|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL,Açılış Tarihi: 28 Mayıs 2012 (02:36), Konuya Son Cevap : 28 Mayıs 2012 (02:36). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
28 Mayıs 2012, 02:36 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 18779 Üyelik T.:
20 Mayıs 2012 | İbadet Ve İtaat'ımız Allahamı ! Yoksa ? / Mevlüt Hönül İbadet Ve İtaat'ımız Allahamı ! Yoksa ? / Mevlüt Hönül De ki: "Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum." (Zümer 11) Öncelikle ibadet kavramının ne olduğunu ele alalım: İbadet kişilerin İnançları doğrultusunda, inandıkları değer yargıları uğrunda yaptıkları, İtaat ettikleri her şeyi kapsamaktadır. Lakin günümüzde özünde bütün bir hayatı kapsayan, İbadet kavramı daraltılmış ve sınırlandırılmış belli başlı şeyler için kullanılmaya başlanmıştır. Namaz, Oruç, Hac, Zekat vs kavramlar etrafında şekillendirilmeye başlanmıştır. Bu anlayış ile İbadet kavramı belli kesimlerin inancı haline dönüştürülmüştür, Bizler Mümin’ler olarak İbadet kavramının gerçek değerini anlamadıkça, İslam’ın bir bütün olarak yaşanmasını beklememiz hayalden ibaret olur. İbadet’i Allah’ın kulları olarak her şeyimizi borçlu olduğumuz Allah’a has kılmadıkça ve gerçek manada yönelmedikçe yanlış yoldayız demektir. Bu yönelişimizde yaşamımıza ait ne varsa, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmeyi ilke edindiğimiz vakit, Müslüman’lar olarak yaptığımız her şey İbadet kavramı içine girer. Bu temel ilkeler doğrultusunda Allah’ın razı olacağı her şey ibadet’tir. İslami emir ve yasakları hayat biçimine dönüştürmeyen, İslam’ın yeryüzüne hakimiyeti doğrultusunda hareket etmeyen, yaşam tarzını gelenekler atalar vs inancı üzere inşa edenlerin İbadet’lerinin hiçbir değeri olamaz. Yaptığımız şeylerin İbadet hükmünde sayılabilmesi için, Ana hedefimiz Yeryüzünden fitnenin kalkması ve Dinin yalnızca Allah’a ait olması hedefini taşımalıdır. Yani gayesiz yapılan bir işin karşılığını ne kadar bekleyebiliriz. Yaptığımız işlerin iyi veya kötü olması bu sonucu değiştirmez. İbadetlerimiz de en hassas noktalardan biri olan RİYA’DAN uzak durmak vazifemizdir, Çünkü RİYA ibadeti öldürmekle beraber, Şirke sapmaya dahi yol açar, İbadetlerimizde Şirk’ten ve Riya’dan uzak durabilmeliyiz. Müslüman'lar sırf Dindar görünmek için İbadeti Atadan, babadan, geleneklerden efendilerinden aldıkları bir anlayış ile yapmaları boş bir uğraştan başka bir şey değildir. Günümüz İslam dünyasında belli başlı yapılan şeyleri İbadet olarak görmek, Allah’ın bizden istemiş olduğu Kulluk tanımını anlayamamışlığı ortaya çıkarır. Bu aynı zaman da ibadettin de çemberini daraltıp belli başlı bazı hareketlere indirgemek olur ki bu büyük bir kavram katliamıdır. Kulluğu anlayabilmek için her anlayışımızda olduğu gibi İbadette de Tevhidi inancımızı korumak ile mükellefiz. İbadeti Yalnız ve Yalnız Allah’a has kılmak için Allah’ın dışında hiç bir şeye boyun eğmememiz gerekir. Allah c.c bizden istemiş olduğu kulluk hususunda şöyle buyurmaktadır. (Rabbimiz!) yalnız sana kulluk etiğimiz için. Yalnız senden yardım isteriz! (Fatiha /4 ) Siz Ey iman edenler! Sadece (Allah’ın huzurunda)eğilin! Onun sizin için koyduğu yasaya tabi olun ve yalnızca Rabbinize kulluk edin! Birde hayırlı işler yapın ki ebedi kurtuluşa nail olasınız! (Hac Suresi/ 77) Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile elbette biz indirdik; öyleyse sadece zatına hasredilmiş saf ve samimi bir borçluluk bilinci ile Allah’ kulluk et! (Zümer Suresi, 2) Söz konusu edilen itaat sadece ve sadece Allah’a has kılınmış bir ibadet olgusudur ve bu ibadet olgusunun çerçevesi tüm hayatı kuşatmıştır. Ancak Günümüzde İbadet kavramı belli başlı davranışlarımızın karşılığında kullanılmaya ve algılanmaya başlanması ile Allah’ın emir ve yasaklarını Heva ve hevesleri uğrunda kullananlar başgöstermiştir. Zahir’de