|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Yitiksevda,Açılış Tarihi: 03 Temmuz 2012 (13:03), Konuya Son Cevap : 03 Temmuz 2012 (14:20). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
03 Temmuz 2012, 13:03 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Nur 31 ayeti kelime kelime açıklaması / Mevlüt Hönül Nur 31 ayeti kelime kelime açıklaması / Mevlüt Hönül وَقُل لِّلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ آبَائِهِنَّ أَوْ آبَاء بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاء بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي أَخَوَاتِهِنَّ أَوْ نِسَائِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ التَّابِعِينَ غَيْرِ أُوْلِي الْإِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ أَوِ الطِّفْلِ الَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلَى عَوْرَاتِ النِّسَاء وَلَا يَضْرِبْنَ بِأَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفِينَ مِن زِينَتِهِنَّ وَتُوبُوا إِلَى اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَا الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Ve kul lil mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunneillâ mâ zahera minhâ, vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulîl irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazharû alâ avrâtin nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne li yu’leme mâ yuhfîne min zînetihinn(zînetihinne), ve tûbû ilâllâhi cemîan eyyuhel mu’minûne leallekum tuflihûn(tuflihûne). 1.ve kul : Kuran bütünlüğünde : Deki,Söyle anlamında kullanılır: 2.li el mu'minâti : Mümin kadınlara 3.yagdudne : Bakışlarını,gözlerini,sakındırsınlar,çeksinler 4.min ebsâri-hinne :Onlardan ,gözlerinden,bakışlarından,bakışlarını 5.ve yahfazne : ve korusunlar,muhafaza etsinler, 6.furûce-hunne : Irzlarını,İffetlerini 7.ve lâ yubdîne: ve açmasınlar,göstermesinler ,kendiliğinden görünen,ansızın meydana gelen,görünen kısımlar 8.Zinete-hunne : hunne (Onların demek ) Ziynetinin zahir olan kısmı (yüz ve eller ) 9.illâ 10.mâ 11.zahera 12.min-hâ 13.vel yadribne (ve li yadribne) 14.bi humuri-hinne 15.alâ 16.cuyûbi-hinne 17.ve lâ yubdîne 18.zînete-hunne 19.illâ 20.li buûleti-hinne 21.ev 22.âbâi-hinne 23.ev 24.âbâi buûleti-hinne 25.ev 26.ebnâi-hinne 27.ev 28.ebnâi buûleti-hinne 29.ev 30.ıhvâni-hinne 31.ev 32.benî ıhvâni-hinne 33.ev 34.benî ehavâti-hinne 35.ev 36.nisâi-hinne 37.ev 38.mâ meleket eymânu-hunne 39.evit tâbiîne (ev et tâbiîne) 40.gayri ulî el irbeti 41.min er ricâli 42.evit tıflillezîne 43.lem yazharû 44.alâ avrâtin nisâ 45.ve lâ yadribne 46.bi erculi-hinne 47.li yu'leme 48.mâ yuhfîne 49.min zîneti-hinne 50.ve tûbû 51.ilâllâhi (ilâ allâhi) 52.cemîan 53.eyyu-hâ 54.el mu'minûne 55.lealle-kum 56. tuflihûne 1.ve kul : وَقُلْ Kelimesinin kökeni قُلْ den gelir Kur’an’da kelimenin hallerine baktığımızda 60 yerde geçer.Hal anlamlarına baktığımızda 1721 ayeti kerimede geçer: (kale yekulu kavlen)Demek,söylemek.(Allah’u tealaya isnat edildiği takdirde ta’zimen buyurmak manasına gelir) (kalellahul felen)Kehf 28 de İlham etmek manasında kullanılmıştır. (Kale li nefisihi kale fi nefsihi ) içinden söylemek,içinden geçirmek.Mücadele 8 (bazen bir sözü söylemek itikada mukarin olur. Mesela Ali İmran 156’da şöyle mana verilmiştir:Onlar ki,kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman,itikad ederek,içtenlikle şöyle derler…Buradaki söylenen söz,itikada mukarin olup,içten gelerek kati inanarak söylenmiştir.) (Kale elallahi)İftira etmek,uydurmak,düzmek : Ali İmran 75 ayette bu anlamda kullanılmıştır : (Kale) Kur’ani kerimde 271 ayette geçmektedir. (Kulna) Ahzab 32 ve söyleyin anlamında (Kavlen) söz ,diyin anlamlarında Taha 44-47 Şuara 16 (Kavlu) 13 ayeti kerimede Deyin deyiniz ki anlamında (Kuli) Meryem 26 ayette söyle anlamında (Kile) 47 ayeti kerimede dedi,Denildi,dendiğinde,denlince, (YeKulune Yukalu ) Mücadele 8 ve diyorlar Fusilet 43 Mutaffifin 17 isimlendirmek adlandırmak manasına gelir Enbiya 21 ayette (Adı İbrahim’dir veya İbrahim diye adlandırılmaktadır ) (Tekavvele ) fiili :uydurmak,düzmek ,iftira etmek anlamında Hakka 44 ‘’Eğer bize iftira ederek bir takım yalan sözler uydursaydı …. (tekavveleh(tekavvelehu) Tur 33 ayeti kerimesinde ‘’Yahut onu uydurdu,ortaya attı,Allah katından getirmedi diyorlar?,mealinde olup;inkarcıların ,Kur’anın Resulullah tarafından uydurulup söylendiğini iddia ettiklerinden bahsedilmektedir.) (El-Kavlu) söz,görüş,iftira,inanç,akide,Allah’tan sadır olan tehdit kelimesi (Kavle) 35 ayeti kerime’de söz anlamında. 2.li el mu'minâti : Mümin Kadınlara Kelimenin halleri 79 tane olup Kelimenin kökü (emin) dir.Hal anlamları ve geçtiği yerler toplamda 878 yerde geçer. Güvenmek,emin olmak,korkmamak,emanet etmek,inanmak,iman etmek,emin kılmak,itimat etmek gibi emin kökünden gelmektedir. El mu’minine : Mümin erkekler El Mu’minati : Mümin kadınlar 3: Yağ'dudne : Gözlerini sakındırsınlar,çeksinler,kıssınlar anlamlarında Kelimenin halleri toplamda 5 hal Hal anlamlarının geçtiği yer ise toplamda 4 yerde geçer: ğ-d-d kökünden gelen kelime (gözü) çekmek (sesi) kısmak Nur 30-31 Hucurat 49 Lokman 19 ayette 4:min ebsâri-hinne : Onlardan ,gözlerinden,bakışlarından,bakışlarını 4: Min : Den , Dan anlamında. Minha :Ondan Minhu :Ondan Minhum:Onlardan Minhume: O İkisinden Minkum: Sizden Minne: Bizden Minni :Benden Minke :Senden 4: Ebsarihinne : B-S-R kökünden gelir: Kelimenin halleri toplam 41 hal Hal anlamları ve geçtiği yerler (toplam 148 yerde geçer) Besure bihi yeb’suru : Görmek (Bu fiil ,görüleni idrak etmeye benzeyen kuvvetli ilme ıtlak edilmekle,açıkça bilmek manasını da ifade eder.) Besur’tu-Febesuret-Yub’suru- Eb’sare Yub’siru fiili görmek manasındadır.