|
Konu Kimliği: Konu Sahibi HALUK GÜMÜŞTABAK,Açılış Tarihi: 19 Ocak 2011 (12:39), Konuya Son Cevap : 20 Ocak 2011 (14:57). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
19 Ocak 2011, 12:39 | Mesaj No:1 |
Nesih mensuh konusu ve kur'an. Nesih mensuh konusu ve kur'an. Kuran, Allah kelamı olduğunu bizlere ayetlerinde birçok yerinde bildirmiştir. Sizlere Kur'an'dan bazı ayetleri hatırlatmak istiyorum önce. Bakın Yaratan ayetlerinde Kur'an için ne diyor. ( Rabbinin sözü hem doğruluk, hem adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur.),( Biz bu kitabı sana, her şeyin ayrıntılı açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.),( Rabbin asla unutkan değildir.),( Kitap` ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık),( Yoksa siz kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz?) Yukarıdaki ayetleri niçin hatırlatma gereği duydum dersiniz? Çünkü Allah bu kitabın doğruluk ve adalet bakımından tamamlandığını söylüyor. Yani içinde bulunan tüm bilgiler geçerlidir ve benim emirlerimdir diyor. Birçok ayetinde tekrarladığı emri ise, KUR'AN'IN İPİNE SARILIN diye bizleri uyarıyor. Hiçbir ayetinde bir kısmını daha sonra kaldırdım demiyor. Hatta bizleri uyarısında yoksa siz bu kitabın bir bölümüne inanıp, bir bölümüne inanmıyor musunuz diye de ikaz ediyor. Eğer bir kısmının hükmü kalksa bu sözleri kullanır mıydı rabbim? Bir an şöyle düşünelim; Hükümetler her hangi bir konuda kanun çıkardıkları takdirde ne yaparlar, kanun çıktığından itibaren diğer eski kanunu kitaplardan, anayasadan çıkartırlar. Nedeni artık bu kanunla hüküm verilmeyecektir de ondan. Onları ancak kimsenin ilgilenmeyeceği tozlu raflarda, hatıra olarak kalır. Kuran için de nesih-mensuh vardır diyenler, bu kısmı bence hiç düşünmüyorlar, yani Peygamberimiz, ya da Yüce Rabbim, hükmü kaldırılmasına rağmen, niçin Kur’an a yazılmasına izin verdi dersiniz? Peygamberimiz ya da Rabbim HÂŞÂ bunu düşünemedi mi? Ya da bizlerin kafasının karışmasını mı istedi? Elbette hayır. Birileri aklınca, haddi olmadan, hükmü olmayan ayetlerimi temizliyor Kur'an dan dersiniz? Yoksa kendilerinin yarattığı dini korumak, kendi sultanlığını devam ettirmek adına mı yapılıyor bu hükmü kalmış ayet harekâtı. Yorum sizlerin. Peki, Kur’an da işlerine gelmeyen ayetleri temizleme hareketi neden olabilir dersiniz? Nedenini tam bilemem, ama bence tüm mezhep ve tarikatlar, kendi menfaatlerine uyan hadislerin, Kur’an da tam tersini gördüklerinde, kendi mantıklarınca yorumlar getirip, birazda nefislerinin ağır basması, kendi sözlerinin yanlışlığını kabul edememe, birazda menfaat çatışması derken, birde içimizdeki İslam a nifak sokan YAHUDİ fitnesi, neyazık ki bu iftiranın temelini oluşturmuştur. Kur'an'a, tarafsız bir mantıkla baktığınızda, tüm bu gerçekleri görüyorsunuz. Peki, bazı insanlar kur ’ana nasıl bakıyor da, tüm bu görüşleri öne sürüyor ve bazı ayetlerin hükmü, şu ayetler geldiği için, kalkmıştır diyebiliyorlar dersiniz? Bir konu hakkında fikir belirtmek, onu tenkit etmek ya da onu yüceltmek için, bir şeyle kıyaslamak gerekir. Bizler Kur’an a hiçbir şeyi eş görmediğimiz için kıyas yapamıyoruz. Amaaa bahse konu bazı zihniyet, düşünce Kur’an`a hadisleri eş koşarsa, beşerin sözlerini doğrulamak adına kur ’ana bakarsa, tabiî ki bazı tenkit ya da değişiklikleri yapmaktan, çekinmeyecektir. Eğer sahih adı altında bazı hadislerin kur ’ana uymayan hükümleri olduğunu gördüğü halde, burada aklın ve mantığın ayarını kaçırarak, bir şeyleri feda etmekten kaçınmayacaklardır. Ağır basan taraf diğerinin hükmünü silmesi, kaldırması kaçınılmaz olacaktır. Hatta en acısı da bazı hadislerin Kur’an ayetlerini nesh ettiğini, yani hükmünü kaldırdığını söyleyecek cesareti bile gösterecektir. Aradıklarını Kur'an'da bulamayanlar, geleneklerin öğretisini Kur'an da arayanlar, hiç düşünmeden araştırmadan bazı hadislere iman etmeyi seçmişlerdir. Tabi bu bir tercihtir. Dinde zorlama yoktur. Her kez hesabını mahşerde tek tek Allaha verecektir. Kur'an'a bütünüyle iman etmeyen ve bazı ayetlerin hükmünün olmadığını söyleyenlere birkaç sözüm olacak. Kur’anı birkaç kez Türkçesinden okumaları ve çok iyi tarafsız bir şekilde düşünmelerini öneririm. Tarafsız bir şekilde okuduklarında Kur'an'ın insanlara zorluklar getirmediğini, aksine kolaylıklar getirdiğini anlamaları gerekir. Kur’an içinde Nesh edilmiş, yani hükmü kaldırılmış hiçbir ayetin olmadığı, Rabbin kitaplar arasında bazı ayetleri sildiği, kaldırdığını bakın aşağıdaki ayet ne güzel açıklıyor. ( Maide 101:Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti/kaldırdı. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir.) Yukarıdaki ayeti lütfen çok iyi düşünelim. Rabbim Kur'an indirilmeye başladığında, bazı toplumlar, insanlar demek ki tedirgin olmuş ve daha önceki kitaplarda olan bazı ayetlerin değiştirildiğini görmüşler ki, rabbim bu konuda açıklık getiriyor. Bu değişikliğin nedenlerini Kur'an indirilirken sorarsanız sizlere açıklanır, yoksa daha sonra bunları sormayın diyor, Yüce Yaratan. Tabi değişikliğin nedenini de açıklıyor ve Allah onları affetti, kaldırdı diyor yani BU AYETLERİ NESH ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR. Dikkat ederseniz Allah burada zaten Nesh olayını, yani hükmün kaldırılma konusunu, gönderdiği kitaplar arasında yaptığını çok net açıklıyor. Yoksa Kur'an içinde Nesh olduğunu onun yerine başka bir ayet gönderdiğini asla söylemiyor. Yoksa Allah şu ayetleri bizlere bu kadar açık söyler mi sizce? Araf 52: Muhakkak biz onlara, inanacak herhangi bir kavme hidayet ve rahmet olması için, tam bir bilgi ile bölüm bölüm açıkladığımız bir kitap gönderdik. Araf 174: Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler. Yukarıda ki ayetlere benzer onlarca ayet vardır. Allah kur’an için her şeyiyle tamamlandığını, eksiksiz olduğunu, bölüm bölüm açıklandığını söylüyor. Bu ve buna benzer ayetlerden de anlaşılacağı gibi, Allah görev verdiği elçisine bir ayeti gönderip daha sonra iptal ettiğini, değiştirdiğini asla söylemiyor. Eğer bunu yapmışsa da örnekler verip anlatıyor açıkça. Örneğin elçisi ile görüşmeden önce bir fakire sakada vermek gibi. Ancak zaman ve çağın farklılığı, yaşamın değişmesi, insanlığın gelişmesi konularının değişikliğinden dolayı, Allah gönderdiği kitaplar da değişiklikler yaptığını açıklamıştır. Yoksa gönderdiği aynı kitapta emrini değiştirdiğini söylemesi, yani ayetleri Nesh ettiğini belirttiğini düşünmek, sanki Rabbin geleceği görememişte, sonradan fikrini değiştirmiş anlamına gelecektir. Bunu söylemek, buna inanmak Yüce Rahmanı zerre kadar anlamamak demektir. Birde Kur'an ayetlerini, beşerin sözlerine tercih etmek anlamına gelir ki, buna inanmanın günahını doğrusu ben düşünemiyorum. Nesh edildiğini söyledikleri ayetlerden birkaç örnek vermek isterim. Allah namaza durmadan önceki ayetlerin birinde, kendini bilmeyecek kadar sarhoş olan namaza duramaz diyor. Bu ayetin hükmünün kalktığını söyleyenler Allah'ın ne dediğini anlamak istemeyenlerdir. Allah bir başka ayetinde içkinin kötülüğünden bahsediyor, sizleri şeytana yaklaştırır diyerek, bizleri uyarıyor. Faydası az zararı çok diyor. Tavsiyede bulunarak içkiden, kumardan uzak kalmamızı öneriyor. Bu sizin seçiminiz, yaptıklarınızdan sizler sorumlusunuz, benden sizleri uyarması diyor adeta, anlayana anlamak isteyene. Bunları yapmanız bana ibadet etmenizi engellemesin, ama huzuruma durduğunuzda kendinizi bilir durumda olun diyor. Tabi bunları anlamak çok zor değil, ama anlamak istemedikten sonra. Yine bir ayette, peygamberimizle görüşmek isteyenler için bir fakire fidye verilmesini emreden Allah, yardımlaşmanın sadakanın alıştırılmasını yayılmasını istiyor elbette bu emriyle. Bu konuda teşvik ediyor adeta. Daha sonra gelen ayette sizlere bu emrim zor geldi değil mi diyor Rabbim ve sizleri affettim diyor. Aslında burada anlatılmak istenen Arapların hiç alışkın olmadıkları yardımlaşma, fakire yardım konusunu dile getirip, güzel bir gelenek başlatılmasını istediğidir. Buradan alınacak çok dersler vardır. Bu emri anlamayan bağnazlar, bu ayeti de örnek göstererek, bakın Allah daha önce vermiş olduğu emri kaldırdı diyebilmişlerdir. Allah boşa konuşmaz, bunu dahi anlayamamışlar demek ki. Allah geleceği görendir, elbette onlara paraya, mala, mülke taptıklarının kanıtı olarak, böyle bir ders vermiştir. Bundan Rabbin ne anlatmak istediğini dahi anlamayanlar, günümüzde bu ayetin bizlere anlatacak hiç bir şeyi olmadığını söylemektedirler. Yaradan öyle yüce ki yarattıklarını asla üzmek istemediğini, yalnız ve yalnız bizlerin doğruya yönelmemizi istediğini anlatmaya çalışıyor. Nesih, mensuh konusunun Kur’an içinde olduğunu kabul edenler, aslında yaratanın geleceği görememiş izlenimi yarattıklarının, farkında bile değiller. Allah geleceği görendir, her şeyi bilir. Allah burada ki topluma verdiğim bir emri dahi yerine getirmekten aciz olduğunuzu gördüm, size yardımlaşmayı öğretiyorum, ama bunu bile beceremediniz dediğinin farkında bile değiller. Daha sonra gelen ayetinde, aslında kendi yüceliğini bağışlayıcılığını gösterdiğini, onlara verdiği bir emri yerine getirmedikleri halde, onları yine de bağışladığını anlamaktan, acizliği de ortaya çıkmış oluyor. Bir başka örnek vermek isterim. Kur’an da evli ya da bekâr kişilerin, kadın ya da erkek olsun, zina yaptıklarında cezalarının ne olduğu açıkça yazılmış olmasına rağmen, nedense hala hadislerin etkisiyle yine uydurma bir hadise inanarak, zinanın cezasının recm, yani taşlanarak ölüm olduğunu iddia etmişlerdir. Bunu da izah ederken recm ayetinin bir keçi tarafından yendiği, uzun uzadıya anlatılır. Yani yine farkında olmadan Kur'an'ın şimdi eksik olduğunu söylerler, bunun bile farkına varamayandan ne bekleyebiliriz? Bu zihniyetin örnekleri o