|
Konu Kimliği: Konu Sahibi FATİH KARAN,Açılış Tarihi: 13 Eylül 2009 (23:37), Konuya Son Cevap : 04Haziran 2021 (14:44). Konuya 6 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
13 Eylül 2009, 23:37 | Mesaj No:1 |
İŞİTTİK, YA İTAAT ETTİK Mİ? İŞİTTİK, YA İTAAT ETTİK Mİ? İnsan, yaratılanlar içerisinde en değerli ve en şerefli (eşrefi mahluk) varlıktır. İnsanı, yaratılanlar içerisinde özge ve üstün kılan elbette ki kalp ve beyin değildir. Çünkü aynı organlar hayvanlarda da bulunmasına rağmen sadece fizyolojik olarak aynı görevi yapma sorumluluğu ile yükümlüdürler. Diğer yaratılan mahlukat ile fizyolojik olarak aynı görevi üstelenen kalp ve beyni, yaratılmış varlık sahasından ayırt edici unsur olarak iman ve aklı gösterilebiliriz. İnsanı mahlukat sahasında farklı kılan iki özelliği akıl ve iman olmazsa olmazı ile birlikte insanı da kendi sahasında kendinden aciz bırakan halen çözülmeyi bekleyen çok bilinmeyenli denklem misali üzerinde tefekkür ve tedebbür edilmesi gereken özellikleri de yok değil elbet. İnsana Allah (c.c.) tarafından (tabirimi maruz görün) hamuruna ve çamuruna katılmış en önemli iki özellikten biri akletmek ki Kuran’ da bir çok yerde Allah (c.c.) “..hiç akletmez misiniz?” “..halen akletmeyecek misiniz?” “..Akleden bir kavim için..” diye buyurmuştur. Biz bu ayetleri okurken, Abdullah İbn Mesud (r.a.) tabiri ile; “Allah (c.c.)’tan bir ayet geldiğinde hemen esas duruşumuzu belirlerdik. Çünkü gelen ayette ya bir emir veya nehy içeren bir durum söz konusudur.” Bizimde aklımızı kullanarak akıl ayetlerine yaklaşmamız gerekiyor ki kayıtsız şartsız iman ettiğimizi bilelim ve belli ettirelim. Mahlukat aleminin sultanını aciz bırakan bir diğer özellik ise akletmenin tam zıddı olan “nisyan” kelime kökenli unutmak veya inkar etmektir. Her ne kadar unutmak, ademoğlunun kimi zaman küfre girmesine, gerçeğin üzerini gerek bilerek gerekse farkında olamadan örtmesine sebep olsa bile, kimi zaman da büyük bir nimet ve Allah (c.c.)’tan bir rahmet ve bir lütuf olarak algılamamızın gerektiği fikrinin önüne de geçememektedir. Büyük sıkıntılar yaşamış ve ailesinin tüm fertlerini kaybetmiş çok sıkıntılı bir insanın geçen zaman zarfında sıkıntılarını unuttuğunu ve yeni başlamış olduğu hayata kendisini isteyerek veya istemeden alıştırdığına çoğu kez şahit olmuşuzdur. Eğer unutmak gibi bir nimet ile mükafatlandırılmış olmasaydık sıkıntılar sel gibi üst üste gelirdi ve altından kalkmamızın mümkün olmadığı bir hale gelmemiz çok fazla uzun zaman almazdı. Böylesine bir nimeti bize bahşettiği için Allah (c.c.)’a defalarca şükretmemiz, dönüp dönüp hamd etmemiz gerekliliği kaçınılmaz bir gerçek. Allah (c.c.)’ın verdiği akıl ile, Allah (c.c.)’ın inzal etmiş olduğu ayetlere, Allah (c.c.)’