Allah’a yöneldiklerini gösterseler de gerçekte Atalar dininin temsilcisi oldukları aşikardır. İbadeti sadece sakal, tespih, takke, cüppe, tövbe alıp verme rabıta, tevessül, sözde Salihler ile beraber olma gibi vb şekilselciliğe hasredilen bir ibadet anlayışı ile ibadet kavramını katleden zihniyetler kuranı asıl amacından saptırıp kendilerince oluşturdukları atalar yolu din anlayışları ile sadece kendilerini değil masumane yaklaşımlar ile dini öğrenmek isteyen insanların da islamın özünden uzaklaşmalarına sebep olmaktadırlar. Bu geleneksel atalar yolu yaklaşımı sadece ibadeti ifsat etmekle kalmayıp. ekonomik, Kültürel, Sosyal, Hukuksal, Toplumsal, Evrensel vb İslamın emrettiği ne varsa kendi yaşamlarında dejenere ederek ortaya koydukları şekilci yaklaşımları ile dini yaşanmaz hale getirerek dini ibadethanelere hapseden ruhban din sınıfı oluşturmuşlardır. İbadetin kime yapıldığı hususunda soracağımız soru karşısında. Müslüman’ların şüphesiz olarak söyleyeceği Allah’a yapmaktayız, eylemsel olarak hayat biçimlerine baktığımızda Allah ile birlikte birçok şeye İbadet edildiği görülmektedir. Şunu da belirteyim bilinçli olarak hiç bir Müslüman Allah dışında birine İbadet etmeyi kabul etmez. Mesela (onlar hahamlarını ve papazlarını rabler edindiler ) ayeti inince buna adiy bin hatem itiraz eder ve der ki. Ey Allah’ın resulü biz onlara tapmıyorduk. Efendimiz ise ey adiy siz onların her dediklerine şüphesiz itaat etmiyor muydunuz? oda evet ya resulallah dedi efendimiz ise işte tapınmak budur diyerek. her halukar da sorgusuz ve sualsiz itaatin tapmak olduğunu ifade etmişlerdir. Cehaletleri sebebiyle İbadet kavramını iyice anlayamamış kişilikler, Şu hususu kavrayabildiklerinde İtaatin Allah’a ibadet olduğunu benimsediklerin de doğru yolu bulmuş olurlar. Allah’ın emir ve yasaklarını Her şeyin üstünde gören Müminler Hükümleri tereddütsüz bir İman ile uydukları vakit İbadeti Allah’a has kılmış olurlar. Tevhidi bir inancı özümsemiş olan Müminlerin inançlarında Hüküm ve İtaatin Yalnızca Allah’a yapılması gerektiği hususunda yapılması gerekenleri kur’anın bak dediği yerden bakarak öğrenmek zorundadırlar, Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve elçisine itaat ederse, Allah onları içerisinde yerleşip kalacakları tabanından ırmaklar çağlayan cennetlere koyar; işte muhteşem kazançta budur. (Nisa Suresi, 13) MEVLÜT HÖNÜL MALAZGİRT 03/10/2009 www.medineweb.net
__________________ “...Kendinizi satmayınız. Hür, özgür insanlar olunuz, kendini satan satıcılardan olmayınız” İmam HÜSEYİN (a.s) |
Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Seküler Cemaat-Tarikatlar ve Modern Kölelik | Makale ve Köşe Yazıları | AlimOğlu | 47 | 20597 | 16 Eylül 2016 00:11 |
Akletmez misiniz? Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Mevlüt HÖNÜL | 0 | 2612 | 18Haziran 2016 02:59 |
İRTİCA’YA KARŞI İSLAM / Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 4 | 2218 | 22 Şubat 2016 23:34 |
Mü’min Kime Derler? /Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Mevlüt HÖNÜL | 0 | 1855 | 26 Ocak 2016 23:38 |
Allah’ın Hükmüne Meydan Okuyanlar/ Mevlüt Hönül | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 2280 | 10 Mayıs 2015 23:35 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Irk Ayrımı /Mevlüt Hönül | Yitiksevda | Makale ve Köşe Yazıları | 4 | 08 Eylül 2021 09:08 |
Dinin Özü: Dua/ Mevlüt HÖNÜL | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 02 Mart 2015 18:53 |
Rabbinin rahmetini yoksa onlar mı bölüştürüyorlar?/ Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 09 Ağustos 2012 04:41 |
Sorguluyorum!!/Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 05Haziran 2010 22:40 |
KUR'AN'DA İTAAT EDİN İTAAT ETMEYİN | Yitiksevda | Kur'ân-ı Kerim Genel | 2 | 21 Şubat 2010 15:17 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|