|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Yitiksevda,Açılış Tarihi: 24 Ekim 2009 (00:00), Konuya Son Cevap : 27 Ekim 2009 (09:13). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
24 Ekim 2009, 00:00 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | YAĞMUR'UN BİR HOCASINA MEKTUBU YAĞMUR'UN BİR HOCASINA MEKTUBU (Yağmurun hocasına yazdığı mektuptur...) Azizim, Merhaba; Bir zamanlar, Rahmetli hocam derdi ki: İnsan vardır, eşref olur, İnsan vardır, eşek olur…Eşrefi mahluk olmayı beceremeyenler, eşşeki mahluk olmaya mahkumdur, Lakin, gerçek imanı elde eden ise, dünyaya meydan okur !..Yaz bunu yüreğinin bir köşesine…Yazdım.. Gün geldi, eşrefliğin hazlarında dolaştım, gün geldi eşekliğin zilletliğini tattım. Ve ne öğrendim biliyor musun; Eşref olmak varken, Eşekliğin hazzını !... tattırana şükretmeyi.. Öyle ya, Eşeklilik etmeden , geriye dönüp ardına bakmadan , eşrefliğin kıymetini kolay kolay anlayamayacağımızı… İmanda Zirveye çıkmak çokk kolay, hatta inanamayacağımız kadar kolay…Zor olan o İman halinde sabit kalabilmek !.. Kalıcı olabilmek … Bir mezarlığa baktığınızda, hiç düşündünüz mü, ve sordunuz mu kendi kendinize, ‘’Bu mezarda yatanların hepsi ölü mü, yoksa içinde yaşayanları da var mı?’’…Böyle baktığımızda kim bilir nelere şahit oluruz.. Şimdi biz kendimizi düzeltiriz, Hatalarımızı görür, tamir etme hevesine girişiriz.. Tamir de ederiz birkaç ayda.. Böyle huzurlu huzurlu çocuk gibi sekeriz falan, Asıl mesele de o değil… Asıl BİR ÖMÜR BUNU KONTROL ETMEK miş mesele… Tarih tekerrürden ibarettir diyen ne güzel demiş…Bakın Yusuf A.s ‘a.. İbreti alem…Zinadan korkmasaydı, anında kral idi ve melike onun idi, Ama korktu, zindan bana daha sevimlidir diye feryat etti, biraz acıttılar ama, kral da, melike de, cennet de , rabbin rızası da onun oldu İşte fark bu !.. Önemli olan, zindan ya da saray olması değil.. Adam isen , zindan saraya döner, adam değil isen , saray zindana döner… Bunu bir de kendi hayatımıza uyguladığımızda, kendi kendimizi saray olmayacak zindana yolladığımız gibi, Allah aklını kullanmayanları pisliğe mahkum eder / Yunus 100 / ayeti celilesinin de muhatabı konumuna düşüyoruz vesselam…. Zirvede kalmak zor demiştik.. İFK olayını anımsıyor musunuz ? O Hz. Aişe ki, İFK olayı ile kuran’a giriyor, Temiz ilan ediliyor, Resullah’ın sevdiği, hümeyra’sı, Sıddık’ın kızı… Ama aişe ne yaptı ondan sonra, 85 bin müminin şehit edilmesine sebep oldu, hayatı boyunca tevbe ile ağladı durdu… Gene tarihten bir başka sayfa… Çevirelim sayfaları birlikte… Hz. Osman…İlimde süper, amelde süper, sofulukta zirvede, haftada bir hatim indirir, iki nurla evlilik şerefi ,cennetle müjdeli, infakta zirvede, dengi yok.. Ama perişan oldu.. Neden derseniz, dengesizlik….Hz..Osman, bir konuda zirveye çıktı, diğer konuyu ihmal etti, battı.. Onu batıran akrabaya iyilik, ihsan ayeti idi, bu ayetle amel edeyim derken, akrabası olan ne kadar islamın İ sini dahi üzerinde taşımayan adam varsa Vali yaptı… Bir başka sayfa… Bir insan düşün şimdi de.. Hayatı boyunca süper yaşamayı seçsin..Korksun, kaçsın… Ama helal olanları sonuna kadar kullansın, haram olanlardan sonuna kadar kaçsın ve ömrünün son demleri yaklaşırken öyle bir sınava tabi tutulsun ki.. Eşi vefat etsin, derken