kadar çok ki. Sözlerimin özüne gelince, Tüm bu yapılan yanlış için tutundukları ayet ise şöyle; ( "Biz bir ayetten her neyi nesh eder veya unutturursak, mutlaka ondan daha hayırlısını veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kadirdir." ) Yukarıdaki ayeti kastederek Kur’an da hükmünün kaldırıldığı ayetlerin olacağını savunmuşlardır. Hâlbuki Allah Kur’an da birçok yerinde de bahsettiği gibi, size başka bir din getirmedim. İbrahim peygambere gelen dinin devamıdır diyerek, uyarmaktadır bizleri. İşte her peygambere gelen kitap ta, belli emirler vermiş, bunların bazılarında değişiklikler yapmıştır. Bunu yukarıda açıkça Maide 101. ayette görmüştük. Yani ondan daha iyisini getiririz derken Kur’an içinde değil, diğer kutsal kitaplar arasında hayırlısını getiririz demek istediği çok açıktır. Çünkü Allah Kur’an da gönderdiği ayetleri için eksiksiz ve tamdır diyor. Hatırlayınız Allah oruç geceleri daha önceki kitaplarında cinsel ilişkiyi yasakladığını hatırlatır ve şimdi bunu değiştirdiğini yani kaldırdığını söyler. Lütfen düşünün bu kaldırılan bilgi kur’an da var mı? Elbette yok. Demek ki kaldırılan bir bilgi ile hükmü geçerli bir bilgi aynı kitapta olması mümkün değildir. Allah bu ve buna benzer ayetleri zikrederek, bizlere açıklık getirmiştir. Bundan dolayıdır ki, kur’an da geçen hiçbir ayetin hükmünün günümüzde olmadığını söylemek, kur’an a uymadığı gibi, Rabbin açıklık getirmediği bir konuda da hüküm vermemiz bizleri kur’an dan saptıracaktır Allah korusun. Allah bu kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmıyor musunuz derken, sizce ne anlatmak istiyor olabilir, yorum sizlerin. Tüm bunları daha iyi anlamak ve İslam ı yaşamak için Kur’an ı anladığımız dilden birçok kez okumalıyız ki, Kurt kapanına yakalanmayalım. O yaman aldatıcı bizi Allah ile aldatmasın. Allah aklımızı kullanmamızı emreder, kullanmadan iman edenlere de bakın ne diyor. Enfal 22: Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır-dilsizlerdir SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK | |
Konu Sahibi HALUK GÜMÜŞTABAK 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
İbretlik bir kıssadan hisse. | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | kamer34 | 6 | 2582 | 21 Nisan 2011 21:45 |
Kendi ellerimizle cehennemin kapısını açmayalım. | Makale ve Köşe Yazıları | HakikaT | 10 | 5434 | 12 Nisan 2011 12:36 |
Allah Kur'an ayetlerini elçisine, RÜYASINDA vah... | Makale ve Köşe Yazıları | yakuti | 7 | 2759 | 20 Mart 2011 19:44 |
Bakara 85. ayetten almamız gereken önemli dersler. | Makale ve Köşe Yazıları | kamer34 | 6 | 2662 | 16 Mart 2011 12:48 |
Kader konusunu kur'an ışığında nasıl anlamalıyız? | Makale ve Köşe Yazıları | talibetün | 5 | 2306 | 11 Mart 2011 21:19 |
19 Ocak 2011, 13:44 | Mesaj No:2 |
Cevap: Nesih mensuh konusu ve kur'an. Değerli arkadaşım bahsettiğiniz aşağıdaki ayeti önce yazalım. (Nahl 101:Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- "Sen ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.) Hani her zaman söyleriz, kur’an ayetlerini kendisi açıklar diye. İşte bu ayeti de aslında Rabbin kur’an bütünlüğünde açıklıyor. Önce bu ayeti anlamaya çalışalım. Biz bir ayetin yerine başka bir ayet getirdiğimizde sana inanmazlar iftira atıyorsun derler sana diyor Rabbim. Hâlbuki Allah neyi indireceğini çok daha iyi bilir diye de açıklık getiriyor. Tam bu açıklamalardan sonra, bir ayeti hatırlatmak istiyorum. Hani rabbim ayetler indirilirken şaşıran, ya da kabul etmek istemeyen tedirgin olan insanlardan bahsederek ne söylüyordu? Gelin ayeti hatırlayalım önce. Maide 101; Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kur’an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir. Bakın Allah ne diyor. Size ayetlerim açıklanırken, içinde sizin şaşıracağınız, hoşunuza gitmeyen, daha önce ki inançlarınızın kaldırıldığını gördüğünüzde, bunları ayet indirilirken sorarsanız sizlere açıklanır. Yoksa daha sonra sormayın. Çünkü onları Allah affetti, kaldırdı yani nesih etti diyor. Aslında bakın ne kadar açık izah ediliyor. Allah Rad suresi 19. ayetinde bakın ne diyordu? ( Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kişi, kör olan biriyle aynı mıdır? Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.) Demek ki rabbimden indirilenin hepsi hatır, geçerlidir bizler için. Yine Allah elçisine Maide suresi 67. ayetinde ne diyordu? (Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun.) Eğer rabbimin indirdikleri içinde hükmü kalkan bir ayet olsaydı, elçisine hükmü kalkan ayetleri de tebliğ etmesini ister miydi? Ya da şöyle düşünelim. Kur’an içinde hükmü kalkan ayet olsaydı, Allah elçisi hükmü kalkan ayeti niçin kur’an a ilave etmeye devam etsin. Bu ayet geldi diğerinin hükmü kalkmıştır diye açıkça yazmaz mıydı? Ne diyordu rabbim? Her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız. Bu yazdıklarım, benim kur’an dan anladıklarımdır. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK | |
19 Ocak 2011, 20:15 | Mesaj No:3 |
Cevap: Nesih mensuh konusu ve kur'an. Allah şarap yani içki konusunda çok açık ve net ayetini indirmiş ve açıklamıştır, bakın neler söylüyor bizlere. Maide 90: Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. 91: Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? Bakara 219: Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Allah şarap, yani içki ve kumar konusunda çok ince ayrıntılara girerek, açıklama yapmıştır. İçkinin şeytan işi bir pislik olduğunu, bundan uzak durmamızı söylüyor bizlere. Çünkü bundan uzak duranın kurtuluşa ereceğini belirtiyor. Açıklama yaparak şeytanın, içki ve kumar müptelası olanlar arasında kin ve düşmanlık sokacağını, bu yolla da Allah ı anmaktan, namazdan alıkoyacağını söylüyor. Ayetin sonunda söylediği cümle üzerinde çok düşünmeliyiz, Artık vazgeçtiniz değil mi diyor? İşte Rabbim, yarattığı kullarının nefislerine yenik düşerek, uzak durulması gereken bu kötü alışkanlıktan vazgeçirmek için, ne kadar güzel açıklamalar yapıyor, tavsiyelerde bulunuyor. Bakara suresi 219. ayette de daha detaylı bir açıklama yapıyor. Bu konuda sana soru soranlara deki; İçki ve kumarda sizlere hoş görünen, zevk verici yanları olabilir, ama sizlere zararı çok daha büyüktür. Bunların zararları, faydasından daha büyük olup, sizleri günaha götüreceği için uzak durunuz. Allah her şeyden nice örnekleri açıkladım diyorsa, bakın içki ve kumar konusunda da ne kadar açık ve detaylı bilgiler vermiş. Allah Nisa suresi 43. ayette bakın ne söylüyor bizlere. Nisa 43: Ey iman edenler! Siz sarhoş iken -ne söylediğinizi bilinceye kadar- cünüp iken de -yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın…… Yukarıdaki ayetin nesih edildiğini söylerler. Çünkü bu ayet ten sonra gelen diğer ayetlerle bu ayetin hükmü kalkmıştır denir. Ne kadar ilginç. Sanki Allah bu ayette bizleri içkiyi teşvik ediyormuş ta, daha sonra fikrini değiştirmiş türünden bir anlamı nasıl veririz, doğrusu bunu anlayamıyorum. Allah yazımızın başında yazdığım ayetlerde, bizleri içki ve kumardan uzak kalmamız için uyarıyordu. Eğer bunlardan uzak kalmazsanız, şeytanın esiri olursunuz diye de örneklerini veriyordu. Yani içki, kumar sizi benden uzaklaştırıp, birbirinize düşmenizi sağlar diye de örneklerini vermişti. Peki, yukarıdaki Nisa suresi 43. ayette Allah ne demek istiyor dersiniz? Herhalde bu ayetten, içki içebilirsiniz diye anlayacak bir tek insan göremiyorum. Peki, Rabbim ne anlatıyor bu ayetiyle bizlere? Daha önce içki konusunda açıklama yaparken ne demişti Rabbim? Sizi namazdan uzaklaştırır demişti hatırlayalım. İşte burada içkinin yani şeytanın eline düşmesini istemeyen rabbim, kullarına bu illetin elinden kurtulabilmesi için, kullarına bakın ne kadar güzel yaklaşıyor ve ne diyor. Benim huzuruma, namaza duracağınız zaman, sakın şeytanın pisliği olan içkiden içip, sarhoş bir vaziyette karşıma namaza durmayınız. İşte Rabbin ayeti, işte Rabbin şefkati. Allah kulunun bu kötü alışkanlığından vazgeçirmek için, bir taşla iki kuş vuruyor adeta. Birincisi namaza duracağını bilen bir insan, bu ayet okuduğunda içkiden uzak kalacak. İkincisi namaza devam etmekle de, şeytanın pisliği şaraptan, içkiden vazgeçebilecek bir konuma sahip olacaktır. Namaza devam eden bir içki bağımlısı, bu yolla mutlaka şaraptan, içkiden vazgeçecektir. Bakın tüm ayetler bir birinden bağımsız, çok farklı şeyleri anlatıyor. Eğer bu ayetin hükmü yoktur, kalkmıştır dersek, içki bağımlılarını vazgeçirecek bir yolun kapısını kapatmış oluruz. Kur’an o kadar güzel bir kitap ki, yeter ki onu anlamaya çalışalım. Ondan istifade etmenin yolunu bulalım. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK | |
20 Ocak 2011, 02:52 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Nesih mensuh konusu ve kur'an. Nesh konusunda çok fazla yorum yazmak veya tartışmak istemediğimden kısa ve öz olarak belirteyim: Çünkü emin olun tarihte binlerce insan tarafından tartışıla gelmiş olan mevzuları ikide bir gündeme getirme ve tartışma Müslümanım diyenleri asli vazifelerinden uzaklaştırmış suni gündemler ile uğraştırmaktan başka bir işe yaramamıştır... Nesh hususunda Kuran bütünlüğünde anladığımı izah etmeye çalışacağım çünkü nesh edildiği iddia edilen ayetlerin geneline baktığımda hiçte alakası olmayan zorlama keyfi yorumlar mevcut bir tek örnek sunacam eğer bu hüküm günümüzde yok nesh edilmiş deniliyor ise Kurandan zerre kadar anlamadığımı açıkça söyleyecem : Allah aşkına bu matık ile ayetin hükmünün işine gelmeyen kısmını kaldırmak kimin haddine bu ve benzeri bir çok ayete bakıyomda emin olun İsrailiyatın ta kendisi yorumlara tefsirlere ve düşüncelere karışmış. Bakara 62 ayeti kerimesini nesh edildiğini kabul edenlerin A'li İmran 85 ayeti delil aldıklarını göz önünde bulundurarak kabul etsek karşımıza şu sorun çıkacaktır.