Tebbet yeda...

[enderhafızım]

Tebbet yeda...

Tebbet yeda...


Ebu Lehebler ve Ebu Cehiller ölmedi, Şeytanın varisleri olarak siyasetçi, işadamları ya da gazeteci kılıkları ile dünyayı dolaşıyorlar..
Nasıl mü’minler tek bir ümmet, tek bir milletse, kafirler de mü’minler karşısında öyledirler..
Tüm darbeciler zihniyet ikizidirler..
Sabah ilk saatlerde gelen haberlerde dahi, 200’den fazla şehid haberi vardı.. 2000’den fazla yaralı haberi.. Mısır Firavunları 1 ölü, 20 yaralı açıklaması yapıyorlardı, dünyanın gözü önünde gerçekleşen vahşete rağmen..
Aslında aynı mantık. %1,5 büyükse %51’den, 200 şehidi 1 olarak açıklamak da algı bozukluğunun şiddetini artırdığı gerçeğini işaret etmekten başka bir işe yaramıyor..
Mursi ve İhvan direniyor.. Mursi ve İhvan direndikçe, batı çözülüyor, batılıların işbirlikçisi, içimizdeki uzantılarının dizlerinin bağı çözülüyor..
Mursi ve İhvan direniyor.. Mursi ve İhvan direndikçe İsrail’in dizlerinin bağı çözülüyor..
Batı darbecilere, darbeci bile diyemedi. Böylece kendi kutsalına ihanet etti.. Kendi helvadan putunu yedi..
İslam dünyasında demokrasi dedikleri şeyin gelişmemesinin sebebi bizatihi batıdır.
Türkiye niye laik cumhuriyetse Suriye onun için tek parti diktatörlüğüdür, ya da Suudi Arabistan onun için kırallık, ya da Kuveyt onun için emirliktir.. Öyle dizayn ettiler.. Suudi rejimi ya da Esed rejimi o ülke halkının talep ettiği bir yönetim şekli ve yönetici kadro değil, bu batının dayatması..
Batı bu gerizekalı kendi iç çetesinden yakasını kurtarmazsa bu batı için de bir felakete dönüşecektir..
Meydanların boşalması, halkın teslim olduğu anlamına gelmez.. Meydanlar yarın yine dolar.. O önemli değil. Camiler direniş hattıdır.. Cami cemaatı artıyor. İhvan’ın desteği büyüyor.. Mısır halkı bu ilkel dayatmaya karşı safını İhvan’dan yana seçiyor..
Artık Sisi ve Baradey için yolun sonu.
Mısır’ın militarist ve militan demokrasi deneyimi öyle anlaşılıyor ki, Batıya, onların işbirlikçilerine pahalıya malolacak.
Mısır limanlarını kapattı, sokağa çıkma yasağı ilan etti ama Mısır halkı sokaklarda. Birçok ilde valilikler, askeri birlikler, polis karakolları işgal edildi..
Aşiret reisleri ve dini önderler; askerleri komutanlarının halka ateş açma emri vermesi halinde emre itaat etmeme, ordudan kaçarak direnişe katılma çağrısı yapıyor ve asker ya da polisin ateş açması halinde onlara karşı her türlü tepkinin mübah olduğunu açıkladı.
Bazı illerde hapishaneler boşaltıldı.. Halk kitleler halinde meydana akıyor..
Yüzlerce insanın hayatını kaybetmesi sebebi ile cuma günü hem Mısır’da, hem de Müslüman ülkeler ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kitlesel gıyabi cenaze namazları kılınması bekleniyor..
Bu son olaylar her iki kesim için de geri dönüşü mümkün olmayan bir sürecin fünyesini tetikledi. Herkes biliyor ki İhvan bugün bu şartlarda seçime girerse sandıktan yüzde 80’e yakın bir destekle çıkar.
Şu da bir gerçek, İhvan geri adım atar ve Sisi cuntası ülkeye hakim olursa binlerce kişi evlerinden alınarak infaz edilir.. Mursi ve İhvan yeniden iktidara geldiğinde darbecileri ağır bir şekilde cezalandıracaktır.
Bu durumda batı daha fazla sessiz kalamaz. Çünki batı, İsrail ve onların İslam dünyasında desteklediği çevreler bu süreçte hızla itibar kaybediyorlar.. O zaman Sisi ve Baradey çetesi daha ılımlı bir ekip tarafından görevden uzaklaştırılabilir ve onlar da ülkeyi terk edebilirler.. O ekip de İhvan’la bir ara çözümde uzlaşabilir.
Sisi ve Baradey çetesinin umudu, bu işleri içinden çıkılmaz hale getirip, Hıristiyanları da çatışmaya çekip, BM ve NATO’nun Mısır’a müdahale ederek, uluslararası bir koalisyonun sürece müdahil kılınması.. Bu ham bir hayal. Mısır ne Bosna, ne de Suriye.. Selâm ve dua ile...


Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit
15 Ağustos 2013 Perşembe 00:06