(bazen bilmek manasını da ifade eder.) Eb’sare (=Hakkı idrak etmekten ve haktan gaflet etmekten mecazdır.) Eb’sar’na-Fesatub’siru Tub’sirune : 9 ayeti kerimede : Görmüyor musunuz? Göremezsiniz,görüyorsunuz, Görmez misiniz, görmediklerinize, gördüklerinize anlamında kullanılır. Ebsir’hum : Saffat 175 ayeti kerimede ‘’Onların son durumlarına bakıver.Onlarda bunu göreceklerdir’’ veya ‘’Onlar senin muzafferi yetinin ve nusratının tamamlanacağını görecekler ‘’ Eb’sar : Kehf suresi 26 ayette (=Taaccüp sigasıdır. ‘’O ne güzel gören ve ne güzel işitendir ‘’ İdrak hususunda Allah’ın gören ve işitenlerin idraklerinin hadlerinden hariç bir vasıfta olduğuna delalet (kanıt) etmek için, onun görülen ve işitilen şeyleri idrak etmesine karşı yapılan taaccübe delalet (kanıt) eden husus varit kılınmıştır ;) Meryem 38. Ayeti kerimede (=Taaccüp sigasıdır. ‘’Ne güzel de işitir ve görürler ‘’ Onların o gün kulakları ve gözleri,işitmeleri ve görmeleri taaccüp edilmeye layık oldukları kast ediliyor.) Saffat 179 ayeti kerimede : (=Hem o, hem de Onlar zikre gelmeyecek derece ki sevinç mertebelerini ve üzüntü nevilerini görecek demektir.) Basirun : Sıfatı müşebbehe olup, gören (yahut açıkça bilen ) manasına gelir. Ayrıca Allah’ın isimlerinden birisidir. El-Basiret : (Basiret kendisiyle hakikate erişebilen kalp gözü Mecaz olarak : Beyan , açık, hüccet ibret, şahit .Cemi (çoğul )si Baseiru Basiretin Yusuf 108 (Beyan ve açık hüccet) Kıyamet 14.cü ayette ise ‘’İnsan kendi amellerine Şahittir’’. Bessare yubssiru teb’siren teb’siret’ten (Açıkça göstermek) Mub’sirun : İsmi fail (etken ortaç) Gören/(göz görecek derecede( ışık veren,(göze gösterecek şekilde ) aydınlatan/açık delil. Cemi (çoğul) si Mub’sirune Müenned (dişi)i Mub’siret Mub’siren : Aydınlatıcı Mub’sirune (… hatalı yerleri ve rüşd yollarını görürler,Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınıp çekinirler ‘’ mealinde ) Mub’sireten : İsra 12- 59 ( Yahut ahalinin görüp temaşa ettiği,aşikar =göz önünde olan ) Neml 13 ayette ise ( Onlara ayetlerimiz açık deliller halinde gelince Bu apaçık bir sihirdir dediler ) Mus’teb’sirun : İstidlal ve bakış ile hak ve batılı bir birinden temyiz edebile akıl sahibi kişi Cemi (Çoğul) si Mus’teb’sirine –Mus’teb’sirune . El-Besaru : Görme hassesi (göz) Cemi(çoğul) si : ELa besaru El Besar –Febesaruke-Besarhi-Eb’saru-Eb’saren-Eb’sarkum-Eb’sarune-Eb’saruhe-Eb’sarhum 5.ve yahfazne : ve korusunlar,muhafaza etsinler, Kelimenin halleri (toplam 28 hal) Hal anlamları ve geçtiği yerler (toplam 43 ) Kelimenin kökü h-f-z den gelir. Hafize tehfezu hıfzzen Korumak. İsmi fail (etken ortaç) i Hafizine-Hafizune Cemi (çoğu) si :Hafizun – Hafizun-Hafizutun münnes (dişi )i : Hafizetun dur. İsmi Mefulu : Mahfuz bazen : Hafizun-El Hafizu lafızları rakip = gözetleyici ve müheymin =murakabe edici, gözetici manasına tazammum edip Ala harfi veri ile tadiye edilir. El-Hafizu Allah’ın isimlerindendir . Koruyucu ,gözeten manasında /koruyan ,muhafaza eden. Hafize : Nisa 34 (Saliha kadınlar,samimiyetle kulluk edip dua ve niyazda bulunanlar.Kocalarının gıyabında dahi yine onların hukuklarına riayet edenler .Meşru hududu çiğnemeden Allah’ın teşri ettiği,koyduğu hükümlere muraat ederek ,gıyaben de kocalarının hukuklarını gözetirler,demektir.) Hafizneha Hicr 17 Neh’fezu Yusuf 65 Yeh’fezna Nur 31 Yeh’fezu Nur 30 Yeh’fezunehu : Rad 11 ayette : ( ‘’ Onu muhafaza ederler.Bu muhafaza, Allah’ın emrinden dolayıdır.Allah’ın emriyle O’nu korurlar demektir.Yahut bu kelam ; kendisi için-zannınca-Allah’ın kazasından –hükmeden kendisini koruyacak muhafızlar edinen kimse hakkındadır.) Eh’fezu Maide 89 Hıf’zzen Saffat 7 Fussilet 12 Hafizun : Rakib=(gözetleyici ) Tarık 4 Enam 104 Hud 86 Rakib,müheymin=gözetici :Hud 11 Sebe 21 Şura 6 ‘’Ben korur gözetirim..’’ Yusuf 55 ‘’Her şeyi muhafaza eden,koruyan gözeten.’’Kaf 4 ‘’O’nu çirkin işlere girişmekten,ayıb işlemekten koruyan,gözeten …’’Kaf 32 Hafizen : Rakib =gözetleyici = gözetici Yusuf 64 Nisa 80 En’am 107 Şura 48 Hafizetun : Nisa 34 El-Hafizet : Ahzab 35 Hafizune : Yusuf 12 -63 Hicr 9 Mü’minun 5 Mearic 29 El-Hafizune : Tevbe 112 Hafizine : Rakibler-gözetleyiciler ;Yusuf 81 Enbiya 82 İnfitar 10 Mutaffifin 33 El-Hafizine : Ahzab 35 Hafizeten : Rakibler (gözetleyiciler ) En’am 61 Mah’fuzin : Korunan ,gözetilen Buruç 22 Mah’fuzen : Korunan,gözetilen Enbiya 32 Hafeza yuhafizu : Korumak gözetmek El-Muhafezetu alel saleti : Devamla ve ciddiyetle namazı gözetmek,kaçırmamak . Yuhafizune : Enam 92 Mü’minun 9 Mearic 34 muhafaza ederler devam ederler Hafizu : Bakara 238 koruyucu, gözetici olun Es’teh’feze : Muhafaza etmesi için emanet etmek,korumakla vazifelendirmek,korumasını istemek. Es’tuhfizu : Maide 44 (‘’ Kendilerine tevdi =emanet edilen…’’) 6.furûce-hunne : Irzlarını,İffetlerini Kelimenin kökü :F-R-C den gelir. Kelimenin Halleri 7 tane olup Hal anlamları ile geçtiği yerler 9 dur : Kelimeninin Halleri: Ferece yeğ’ricu Fer’cen = Yarmak Furicet :Yarıldı-Parçalandı anlamında Mürselat 9 ayet El-Fercu :Gedik,çatlak,yarık,delik/ırz,avret yeri. Cemi (çoğul) si :Furucun Fer’ceha : Enbiya 91 –Tahrim 12 : Irz olarak geçmekte Furucin : Yarıklar ,delikler,çatlak anlamında Kaf 6 ayette Furucihim : Edep yerleri,Irzlarını, Mü’minun 5 –Nur 30- Mearic 29 7. ve lâ yubdîne : ve açmasınlar,göstermesinler ,kendiliğinden görünen : Ve La : Kelimenin Kökü La’dan gelir : 1:Nefiy bildirir. Olmaz,Olamaz,değildir,hayır,yok vb manalara gelir. Cümlede kullanılışına göre manalandırılır: Örneğin Yasin 40. Ayette 2: Nehiy =yasaklama bildirir : Örneğin :En’am 151 , Bazen zaid =fazladan olarak gelir ki,sözü takviye yahut tenkid içindir . Araf 12 Taha 93 te. Ayette la’nın zaid olarak gelmediğini,yalnız bu ayetlerdeki manai fiilinin sevk etmek veya kılmak yahut müsaade etmek,izin vermek manasında olduğunu belirtmişlerdir. Yubdine : Kelimenin Kökü : B-D-V ‘Den gelir : Kelimenin halleri 21 olup Hal anlamları geçtiği yerler 31 dir. Bedayeb’du Bed’vven Buduvven : Zuhur etmek,ortaya çıkmak/kıra çıkmak,kırda oturmak Bedi’y –Beddin Cemi (çoğul) si : Bedune Beda : Zuhur etmek,ortaya çıkmak : En’am 28 –Zümer 47-48 Casiye 33-Mümtehine 4 Bedet : Zuhur etmek El-Beda : Hac 25 ayette (Kırda oturandan maksad,Dışarıdan gelen ,yerli olmayanlar ) Aslı : El-Beda . Bedune : Kıra çıkanlar (köylülerin içerisine ) katılanlar : Bedarre’ayi : İlk etapta akla gelen,düşünmeksizin varılan görüş,basit,görüş . Bediyerre’ayi : Hud 27 ayette (Sana tabi olmaları tetiksiz,düşünmeksizin kendilerine zahir olan reyleriyle,basit görüşleriyle olmuştur,demektedirler .) Bedayub’di : İzhar etmek ,açığa çıkarmak,ortaya koymak. İsmi Fail (etken ortaç )i El: Mubdi Tub’du – Tub’dune – Tub’duneha –Tub’duhu-Letub’di –Yub’diha –Yub’dune –Liyub’diye –Yub’dine –Tub’da Hal anlamları ile geçer : Mub’dihi : İzhar edici manasında El-Bed’vu : Badiye ,kır hazarın,zıddı çöl manasınada gelir . www.medineweb.net
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
Konu Sahibi Yitiksevda 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Akılsız Bedenler | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 1 | 2305 | 20Haziran 2017 01:11 |
Kibir hastalığı / mevlüt hönül | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 0 | 2213 | 24 Mayıs 2016 17:24 |
Hainler! – Dokuzlu Çete ve Karakter(siz)leri /... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 1 | 2018 | 19 Mayıs 2016 23:06 |
Çocuk İstismarı ve Ensest – Modern Lût Toplumu /... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 1 | 2009 | 19 Mayıs 2016 23:02 |
Vicdanla Cüzdan Arasında / MEVLÜT HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 0 | 1971 | 19 Mayıs 2016 22:59 |
03 Temmuz 2012, 13:05 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Nur 31 ayeti kelime kelime açıklaması
8.Zinete-hunne : hunne (Onların demek ) Ziynetinin zahir olan kısmı (yüz ve eller ) Kelimenin kökü Z-Y-N ‘den gelir : Kelimenin halleri 17 olup Hal anlamları ve geçtiği yerler 46 dır.. Zeyyene yuzeyyinu tez’yinnen : Güzelleştirmek,süslemek ,tezyin etmek. Zeyyene : Enfal 48-Nahl 63-Neml 24-Ankebut 38 . Zeyyenne :Enam 108-Neml 4-Saffat 6-Fussilet-12 Mülk 5 Zeyyenneha :Hicr 16 Kaf 6 Zeyyenehu :Hucurat 7 Fezeyyenu :Fussilet 25 Lauzeyyinne :Hicr 39 Zuyyine : Bakara 212-Ali İmran 14-Enam 122-Tevbe 37-Yunus 12-Rad 33-Fatır 8- Mü’min 37-Muhammed 14-Fetih 12 ezzeyyene : Fiili : Aslı : Tezeyyene : Güzelleşmek,süslenmek,müzeyyen olmak ezzeyyenet : ve süslendi, güzelleşti Ezziynet : Süs Zinet Zinnete : Araf 32- Yunus 88-Nahl 8-Kehf 7-Kehf 28-Nur 60-Saffat 6-Hadid 20 Ezzineti : Taha 59 ayette geçen süs gününden maksat,Firavunun tebeasının süslendiği bayram günüdür. Ziynetekum : Araf 31 Ziynetihi : Kasas 79 Ziyneteha :Hud 15-Kasas 60-Ahzab 28 Ziynetihunne : Zinnetin zahir olan kısmı yüz ve eller Nur 31 9.illâ : ancak anlamında kullanır. 10.mâ : ‘’şey’’ anlamında (senin bize öğrettin şeyden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur la ıl’melena illa ma allem’tena ) ayrıca olumsuzluk harfi olup isim ve fiil cümlesine girer. (o kendi hevesinden konuşmaz vema yen’tiku anil heva) (Bu bir insan olamaz ma maheza beşerren .) 11.zahera : Zahir olan kısımlar ,gözüken kısımlar Kelimenin kökü Z-H-R den gelir .Kelimenin halleri 43 olup Hal anlamları ve geçtiği yerler 59 dur. Ezzeh’ru : Sırt,yüz,üzeri,arka. Cemi(çoğul)si : Zuhurrun Zah’reke : Sırt İnşirah 3 Zah’rihi : Yüz üzeri (Şura 33) Sırt (İnşikak 10) Zah’riha : Yüz üzeri Fatır 45 Zuhurikum : Sırtlar En’am 94 Zuhurihi : Sırtlar ve üstler ,üzerler Zuhruf 13 Zuhuriha : Arkalar (Bakara 189) Sırtlar,üzerler (En’am 138) Zuhurihim :Sırtlar (Bakara 101 =Kitab arkaya atılmasında maksad ihmal edilip unutulmasıdır) Ali İmran 187-En’am 31-A’raf 172- Sulbler kastedilmektedir .) Tevbe 35-Enbiya 39 Sırtlar Zuhuruhuma : Sırt En’am 146 Ezzih’riyyu : Yardım ,destek,geri kuvvet arkadan gelen yardım/unutulan,hatırdan çıkarılan Zıhriyyen :Arkaya atmak,yabana atmak Hud 92 Ezzehiru : Muavin,yardımcı-yardımcılar Zahir : Sebe 22 Yardımcı Tahrim 4 Yardımcılar Zahiren : Yardımcılar İsra 88-Kasas 17-86 ;Kafir,rabbine karşı (Allah’ın düşmanlarına yardımcı olmuştur .Furkan 55 Ezzahiretu : Gündüzün en aydınlık vakti Öğle vakti Ezzahireti : Öğle vaktinden Zahera yez’huru zuhuren : Zahir olmak,ortaya çıkarmak,gözükmek,açıkta olmak/(Üst çıkmak, üstünde olmak/bilmek/galip gelmek,üstesinden gelmek,kuvvetli olmak .