|
Konu Kimliği: Konu Sahibi TÜRKcan,Açılış Tarihi: 16 Ağustos 2008 (13:55), Konuya Son Cevap : 16 Ağustos 2008 (13:55). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16 Ağustos 2008, 13:55 | Mesaj No:1 |
Aşık sevgilisini düşünür.... Aşık sevgilisini düşünür.... Selami Yalçın Aşk, öyle bir yangındır ki, gönülde ve beyinde sevgiliden başka ne varsa hepsini yakar, silip atar. Kişiye egemen olur. Bütün duygu ve düşünceleri esir alır. Akıl ve irade elden gider. Gönül, göz göz olur, duygular narinleşir, merhamet zirveye çıkar, zerafet pınarları açılır, şiir ve hülya yetenekleri gelişir. Dil, ahenkli sözcükler sarf eder," şarkılar mırıldanır. Aşk, gâh ateş olur yakar, gâh ilaç olur yaraya merhem olur, gâh buz gibi bir su olur harareti dindirir. Kişi aşka tutulmaya görsün, bir anı bir anını tutmaz. Uyku sefere çıkar. Aynalar sırdaş olur. Aşk yarasına tutulan âşık, sürekli sevgilisini düşünür. Onu aklından ve gönlünden hiç çıkartmaz. Unutmak, âşıkların sözlüğünde bulunan bir kelime değildir. Unutmak, hatırdan çıkartmak sevgiliye ve sevgiye ihanet sayılır. Her baktığı şeyde, her gördüğü varlıkta sevgilisinin resmini canlandırır. Davranışlarını sevgilisininkine benzetmeye özen gösterir. Dilinde, gönlünde sevgilinin adını anar durur. Mırıldandığı şarkılarında sevgilisinin adını terennüm eder. Sürekli birlikte olmayı arzular. Cemal Safi şöyle diyor: Her şeye erdi de zavallı aklım, Seni unutmaya ermiyor Ayşen.(1) Aşığın gördüğü... İlâhi aşkta da durum aynıdır. Allah'a â-şık olan bir kul, gönlünde ve beyninde sürekli sevgili Rabb'ini düşünür. Allah ile arasına hiç bir engel giremez ve sürekli birliktelik devam eder. Bazıları bunu şöyle anlatır: "Kul yaratıcısı olan Rabb'inden başkasını görmez, hayaline O'ndan başka varlık girmez." Hiçbir şey onu Hak'tan perdeleyemez.(2) Kur'anı Kerim'de bu hususta şöyle buyruluyor: "Onlar ayakta iken, otururken, yanları üzere yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: Ve "Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni teşbih ederiz. Bizi ateşin (cehennemin) azabından koru!" derler."(3) Allah sevgisi hemen şöyle bir iki çırpıda, biraz tefekkür ve zikirle elde edilemez. Kıymetli şeyler pahalı olur, ucuza verilmezler. Allah'a inanan her kes Allah'ı sever. (4) Fakat bu sevgi, kişiden kişiye göre değişmektedir. Her gönülde bu sevgi kendine yer açar fakat gönlündeki sevgililer arasında bir çatışma başlar. Kişi hangisini tercih ederse gönülde o egemen olur. Bir kişinin gönlündeki Allah sevgisi aşk düzeyine erişmezse, o gönü! çiğ, meyvesi de ham olur. Âşık, sevgilisi için diğer insanlardan, varlıklardan uzaklaşır. Çünkü diğer varlıklar kişiyi sevgilisini düşünmekten alı-koyar. Sevgilisini aklından çıkartmamak için ilk başta uzlete çekilir. Daha sonra sevgiliyle sürekli hemhal olduğunu görünce insanların arasına geri döner, insanlar onu iş güçle meşgul zannederken aslında onun gönlü sevgilisiyle sohbettedir. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) peygamberliğin ilk yıllarında Hira dağına gidip uzlete çekilmesi, tefekkür ve tezekkürle meşgul olması bu sevginin, aşkın bir tezahürüydü. Allah'ı seven, insanlardan ayrı kalmayı, onlarla kalbini meşgul etmeyip Allah'ı anmayı ister. Geceyi özleyişle bekler ki, dünyadan ilgisini kessin ve Allah'ın zikri ve senasıyla (övgüsüyle) meşgul olsun. Nitekim Yüce Allah, Hz. Davud'a (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Ey Davud, beni sevdiğini iddia eden ve geceleyin uyuyup benden gafil kalan kimsenin sözü gerçek değildir. Çünkü dost, dostunun yüzünü görmek ve sohbetine nail olmak istemez mi? O halde beni isteyen, uykusundan fedakarlık yapıp benim sohbetime nail olur."