ın istediği gibi iman etmek, hem hepsine hem de kayıtsız şartsız iman etmek, şerksiz ve şüphesiz iman etmek, yorumsuz ve sorunsuz iman etmek. “Yoksa siz Kitabın bir kısmına iman, bir kısmını da inkar mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanın cezası dünya hayatında rezil olmaktan başka nedir? (2/85) Nice Kur-an’ın tamamına iman ettik söyleyip de Nisa suresi 3. ayet söz konusu olunca; “içim rahat değil”, “iman olarak evet ama manevi olarak hazır değilim”, “ayete değil ama düşünceme dur diyemiyorum” diye beyan eden, mü-mine, müvahide ve mücahidelerimiz çok sayıda. Hatta “bu ayette dahil tamamı başım-gözüm üstüne” diye belirten Salihalara rastlamak fakire nasip olmadı. Bununla birlikte mucizeleri reddetmekten tutun, Peygamber (s.a.v.)’i saf dışı bırakıp, örneksiz ve Peygambersiz bir rehber olarak Kur-an’ı hayat tarzı edinen tasavvurlar, cennet ve cehennemin dünyada mı yoksa başka bir alemde mi kurulacağı, Allah (c.c.)’ ın ölümden sonraki hayat diye belirttiği cennet ve cehennem için kullanılan “ebed” kelimesindeki maksadı, kasdın dışında anlayıp te-vil yoluna gitmeye tutun yeni fikir akımlarının doğmasını engellemek neredeyse mümkün değil. Tüm bu düşünce akımlarına verilebilecek tek cevap ve söylenebilecek tek kelam yine Allah (c.c.)’ dan; “Allah ve Rasulü bir işi hükme bağladığında hiçbir mü-min erkek ve hiçbir mü-min kadına o işlerinde istediklerini yapma hakları yoktur. Kim Allah’ a ve Rasulüne isyan ederse, şüphesiz apaçık bir sapıklıkla sapmış olur.”(33/36) Buraya kadar, hüküm verilmiş kısmına iman etmek, gerisi mi? Talut ve ordusunun örnek olarak gösterildiği “…nehre vardıklarında bir avuç su içenlerinde susuzlukları giderildi, kana kana içenlerinde” kıssasında olduğu gibi, kastın imtihan olduğunu belirten Allah(c.c.) “O (Allah) hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı” (67/2) - “..Biz insanı sınavdan (denemeden) geçirmek amacı ile karışım nitelikli bir sıvı damlasından yarattık.”(76/2) – “..İnsanlar yalnız “inandık” demekle hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?” (29/2) ayetlerinde olduğu gibi Allah (c.c.) insanın varlığının da bir imtihan olduğunu defalarca belirmiştir. Bundan sonra mü-min bir erkeğe ve mü-mine bir kadına düşen tek görev ise “işittik ve itaat ettik” demekten başka bir şey değildir. | |
Konu Sahibi FATİH KARAN 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
ALLAH SEVER (1) | Makale ve Köşe Yazıları | FATİH KARAN | 2 | 2315 | 10 Nisan 2010 01:08 |
KUR’ ANA SORU SORUN | Makale ve Köşe Yazıları | FATİH KARAN | 6 | 2427 | 20 Ocak 2010 02:15 |
MUTEDİL OLMAK | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 2 | 2376 | 13 Eylül 2009 23:39 |
İŞİTTİK, YA İTAAT ETTİK Mİ? | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 6 | 2909 | 13 Eylül 2009 23:37 |
SÖZÜN ÖZÜ | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 1 | 2269 | 13 Eylül 2009 23:35 |
14 Eylül 2009, 01:28 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: İŞİTTİK, YA İTAAT ETTİK Mİ? Bundan sonra mü-min bir erkeğe ve mü-mine bir kadına düşen tek görev ise “işittik ve itaat ettik” demekten başka bir şey değildir. Fatih abim Kaliteli Kuran'i paylaşımlarınız hayatınızın yansımasıdır Kuran'i ilimlerde çalışmalarınızı takdir ediyorum: İşittik ama nasıl işittik bunu bilmek lazım,Kimden işittik KURANDAN mı! Peygamberden mi! Sahabelerden mi! Alim vasfına sahip Alimlerden mi! Bunlardan İşittiklerimiz amenna.Lakin bunların dışında kalan Atalardan,Sömürücü Din simsarlarından,Dini tahrif eden kesimlerden,Hurafe ve Bidatleri din olarak sunanlardan İşittiğimizi KURAN mizanına vurmadıkça İtaat etmemiz AKLIMIZI kullanmadığımızı gösterir. Günümüz İSLAM aleminde her duyduğunu kabul eden Milyonlara rastlamak mümkün Şöyle bir söylem ile kendilerini korumaya çalışırlar ŞEYHİM dedi Abiler dedi Hocaefendiler dedi vs. Bunların dediklerinin Kuran'a ne kadar uygun olduğunu araştırmak hiçte zor değildir .