İsmi fail (etken ortaç) Zahirun cemi (çoğul) si : zahirine = Zahirune münnes (dişi) i Zahire Zahera : Açıkta olmak En’am 151 – A’raf 33-Nur 31 ortaya çıkmak :Tevbe 48 –Rum 41 Yazherune : Üzerine çıkmak,Yükselmek Zuhruf 33 Galip gelmek Tevbe 8 –Kehf 20 Bilmek Muttali olmak Nur 31 Yazheruhu : Üstüne çıkmak,aşmak Kehf 97 Zahir ( e ) Açık ,açıkta En’am 120-Ra’d 33 Ez zahiru : Allah’ın isimlerinden birisi (her şeyden yüksek yüce )Hadid 3 Zahiren : Zahiri,sathi,dıştan Kehf 22 ,Açıkta,gözüken dış görünüş Rum 7 Zahiru : Dış,zahir Hadid 13 Zahiretun : Dış açıkta Lokman 20 –Gözüken Sebe 18 Zahirine : Galib gelenler Mü’min 29-Saff 14 Âz’here yuz’heru : Açıklamak açığa vermek/ öğle vaktine girmek/muttali kılmak,bildirmek/ kuvvetlendirmek,galip getirmek/ ortaya çıkarmak. Âz’herehu : Bildirmek Tahrim 3 Yuz’hire : Ortaya çıkarmak Mü’min 26 ,bildirmek muttali kılmak Cin 26 Liyuz’hirehu : Kuvvetlendirmek,galip getirmek : Tevbe 33- Fetih 28-Saff 9 Tuz’hirune : Öğle vaktine girmek Rum 18 Zahere yuzahiru ziharen muzahereten : Zıhar yapmak (Karısına : sen bana-anamın sırtı gibisin, demek .) Min harfi cerri ile : Uzaklaşmak,boşanmak,ayrılmak. Yuzahirune : Zıhar yapmak, boşanmak Mücadele 2 Tuzahirune : Zıhar yapmak,boşanmak Ahzab 4 Zahere Yuzahiru :Yardım etmek ,muavenet etmek Zaheru : Mümtehine 9 Ahzab 26 Tezahere yetezaheru Yardımlaşmak Tezahere : Kasas 48 (Birbirinden yardım almak,birbirine kuvvet vermek yardımlaşmak) Aslı : Tetezahere Tahrim 4 Tezaharune : Bakara 85 Yardımlaşmak 12.min-hâ : Ondan 13.vel yad’ribne (ve li yad’ribne) : Ve örtsünler D-R-B Kelimenin kökü Kelimenin hali 21 olup Hal anlamları ile 59 yerde geçer . Darebe yed’ribu dar’ben : Vurmak,dövmek/ (Boynunu )uçurmak ân harfi cerri ile : Kaldırmak,vazgeçmek,bırakmak (Misal) getirmek, (misalle izah etmek/kuşatmak örtmek kaplamak /yürüyüşe geçmek,sefere çıkmak/açmak Darebe : İbrahim 24-Nahl 75-76-112-Rum 28-Yasin 78-Zümer 29-Zuhruf 17-Tahrim 10-11 ( Misal ) getirmek Dareb’tum : Yürüyüşe geçmek,sefere çıkmak :Nisa 94-101- Maide 106 Dareb’na : ( Misal ) getirmek,İbrahim 45-Furkan 39-Rum 58-Zümer 27 Fedareb’na ala azanihim : Örtmek bürünmek ‘’Kulaklarının bürüdük’’ cümlesi uyutmak manasına gelir : Kehf 11 Darebu : Yürüyüşe geçmek,sefere çıkmak Ali İmran 156 (Misal ) getirmek İsra 48 Furkan 9 Darebuhu : Zuhruf 58 –Ted’ribu : Nahl 74 Ned’ribuhu : Ankebut 43 –Haşr 21- Yed’ribe : Bakara 26- Rad 17-İbrahim 25-Nur 35-Muhammed 3- (Misal )getirmek anlamında Âfened’ribu : Vazgeçmek,kaldırmak Zuhruf 5 Yed’rib’na : (Yere) vurmak Nur 31 (Ayakların yere yahut birbirine vurulmasından maksad,dikkati üzerine çekmektir. Kadınlar bu suretle erkeklerin dikkatini üzerlerine çekmiş olurlar ki ,bu hal ayetle men edilmiştir.) Vel yad’ribne : Örtmek Nur 31 Yed’ribune : Vurmak : Enfal 50-Muhammed 27 ; yürüyüşe geçmek,sefere çıkmak Müzemmil 20 Ed’rib : Vurmak : Bakara 60-Araf 160-Şuara 63-Sad 44 ; ( Misal ) getirmek : Kehf 32-45 Yasin 13- Yol açmak : Taha 77 Ed’ribu : Vurmak,uçurmak : Enfal 12 Ed’ribuhu : Vurmak : Bakara 73 Ved’ribuhunne : Nisa 34 Vurmak Duribe: ( Misal ) getirilmek Hac 73 Zuhruf 57 ; Kuşatılmak çevrilmek ,çekilmek Hadid 13 Duribet : Örtülmek,kaplanmak,bürünmek : Bakara 61 –Ali İmran 112 Fedarbe : Vurmak,uçurmak Muhammed 4 Dar’ben : Vurmak Saffat 93 ; Sefere çıkmak Bakara 273 14.bi humuri-hinne : Başörtülerini Kelimenin kökü H-M-R gelir Kelimenin halleri 7 olup Hal anlamları ile geçtiği toplam 9 yerdir. El-Hamru: Sarhoşluk verici şarab,içki. El hamri :Bakara 219 sarhoşluk veren şeyler, şarap, içki Maide 90-91 aynı anlamda Hamren : Yusuf 36 –Üzüm Yusuf 41 –Sarhoşluk verici Şarab . Hamrûn : Kur’an’da cennette sarhoşluk vermeyen bir çeşit içkiye ıtlak edilmiştir. Hamrin : Muhammed 15 ayette Şarabtan EL Himaru : Başörtüsü cemi( çoğul) si : El Humuru 15: Ala: Üzerinde, üzerine… E,a anlamında (eve, okula gibi) 16: Cuyûbi-Hinne : Yakaları Kelimenin kökü C-Y-B ‘Den gelir Kelimenin halleri 3 olup Hal anlamları ile 3 yerde geçer. Yaka,cep. Cemi(çoğul)si Cuyûbun (bazen yaka ile koyun kastedilir.) Neml 12 ayette ceybike: elini koynuna sok Kasas 32: elini koynuna sok Anlamlarında… 17: ve lâ yubdîne : ve açmasınlar, açığa vurmasınlar, teşhir etmesinler. lâ şu manalara gelir : 1 nefiy bildiri.Olmaz,olamaz,değildir,hayır,yok vb.Cümledeki kullanılışına göre manalandırılır. Mesela Yasin 40 ayette Nehiy yasaklam bildirir Enam 151 ayette Bazen zaid=fazladan olarak gelir ki,sözü takviye yahut tekid içindir. Araf 12 ayet ve Taha 93 ayetteki Lâ’nın zaid olarak gelmediğini,yalnız bu ayetlerdeki mana fiilinin sevk etmek veya kılmak yahut müsaade etmek,izin vermek manalarında olduğunu söylemişlerdir. Yubdîne : Kelimenin kökü B-D-V’den gelir Kelimenin halleri 21 olup Hal anlamları ile 31 yerde geçer : Beda yeb’du bed’vven buduvven : Zuhur etmek,ortaya çıkmak/kıra çıkmak,kırda oturmak (kırda oturmaktan maksad,dışarıdan gelen yerli olmayandır.) Beda : Zuhur etmek,ortaya çıkmak, En’am 28-Zümer 47-48 Casiye 33-Mümtehine 4 Yusuf 35 bediyer ra'y : Hud 27 ,(Sana tabi olmaları ancak tetiksiz,düşünmeksizin kendilerine zahir olan reyleriyle,basit görüşleriyle olmuştur demektedirler.) 18: zinetehunne :Cazibe ve güzelliklerini,ziynetlerini 19: illâ : Ancak, dışında, hariç 20: li buûleti-hinne : eşleri, kocaları 21: ev :veya 22: âbâi-hinne : babalarından 23: : ev :veya 24: âbâi buûleti-hinne : kocalarının babaları,kayınpederlerinden 25: ev :veya 26: ebnâi-hinne : oğulları 27: ev :veya 28: ebnâi buûleti-hinne : kocalarının oğulları, üvey oğullarından 29. ev: veya 30. ıhvâni-hinne: erkek kardeşleri, Kardeşlerinden 31.ev: veya 32.benî ıhvâni-hinne: erkek kardeşlerinin oğulları 33.ev: veya 34.benî ehavâti-hinne: kız kardeşlerinin oğulları 35.ev: veya 36.nisâi-hinne: kadınlar, kendi evlerindeki kadınlardan 37.ev: veya 38.mâ meleket eymânu-hunne: ellerinin altında sahip oldukları, 39.evit tâbiîne (ev et tâbiîne): veya onlara tâbî olanlar, hizmetliler 40.gayri ulî el irbeti: kadına ihtiyaç duymayan 41.min er ricâli: erkeklerden 42.evit tıflillezîne: veya çocuklar ki onlar 43.lem yazharû: zahir olmaz, farkına varmaz 44.alâ avrâtin nisâ: kadınların avret yerlerine 45.ve lâ yadribne: ve vurmasınlar 46.bi erculi-hinne: (onların) ayakları 47.li yu'leme: bilinsin diye 48.mâ yuhfîne: gizlediklerini 49.min zîneti-hinne: ziynetlerinden 50.ve tûbû: ve tövbe edin 51.ilâllâhi (ilâ allâhi): Allah'a 52.cemîan: topluca (hepiniz) 53.eyyu-hâ: ey 54.el mu'minûne: mü'minler 55.lealle-kum: umulur ki böylece siz 56.tuflihûne: felâha eresiniz
