Ümmetin Suriye İle İmtihanı

[MERVE DEMİR]

Ümmetin Suriye İle İmtihanı

Herşey Tunus'ta Muhammed Buazizi isimli gencin kendini yakmasıyla başladı.

Bu ayaklanma ile yıllardır uyuyan ümmetin dirilişini görmek bizleri gerçekten mutlu etti. Diktatörlerin koltukları bir bir sallanıyordu halka hiç kimse engel olamıyordu onlar şuara 227'nin gereğini yapıyordu kim tutabilirdi onları..

Derken önce Bin Ali, ardından mübarek en son natonunda desteği ile kaddafinin yerinde yeller esti..

Allah c.c şöyle buyurur :

Size ne oluyor ki Allah yolunda ve: "Rabbimiz bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (4/75)

Ayette vurgulanan yön Allah yolunda savaşılması Mustazaf halk yıllardır başlarında olan bu müstekbirlere gereken cevabı atılan onurlu adımlarla gösterdi..
Yerlerine geçenlerin karakter ve konumları tartışılabilir elbette lakin önemli olan bu ümmetin uyuyan değil artık bundan sonra yapılan haksızlıklara tepki gösteren gereğini yapan bir ümmet olduğunu görmekti.



Gelelim suriye meselesine,

Suriye konusu ümmet içinde gerek dış güçler gerekse içsel bazda önemli bir konum teşkil etti/ediyor.

Ayrışmalar, fikri ihtilaflar hat safhada, kimse Esad ve babası Hafızın yaptıklarını tasvip etmez muhakkak ama Dünyanın bir gerçeği var ki oda siyasal koşullar ve konjonktürel durumla değerlendirme yapılması gerçeği..

1-Libyaya anında müdahale eden nato neden suriyeye etmiyor sessizlik hakim?

2-Muhaliflerin bu kadar techizatı kim eliyle temin etmektedir?

3-Nasrallah ve ahmedinehat esadın nusayri olmasından mı yoksa batının iran ve türkiyeyi bitirme planına set çekmek için bu kadar sessiz kalıyor yada açıktan müdahale etmiyor?

Şu çok açık ki Irak üzerinde oynanan oyun suriye ile devam etmekte ve saflar şayet sıkı tutulmazsa dağılmak kaçınılmaz olacaktır. Esadın karaktersizliği ayrı tartışma konusu ama bu konu müslümanlar içinde set çekmemeli önyargılardan ve asabiyetten sıyrılıp ferasetli bir bakış açısı ile olayları değerlendirmek gerekmektedir.

zulum kerbela ile sınırlı değil, zulüm kudüste, cisr el şuur'da, hamada,
yezidin zülmunden bıkan kûfe neden huseyni çağırdıysa, esadın zülmünden bıkan halkta şuanda isyanda, önemli olan kerbelayı anmak değil, önemli olan kerbelayı anlamak..

korkarım ki konumlarını siyasi çıkarlar için kullananlar, yeni kerbelalara sebep olmazlar.

hem kendileri, hemde yandaşları

yoksa vebal büyük olacak...

21.12.2011

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Esma_Nur]

Cennet Mekan Mehmet Akif Ersoy’un;

“Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi tarih” dediği gibi, ne yazık ki bu gün Kerbela olayı tekrar tekrar sahneleniyor.
Bu gün İslam coğrafyasına baktığımız zaman, tam anlamıyla bir kan gölü manzarasını görüyoruz..

Suriye

Filistin,

Afganistan.

Suriye’de hemen her gün insanlar sokak ortasında acımasız bir şekilde öldürülüyor.
Ama yönetime baktığınız zaman, İslam dinine olan sadakatten kimseye söz bırakmıyorlar.



Böyle bir zulmü yapsa yapsa kafirler yapar.

Bir canlının öldürülmesinin haram olduğu bir ayda, gözü dönmüş kafirler, Cuma günü cami çıkışında Müslümanları yaylım ateşine tabi tutabiliyor ve utanmadan da haklılıklarını dünyaya anlatma cüretinde bulunuyorlar.