çocukları birbirine girsin.. Düşün ilimde, amelde, infakta zirvede olan bu zat, eşinden sonra şeytana uyup zinaya düşseydi bir kerecik,geçmişi silinmez miydi !... İşte.. Şimdi bir ömür unutmamam gerektiğini hissederek keşfettiğim bir sırrı vereyim size…Şu an yaşadığımız her şey, namazlarımız, kuran tilavetlerimiz, nefsimizle savaşlarımız, kendimizi dik tutmak için çırpınışlarımız.. Hepsi ama heeeepppppppsi , vefat zamanımıza en yakın olduğumuz o an’da vereceğimiz büyük sınav’ın alıştırma basamakları olmasın sakın !..., Hani derler ya, anlatılagelir şeytan ölmek üzereyken yaklaşıp en susuz zamanında, ben sana bu bir bardak suyu vereyim, sen de bana imanını ver der hani…Tamam dediğin anda işin bitti.. İşte bunu Ömrünün sınavı olarak düşünmek lazım.. Butün o savaşlarımız işte asıl vefatın yaklaştığı an’da DİK DURMAK için… Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşredilirsiniz hadisi şerifinin sırrının bir kısmına basamak mı oldu acaba yazdıklarım kim bilir… Şimdi ortada bütün bunlardan çok daha mühim bir hadise var… NASIL YAŞADIĞIM, NASIL ÖLECEĞİMİN SİNEMASIDIR !... VE, BEN HANGİ FİLMİ İZLEMEK İSTİYORUM !... ZİLLET ile Yakılıp, Vemtazül Yevme Eyyühel Mücrimün !...Eey dünyada iken, benim isteklerime uymayanlar, habibimin getirdiklerine inanmayanlar, böyle olanlar bugün onun civarından ayrılsın, etrafında yalnız bana inananlar kalsın hitab’ı ilahisinin kulakları çınlatıp, dizleri titrettiği,yarabbi, beni yeniden dünyaya gönder de hayırlı amel işleyelim diye sızlanan !..Azabın en korkuncuna gark edilenlerin figüran olduğu bir ROL’de mi izlemek isterim kendimi ; Yoksa… Yoksa… ŞAHADET İLE TAÇ’LANIP, ‘’Yarabbi beni bir daha dünyaya gönder, senin için bir kez daha şehit olayım ! ‘’ diyen AŞIK’ların ‘’Ya Eyyetühen Nefsül Mutmainneh !Gir cennetime ey kulum ! fermanına muhatap olan, habibi ile Cenneti Alayi bulan kullarının saflarında mı izlemek isterim kendimi ?!. Herkes ama herkes İkinci şıkkı tercih eder muhakkak… Kim istemez ki o Muhteşem ŞEHİTLER ve ŞAHİTLER topluluğu arasında olmayı… Kim istemez ki …Kendisini o filimde en güzel rolde görmeyi… İstemek.. Ah o istemek.. İstemek yetmiyor işte… Bedenine giydirmedikçe o İstemek elbisesini,Bir bütün olmadıkça KURAN simasıyla, Ve enn ufakkk bir hatada her şeyi kaybedeceğinin bilinci seni hakkıyla sarıp kuşatmadıkça varacağımız yerden korkmamak akıl karı değil… Sözlerimi, Kur’an-ı Azimüşşan tiavetinden hemen sonra okuduğumuz HATİM duasının bir kısmını azıcık değiştirerek bitireceğim… Ya Rabbi… Gözlerimizdeki perdelerin yırtıldığı, Cennetin bekleme salonunda, Deneme sınavı mesabesinde olan bu dünya görünmez hale geldiği zaman, gözlerimiz Allahın Velayetinin Nur’una Nazır ve Hayran ! Allahü veliyyullezine amenü, yuhricuhüm minez zulumnati ilen nur ayeti celilesinin aydınlığı altında, Sağımızda, solumuzda, önümüzde ve arkamızda , bir ömür bize yaklaşmak için fırsat kollayan şeytan aleyhillane’nin ‘’Yemin olsun ki, ben onlara önden, arkadan, sağdan ve soldan yaklaşıp, senin doğru yolunun üzerinde oturacağım ‘’sözlerine inat, Allahın : ‘’Muhakkak ki, senin, benim gerçek mümin kullarım üzerinde hiçbir etkin yoktur ! ‘’ ayeti celilesinin zaferini kazanmışlığımızla, göğsümüzdeki sağlam iman’ın , yani o ‘’AHDİ MİSAK’ın gücüyle, yüreğimiz başta cenneti ala Muhammed Mustafa’ya hayran, fikrimizde Havf-ı Yezdan, Dilimiz kelime’i şahadet’i bitirdiği an, bunun nihayetinde çene kapamayı, ve ÖMRÜMÜZE YAYDIĞIMIZ İMAN NURU İLE HUZURUNA VARMAYI, CÜMLEMİZE NASİB-İ MÜESSER EYLE !... Amin…. Selam, sevgi, dua tevhid ve Hicretle… Saygılar, Fi’emanillah… Yağmur Sancak 23.10.2009 |