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
03 Temmuz 2012, 13:06 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Nur 31 ayeti kelime kelime açıklaması
Başörtüsü hususunda ilk söylemlere baktığımızda karşımıza Bahriye Üçok gibiler çıkmakta ve Ayetin nüzul sebebini göz önüne alarak bu asra hitap etmediği vurgusunu yapmaktadırlar. Kur’an tarihsel olaylardan bahseder ama kendisi belli bir tarihe bağlı değildir, Geçmiş olayları tekrar eder ama geçmişten ibret alınmasını esas kılar.İslam geçmişte benzerine rastlanmayacak bir üstünlük ile kadın ve erkeği hakk ettiği seviyeye ulaştırmak için emir ve yasaklar ile hayat düzenini hem dünyevi hemde uhrevi olarak düzenlemiştir. Batıperestler, sözde kadını savunma adına İslam’ı eleştirmek istediklerinde kadının hürriyetinin kısıtlandığını ima etme adına, Kur’an ile belirlenmiş olan toplum ve aile düzeni ilkelerini cahiliye adetleri yaygarası ile açılıp saçılmayı, haram ve helal emirlerini yok saymayı kadın ve erkek hakkında açık olan hükümleri görmeyerek, Erkeği üstün gösterme yanlısı yalanlar ile kadını etkilemeye çalışmışlardır. Ama hakikat ortadadır; İslam kadının lehine, erkeğin aleyhine bir hüküm koymamıştır.Erkeğin lehine ve Kadını aleyhine olacak bir hüküm de koymamıştır. İslam ne kadın ne erkek tarafını tutar. İslam’ın temel öğretileri kadın ve erkeğin ellerinde yetişecek olan evlatların saadetini gözetme suretiyle, bütünü ile İnsanlık ailesinin huzur refah ve mutluluğunu nazara almıştır. Kur’an’i kerim’de Erkeklere ve Kadınlara haramlardan sakınma hususunda emirler her zaman bir birini tamamlayacak tarzda gelmilştir.Erkeğin şehevi duygularına hitap edecek bakış ve duygular nasıl Haram kılınmış ise Kadına’da aynı emirler ile hitap edilmiştir.Kur’an’a baktığımızda Öncelikle bakışı ele alarak sonrasında iffeti dile getirmiştir.Çünkü bakış olmadan şehevi duyguların uyanması oluşmaz,bakışlar sayesinde insanlar şehvete meyl eder. Ziyneti iki şekilde ele alabilir biri yaradılış itibari ile olan ziynet zaten vücudun tamamıdır,İkincisi ise sonradan kazanılan süs eşyaları olarak nitelendirilebilir.Kadının görünen yerleri elbette el ve yüzdür bunun dışında kadının,bilek,gerdan ,kol,gibi kısımları ziynetleridir. Kur’an’i kerim’de kesin emri ile vücudunun görünen kısımları dışında kalanını helal kılınan kimse dışındakilere göstermesi Haram kılınmıştır.Ziyneti süs eşyaları olarak ilk etapta ele alalım,Vücudu kesin emirle belirlenmiş ilkeler haricinde göstermek Haram kılınmıştır.Süs olarak bilezik,küpe, vb eşyaların haram kılınmasını gerekli kılacak olan yine insan vücududur yoksa süsler haram kılınması olsa idi o zaman vitrinlerde duranın da haram olması gerekir idi.Demek süsü haram kılan takılan ve teşhir edilen vücuttur. Bir kadının vücudu nasıl çıplak olunca şehevi yöne celbediyorsa,bakışa göre takılan süslerde o yönde insanları şehevi arzulara yöneltir.Erkeğin kadına bakışı nasıl haram ise kadının da erkeğe bakışı haram kılınmıştır. Örneğin : Başörtüsü takmış bir bayanın o taktığı örtü allu-pullu dikkatleri celb ettiği an başörtüsü olmaktan ziyade gösteriş malzemesi olur.Ziynet olarak ister süs eşyası ister vücud azalarından her hangi birisi insanları şehvete yöneltiyorsa fitnedir.Yasaklanmayanlara gelince İnsanlar sosyal bir varlık olarak ailevi bir düzen içerisinde yaşamaya muhtaçtırlar,zaruret teşkil ettiğinden ötürü akraba bağlarında bu tür fitnelere sebebiyet verecek tavır ve davranışlar sosyal bağlardan ötürü çok nadir bir düzeyde görülmektedir. Örneğin : Elimi duavara vurdum-bıraktım sözcüğünde esas olan duvardır yani eğer duvar işin içinde olmazsa eli nereye vurmuş ve bırakmış olacak.İşte bunun gibi Baş işin içinde olmazsa o zaman Örtüye ne gerek kalmazdı bu ayeti kerimede örtünme ile alakalı olan Baştır… Kadının süs ve güzelliklerini örtmesi,onları serserilerden,hayvani duygulara bulaşmış kişilerden, bakışları ile taciz edenlerden,bir çok tehlikeden,şehevi duyguların esiri olmuş kişiliklerden, temiz fıtratlarını korumuya çalışan genç kızların yollarına döşenen her tür tuzak ve hilelerden korumakta ve geleceğe adım atma adına evlilikte iffet ve hayasını yansıtmaktadır.