Çünkü ALLAH'U Teala ayeti kerimede AKLETMEZMİSİNİZ emri bizlere örnektir.AKLETMEYEN bir toplumun yeniden KURAN'İ bir yaşamı benimseyebilmesi için, SÖZÜN nerde nasıl kullanılması gerektiğini bilmek zorundayız Biri sirke satar Tatlı dili ile biri bal satamaz Çünkü neyi nasıl nerde kullanacağını bilmediğindendir. Bizlere düşen görev USLUBUMUZU KURAN'İ bir çizgi metodu ile düzeltebilmektir.Allah bizleri İşittik ve İtaat ettik diyen SALİH zümrelerden eylesin.İŞİTİP İTAAT etmek KURAN'A PEYGAMBERE uymaktır. |
14 Eylül 2009, 11:54 | Mesaj No:3 | |
RE: İŞİTTİK, YA İTAAT ETTİK Mİ? Alıntı:
eğer ki mucize var diyorsanız bunun sunnetullah ile ters düşmesi noktasını nasıl açıklayacaksınız? bu sorularımıza cevap bulursak sanırım bazı şeyleri daha iyi anlarız... son bir soru mucizeye inanmayanları ne yapmalı/hangi kategoriye koymalıyız.? selam ve dua ile... | ||
26 Eylül 2009, 01:31 | Mesaj No:4 |
RE: İŞİTTİK, YA İTAAT ETTİK Mİ?
mucİze’nİn tanimi: mucize “acz” kökünden türemiş olup aciz bırakan güçsüz kılan harika olay anlamına gelir. mucize, peygamberlik iddiasında bulunan zatın elinde, inkar edenlere meydan okuduğu esnada, benzerini getirmekten inkarcıları acze düşüren fiili veya men’i bir tarzda meydana gelen harikulade bir iştir. kur’an’da kullanilişi kur’an’da mucize terimi için “ayat” (ayetler), nişan, burhan ve beyyine kelimeleri kullanılmıştır. örneğin (3/4 ayetindeki ayat.) “bilinmeli ki, allah'ın mucizelerini (ayat) inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır.” al-i İmran 3/4 kur'an’da bazi mucİze örneklerİ salih (as)’ın kavmi semud’a verilen deve ve kavmin deveyi kesip helak olması: araf 7/73, hud 11/64, İsra 17/59, şuara 26/155 musa (as)’a attığında canlanan asa: neml 27/10 musa (as)’a elini koltuğunun altından çıkarınca parlayan bir beyaz el: neml 27/12 musa (as)’a tufan, çekirge gibi dokuz mucize: İsra 17/101, neml 27/12 İsa (as)’ın çamurdan kuş şeklinde bir şey yapıp ona üflemesi ve onun allah’ın izniyle hemen kuş olması, kör ve alacalıları iyileştirmesi: al-i İmran 3/49 İsa (as)’ın allah’ın izniyle ölüleri diriltmesi: al-i İmran 3/49 İsa(as)’ın gökten bir sofra indirmesi: maide 5/112-115 mucİze göndermek allah’a aİttİr: mucizeler rasullerin elinde gerçekleşse de gerçekte allah’ın iradesi ile gerçekleşirler. en’am 6/37. o'na rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler. de ki: şüphesiz allah mucize indirmeye kadirdir. fakat onların çoğu bilmezler. en’am 6/109. . kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka inanacaklarına dair kuvvetli bir şekilde allah'a andiçtiler. de ki: mucizeler ancak allah katındandır. ama mucize geldiğinde de inanmayacaklarının farkında mısınız? 