İlahi dinlerde daha önceden gönderilmiş olan vahiylere ve peygamberlere iman edenler o zaman cehennemlik mi oluyor ? Hayır bunun kabul edilmesi imkansızdır çünkü yaradılıştan son peygambere kadar gelen tüm ilahi emirlerin genel ismi ''İslam'' diğer adı ile teslimiyettir ve önceki vahiylerde bu esas üzere iken Allah'a ve Ahiret gününe iman edenlere müjde veriliyor ama imanıda çok güzel anlamak lazım bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmemek değildir...Bu bir örnek idi lakin çok fazla örnek mevcut başka bir ayeti kerimenin nesh edildiği ona bakalım: Sana, sarhoşluk veren şeyler ve şans oyunları hakkında sorarlar. De ki: "Onların her ikisinde de hem büyük bir kötülük hem de insanlar için bazı yararlar vardır; ancak yol açtıkları kötülük, sağladıkları yararlardan daha büyüktür." (Allah yolunda) neyi harcayacaklarını sana sorarlar. De ki: "O'nun için ayırabileceğiniz her şeyi." Böylece Allah mesajlarını size açıklıyor ki tefekkür edesiniz(Bakara-219) Bu ayeti şu ayetin nesh ettiğini iddia edenler acaba neden özellikle bu ayeti yok saymakta olduklarına baktığımda işin içsel boyutunda ''MÜLK'' yatmakta olduğu açıkça görülmekte Allah için herşeyini vermek her baba yiğidin harcı olmadığından yok saymak daha kolaylarına geldiğine inanıyorum... Bu ayeti kerimeyi Nisa-43 ve Maide -90 ayetin neshettiği rivayet edilmekte Eğer bunların nesh etmesi gerekse idi o zaman bizim Kuranda sarhoşluk veren maddelerden birinin helal olduğuna dair delil bulmamız lazım idi ama Kuranın hiç bir yerinde geçmeyen helallik yok iken nasıl bir zıtlık esas alınmışta bunların birbirini nesh ettiği iddia edilebilmiş anlam veremiyorum... Yada ''Sünnetin'' Kuran ayetlerini nesh ettiğini iddia etmek Kur'an'a en büyük hakaret olur asla bu anlayışı benimsemem tasvipte edemem Kuran ancak sünneti hadisi nesh eder başkada çözüm aramak Kuran'a açıkça iftira olur: Neshten anlamamız gereken : Biz yürürlükten kaldırdığımız veya unutturduğumuz her hangi bir mesajı mutlaka daha iyisi veya benzeri ile değiştiririz. Allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmez misin? (Bakara-106) Ayeti kerimede geçen nesh Kuran ayetlerinden öte geçmiş dinlerin neshi ile alakalıdır.Yoksa Kuran ayetlerinin değişmesi veya ortadan kalkması anlamında değildir.Kur'anda yer alan nesh eski dinler ile alakalıdır.Son olan Hatemül enbiya Allah resulü Muhammed (s.a.a) risaleti ile gönderilen peygamberlerin ve ilahi kelamların sona erdirilmiş olmasıdır... Çünkü neshi kabul eder isek Kur'anın şu ayetlerine ters düşeriz: Mesajlarımızın anlamını saptıranlar Bizden gizlenemezler, öyleyse (şu iki kişiden) hangisi daha iyidir? Ateşe atıl(maya mahkum edil)en mi, yoksa Kıyamet Günü (huzurumuza) güvenle gelecek olan mı? Dilediğinizi yapın! O, yaptığınız her şeyi görür. Gerçek şu ki, kendilerine gelen bu uyarıyı inkar edenler (var ya, işte onlar hüsrana uğrayanlardır); çünkü o yüce bir ilahi kelamdır. (Fussilet-41-42) Kur'anda hiç bir şüphe yoktur olamazda Allah kullarını en iyi bilendir ...
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
20 Ocak 2011, 11:32 | Mesaj No:5 |
Cevap: Nesih mensuh konusu ve kur'an. Yitiksevda kardeşim, Allah senden razı olsun. Kur'anı bir bütün olarak anlamaya çalışmazda, parçalara ayırıp bir kısmına inanırsak, aldığımız parçalardan asla Rabbin emrettiği islamı yaşayamayız. Yaşayamadığımızda da ortaya nasıl bir inanç çıkar, örneklerini günümüzde zaten görüyoruz. Rabbim cümlemize yardımcı olsun. Esen kalın. Halukgta | |
20 Ocak 2011, 11:48 | Mesaj No:6 |
Cevap: Nesih mensuh konusu ve kur'an. Değerli arkadaşım fikrinize saygı duyarım. İnanç konusunda israrcı olmak çok yanlıştır. Çünkü hepimiz imtihan için buradayız. Elbette hepimizin imtihan notu farklı olacaktır, çünkü bizler Rabbin verdiği aklı kullanma derecemize göre değerlendirileceğiz. Gerçek doğruları Rabbim bilir, bizlere düşen sizin söylediğiniz gibi, vasat bir ümmet olarak Rabbin rehberini doğru anlamaya çalışıp, imtihanda geçerli bir not almaya çalışmak olmalıdır. İnşallah cümlemiz huzuru mahşerde, Rabbin huzurunda yüzleri ak olan, cenneti hak eden kullarından oluruz. Saygılarımla Halukgta | |