Şeytani durumlardan koruyacak olan örtünme ve giyim Kur’an’i bir emir ve ahlaki bir yaşam sürecinin diğer emir ve yasaklar ile garantisidir. Günümüz dünyasında kadın ve erkeğin sapmasına neden olan sebeplerin başında namahreme bakma heva ve hevesler peşinde insanların malına namusuna göz dikme, sinir hastalıklarının çoğalmasında dahi şehevi arzu ve isteklere mahkum olma, aşk peşinde koşma, düşünce yapısının dağınıklığı, hüzün ve endişeler dahi aşk ve şehevi duyguların esiri olmaktan kaynaklanmaktadır. İmam Ali, İmam Hasan’a hitaben ve gerçekte bütün insanlara hitaben bütün insanları muhatap alarak şöyle buyurmuşlardır: “Kadınların (yabancılarla muaşeret etmelerini önlemekle gözlerini (namahreme) kapat. Zira hicap hem senin, hem de bütün namahrem kadınlar için daha iyidir. Onların evden çıkmaları, güvenilmeyen kimseleri eve sokmandan daha kötü değildir. Onların senden başka bir erkeği tanımamalarını başarabilirsen öyle yap. Bu programı hayata geçir.” (Biharul Envar, c. 77, s. 214) Hz Aişe, Ensar kadınlarını devamlı olarak şöyle övüyordu: Ensar kadınları Var olsunlar. Nur süresinin ayetleri indiğinde, onlardan birinin bile eskiden olduğu gibi dışarı çıktığı görülmedi. Başlarını siyah başörtüleriyle öyle kapatıyorlardı ki sanki başlarına karga konmuş. Zemahşeri Keşşaf tefsiri Nur suresi 31. ayeti tefsirinden Kur’an’ın bu evrensel gerçeğini göremeyen pek çok insan ise kendilerince din ahlakından uzaklaştıkları takdirde daha rahat yaşayacaklarını, ahlaki değerlere önem vermedikleri zaman özgür olacaklarını düşünürler. Ya da din ahlakının yaşamlarını zorlaştıracak birtakım kısıtlamalar getireceğini zannederler. Halbuki bütün bunlar insanların düştükleri çok büyük yanılgılar ve şeytanın aldatmacalarıdır. Çünkü Allah'ın buyurduğu din ahlakını yaşamak son derece kolaydır. Asıl zor olan, Allah'ın bildirdiği sınırları tanımayan insanlardan oluşan bir toplumda yaşamaktır. Böyle bir yaşantı son derece kötü sonuçları da beraberinde getirir. «Eğer bir kadın yahudi kanunlarına karşı hareket etseydi: Örneğin, başına bir şey örtmeden halk arasında yürüseydi, caddelerde ip örseydi, herhangi bir yabancı erkekle konuşsaydı veya yüksek sesle konuşsaydı ve bunun gibi hallerde, erkek mehir ödemeden kadını boşayabilirdi.» Will Dourant «Medeniyet Tarihi» (farsça tercümesi) 12. Cilt 30. sayfa'da Yahudi Kavmi ve Taimud kanunu» «Zerdüşt devrinde kadınlar yüksek bir makama sahipti, tam bir serbestlik içinde ve yüzü açık olarak halk arasında, dolaşırlardı...» Will Dourant «Medeniyet Tarihi» adlı eserinin T. Cilt 552. sayfasında Kur'an-ı Kerim, kadının toplum ve ailede ki onur ,itibar,iffetini sağlayan ilkelere değinerek müslüman kadınları hakk ettikleri makamına uygun örtünmeye davet ediyor. Onların, iffet ve hicab örtüsüyle kendilerini örtmeleri zevk düşkünlerinin,bakışları ile rahatsız edenlerin,kendilerini rahatsız etmelerine ve sarkıntılık yapmalarına engel olur.Bunun karşısında adeta piyasaya sunarcasına al benili kendini süsleyen, sürdükleri kokular ile insanların dikkatini çekenler, boya ve badana ile güzelliğini herkese göstererek, dikkatleri üzerinde toplayan kadınlar, bu tavır ve davranışları ile kendi değerini düşürmüş, kendini alçaltmış İslam’ın kendisini yüceltmiş olduğu merteben indirmiştir. "Cazibe ve güzelliklerini " cümlesinin hemen ardından "Başörtülerini Yakalarının üzerine salsınlar" emri mantık bağından zorunlu olarak, kadın vücudunun (Ayete göre boyun, gerdan ve göğsü) ziynet, yani süs ve avret olduğu sonucu çıkmaktadır. Bir önceki ayette erkeklere, sadece gözlerini harama bakmaktan ve cinsel organlarını meşru olmayan ilişkiden korumalarını emrederken, bu ayette kadına ilave hükümler getirmektedir. 1:Kadınlar da gözlerini harama dikmekten koruyacaktır. 2: Cinsel organları koruma bakımından da erkeklere verilen emir, onlar için de geçerlidir. 3:"Örfen’’ Görünmesinde sakınca olmayan yerleri dışında.” Örfen kelimesi Geleneklerden gelme bazında kullanılmamıştır bizzat yörelere göre giyinme ve örtünmeye değinmek içindir 4: "Başörtülerini, yakalarının üzerine salsınlar.” “El-HUMUR” kelimesi, "başörtüleri" anlamına gelmektedir. “el- CÜYUB” da "gömleğin göğüs yırtmacı" anlamına gelen el-ceyb kelimesinin çoğuludur. O zaman bu cümle, "başörtülerini yakalarının, omuzlarının üstüne kadar indirmeleri" emredilmiş olmaktadır. Bu durum kültürden kültüre değişebilir. Eğer bedenin boğaza kadar giyilen elbisesi boğazı örtüyorsa başörtüsünün göğüslere inmesi şart olmayabilir. Çünkü göğüsler ve boğaz kapanmıştır. Cahiliye döneminde kadın, bugün modern Cahiliye döneminde olduğu gibi, erkeklerin yanından göğsü, gerdanı ve kolları açık olarak geçerdi. Çok zaman da erkekleri baştan çıkarmak için, bedenin güzel yerlerini ve saç örgülerini gösterirdi. Başörtülerini arkalarına salıverirler, göğüsleri açık ve çıplak kalırdı. Dolayısıyla mümin kadınlara, başörtülerini önlerinden sarkıtmaları emredildi ki göğüslerini de kapasınlar ve kötülerin kötülüğünü kendilerinden uzaklaştırsınlar. Allah'ın, açılmasını haram kıldığı gizli ziynetlerini kocalarından başka kimseye göstermesinler. Z-y-n Gerçek süs, hem dünyada hem ahirette insanı hiçbir durumda kusurlu yapmayan şeydir. Ama insanı bir açıdan süsleyip, başka açıdan süslemeyen şey ise, bir bakıma kusurdur. Kısaca ziynet üç kısma ayrılır: 1. Nefsi ziynet: İlim ve güzel inançlar gibi. 2. Bedeni ziynet: Güç ve uzun boyluluk ve vücudun tamamı 3. Harici ziynet: Mal, makam, süs eşyaları gerdanlık, küpe, bilezik vb İffet ve Şeref : Bakmanın hükmünü, sınır ve hududunu açıkladıktan sonra ayet-i kerime avreti koruma ve iffetli olama konusuna değinmiştir: "Müslüman erkek ve kadınlar, avretlerini korusunlar." Avreti korumak, ister hadislerde geldiği gibi başkalarının görmesinden korumak anlamında olsun veya ister geniş bir manada sınırı aşmamak ve her türlü günahtan korunmak anlamında olsun, erkek ve kadınlara yöneltilen ortak bir hükümdür ve karı koca dışında bir