Bir taraftan ‘Müslüman’ım’ diyenlerin Müslümanlara zalimliği,

Diğer tarafta ise Müslüman olmayanların Müslümanlara zalimliği devam edip gidiyor, süper güçler ise bu manzara karşısında kendilerine pay çıkartmaya çalışıyorlar.

[Esma_Nur]

bir duanız
bile onlar için az değildir
lütfen dua ediniz elinizden geleni yapınız.



Suriyeli Baba:
Gece olunca kızlarımızı
hamamlara/banyolara-yer altı
mekanlarına saklıyoruz, Nusayri Şii
Rafizi kafirleri gelip tecavüz ederler korkusuyla..
Geceleri baskın yapıyorlar, yiyeceklerimizi elimizden
alıyorlar, yakıyorlar, şehirdeki eczanelerin ilaçlarını gasp
ederek kapatıyorlar, babalarımızı tutukluyorlar, Selefi olanları hemen katlediyorlar, şehit ediyorlar. Mescide gitmeye engel oluyorlar, evlerİmize uzaktan tanklarla atış yapıyorlar ve esed'den başka ilah yoktur diyorlar...

İşte çağın
en büyük firavunun
katliamları ve tehditleri...
Bu kafirin arkasında ise iran devrim muhafızları ve lanetli Hameney vardır.

ALINTI

[Esma_Nur]

Kafir
mücrim Beşşar,
gençlere resmine secde
etmesini emretti, askerleride
secde ettirdi, etmeyeni de katletti,
Size
bir soru soracağım
lütfen cevaplar mısınız,
Filistin'de 60 yıldır işgal var,
zulüm var, katliam var, hiç kasap Şaron,
kendi resmine secde etmeye davet etti mi?
Şimon Peres, hiç resmine secde etmeye zorladı mı?
Savunma bakanı Barak, bir mücahide huzurunda secde etmesini istedi mi?

Bu nasıl
zülüm katliam! FİRAVUNLAŞMA
Nemrut ve Fravun bile böyle değil di? Allah'ın laneti üzerinize olsun.

İran
devrim muhafızları
ve Hizbuşşeytan milisleri
Beşşarın muhabaratlarıyla beraber katlediyor.
Allah'ın laneti Suriye müslüman halkının direnişini kıran bu kafirlerin üzerine olsun.
(ALINTI)

Suriye ve diğer memleketlerdeki zulüm altındaki dindaşlarımıza dua edelim. '' İÇİNİZDEN NASIL DUA ETMEK GELİYORSA''

Malum müminler olarak bir vücut gibiyiz. Elimiz ağrısa beynimizde sıkıntısını hissederiz.

İslam memlektlerinde ve şu an için hususiyle Suriye'de zulme uğrayan müslümanlara dua edelim.

Tecavüzler, işkenceler ve yıkılan yuvalar.

[YaŞuHa]

Rabbim suriyedeki kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun onları katından yardımcılarla desteklesin...dünyanın bek çok yerinde yeni cepheler açıldı bu rahmettir Allahın izni ile... Kardeşler suriye için dua edelim Allah rızası için... ısınacak sobaları, yemek pişirecek tüpleri olmayan kardeşlerimiz için dua edelim...Aç uyuyan hergününü belki oruçla geçiren kardeşlerimiz için dua edelim :(

[Esma_Nur]

Suriye’de Bilinmeyen Kadın İntiharları

İstanbul gibi bir metropolün günlük yaşam koşturmacasından sıyrılıp Lübnan-Suriye sınırına ulaştığınızda, genç ama yüreği insan sevgisi dolu Lama Slayhi ile karşılaşmak insanı yaşama dair bütün olumlu değerlere bir kez daha bağlıyor...

Lama Slayhi, Lübnanlı genç bir sosyal gönüllü. Daha doğrusu, İnsani Yardım İçin Kitaf Kurumu isimli bir hayır kurumu için çalışan genç bir kadın. Lübnan’ın kuzeyinde, Suriye sınırına yalnız 20 dakika mesafedeki Akkar kentinde, bu ülkeye gelen Suriyeli mültecilere yardım etmek için çırpınıyor. Özellikle bugün 20.45’te 24 ekrarnına gelecek OLAY YERİ’nde de vereceğimiz söyleşi sırasında Suriyeli mülteci kadınlardan aktardıkları kan dondurucu, dehşet ifadeler...