20 Ocak 2011, 14:54 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Nesih mensuh konusu ve kur'an. Selamun Aleykum Öncelikle mevlüt arkadaşımızın bu konunun suni bir gündem olduğu konusundaki fikrine hemfikirim. Bende nasih ve mensuh konusunu uzatmadan kısa ve öz kendimce bir görüş beyan etmek istedim. Haluk Gümüştabak arkadaşımızın nahl suresi/101. ayetindeki yorumunu çok zorlayıcı bir yorum olduğunu düşünüyorum. Ben daha çok bakara sresi/106.ayetinin manası hususuna dikkatleri çekmek istiyorum. ""Biz ondann daha hayırlsını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiç bir ayeti nesh etmez (yani hükmünü kaldırmaz) veya unutturmayız.Bilmezmisininizki Allah herşeye güç yetirendir"" bakara/106 Şimdi bu ayetin nuzul sebebine bir bakalım. Yahudiler her zaman olduğu gibi sinsiliklerini ve kafa karıştırma özelliklerini bir kez daha ortaya koymuşlardır iddaları şu Sizin kitabınız Kuran,bizim kitabımız olan tevratında Allah katında indiğini haber veriyor,o halde neden bizim kitabımızdaki bazı emirler sizin kitabınızda yok,o bazı emirlerin yerlerine farklı emirler var sizin kitabınızda dediler. VE yahudiler yorumlarına devam ettiler.Mademki siz kuran,ında Musanın Allah,ı gönderdi diyorsunuz bu iki kitabın Allah,ı bir olduğuna göre bu değişiklikler neden. Nasıl olurda aynı Allah farklı zamanlarda farklı emirler verebilir bu bir çelişki değilmidir. Birde şöyle söylüyorlar sizin kitabta biz yahudi ve hıristiyanların kendi kitablarımızın bir takım emirlerini unutmuş olduğumuz vurgulanıyor.Halbuki Allah,ın öğretilerinin hafızalardan silinmesi nasıl mümkün olabilir. İşte bütün bu yahudi sinyal karıştırıcılar bu söylemlerine karşılık,Allah,bakara sresinin bu ayetlerini indirmeye başlıyor. ALLAH onların bu söylemlerine karşılık biz bir hüküm ayeti indirmeden başka bir ayeti yürürlükte kaldırmayız veya unutturmayız.Ayetin son cümlesi adeta yahudilere siz kimsiniz o Allah,a hesapmı soruyorsunuz bilmelisinizki onun gücü herşeye yeter. Şimdi bu ayette açıkca anlaşılıyorki Allah zaman içerisinde bir emirinin yerine başka bir bir emir getirmiştir. Bu emirlerin tevrat yada incil olması bana göre bu kaideyi değiştirmez.Kuranında 23 yıl gibi uzun bir sürede inmiş olduğunu göz önünda bulundurusak bir emirin değişiklik arz etmiş olması kuran,a herhangi bir eksiklik atf etmez. Biz hep şunu söyleriz peygamberlerin ortak çağrısı tevhiddir fakat şeriatleri farklı farklı olmuştur.Örneğin yahudilerin cumartesi balık avlama yasağı,hayvanların iç yağlaının haram olması gibi,bazı hükümler bize inen şeriatte helaldir. Bu şuna benzer ağır olan bir hasta önce bir takım ilaçlarla tedavi olur iyice iyileştikten sonra doktor hastaya yemek yeme talimatı verir. Allah bazı olayları müminlerin imanlarını iyice güçlendirdikten sonra onlara tam haram MEN edici emiri indirmesi Allah,ın bir planı dahilinde olabilir. Mesela önce sarhoş iken namaza yaklaşılmaması emir edilmiş daha sonra sarhoş edici içeceklerin tamamen men edilmiş olması gibi.medinede müslümanların sarhoş edici içecekler içtiklerini biliyoruz. Şimdi kuran tamamlandığına göre biz şöyle diyemeyiz,ben içkiyi içmeye devam edeyim sonra bunu azaltayım daha sonrada tamamen bırakıyım diyemez.Kişi derse ki ben kuran,ın nüzül sırasını takip ediyorum ben bunu böyle uyguların derse yanlış yapmış olur. Ben şu ayet nesh edilmiş şu ayet nesh edilmemiş gibi polemiğe girmem.İslam hükümleri hakim olan bir devlet yapısı olduğunda bunu onlar en güzel şekilde araştırırlar. ""Nahl süresi/101.Biz bir ayetin yerine başka bi ayeti koyduğumuz zaman ki ne indirdiğini en iyi bilen Allahtır..onlar [peygambere] sen sadaece uyduruyorsun derler...HAYIR ONLARIN ÇOĞU BİLMİYORLAR..."" Nahl/suersi 101. ayete gelince Bazı insanlar bu ayeti şöyle yorumlarlar kuran da vahy parça parça indirildiği için bir emİr başka bir emİri açıkladığı için yani"zina ayeti içki ayeti gibi bu ayetler birbirlerini nasih değil bu ayetler birbilerini tefsir etmişlerdir derler. HALUK arkadaşımızın dediği gibi bana bu yorum çok zayıf bir ihtimaldir gibi geliyor. Nedenine gelince nahl suresi mekki bir suredir bunu gözden kaçırmamak lazım ve mekkede bu konuya örnek verebileceğiniz kanımca tek bir ayet yoktur.Bu geçerli yaklaşım değildir Kuran bir yerde bir konuyu anlatırken,başka bir ayette aynı konuyu farklı örnekler ve farklı kelimeler kullanarak anlatmıştır. Bazende aynı konuyu birbierilerine çok yakın örneklerede izah yolunu kullanmıştır. Kuran şöyle bir yolda takip etmiştir bir hikayeyi bir ayette çok kısa değinirken aynı hikayeyi bakarsınız başka bir surede çok uzun ele almıştır. Eğer kuran tek seferde inmiş olsa idi bütün konular bir yerde toplanır ve açıklanırdı,fakat kuran yirmi üç yıl gibi çok uzun bir zaman dilimde, olaylara birebir cevap vererek ve olayları birebir çözerek İindirilmiştir. en doğrusunu allah bilir Sonuç: Kanımca bakara suresi 106. ayette açıkca biz istediğimiz emri kaldırır ve yerine ona denk yada şartlar gereği daha iyisini de koyarız, bunun hesabınıda hiç kimsye vermeyiz diye buyuruyor. Hadilserin kuranın herhangi bir bir ayetini nesh ettğini söylemek bence kurandaki peygamber tanımını bir gram (zerreyi mıskal) kadar anlamamıştır. Peki hükmü yürürlükten kalkan emirlerin neden kuranda lafız olarak yer aldığı ile ilgili bazı arkadalaşların fikirleriene gelince Öncelikle böyle bir soru sorma hakkımız yoktur biz işittik iman ettik bu soruyu yahudiler sormuştur biz ancak yüce Allah,ın burdaki hikmetini araştırabilir bu konuda fikirlerimizi sağlamlaşıtrabiliriz Bunun bir çok hikmeti olabilir onu bilemiyorum,fakat şöyle söyleyebilirim diyelimki bu ayeti birileri ezberlemiş olsun sonra peygamber (sav) vefatında sonra ortaya çıkıp vallahi billahi bunlar ayettir, doğru olan budur demiş olsun,bu söylem müminlerin kafasını karıştırmış olmazmı bence karıştırır.Bence hükmü kalkmış ayetlerinde kuranda olması son derece doğru bir kuraldır.