istisnası yoktur. Şöyle ki, Müslüman erkek ve kadına, avretini diğer erkek ve kadınların görmesinden korumaları farzdır. Kadının avretini erkeklerden koruması farz olduğu gibi diğer kadınlardan da koruması farzdır; erkek hakkında da aynı hüküm geçerlidir. Yani, aynı ve ayrı cinsin bu açıdan bir farkı yoktur. Kadın ve erkeğe avretini diğerlerinin görmesinden koruması farz olduğu gibi diğerlerinin de aynı veya karşı cinsten olan bir insanın avretine bakması haram ve yasaktır. Dikkat edilmesi gereken husus şu ki, iffet sınırını korumak insanın temizlik, iffet ve takvasının ve onun hayvanlara olan üstünlüğünün belirtisidir. Bu hususu açıklayan ayette geçen "zalike ezka lehum" cümlesidir. Evet, günahın rezalet ve pisliğinden, cinsel sapıklıklardan ve ahlaki çöküşten emniyette olmak isteyen bir toplum, erkek ve kadın arasında bir perde olmasını bilmelidir. Buraya kadar, zikredilen hükümlerde (bakmaktan kaçınmak ve avreti örtmek) erkek ve kadın müşterektirler.Şimdi konusu olacak olan mevzu yani örtünme ahkamı sadece kadınlara mahsustur. Örtünme Mevzusu:(vel yadribne bi humurihinne ala cüyubihinne...) ayeti kerimesinin açıkça beyanına göre Müslüman kadınların, başörtüleri ile baş, boğaz, göğüs ve diğer süs yerlerini yabancı bakışlardan korumaları farzdır. Şimdi ayeti kerimenin mealinin daha da aydınlığa kavuşması için bazı nokta ve kelimelerini izah edelim: Lüğatçıların çoğunluğuna göre "Khumur", "Khimar"ın çoğulu olup eşarp ve başörtüsünden ibarettir. "Khimar" kadının, başını örttüğü başörtüsüdür. Ve bir şeyi örten örtüye de "Khimar" denmektedir. Dolayısıyla ayetin meali şöyle olur: " Başörtülerini Yakalarının üzerine salsınlar." (Ekrabul Mevarid) "Khimar" kadının yüzüne sarkıttığı örtüdür. Ve Cubbaî'ye göre, kadınların başörtülerine denmektedir. (Tefsir’i Tibyan, c.7, s.43.) Bir şeyi örten her şeye Khimar denilmektedir. Kadının "Khimar’ı, başını örttüğü örtüdür. (Mu'cemül Vasit) Her halükarda, ayetten anlaşılan anlam şudur: Müslüman kadınlar yabancı gözlerden gizli kalmak için başörtülerini boyun, yaka ve göğüslerine salmalıdırlar. İslam fakihleri demişler ki: "Bu ayetten, kadının yüzünü örtmesinin farz olduğu anlaşılmamaktadır. Çünkü ondan söz edilmemiştir. Ayette sadece baş ve yakayı örtmekden söz edilmiştir." (Ahkam’ul Kur'an, Mukaddes’i Erdebili, s.544.) Bu kısmın meali şöyle: "Kadınlar kendiliğinden görünen, açığa çıkandan başka ziynetlerini göstermesinler" (Ahkam’ul Kur'an, s.544) Toplumlarda kadının normalde açık bıraktığı kısım yüz ve elleridir ki, genelde hayat koşulları, tanışma, hukuki meseleler, toplumsal çalışma ve faaliyetler gereği örtülmez. Hadislerde yer aldığı, fakih ve müfessirlerin de söylediği gibi kendiliğinden görünen ziynetten maksat, kendiliğinden görünen ziynet yerleridir; yoksa ziynet kendi başına bahis konusu değildir. (Ahkam’ul Kur'an, s.544.)
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
03 Temmuz 2012, 13:09 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Nur 31 ayeti kelime kelime açıklaması
Yaşadığımız ülkede 80 yıla yakın yönetimlerde olanlar ve ülkenin temellerini faiz üzere kuranlar her daim Müslümanların örtünmesi hususunda kendi istedikleri çirkeflikleri sergilemekten geri durmamışlardır. Özellikle Okullarda yapılan zulümler insanların özgürlüğünün ne denli kısıtlanmak istendiğine örnektir.14 asırdan günümüze değin Hiçbir İslam alimi ve uygulayıcısı Başörtüsü Kur’an’da yoktur dememiştir diyemezlerde bu fikri beyan edebilmek için bir mikrop ile dahi yerle bir olan naçizane vücudunu Allah’a meydan okuyabilecek güçte görecek kadar kıt akıllı olmak lazım. Kur'an'ın şüphe getirmeyecek kadar açık emri olan örtünme Farziyeti Sünneti sahiha ile 14 asırlık İslam tarihindeki uygulamalar ile sabittir. Nur Suresi'nin 31. Ayeti kerimesinde mümin kadınların başlarını, boyunlarından ve göğüslerinden açık bir yer bırakmayacak şekilde örtmeleri emredilmektedir. Bu farz sadece bu ayetle sınırlı kalmayarak Peygamber efendimizin zevcelerinin müminlerin anneleri oldukları açıkken ve onlar ile evlenmenin haram kılındığı hakikatine rağmen Allah’u Teala Bu emrin sadece mümin bayanlara değil Peygamber eşlerine de bildirmiş ve İslam tarihinde bütün uygulamaların ortaya koyduğu el, ayak, yüz dışında kalan vücudun tamamı ile teşhir edilmeyecek şekilde örtünmesi emredilmiştir. Hem erkek hem kadın bazında belli vücut azalarının örtülmesi emredilmektedir. Örneğin günümüzde erkeğin ve kadının vücut azalarının sınırlarını ihlal eden şortlar, kot pantolonlar tişörtler vb giyim malzemeleri iki cinse emredilen örtünme emrine uygun değildir. Örtünme mevzuu sadece başörtüsü ile sınırlı değildir başını kapattıktan sonra emrolunan diğer kısımlarda hiçte İslami olmayan lakayt giyimlere şahit oluyoruz. Kimi örtülü bayan kardeşlerimiz yırtmaçlı etekleri, dar mı dar elbiseler, kısa etekli, uzun çizmeli, eli sigaralı, kaşı güzel gözü boyalılar boya badana ile sokaklarda teşhirler örtünmenin anlaşılamadığını izah eden örneklerden bir kısmıdır. Başörtüsünün ve örtünmenin gereken boyutu ele alınırken hep kadınlar üzerinde durulur inandığı gibi yaşamak isteyen bir bayana yapılan yasaklamaların erkeklere dokunan tarafına baktığımızda heva ve hevesler nefsin istekleri peşinde koşması kadınların açılıp saçılması sonucu iki kat yükselmektedir. Çünkü kendi vücudunu açık saçık kıyafetler ile sergileyen kişiler erkeklerin şehevi duygularına esir olmalarına sebebiyet vermektedirler.