29/50. "ona rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?" derler. de ki: mucizeler ancak allah'ın katındadır. ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım. 26/2. bunlar, apaçık kitab'ın âyetleridir. 3. (resûlüm!) onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendine kıyacaksın! (kendini helak edeceksin!) 4. biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır. allahın izni olmadıkça peygamberler mucize getiremezler. rad 13/38 andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize getirme imkânı yoktur. her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır. mümin 40/78.andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. onlardan sana kıssalarını anlattığımız kimseler de var, durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var. hiçbir peygamber allah'ın izni olmaksızın herhangi bir âyeti kendiliğinden getiremez. allah'ın emri gelince de hak uygulanır ve o zaman bâtılı seçenler hüsrana uğrayacaklardır. | |
21 Ekim 2009, 23:07 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: İŞİTTİK, YA İTAAT ETTİK Mİ?
İnsan, yaratılanlar içerisinde en değerli ve en şerefli (eşrefi mahluk) varlıktır. İnsanı, yaratılanlar içerisinde özge ve üstün kılan elbette ki kalp ve beyin değildir. Çünkü aynı organlar hayvanlarda da bulunmasına rağmen sadece fizyolojik olarak aynı görevi yapma sorumluluğu ile yükümlüdürler. Diğer yaratılan mahlukat ile fizyolojik olarak aynı görevi üstelenen kalp ve beyni, yaratılmış varlık sahasından ayırt edici unsur olarak iman ve aklı gösterilebiliriz. İnsanı mahlukat sahasında farklı kılan iki özelliği akıl ve iman olmazsa olmazı ile birlikte insanı da kendi sahasında kendinden aciz bırakan halen çözülmeyi bekleyen çok bilinmeyenli denklem misali üzerinde tefekkür ve tedebbür edilmesi gereken özellikleri de yok değil elbet.
|
04Haziran 2021, 14:44 | Mesaj No:7 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
İnsana Allah (c.c.) tarafından (tabirimi maruz görün) hamuruna ve çamuruna katılmış en önemli iki özellikten biri akletmek ki Kuranda bir çok yerde Allah (c.c.)" ..hiç akletmez misiniz?..halen akletmeyecek misiniz?..Akleden bir kavim için.. "diye buyurmuştur. Biz bu ayetleri okurken, Abdullah İbn Mesud (r.a.) tabiri ile; Allah (c.c.)tan bir ayet geldiğinde hemen esas duruşumuzu belirlerdik. Çünkü gelen ayette ya bir emir veya nehy içeren bir durum söz konusudur. Bizimde aklımızı kullanarak akıl ayetlerine yaklaşmamız gerekiyor ki kayıtsız şartsız iman ettiğimizi bilelim ve belli ettirelim.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
YALNIZ ALLAH A iBADET[İTAAT]... | bilinmez | Tevhid Ve Şirk Konuları | 0 | 01 Ekim 2012 13:22 |
İbadet Ve İtaat'ımız Allahamı ! Yoksa ? / Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 28 Mayıs 2012 02:36 |
İman İddiası, İtaat ile İspat Edilmeden İnsanı Kurtaramaz! | YASEMİN ATAMAN | Muhtelif Konular | 0 | 09 Şubat 2012 21:57 |
Amel ve İtaat Yönüyle Şirk | YASEMİN ATAMAN | Tevhid Ve Şirk Konuları | 0 | 03 Eylül 2011 16:17 |
KUR'AN'DA İTAAT EDİN İTAAT ETMEYİN | Yitiksevda | Kur'ân-ı Kerim Genel | 2 | 21 Şubat 2010 15:17 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|