Müslümanlar!! Kendilerini Sorguya Çekmeli.

[Yitiksevda]

Müslümanlar!! Kendilerini Sorguya Çekmeli.

Müslümanlar asırlardır neden zulüm ve baskılar içinde yaşamaktadırlar,İslam inancından uzaklaşarak hayatın her alanından çekilip alınması,günümüzdeki Ümmet’in batılın bidat ve hurafelerin yaşam metoduna mahkum edilmeye çalışılmaktadır. Ümmeti Muhammed sorgulamayan, araştırmayan,akletmeyen, İslam’ın derdi ile dertlenmeyen vasıfsız bir kişiliğe sürüklenmiştir.

Ümmet öz değerlerini unutan, kendi menfaatleri için yeri gelince kendini satabilen, izzet ve şerefi batılı yaşam kriterlerinde arayan bir karaktere sahip olmaya başlamıştır.
Neden Müslümanlar kuran ve sünnetten öğrenmek istemiyorlar ?
Niçin bir insandan her duyduklarını tek doğru kabul ederek yaşıyorlar ?
Neden her sözlerini ve amellerini kuran ve sünnete dayandırmıyorlar ?
Niçin inançlarının ve amellerinin delillere dayanmadığını hurafe ve bidat’ler içerdiğini söyledikleri zaman tepki vermekte ve hemen tekfir etmektedirler ?
Ne zaman ümmet asil ve aziz Müslüman kimliğini yakalayacaktır ?
Müslüman’ların bu kimliğe ulaşmalarını sağlayacak iki önemli nokta nedir?

Kuran’ın bizlere emrettiği öğretiler ve Peygamber efendimizin yaşam metodudur.
Müslüman kesimlerin yitirdikleri izzetlerini Kuran ve sünnetin açıklamaları ışığında yaşamaya başladıkları zaman bulacaklardır. Ümmetin terk ettiği iki asli hakikati ne zaman arar bulur ve yaşamaya başlarsa o zaman izzete ereceklerdir.
Müslümanlar uzun yıllar eğitilmediler zorba güçlerin engellerini aşamadılar.
İslam namına kendilerine atalardan, babalardan, hocalardan duyulan delillere dayanmayan Kuran’i ölçüler baz alınmayan bilgiler ile donatıldılar ve bu öğrenilen bilgiler Kuran’ın ölçüleri ile çakışınca bunların bidat ve hurafeler olduğunu söyleyen kesimlere isim ve lakaplar takmaya başladılar.

Günümüzde kuran ve sünnetle konuşanlarla ile hiçbir delille dayanmadan konuşanların tartışmaları yıllar sürecektir ve galip gelecek olan da Kuran ve sünnetten deliller ve delilleri ortaya koyan Müslümanlar olacaktır.Ümmet bu İslam’i olmayan öğretileri tartışarak hakka ulaşacaktır.ve hayatlarından atacaklardır.

Her alim yönetici ve bizler mutlaka kuran ve sünnetten gelen Emirler ile hayata bakabilmeliyiz ve yeniden ümmetin dirilişi için bütün gayretlerimizi Kuran ve sünnet ölçüsünde yapabilmeliyiz.Müslümanların yok olma sürecine mahkum olmuş İzzetlerini kuran ve sünnet ile ortaya koyarak yeniden dirilişe vesile olacaklardır.

Beşeri sistem ve ideolojilerin tehlikelerini Müslüman bilinci ile görebilmeliyiz.
Hiçbir otorite ve beşeri güç kuran ve sünnetin hayata dönüşüne engel olamayacaktır Allah’ın vaadi haktır ve yerine gelecektir. Batıl bidat ve Hurafe inançlar inşallah Kuran’i bir tebliğ ile sona erdirilecektir.

Müslümanlar yıllarca belli güç odaklarının kendi düşünce söz ve amelleriyle bilinçsizce aldatılmışlardır.İslam’ı Kuran ve sünnetten öğrenmelerine izin verilmemiştir.Çünkü kendi menfaatlerine doğrultusunda İslamın önüne sed olarak sunmuşlardır.İnşallah bu sed’leri Kuran ve Sünnet ölçüsünde düzeltmeye muvaffak olacağız.

Muhakkak tevhid dini hakkıyla Müslümanların hayatına yeniden yerleşecektir bunun olabilmesi için görev Kuran ve Sünnet bilinci ile yaşayan kesimlere Kuran nesline yüklenmiştir İzzetli ve Onurlu bir duruş ile görevimizin bilinci ile hareket edelim.

Şu soruları kendimize yöneltelim Allah rızası için hep yazar söyler çizeriz ama hayatımızın neresinde sorgulayalım.

1:Namazlarımızı hakkı ile eda edebiliyor muyuz özellikle Sabah Namazımızı?
2:Ailelerimiz içinde Kuran’i bir hayat metodunu uyguluyor muyuz?
3:Ticaret hayatımızda Kuran’i ölçü ile hareket ediyor muyuz?
4:La denilmesi gerekenlere ne kadar diyebiliyoruz?
5:Anlattıklarımızın ne kadarını idrak edip yaşıyoruz?
6:Peygamber ahlakını hep anlattığımız gibi yaşayabiliyor muyuz?
7:Yapmadıklarımızı anlatırken ne kadar rahatsız oluyoruz?
8:Kendimizi hep üst görürken ne kadar alt görebiliyoruz?
9:Kuran ve Sünnet dediğimiz halde ne kadar öğrenme gayretindeyiz?
10:Bize öğretilen gelenekler dini karşısında çevremize,ailemize, ve bütün kesimlere anlatmaya ne kadar gayret sarf ediyoruz.
11:Kul hakkına ne kadar riayet ediyoruz.
12:İslamın örneklik boyutunu ne kadar sergiliye biliyoruz.
13:İnfak’ı hayatımızda ne kadar uyguluya biliyoruz.

Bunlar Allah’ın sınırlarıdır.Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse onu altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar.İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. (Nisa Suresi 13)


Allah rızası için kendimizi bu verdiğim kriterler bazında bir sorgulayalım kim olduğumuz ve ne için yaşadığımız Kuran’i ölçülerde karşımıza çıkacaktır.

(YitikSevda)