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
03 Temmuz 2012, 13:10 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Nur 31 ayeti kelime kelime açıklaması FECR Allah razı olsun bu ayrıntılı çalışma için. Nur 31.ayeti Nur 30.ayeti ile birlikte ele aldığımızda ayetlerden anladığım anoktodları paylaşmak istiyorum. NUR-30/-31.ayetleri okuduğum zaman anladığım şeylerin bir kısmı şöyledir: 1-Allah ilk olarak mümin erkeklerin gözlerini haramdan sakındırmasını istiyor.Bu emir gerçektenden mümin erkeklerin her zaman aklında tutması ve bu emre uygun hareket etmesi gerekmektedir. Hz.Peygamber’in yanında iken Hz.Ali’nin yoldan geçen bir kadına arka arkaya bakması üzerine Peygamber Efendimiz Hz.Ali’nin başını çevirterek;”Ey Ali ,birinci bakışın senden ,ikinci bakışın ise şeytandandır”buyurarak onu menetmiştir.İnsanlar arası karşılıklı dialoglarda bakış,çok önemlidir.Karşındaki kişinin gözlerinden neyi kastettiğini anlamak zor olmasa gerek.Bakış,insanın zinaya yaklaşmasının ilk adımıdır.Kur’an’a baktığımızda Allah-cc-“Zinaya yaklaşmayın”buyuruyor. Dikkat ederseniz “zina yapmayın “ifadesi geçmiyor.Elbetteki zina yapmak en büyük günahlardan birisidir.Bu ilahi öğretilerin ve beşeri öğretilerce de yasaklanan bir eylemdir.Allah –cc-zinaya giden veya yol açan bütün yolları da kapatmak istiyor.Zinaya atılan ilk adımdan sonrası artık insan için zina kanıksanır,kolaylaşır.Zannedersem harama yol açan şeylerin önüne engeller koymayı ifade için “sedd-i zerayi”ifadesi kullanılmaktadır ki,insanı yoldan çıkaracak şeylerin önünü tıkamak veya tevessül etmemek müminin şiarı olması gerekir.Yine bir hadiste Allah Rasulu şöyle buyuruyor:”Gözün zinası;haram olan şeylere bakmak,Kulağın zinası;haram olan sözleri işitmek,duymak,Dilin zinası ise ,Haram olan sözler söylemektir.” 2-Münin erkekler ırzlarını-iffetlerini- korusunlar.Allah.Allah. Bu ifade mümin erkeklerinin hiç gündeminde olmayan bir ifade,tabii ki pratik yaşantısında.Biz erkekler veya Anadolu erkeğinin belki de iffet kelimesini duyduğunda genellikle iffet kadınlara aitmiş gibi düşünülmekte ve bu da mümin erkeklerin iffet kelimesi üzerinde bu ayet ışığında düşünmeleri ve ona göre hareket etmeleri elzemliğini ortaya koymaktadır. Mümin erkekler furuclarını yani apışaralarını koruyacaklar.Bir hadiste “Kim iki dudağı yani ağzını ve iki apışarasını dünyada korumayı garanti ederse ben de ona cenneti garanti ederim”ifadesini müminler her zaman ve yerde göz önüne alması gerekir.Her fahşa ve kötülüğün temel noktalarından birisi ağız yani iki dudaktan çıkan söz ve iki apışarasıdır.İnsanlar dudakdan çıkan sözle iman diyorlar yine dudaktan çıkan sözle şirke veya küfre giriyorlar.İnsanın dudaktan çıkan sözlerine dikkat etmesi gerektiğini hadis güzelce ortaya koymaktadır. 3-Mümin erkeklerin gözlerini haramdan sakındırması ve iffetlerini koruması sonucunda tezkiye edildiklerini ayet ortaya koyuyor.Yani bütün bunlardan kaçınırsa ancak kendilerini temizlemiş oldukları gerçeği günyüzüne çıkıyor.Yoksa,insanların gözlerini sakındırması ve iffetlerini koruması veya aksi davranışları, Rabbımızın ilahlığını etkilemez ancak ve ancak biz kulların Rabbına karşı yükümlülüklerini etkiler. O’na uygun ve rızasını kazanıp kazanmadığımızın göstergesi olmaktadır.Allah,biz kulların arınmasını-tezkiyesini murad ediyor ve bu tezkiyenin nasıl olacağını da Rabbımız bizlere ayetlerinde bizlere ne güzel de anlatıyor. 4-Aynı emirlerin kadınlar için de geçerli olduğu gerçeğini ayet bize bildiriyor. Kadınların gözlerini haramdan sakındırması nasıl olur?.Hadi erkekler kadınlara bakarken harama yöneliş söz konusu olurken,kadınlar için de mi geçerli bu kaide.Tabii ki evet.Kadınlar da erkeklerle ilişkilerinde belli kurallara ,Allah’ın çizdiği sınırlara riayet edecektir.Sınırları aştığı zaman zinaya giden yolda adımını atmış olacaktır ve haddi aşmış olacaktır. 5-Mümin kadınlar da aynı erkekler gibi iffetlerini koruyacaklar ve iffetin sorumluluğunu yerine getireceklerdir.Gayri meşru ilişkiler ve yönelişlerden uzak duracaklardır. 6-Mümin kadınlar ziynetlerini örtmeleri gerekmektedir.Bu ayet hicab ayeti olarak bilinir.İslamın örtünme emri bu ayetle olmuştur.Bu ayetle ilgili modernist ifadeler yani “efendim Kur’anda aslında örtünme yok,başörtüsü yok,bu arap toplumunun geleneksel örtünmesidir”gibisinden yaklaşımlar Kur’an’ın emirlerinin veya ayetlerinin tahrif edilmesinden başka bir değildir.Hicap yani örtünme islamın vazgeçilmez emirlerinden birisidir ve islamın şiarıdır,simgesidir,o kadının Müslümanlığının zahiren tescilidir.Günümüz kadınının islamı yanlış anlayışından kaynaklanan bir takım hataları tüm mümin kadınlara atfetmek ,”işte tesettürlü veya çarşaflı veya başörtülü kadınlar hep böyledir “demek ne kadar adil olur?. Bir kadının tesettüre bürünmesi eğer o kadını fahşa ve kötülüklerden alıkoymuyorsa biryerle yanlışlık var demektir.Bu yanlışlığı biz islamda aramayıp,o kişinin şahsiyetinde aramamız gerekir.Nasıl ki namaz ,kötülüklerden alıkoyması gerekiyorsa ,hicap da o kadını kötü olan,haram olan düşünce ve yaşantılardan alıkoyması gerekir. Bu hicap ayeti indiğinde Mümin kadınlar bu ayeti nasıl anladı ve ona uygun olarak nasıl giyindiler ise yani onu nasıl pratiğe çevirdiler ise o bizim için makbuldur.Mümin kadını, sadece tesettür ile değerlendirmek de bizi yanıltabilir.Mümin kadın,tesettürlü olup da ,islamın diğer farzlarını-namaz,oruç,vs gibi ibadetleri yapmıyor ve toplum içindeki davranışlarında islami vakar ve edebi hayatında yansıtmıyorsa ,o tesettür sadece egoyu tatmin etmekten öte bir şey ifade etmeyecektir. 7-Mümin kadınların ziynetlerinin kimler tarafından görülebileceğini ayet açıkça ortaya koyuyor.Bunlar dışındaki kimselere karşı Mümin kadınların tavrı,ziynetlerini gizlemektir.Ayetin sonundaki gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar buyrulması üzerinde kadınların tefekkür etmeleri gerekir. Allah en doğrusunu bilir. __________________
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
03 Temmuz 2012, 14:20 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 17229 Üyelik T.:
10 Mart 2012 | Cevap: Nur 31 ayeti kelime kelime açıklaması teferruatlı bir çalışma olmuş emğinze salık
__________________ "..insanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir..." |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
3 Kelime ile SİZ Medineweb.. | MERVE DEMİR | Anket'ler-Röportaj'lar | 114 | 08 Temmuz 2024 21:01 |
Arapçada Kaç Kelime Var? | FECR | Genel Arapça | 4 | 12 Nisan 2015 19:52 |
ilk 3 kelime | FECR | Komik Paylaşımlar | 16 | 28Haziran 2012 19:54 |
Bir Kelime] Mesnevi | İmamHüseyin | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 13 Nisan 2009 17:40 |
70 bin Kelime-i Tevhid | seydanur | Tevhid Ve Şirk Konuları | 1 | 10 Ekim 2008 01:01 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|