Şimdi sıkı durun işte size örnek. ""Vallahi Rasulullahın zamanında okumuştum ""babalarınızdan yüz çevirmeyin bu sizin için küfürdür.Eğer yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina ederse recm edin,muhakkak Allah azizdir hakimdir"" MÜSLİM Bu lafız olarak kaldırılmış fakat hüküm olarak kalmış bir ayet olduğu kanısı bana göre çok saçma bir yaklaşımdır.İster müslim de geçsin ister buhari de hiç farketmez.Sanki incilin bir metni gini hatta aynısı. Ben bir tarihte baya incil okumuştum ""Ebu Musa el el eşari şöyle demiştir. Tevbe suresi gibi bir sure indirildi daha sonrada kaldırıldı . Hibetullah bağdaddi kitabında imam malikin şöyle dedğini zikr eder. Rasulullah zamanında tevbe suresi büyüklüğünde bir sure okuyorduk.O sureden bir ayetten başka aklımda kalmdı oda şudur. ""Ademoğlunun iki vadi dolusu altını olsaydı bu ikisine ek olarak bir üçüncüsünü isterdi.üç vadi dolusu altını olsaydı dördüncüsünü isterdi.ademoğlunun karnını toopraktan başka birlşey doldurmaz Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder. MÜSLİM Şimdi bu iki örnek sanırım benim görüşümü kuvatlendirmekte.Fakat illaki hükmü kalkan ayetlerin lafız olarak kuranda durmasının hikmeti budur demek bana yakışmaz.Daha önce demiştim kafamda tam oturan bir konu değil bu konu. En doğrusu allah bilir Ben kendi kendime azıcık bir yazı yazacam dedim gene kendime kendim söz geçiremedim ALAHA EMANET OLUN |
20 Ocak 2011, 14:57 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Nesih mensuh konusu ve kur'an. Selamun Aleykum Öncelikle mevlüt arkadaşımızın bu konunun suni bir gündem olduğu konusundaki fikrine hemfikirim. Bende nasih ve mensuh konusunu uzatmadan kısa ve öz kendimce bir görüş beyan etmek istedim. Haluk Gümüştabak arkadaşımızın nahl suresi/101. ayetindeki yorumunu çok zorlayıcı bir yorum olduğunu düşünüyorum. Ben daha çok bakara sresi/106.ayetinin manası hususuna dikkatleri çekmek istiyorum. ""Biz ondann daha hayırlsını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiç bir ayeti nesh etmez (yani hükmünü kaldırmaz) veya unutturmayız.Bilmezmisininizki Allah herşeye güç yetirendir"" bakara/106 Şimdi bu ayetin nuzul sebebine bir bakalım. Yahudiler her zaman olduğu gibi sinsiliklerini ve kafa karıştırma özelliklerini bir kez daha ortaya koymuşlardır iddaları şu Sizin kitabınız Kuran,bizim kitabımız olan tevratında Allah katında indiğini haber veriyor,o halde neden bizim kitabımızdaki bazı emirler sizin kitabınızda yok,o bazı emirlerin yerlerine farklı emirler var sizin kitabınızda dediler. VE yahudiler yorumlarına devam ettiler.Mademki siz kuran,ında Musanın Allah,ı gönderdi diyorsunuz bu iki kitabın Allah,ı bir olduğuna göre bu değişiklikler neden. Nasıl olurda aynı Allah farklı zamanlarda farklı emirler verebilir bu bir çelişki değilmidir. Birde şöyle söylüyorlar sizin kitabta biz yahudi ve hıristiyanların kendi kitablarımızın bir takım emirlerini unutmuş olduğumuz vurgulanıyor.Halbuki Allah,ın öğretilerinin hafızalardan silinmesi nasıl mümkün olabilir. İşte bütün bu yahudi sinyal karıştırıcılar bu söylemlerine karşılık,Allah,bakara sresinin bu ayetlerini indirmeye başlıyor. ALLAH onların bu söylemlerine karşılık biz bir hüküm ayeti indirmeden başka bir ayeti yürürlükte kaldırmayız veya unutturmayız.Ayetin son cümlesi adeta yahudilere siz kimsiniz o Allah,a hesapmı soruyorsunuz bilmelisinizki onun gücü herşeye yeter. Şimdi bu ayette açıkca anlaşılıyorki Allah zaman içerisinde bir emirinin yerine başka bir bir emir getirmiştir. Bu emirlerin tevrat yada incil olması bana göre bu kaideyi değiştirmez.Kuranında 23 yıl gibi uzun bir sürede inmiş olduğunu göz önünda bulundurusak bir emirin değişiklik arz etmiş olması kuran,a herhangi bir eksiklik atf etmez. Biz hep şunu söyleriz peygamberlerin ortak çağrısı tevhiddir fakat şeriatleri farklı farklı olmuştur.Örneğin yahudilerin cumartesi balık avlama yasağı,hayvanların iç yağlaının haram olması gibi,bazı hükümler bize inen şeriatte helaldir. Bu şuna benzer ağır olan bir hasta önce bir takım ilaçlarla tedavi olur iyice iyileştikten sonra doktor hastaya yemek yeme talimatı verir. Allah bazı olayları müminlerin imanlarını iyice güçlendirdikten sonra onlara tam haram MEN edici emiri indirmesi Allah,ın bir planı dahilinde olabilir. Mesela önce sarhoş iken namaza yaklaşılmaması emir edilmiş daha sonra sarhoş edici içeceklerin tamamen men edilmiş olması gibi.medinede müslümanların sarhoş edici içecekler içtiklerini biliyoruz. Şimdi kuran tamamlandığına göre biz şöyle diyemeyiz,ben içkiyi içmeye devam edeyim sonra bunu azaltayım daha sonrada tamamen bırakıyım diyemez.Kişi derse ki ben kuran,ın nüzül sırasını takip ediyorum ben bunu böyle uyguların derse yanlış yapmış olur. Ben şu ayet nesh edilmiş şu ayet nesh edilmemiş gibi polemiğe girmem.