net Videolar | Medine-web | 0 | 264 | 29 Nisan 2023 18:52 |
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE | Hacc-Umre-Kurban | Medine-web | 0 | 1106 | 27 Nisan 2020 21:40 |
31 Mayıs 2018, 00:13 | Mesaj No:2 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
ŞİFA AYETLERİ “Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe, 14) “…Gönüllerdeki dertlere şifâdır…” (Yûnus, 57) “…Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır…” (en-Nahl, 69) “Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (el-İsrâ, 82) “Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (eş-Şuarâ, 80) “…De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” (Fussilet-44)
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kurandaki Sünnet | Esadullah | Hz.Muhammed(s.a.v) | 6 | 15 Nisan 2012 15:33 |
kurandaki kavramlar: hikmet kavramı | sevginin_bedeli | Kur'ân-ı Kerim Genel | 4 | 31 Ekim 2009 00:30 |
Kurandaki 4 eş Kavramını İyi Anlayalım !... | Arın | Kur'ân-ı Kerim Genel | 0 | 22 Kasım 2008 23:44 |
Kurandaki Sebep Sonuç İlişkileri | MERVE DEMİR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 0 | 04 Ekim 2008 13:53 |
Şifa Ayetleri | NUR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 4 | 17 Ağustos 2008 11:41 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|