(5)Allah'ı seven, gece gündüz onu zikreder ve düşünür. Allah'ın ilminin, hikmetinin yüceliğini, kudretinin karşı konulmazlığımı ve mutlak egemenliğini, ince ve zarif sanatını, kainattaki mükemmel plan ve düzenini, lütuf ve ikramını düşünür, tefekkür eder. Sevgilisinin vasıflarını söyleyerek onu över. Eğer sevgisi kemal derecesinde ise sevgilisini bir an bile unutmaz. Çünkü, seven sevdiğini, sevgisi nispetinde anar. Sevginin alameti seven, konuştuğu zaman sevgilisinin adını anar, sevgilisinin ismini zikreder, susunca da hep onu düşünür. Hayalinde kendisiyle sohbet eder. Allah'ı seven kişide de bu alametler en kamil bir şekilde bulunmalıdır. Yunus Emre de şöyle diyor:Bono bende deme, bende değilem. Bir ben vardır bende, benden içerû. Seven sevdiğini her zaman, her yerde anar. Onun güzelliklerini anlatır. Onu hatırlar ve başkalarına hatırlatır. İsmini sayıklar. Onun adını zikrederek gönlünü neşelendirir. Kalbinde O'nun dışındakilere karşı var olan sevgiyi kontrol altına alır, azaltır. Ebu Süleyman edDârânî: "Kim bu gün nefsiyle meşgul ise yarın da nefsiyle meşgul olur. Kim bu gün Rabb'iyle meşgul ise yarın da Rabb'iyle meşgul olur."(6) diyerek ahiret ve cennetteki mutluluk için kalbimizi, gönlümüzü, aklımızı ve düşüncemizi Allah ile meşgul etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sevdiğin, andığındır.Soğuk demir işlenemeyip şekle sokulamadığı gibi, soğuk ve donuk bir kalp de sevgi ve aşk ile ısıtılmadığı zaman güzelliklerle bezenemez. Böyle kişide karakter ve davranış bozuklukları ortaya çıkar. Sert, katı, soğuk ve gergin olur. Hatta ibadetleri bile soğuk ve donuk olur. İbadetten zevk almaz, gönlüne huzur ve ferahlık akmaz. Halbuki Allah'ı anmak gönüle neşe ve huzur verir, Yüce Allah bunu şöyle beyan ediyor: "Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşanlardır. Dikkat edin ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzura kavuşur."(7) Yüce Allah diğer bir ayette şöyle buyurmaktadır: "Mü'minler ancak, o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; Allah'ın ayetleri okunduğu zaman bu, onların imanlarını arttırır. Ve Rablerine güvenirler. Namazı dost doğru kılarlar; kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah yolunda) harcarlar. İşte gerçek mü'minler bunlardır. Onlara Rablerinin katında mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır." (8) Yani Allah'ı hatırladıkları zaman gönüllerinde bir ürperti, bir titreyiş, bir sevgi akışı ve elektriklenme hissederler. Ümmi Derdâ (r.aha.) şöyle diyor: "Kalbin titreyişi (vecil), hurma dallarının yanan alevi gibidir. Onun alevini titrerken görmedin mi? Eğer böyle bir hâl görürsen o esnada Allah'a dua et. Dua onu giderir." (9) Mü'minler öyle kimselerdir ki, Allah'tan başkasını istemezler, O'ndan başkasına yönelmez, O'ndan başkasından haz almaz, ihtiyaçlarını sadece O'ndan isterler, O'nun dışındakilere rağbet etmezler. Rableri katında (cennette) onlara hazırlanmış yüksek makamlar ve dereceler vardır. Yüce Allah mü'minin bilinçli olduğu her anını Allah'ı anarak, hatırda tutarak geçirmesini şöyle emrediyor: "Unuttuğun zaman Rabb'ini an ve şöyle de: "Umulur ki, Rabbim beni, doğruya daha yakın olan bir yola eriştirir."(10) Yüce Allah şu ayette Allah'ı sürekli anmayı ve hatırda tutmayı emretmektedir: "Rabb'inin adını sabah akşam an. Geceleyin O'na secde et; O'nu geceleri uzun uzun teşbih et. Doğrusu insanlar, çabuk elde edilen dünya nimetlerini severler de ağırlığı çekilmez günü arkalarında bırakırlar."