İslam hükümleri hakim olan bir devlet yapısı olduğunda bunu onlar en güzel şekilde araştırırlar. Nahl süresi/101.Biz bir ayetin yerine başka bi ayeti koyduğumuz zaman ki ne indirdiğini en iyi bilen Allahtır..onlar [peygambere] sen sadaece uyduruyorsun derler...HAYIR ONLARIN ÇOĞU BİLMİYORLAR... Nahl/suersi 101. ayete gelince Bazı insanlar bu ayeti şöyle yorumlarlar kuran da vahy parça parça indirildiği için bir emİr başka bir emİri açıkladığı için yani"zina ayeti içki ayeti gibi bu ayetler birbirlerini nasih değil bu ayetler birbilerini tefsir etmişlerdir derler. HALUK arkadaşımızın dediği gibi bana bu yorum çok zayıf bir ihtimaldir gibi geliyor. Nedenine gelince nahl suresi mekki bir suredir bunu gözden kaçırmamak lazım ve mekkede bu konuya örnek verebileceğiniz kanımca tek bir ayet yoktur.Bu geçerli yaklaşım değildir Kuran bir yerde bir konuyu anlatırken,başka bir ayette aynı konuyu farklı örnekler ve farklı kelimeler kullanarak anlatmıştır. Bazende aynı konuyu birbierilerine çok yakın örneklerede izah yolunu kullanmıştır. Kuran şöyle bir yolda takip etmiştir bir hikayeyi bir ayette çok kısa değinirken aynı hikayeyi bakarsınız başka bir surede çok uzun ele almıştır. Eğer kuran tek seferde inmiş olsa idi bütün konular bir yerde toplanır ve açıklanırdı,fakat kuran yirmi üç yıl gibi çok uzun bir zaman dilimde, olaylara birebir cevap vererek ve olayları birebir çözerek İindirilmiştir. en doğrusunu allah bilir Sonuç: Kanımca bakara suresi 106. ayette açıkca biz istediğimiz emri kaldırır ve yerine ona denk yada şartlar gereği daha iyisini de koyarız, bunun hesabınıda hiç kimsye vermeyiz diye buyuruyor. Hadilserin kuranın herhangi bir bir ayetini nesh ettğini söylemek bence kurandaki peygamber tanımını bir gram (zerreyi mıskal) kadar anlamamıştır. Peki hükmü yürürlükten kalkan emirlerin neden kuranda lafız olarak yer aldığı ile ilgili bazı arkadalaşların fikirleriene gelince Öncelikle böyle bir soru sorma hakkımız yoktur biz işittik iman ettik bu soruyu yahudiler sormuştur biz ancak yüce Allah,ın burdaki hikmetini araştırabilir bu konuda fikirlerimizi sağlamlaşıtrabiliriz Bunun bir çok hikmeti olabilir onu bilemiyorum,fakat şöyle söyleyebilirim diyelimki bu ayeti birileri ezberlemiş olsun sonra peygamber (sav) vefatında sonra ortaya çıkıp vallahi billahi bunlar ayettir, doğru olan budur demiş olsun,bu söylem müminlerin kafasını karıştırmış olmazmı bence karıştırır.Bence hükmü kalkmış ayetlerinde kuranda olması son derece doğru bir kuraldır.Şimdi sıkı durun işte size örnek. ""Vallahi Rasulullahın zamanında okumuştum ""babalarınızdan yüz çevirmeyin bu sizin için küfürdür.Eğer yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina ederse recm edin,muhakkak Allah azizdir hakimdir"" MÜSLİM Bu lafız olarak kaldırılmış fakat hüküm olarak kalmış bir ayet olduğu kanısı bana göre çok saçma bir yaklaşımdır.İster müslim de geçsin ister buhari de hiç farketmez.Sanki incilin bir metni gini hatta aynısı. Ben bir tarihte baya incil okumuştum ""Ebu Musa el el eşari şöyle demiştir. Tevbe suresi gibi bir sure indirildi daha sonrada kaldırıldı . Hibetullah bağdaddi kitabında imam malikin şöyle dedğini zikr eder. Rasulullah zamanında tevbe suresi büyüklüğünde bir sure okuyorduk.O sureden bir ayetten başka aklımda kalmdı oda şudur. ""Ademoğlunun iki vadi dolusu altını olsaydı bu ikisine ek olarak bir üçüncüsünü isterdi.üç vadi dolusu altını olsaydı dördüncüsünü isterdi.ademoğlunun karnını toopraktan başka birlşey doldurmaz Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder. MÜSLİM Şimdi bu iki örnek sanırım benim görüşümü kuvatlendirmekte.Fakat illaki hükmü kalkan ayetlerin lafız olarak kuranda durmasının hikmeti budur demek bana yakışmaz.Daha önce demiştim kafamda tam oturan bir konu değil bu konu. En doğrusu allah bilir Ben kendi kendime azıcık bir yazı yazacam dedim gene kendime kendim söz geçiremedim ALAHA EMANET OLUN |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hafta'nin konusu : konusu : kalp kirmak ? | Allahın kulu_ | Hafta'nın Konusu | 4 | 14Haziran 2015 22:30 |
Nesih-mensuh varmıdır ,bunu nasıl anlamalıyız | YaŞuHa | Muhtelif Konular | 0 | 08Haziran 2011 18:10 |
Nasih Ve Mensuh | NUR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 1 | 25 Aralık 2009 21:00 |
Nasih ve Mensuh Olması Caiz Olan Şeyler | NUR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 1 | 25 Aralık 2009 21:00 |
Nasih ve Mensuh İlminin Önemi: | NUR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 1 | 25 Aralık 2009 21:00 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|