Bugüne kadar gerek Türkiye gerek Lübnan sınırında görüştüğüm Suriyeli mültecilerden, bu ülkenin Sünni Müslüman nüfusunun yaşadığı bölgelerde sürüp giden korkunç katliamların birinci dereceden şahitliklerini yakalama fırsatım oldu. Fakat Lama Slayhi’nin daha ben sormadan anlattıkları, yaşanılanların bir katliamın ötesinde, özellikle Müslüman kadınları derinden yaralayan ve “dünyanın gözünden kaçan gizli bir kadın katliamı” boyutu olduğunu ortaya koydu:

“Suriye’den Lübnan’a kaçmayı başaran kadınlar ile yaptığımız görüşmelerde, katliam bölgelerinde aynı zamanda tecavüzlerin de bir çeşit cezalandırma metodu olarak gerçekleştirildiğini anlıyoruz” diye başladı söze...

Doktor başta karşı çıkıyor...

“Son olarak bir kadın eşi ve çocuklarıyla birlikte Lübnan’a sığındı. Kendisiyle yaptığım görüşmede bana tecavüze uğradığını, bunun sonucunda hamile kaldığını ve bu çocuktan kurtulmak için bazı haplar kullandığını söyledi, kendisini derhal doktora götürdüm...”

“Doktor, kadının çocuktan kurtulmaya çalışması karşısında önce öfkelendi. ‘İslamiyette haram bir iş bu, bir Müslüman kadın olarak nasıl böyle bir şeye kalkışır’ diye bağırdı. Ben doktora durumu anlattım. Eşi de yanımıza geldi. Doktora, karısını sevdiğini, saygı duyduğunu, birlikte yaşamakta kararlı olduğunu fakat bu çocuğun asla doğmaması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine doktor gerekeni yaptı. Hem kadını kurtardık hem de aileyi...”

Lama Slayhi’nin anlattıklarına göre, Suriyeli Müslüman kadınların büyük çoğunluğu, geleneklerin ve kişisel ahlaki değerlerinin kurbanı oluyorlar... “Suriye’de tecavüze uğrayıp, üstelik hamile kalan kadınların büyük çoğunluğunun çaresizlik içinde intiharı seçtiklerini biliyoruz... Tanıklar durumu böyle aktarıyor...Müslüman kadın bu tür bir eziyeti kaldıramıyor, çevresine karşı kendini mahçup ve kirlenmiş hissediyor.. Böyle bir durumda da canına kıymayı tercih ediyor. Bu tür vakaların yaygın olduğu ve çok sayıda kadının intihar ettiğini biliyoruz.” Lübnan, Suriye ile olan çok hassas ilişkileri nedeniyle sınırları mültecilere açmış değil. 21 bin mülteci kaçak değerlendiriliyor. Lübnan devletinden destek almıyorlar, akrabalarının yanına veya hayır kurumlarının kendileri için buldukları evlere yerleşiyorlar. Sivil Toplum Kuruluşları (STK) bu insanlara düzenli olarak gıda yardımı yapıyor, bölgedeki özel hastanelerde bakımlarını sağlıyorlar.

Akkar’da bir mülteci yardımı dağıtım bölgesinde görüştüğümüz Suriyeliler’in anlattıkları, Hatay’da dinlediklerimizden farklı değildi. Hepsi, korkunç katliamları yaşamış, canını zor kurtarmış insanlar ve bir ordunun sivil yerleşim birimlerine saldırısının ne olduğunu en iyi aktaran tanıklar olarak çıktılar karşımıza...

Haber: Ardan Zentürk STAR

[İBRAHİM İNECİK]

Birde ümmetin Kürt'lerle imtihanı vardı ..?? sahi bu sınavdan geçebildimi..? Mesela Türkiye , İran Irak suriye.. Özellikle türkiye ?

[Medineweb]

İBRAHİM İNECİK Üyemizden Alıntı

Birde ümmetin Kürt'lerle imtihanı vardı ..?? sahi bu sınavdan geçebildimi..? Mesela Türkiye , İran Irak suriye.. Özellikle türkiye ?