(11) Sabah akşam an, derken sadece bu vakitlerde an anlamı çıkmamaktadır ve arada da anmayı içermekte dir. Eğer iş güç ile meşguliyet gündüz seni Allah'ı anmaktan alıkoyuyorsa, sabah akşam mutlaka vakit ayırarak Allah'ı zikret, teşbih et. Sakın kafirler gibi Allah'tan gafil olma. Dünya sevgisine dalıp ahireti unutanlar gibi de olma. Onlar ağırlığı çekilmez kıyamet gününü önemsemezler. O günü yok sayarak hareket ederler. Sen ise sevgili Rabb'inle meşgul ol. Geçici sevdalara takılıp kalma. Elin işte iken, gönlün Rabb'iyle olsun. Organlarını dünyayla oyalarken, gönlünü ve beynini dostuna ayır. Zikir ve tefekkürle huzur ve neşeyi ara. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: "Sabah veya akşam Allah'ı zikretmeye gidin. O'nu içinizden hatırlayın. Allah katındaki değerini öğrenmek isteyen, Allah'ın kendi yanındaki derecesine baksın. Çünkü Allah kuluna, kulunun kendisine verdiği değere göre kıymet venr."(12) Yüce Allah geçici sevdalara takılıp kalanları şöyle ikaz ediyor: "Ey inananlar! Sizi, mallarınız ve çocuklarınız Allah'ı anmaktan alıkoymasın; böyle olanlar hüsrana uğrayanlardır."! (13) Allah dostları her an, her yerde Allah'ı düşünürler. Onlar için çalışmak, yürümek, oturmak, yatmak fark etmez. Her durumda akılları ve gönülleri Allah'ı tefekkür eder, düşünür. Gönüllerinde ve düşüncelerinde Allah'ın olmadığı, konuşulmadığı bir an yoktur. Hiçbir meşguliyet onları Allah'ı anmaktan alıkoymaz. Her gördükleri ve duydukları şey, onları Allah'a yöneltir. Çevresini izlerken Allah'ın kudretini ve ilmini seyrederler. Her varlıktaki güzellikleri müşahede ederken: "Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın" diye düşünerek Allah'ın hikmetini kavramaya çalışırlar. Her nesne, her ritim, her melodi ve her aktivite dış hatırlatıcı olarak onlara sevgili Rab'lerini hatırlatır. Yeri, gökleri, etrafındaki nesneleri ve kendi bedenlerini tefekkür gözüyle incelerler. Bütün alemin Allah'ın bir tasnifi, düzenlemesi, tertibi ve yaratması olduğunu bilerek hayran hayran Kainat kitabını okurlar. Duygulu bir gönülle O'na yalvararak: "Bizi ateşin azabından koru! derler." Şair şöyle diyor: önceleri gönlümün çeşit çeşit sevgilileri vardı. Gözüm seni görünce, sevgilerimi birleştirdim. Benim Önceden imrendiklerim, beni imrenir oldu. Sen, benim dostum olunca, ben de halkın dostu oldum. Ey benim Sevgilim! Senin zikrinle meşgul olmak için, İnsanların dinlerini ve dünyalarını onlara bıraktım vuslat makale... | |
Konu Sahibi TÜRKcan 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Şahitliği Allah katında Makbul Peygamber.. | Hz.Muhammed(s.a.v) | TÜRKcan | 0 | 2023 | 14 Şubat 2009 14:25 |
Aşkın ve İktidarın Sembolü:Kutsal Emanetler.. | Hz.Muhammed(s.a.v) | TÜRKcan | 0 | 2206 | 14 Şubat 2009 14:13 |
Mutluluk formülünden birkaçı.. | Bilgi Dağarcığı | dua dilencisi | 3 | 2472 | 11 Kasım 2008 14:16 |
Aşkı kimseye sorma ...Aşkı kendine sor... | Makale ve Köşe Yazıları | TÜRKcan | 0 | 1946 | 01 Kasım 2008 00:21 |
mükemmellik mi?:):):) | Komik Paylaşımlar | Mihrinaz | 7 | 2257 | 04 Ekim 2008 22:25 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Mim' e aşık bir Nun ' um.Medineweb | Emekdar Üye | Hz.Muhammed(s.a.v) | 4 | 08 Aralık 2015 16:34 |
Aşık mısın? | su damlası | Muhtelif Konular | 1 | 26 Eylül 2014 21:08 |
Aşk-Maşuk-Aşık | Aysima | Şiirler ve Şairler | 3 | 26 Ocak 2009 10:23 |
Gerçek Aşık | A.LEVENT | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 24 Ağustos 2008 07:48 |
Ben O'na Aşık Oldum | Seleme | Hz.Muhammed(s.a.v) | 3 | 25 Ocak 2008 21:58 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|