|
Konu Kimliği: Konu Sahibi CaferTayar,Açılış Tarihi: 01 Kasım 2007 (00:33), Konuya Son Cevap : 01 Kasım 2007 (00:33). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Kasım 2007, 00:33 | Mesaj No:1 |
Fukara Kalbi Fukara Kalbi “Fukara kalbine her kim dokuna Dokuna sinesi Allah okuna.” Şahidi Rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu sözünü günün ilkesi haline getirecek bir hava hüküm sürüyor dışarda. Bir kaç “serseri aşık” Lodosa meydan okurcasına vapurun yan tarafında sigarasını tüttürüyor. Ne vakittir görmediğim artık denizde değil de çöplüklerde uçtuklarını duyduğum martılar kendilerine kurumuş ekmek atan meczup görünüşlü adamla adeta şakalaşıyor. Vapurun içi bir yudum oksijen diye inleyen yolcularla tıklım tıklım dolu. Dilencilerin biri girip biri çıkıyor. Hep aynı “nını nını” diye tek düze bir sesle ifade edilen çocuğunun ameliyat parası, eşinin trafik kazasında öldüğü hikayesi. İstanbullu olup da, bu tür hikayeleri dinlemeden bir gün geçirmiş olan insanlar özel arabalarıyla şehrin fazla içine bulaşmadan evinden iş yerine gidip gelenlerdir. Zaten onların site, plaza, kulüp arasında sürdürdükleri İstanbul hayatı başka bir İstanbul’a aittir. Kazara TEM oto yolunun dışında bir yol kullanmak zorunda kalırlarsa arabalı vapur ya da trafiğin sıkıştığı bir noktada böyle bir hikayeyi dinlememe hürriyetini her an kaybedebilirler. Üçüncü bir kadın giriyor yolcu salonuna. Evladının elinden tutup, tek tek yolcuların gözlerinin içine bakıyor. Bakışlarında “Sizin çocuğunuzun başına da gelebilirdi” diyen bir manâ var. Sesi daha öncekiler gibi her gün tekrarlana tekrarlana inandırıcılığını yitirmiş “hep aynı nakarat” havasından çok başka. Kadın, yolculardan para isterken yüreğini koyuyor ortaya: - Allah’tan gelene razıyız. Beni bir dilenci diye hor görmeyin kardeşlerim. Yavrun lösemi Çapa’da tedavi görüyor… Karşımda oturan kadınlardan biri daha önceki seslerle bu yürekten kopup gelen sesi tefrik ederek cüzdanından para çıkarıyor. Yanlarında oturan 45-50 yaşlarında pembe rujlu, leğen şapkalı kadın açılan kendi cüzdanıymışçasına tepki gösteriyor: - Bunların sizden benden çok parası vardır. Her gün bu işi yapıyor.. - Bu işi yapanlar var ama, gerçekten ihtiyacı olanlar da var. Devlet sosyal devlet değil. Sigorta bakmıyor. Bir emar çektirme kaça maloluyor hanımefendi? Fakir insanlar ne yapsın? - Yok öyle şey. Siz işin kolayına kaçıyorsunuz. Gerçek fakirler dilenmez. Onlar utanır. Bak ne kadar rahat dileniyor. - Evlâdı için dilenir. Siz hiç evlât acısı yaşadınız mı? - …….. - Söyler misiniz ne yapsın. Ya da siz ne yapıyorsunuz? Eleştirdiğinize göre sizin altenatif yöntemleriniz olmalı. - Bir defa gidip mahallesinde bulacaksınız… - Yapmayın hanımefendi karşımıza gelen insanın gözlerine bakmaya üşeniyoruz da gidip mahalle mahalle dolaşacağız ha?!.. Yaşlı koket kadın karşısındaki kadından hiç böyle bir tepki beklemediği için bir ara boş bulunup: - Dernekler var…diyecek oluyor. 35-40 yaşlarındaki solgun yüzlü kadın dernek lafını duyar duymaz celalleniyor: - Bana dernek demeyin. Bana dernek demeyin. Çaylar içilip pastalar yenilecek. Bir iki el konken partisi. Eh zaman kalırsa bir iki medya şov. İki kadının tartışmasını sessizce izleyen diğer yolcular kadının dernek eleştirisini homurdanmalar şeklinde takdir ediyor. Pembe rujlu kadın son defa: - İyi dernekler de var arayıp bulacaksınız. Ben şimdi bir dernek kuru… - Hanımefendi kuracağınız derneğin reklamını yapmak adına bir fakirin eline geçecek üç kuruşa ne diye mani oluyorsunuz? Sizinle çene yapacağım derken kadıncağız çoktan gitmiş. Ne hikmetse sizin gibi kalbi nasırlaşmış insanlar pek meraklı oluyor dernek kurmaya. Elinde kalan paraları hışımla çantasına atıyor. Başını iki yana sallayarak uzaklaşıyor. Hakikaten yardıma ihtiyacı olanlarla olmayanları ayırabilecek bir miyarımız neden yok? Gerçek miyar vicdanlarımız olduğu için mi? Gerisini söylemeye dilim varmıyor. Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, Otobüsname | |
Konu Sahibi CaferTayar 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hacet kapısın tıklarken | Şiirler ve Şairler | CaferTayar | 0 | 2037 | 13 Eylül 2008 11:34 |
geçmiş zaman aynası | Şiirler ve Şairler | CaferTayar | 0 | 2142 | 13 Eylül 2008 11:29 |
Cuma Günü Selevat Getirmenin Önemi: | Dua Bölümü | Seyyid | 1 | 2495 | 12 Eylül 2008 12:39 |
rahmet katrelerinde bir cuma soluğunda dua | Dua Bölümü | CaferTayar | 0 | 2369 | 12 Eylül 2008 12:31 |
Hayat ve kulluğumuz açısından Ramazan | Cuma-Bayram-Kandiller | CaferTayar | 0 | 2052 | 06 Eylül 2008 13:07 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
kalbi kırılanlar... | ayel | Şiirler ve Şairler | 16 | 08 Ekim 2021 18:38 |
Kalbi Seslenişler/Medineweb | İslaminesil | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 12 | 04 Aralık 2017 17:32 |
Çocuk Kalbi | umut628 | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 1 | 05Haziran 2014 16:36 |
Yeterki Kalbi Kırılmasın | Huzurİslam | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 2 | 28Haziran 2009 19:35 |
Fukara Yüreğim ... | Minam | Şiirler ve Şairler | 2 | 19 Aralık 2008 00:08 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|