Konu Sahibi Yitiksevda 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Akılsız Bedenler | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 1 | 2305 | 20Haziran 2017 01:11 |
Kibir hastalığı / mevlüt hönül | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 0 | 2213 | 24 Mayıs 2016 17:24 |
Hainler! – Dokuzlu Çete ve Karakter(siz)leri /... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 1 | 2018 | 19 Mayıs 2016 23:06 |
Çocuk İstismarı ve Ensest – Modern Lût Toplumu /... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 1 | 2009 | 19 Mayıs 2016 23:02 |
Vicdanla Cüzdan Arasında / MEVLÜT HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 0 | 1971 | 19 Mayıs 2016 22:59 |
25 Ekim 2009, 00:05 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Re: Yağmur'un bir hocasına mektubu اللّهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُواْ يُخْرِجُهُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّوُرِ Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), Yağmur kardeşim,Allah İman edenlerin velisidir,Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarandır.Bakara suresi 257 ayetinin baş kısımlarında geçen ayetler, Müslümanların İman etmelerinde,Tek Veli ve Dost olarak,Allah'ı görmelerini ve Allah'ın Lütfunun sınırsız olduğu,Her tür karanlıktan Allah'a tam bir teslimiyet, ile Nurlara (Aydınlığa),çıkaracak olandır.Bizler kendi asrımızın Sahabeleri, olabilmek adına onların yaptığı gibi, Önce İMAN ederek Allah'a tam bir teslimiyet namına,Kuran'a yönelmeliyiz,Sahabe İMAN ettikten sonra KURAN ile tanışmıştır,Bizler ise önce KURAN sonra İman ile tanıştığımız için,Bir çok konuda bocalıyoruz,Allah bizlere Hakiki manada İMAN edenlerden ve Bu İMAN'I hayat biçimi yapanlardan eylesin.. Makalendeki Yürek esintilerini tebrik ediyorum: |
27 Ekim 2009, 09:13 | Mesaj No:3 | |
Re: Yağmur'un bir hocasına mektubu Alıntı:
99 - ZİLZÂL SÛRESi Medine döneminde inmiştir. 8 âyettir. Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir Bismillahirrahmânirrahîm Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman, İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır. Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir. O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir. ben derim ki bu tür konularda Rabbimin adaletini unutmayalımmm | ||
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
karadenizli delikanlının aşk mektubu | akgün | Komik Paylaşımlar | 10 | 17 Aralık 2016 23:52 |
Peygamberimizin mektubu | SONSUZNUR | Hz.Muhammed(s.a.v) | 3 | 05 Ağustos 2009 17:59 |
Peygamberimizin mektubu | İmamHüseyin | Hz.Muhammed(s.a.v) | 1 | 22 Nisan 2009 09:29 |
Peygamberimizin mektubu | Belgin | İslam/Dinler/Mezhepler | 0 | 22 Eylül 2008 10:08 |
Züleyhanın mektubu.... | nermin | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 1 | 04 Eylül 2008 23:50 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|